PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ


 

Konuyu anlamaya sorularla başlamak daha doğru olur. Makul olmak, bireysel ve toplumsal açıdan neden stratejik önemi haizdir? 

 

Birey ve toplum bu durumdan nasıl etkilenir? Kısa ve uzun vadede ne gibi sonuçlar üretir? Siyaset kurumu makuliyetin neresindedir? Toplumsal güvenirlik makuliyet olmadan sağlanabilir mi? Gündelik hayatın makul olma ile nasıl bir ilişkisi var? Bu soruların cevabını tersinden bulmaya çalışalım. Bireysel ve toplumsal açıdan makul hale gelinemez ise durum ne olur? Ne türden arızi durumlar ortaya çıkar?

 

Bu sorulara cevap oluşturmak üzere önce kavramın anlamına odaklanalım. Büyük Türkçe Sözlükte D. Mehmet Doğan makul olmayı; akla uygun, akla yakın, mantıklı, aşırı olmayan, ılımlı, akıllıca hareket eden olarak, makuliyeti ise akla yakın olan şeyin hâli olarak tanımlıyor. İsam’da Ma’kul maddesini telif eden İlhan Kutluer’e göre ise akılla kavranabilen, düşünülebilir olan varlık ya da kavram anlamında felsefe terimi olarak ifade edilir. 

 

*           *           *

 

Bizim için asıl olan kavramın; siyasette, bürokraside, ticarette ve gündelik hayatta birey ve toplum nezdinde nasıl örneklendiği önem taşıyor. Sözgelimi ticari uygulamalarında makuliyetin dışına çıkan bir esnaf veya şirket hangi riskleri üstlenmiş olur, tüketiciyi ne türden tehlikelere maruz bırakır? Bürokraside alınan kararlar makuliyet sınırları içinde olmazsa ne tür problemler üretir? Veya siyaset kurumu toplumla ilgili kararlarında makuliyetin dışına çıkarsa faturasını kimler öder? 

 

Siyasetin oluşturduğu bir karar kendi perspektifinden çok doğru olabilir fakat kapsadığı alan açısından o derece yanlış da olabilir. 

 

İşte tam da bu durumda makuliyet fikrine ihtiyaç duyulur. İki perspektif bu makuliyeti oluşturma başarısını gösterebilirlerse toplum da siyaset kurumu da uzun vadede kazançlı çıkar. Zira makuliyet her kesime kazandıran bir olgunluktur, neticedir. Sözgelimi siyasetin oluşturduğu ‘her ile üniversite açma fikri’ siyasi perspektiften çok doğru fakat akademik nitelik açısından da yanlış görünebilir. Aslında ikisi de kendi yaklaşımı içinde doğru fakat makul olgunluğa gelmemiş demektir. Mesela bunun makuliyeti; sadece ‘büyükşehir’ statüsüne haiz olan illerde üniversite açalım noktasına gelme üzerine olabilir. Bu durumda siyaset de akademi de kazançlı çıkar; çünkü uzun vadede ortaya çıkabilecek problemlerin makuliyetle önüne geçilmiş olur.

 

Bu örneği diğer alanlarda da verebiliriz. Önemli olan siyasette de ticarette de makul olan üzerinde uzlaşabilme kültürünü özümsemek ve yerleştirebilmektir. Bunun ötesinde ise bireyler olarak gündelik hayatımızda ilke olarak makul davranışlar sergileyebilmektir. Zira bireysel ve toplumsal mutluluk buradan inşa edilir. 

 

*           *           *

 

Netice itibariyle makul olabilmenin stratejik önemi; kişinin, devletin veya şirketlerin karar alma süreçlerinde mantıklı ve doğru kararlar almasını sağlamaktır. Bunun, kaynakların etkili bir şekilde kullanılmasını, hedeflere ulaşmayı ve rekabet avantajı elde etmeyi destekler bir mahiyeti vardır. Ayrıca makuliyet; güvenilirliği artırır, riskleri azaltır ve uzun vadeli başarı için sağlam bir zemin oluşturur. Bu nedenle stratejik planlama ve yönetim süreçlerinde makuliyet önemli bir rol üstlenir.

 

Sosyal ve davranış açısından makuliyet ise insanların birbirlerine güven duymalarını, adalet duygusunu geliştirmeyi, toplum içindeki ilişkilerin sağlam ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Toplumsal makuliyet; insanların birbirlerine karşı daha anlayışlı, saygılı ve işbirlikçi olmalarını teşvik eder ve böylece daha sağlıklı bir toplumsal yapı oluşturur, toplumun refahını artırır. Nihayetinde insanda ve toplumdaki makuliyet hali; herkesin ve her kurumun ihtiyaç duyduğu damıtılmış bir hâldir. Tüm problemli durumlar için de özünde uzlaşı olan ve memnuniyet üzerinden inşa edilen sağlıklı bir çözümdür. 

15 Nisan 2024 Pazartesi

DOÇ. DR. ADNAN VEYSEL ERTEMEL


adnan.ertemel@gmail.com

 

Yapay zeka, son dönemde birçok alanda çığır açan gelişmelere yol açtı. Bu yazımızda yapay zeka alanında ChatGPT tarzı ilk akla gelen örneklerin dışında varsayımlarımızı sorgulatacak çığır açan yeni teknolojilere değineceğiz.

 

ROBOTİK GÖZ TEMASI

 

Araştırmacılar, insanlarla doğal ve etkileşimli bir şekilde iletişim kurabilen robotlar geliştirmek için çalışıyor. Bu hedefe ulaşmada hedeflenen önemli bir adım, robotlara insanlarla göz teması kurabilme yeteneği kazandırmak... Robotlar artık sözlü iletişimde usta oldukça, büyük dil modellerinin (örneğin ChatGPT gibi) gelişmelerin katkısıyla görsel ifade becerileri, özellikle de yüz ifadeleri, oldukça geride kaldı.

 

Birçok farklı yüz ifadesini yapabilen ve bunları ne zaman kullanacağını bilen bir robot tasarlamak oldukça zorlu bir görev oldu.

 

Columbia Üniversitesi Yaratıcı Makinalar Laboratuvarı, bu zorluğun üstesinden gelmek için beş yıldan fazla süredir çalışıyor. Grup, yakın zamanda saygın bir akademik dergide yayınlanan yeni bir çalışmada, insanla aynı anda yüz ifadelerini okuyan ve bundan hareketle aynı anda yüz ifadelerini değiştiren bir robot geliştirdiğini duyurdu. Öyle ki, insan yüzündeki değişimlerden tahminleme yapabilen robot, insanın gülümsemesinden yaklaşık 840 milisaniye önce gülümsemeyi öngörebiliyor ve bu sayede insanla aynı anda gülümsemeyi gerçekleştirebiliyor.

 

Bu gelişme, robotların insanlarla daha insancıl bir şekilde etkileşime girmesini ve çeşitli alanlarda daha yaygın olarak kullanılmasını sağlamada önemli bir adım olarak nitelendirilebilir. Çünkü bu tarz bir insan robot etkileşiminde gecikmiş yüz mimikleri samimiyetsiz görünürken, bir insanın duygusal durumunu zamanında gerçekleştirmek için yüz ifadesinin doğru bir şekilde çıkarsanması çok önemli.

 

SADECE BİR FOTOĞRAF VE SES KAYDINDAN VİDEO ÜRETİMİ

 

Diğer yandan Microsoft şirketi, fotoğrafları konuşan ve şarkı söyleyen insan videolarına dönüştürebilen yeni bir yapay zeka aracı geliştirdi. VASA olarak adlandırılan bu teknoloji, yapay zeka modellerini kullanarak bir kişinin yüzünü ve sesini bir videodan diğerine aktarmayı mümkün kılıyor. VASA, deepfake teknolojisinin etik ve sorumlu kullanımı konusunda endişeleri artırsa da film yapımı, eğlence ve eğitim gibi alanlarda birçok yeni uygulamaya yol açabilir.

 

YAPAY ZEKA İLE SEL TAHMİNİ

 

Google, yapay zekayı kullanarak yedi gün öncesine kadar sel tahmini yapabilen bir sistem geliştirdi. Bu sistem, geçmiş sel verilerini ve hava durumu gibi gerçek zamanlı bilgileri analiz ederek potansiyel sel risklerini belirleyebiliyor. Google, bu sistemi Hindistan’da halihazırda kullanıyor ve selden etkilenen insanları önceden uyararak can kaybını ve hasarı azaltmaya yardımcı oluyor. Bu gelişme, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede ve doğal afetlere hazırlıklı olmada önemli bir rol oynayabilir.

 

Sonuç olarak yapay zeka, her geçen gün yeni ve heyecan verici gelişmelerle bizi şaşırtmaya devam ediyor. Bu örnekler, yapay zekanın birçok alanda çığır açan gelişmelere yol açtığını ve gelecekte daha da büyük bir etkiye sahip olacağını gösteriyor. 

29 Nisan 2024 Pazartesi

PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ


 

Bakü ve İstanbul hattını her açıdan güçlendirmek iki ülke ilişkisine ne katar? Siyasette, ticarette, eğitimde, diplomaside, savunma sanayinde, sağlıkta, sanayide, bütün sektörlerde ve alanlarda. Dört günlük Bakü ziyaretimizde bu sorunun cevabını anlamaya yönelik birtakım temaslar yaptık. Bu çerçevede özellikle iş dünyasının temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunma ve ilişkilerin seyri seviyesi hakkında bilgi alma imkânımız oldu. Bakü’deki eğitim kuruluşlarımızla ilgili yaptığımız ziyaret ve görüşmelerde bu alanın gelişmelerini öğrendik. Tüm elde ettiğimiz bilgileri Bakü Büyükelçimiz Doç. Dr. Cahit Bağcı ile değerlendirdik. Netice olarak Bakü-İstanbul hattının her alanda giderek güçlendiğine dair bir kanaat edindik. 

 

Görüştüğümüz iki iş adamı kuruluşunun başkanı, Bakü-İstanbul hattının ticari olarak güç kazanmasında ciddi rol oynuyor. İstanbul Ticaret Odası ise Bakü’ye olan ilgisi nedeniyle bu hattın güçlendirilmesinde kapsayıcı bir işleve sahip. İTO ve TİM’in İstanbul-Bakü hattında önemli görevler üstlendiğini özellikle belirtmek gerekir. Azerbaycan-Türkiye İşadamları Birliği’nin (ATİB) Başkanı Mürsel Rüstemov, önemli ticari işbirliklerinin oluşmasına sebep olmuş. MÜSİAD Azerbaycan’ın tesciliyle Bakü’deki teşkilatlanmasını güçlendirerek sektörel örgütlenmede uygun bir zemin oluşmuş. ATİB Başkanı Rüstemov, MÜSİAD Başkanı Reşat Cabirli ve heyetleri çalışmalarına aşkla devam ediyor. Her ikisinin de Türkiye-Azerbaycan ticari ve ekonomik ilişkilerini geliştirmede önemli rolü olduğunu belirtmek gerekir. Bunlara ilaveten iş dünyasındaki Türkiye Yüzyılı İşbirliği ve Dayanışma Platformu hem kendi dayanışmasını hem de ihtiyacı olanlara yönelik yaptığı çalışma ve yardımlarla önemli bir rol oynuyor. 

 

Trabzon İş Adamları Birliği de benzer çalışmalar yapıyor. 

 

*           *           *

 

Büyükelçimizin verdiği bilgilere göre geçtiğimiz yıl Kocaeli’den İzmir’e, Bursa’dan Kahramanmaraş’a, Çorum’dan Trabzon’a, Niksar’dan Gebze’ye 55 iş adamı heyetimiz gelmiş ve ilçelerimiz dahi heyetler oluşturup ticaretin gelişmesine gayret etmiş. Bakü’de düzenledikleri iş formlarının büyükelçimizin de tavsiyeleriyle tematik nitelikte kimya, kreatif endüstriler, hediyelik eşya, sağlık turizmi, tekstil, gıda ve savunma sanayi gibi alanlarda yapıldığını görüyoruz. Bu ticari heyetlerin tematik düzeydeki ziyaretleri, iş ve bayilik görüşmeleri yatırım imkânlarını da ortaya çıkarabilecek özelliğe sahip. 2023 yılı rakamlarıyla Ticaret Başmüşavirliği’ne 9 bine yakın soru alınması ve bunların tümünün cevaplanması, Türk yatırımcısının ve tacirinin Azerbaycan’a artan ilgisini gösteriyor. Diğer önemli bir husus ise Türk malına olan güven olup ürünün menşei fiyatından önce sorgulanması ve bir ürün Türk malıysa piyasası vardır kanaatinin yerleşmesidir.

 

Ticaretin ardından en önemli işbirliği, eğitim sektöründe oluyor. Bakü’deki Milli Müdafa Üniversitesi ile İstanbul’daki Milli Savunma Üniversitesi arasındaki güçlü işbirliği, iki ülke arasında çok anlamlı neticeler veriyor. İki kurum arasındaki müfredat işbirliği ise iki ordunun yapısal olarak benzerliğini, Türk modelinin benimsenmesini ve savunma sanayindeki gücünü ortaya çıkaracak.   

 

*           *           *

 

Diğer taraftan, Azerbaycan Türkiye Üniversitesi’nin YÖK ile Azerbaycan İlim ve Tahsil Nazırlığı arasında imzalanan bir mutabakat zaptıyla kuruluş sürecinin başlatılması, eğitim alanında yeni bir aşamaya geçileceğinin işaretidir. Kuşkusuz bu üniversite modeli Ahmet Yesevi ve Manas Üniversitesi tecrübesinden hareketle üzerinde çalışılan yeni bir model olarak tasarlanmalı. Bu yolla Türkiye tecrübesinin aktarılarak Azerbaycan’ın insan kaynağının güçlendirmesine katkı sağlayacak bir anlayışla acilen kurulması gerektiğidir.

 

Bunlarla birlikte ülkemizin global eğitim kuruluşu Maarif Vakfımız, Bakü’de inşaatı bitmek üzere olan ikinci eğitim kampüsünü açmaya hazırlanıyor. Bu da Bakü-İstanbul hattının güçlenmesi anlamında önemli. Diğer taraftan, Türk Dünyası Bakü Atatürk Lisesi ve MEB’in Bakü Türk Anadolu Lisesi, yılların tecrübesiyle hizmete devam ediyor. Diyanet Vakfı Bakü Türk Lisesi Azerbaycan’ın en nitelikli ve gözde bir okulu olarak çalışmalarına devam ettiğini, mezunlarının hem ülkemiz üniversitelerine hem de MİT gibi dünyanın en seçkin üniversitelerine gidebildiğini, okulu ziyaretimizde gururla öğrenmiş olduk.

 

Netice-i kelam; Türkiye ve Azerbaycan’ın iki gardaş liderinin aşkla oluşturdukları müşterek işbirliği zeminini iyi değerlendirmek, ortak geleceğimiz açısından son derece stratejik mahiyet arzeder. Özellikle eğitim üzerinden siyasetimizi, ticaretimizi geliştirerek İstanbul-Bakü hattını güçlendiren anlayış önemli. Siyasetten gelen bir büyükelçinin vazife yapıyor olması da ayrı bir kazanımdır.

29 Nisan 2024 Pazartesi