tatil-sepeti

Kozmetik merakıyla lise yıllarında formüller geliştiren Mısra Berna Özdemir, bugün global bir marka olma yolunda ilerliyor. 2020 yılında Teknopark İstanbul’da Ar-Ge çalışmalarına başlayan Özdemir, The Futural markasıyla doğal, yerli ve milli kozmetik ürünleri geliştiriyor.


 

Cilt bakım ürünlerinden renkli kozmetiğe kadar birçok patent ve ödül alan Özdemir, kurduğu akademiyle de gençlere öncülük ediyor.  

 

HABER: ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Teknopark İstanbul firmalarından The Futural, kozmetik, dermokozmetik ve sağlık sektöründe geliştirdiği kişiye özel, yeni nesil doğal ürünleriyle dikkat çekiyor. Tek ürünle çok sayıda cilt sorununu aynı anda çözen formülleriyle dikkat çeken The Futural’ın kurucusu Mısra Berna Özdemir, geliştirdikleri ürünleri ve gelecek hedeflerini, İstanbul Ticaret’e anlattı.

 

YENİ NESİL KOZMETİK

 

 Bize kısaca şirketinizi tanıtır mısınız?

 

Anadolu mirası kozmetik ürünleri üretmek amacıyla kurulan firmamızda birçok cilt problemine minimum ürünle çözüm bulan doğal, yerli ve milli kozmetik ürünleri geliştiriyoruz. Cilt bakım ürünlerinden renkli kozmetiği kapsayan bu geniş skalayı hedefliyor ve bu alanda patentlenebilir ürünler geliştiriyoruz. Ürünlerimizin temel prensibi, kozmetik sektöründeki mevcut ürün çeşitliliğinin yanı sıra pratik kullanıma daha uygun ve sürdürülebilir temiz bir gelecek için doğal hammaddelerle oluşturduğumuz ve doğal ürünlerin geç emilim özelliğini tersine çevirecek formülasyonumuzla cilt bakımını daha kolay ve pratik hale getirmek. 

 

Doğal kozmetik ürünleri geliştirerek ülkemizin katma değerini artırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda ‘Anadolu kozmetiği’ algısını oluşturarak kadim topraklarımızdaki geçmiş kozmetik uygulamalarını günümüz teknolojisiyle birleştirerek yeni nesil kozmetik ürünlerimizi tüm dünyaya yaymak asıl hedefimiz.

 

GÜMÜŞ MADALYA KAZANDI

 

 Bize ürünlerinizden bahseder misiniz, patentli kaç ürününüz var?

 

Ürünlerimizin temel prensibi Anadolu’daki geçmiş kozmetik uygulamalarından esinlenerek günümüz teknolojisindeki doğal hammaddeler ve aktifler aracılığıyla ürün çeşitliliğini minimalize etmek. Böylece daha az adet cilt bakım ürünüyle problemleri çözmek.

 

Ürünlerimiz içerisinde sağlık ve kozmetik alanında ortak kullanıma uygun cilt bakım jelimizin formülasyonu hem ulusal hem de uluslararası patentli. Aynı zamanda bu formülümüze ISIF’22 Uluslararası Buluş Yarışması’nda gümüş madalya almaya hak kazandık. Bu formülümüz ile sağlık sektöründeki kimyasal polimer bazlı US jeli yerine doğal içerikli, ciltte yapışkanlık bırakmayan cildi nemli tutan, uygulama bölgesinin rahatlamasına yardımcı kağıt havlu ile silme işlemi gerektirmeyen bir US jeli geliştirdik. Bunun kozmetik yönünde ise lazer ve güneş yanıklarına karşı hızlı bir şekilde cildi soğutacak, nemli tutacak, tüm vücuda uygulanabilen, aynı zamanda makyaj bazı olarak kullanılabilecek formülde bir ürünümüz mevcut. 

 

HİBİSKUS’LA PEMBE YANAKLAR

 

Bunların dışında beş adet ürünümüz daha var. Hibiskus ekstraktı içeren bir cilt bakım serumumuz mevcut. Bu serumumuz, düzenli kullanımda günler içinde temiz görünümlü pembe cilt alt tonuna kavuşmanıza yardımcı oluyor. Yanaklar doğal pembeliğine dönüyor. Bu, çok sevdiğim ve kullananlardan çok güzel yorumlar aldığım ikinci ürünüm.

 

LEKELERE ÖZEL 5 ETKİLİ TONİK

 

Bir diğeri ise beş etkili cilt bakım toniği. Bu tonik beş farklı etki sağlayarak ciltteki lekelere, sivilce ve siyah noktalara, gözeneklere ve kırışıklık problemlerine karşı geliştirildi. 12 farklı bitkisel içeriğe sahip ayrıca postbiyotik, collagen, hyaluronic asit de barındırıyor.  

 

GÖZALTI MORLUKLARI KAZ AYAKLARI

 

Bunların dışında Cafein-Niacinamide Complex Premium serimiz bulunuyor. Bu serimiz, lekeli ve sıkılığını kaybetmiş ciltlere özel geliştirildi. Cafein-Niacinamide Complex Premium Cream, cildi düzenli kullanımda daha sıkı, ilk kullanımdan itibaren daha aydınlık ve dolgun gösteriyor. Cafein-Niacinamide Complex Premium Serum ise düzenli kullanımda leke ve cilt pürüzlerinin azalmasına yardımcı oluyor. Cafein-Niacinamide Complex Premium Eyes Care Gel de gözaltı morluklarını ve düzenli kullanımda kaz ayaklarını belirgin bir şekilde azaltıyor. Bu serideki ürünlerimiz gece kullanıma uygun olmasına rağmen cildi gün boyu nemli ve dolgun tutuyor. Böylece gece kullandığınız bir krem, yüzünüzü gün içerisinde de canlı gösteriyor.

 

RENKLİ KOZMETİK

 

 Yeni ürünler, farklı alanlar olacak mı?

 

Tabii ki yeni ürünlerimiz olacak ve her zaman diğer markalardan farklı vizyonla pazara çıkacak. Renkli kozmetik alanında çok farklı formül ve hikayede ürünler oluşturuyoruz. Bununla birlikte cilt bakım ürünleri üzerinde farklı planlarımız var; hepsi birer süreç ve sermaye istiyor. Zaman içerisinde kişiye özel konseptli ürünler oluşturup bunları online bir platformda sunmak istiyoruz. 

 

ASUR’A KADAR ARAŞTIRDIM

 

 Bazı ülkeler kendileri marka olmuş Fransa, Küba ya da Kore gibi. Anadolu kültürü birikimi sizi etkiledi mi? 

 

Anadolu kültürü, çok zengin ve sırlarla dolu bir kültür. Bu kültürün hepimizi etkilediğini ve unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden Kore kozmetiği ile tanıştığım lise dönemlerinde Anadolu kültüründeki kozmetik yönelimlerini merak edip araştırmaya başladım. Osmanlı döneminden, Sümerler, Asurlular dönemine kadar birçok makaleyi okuma fırsatı buldum. Bu yüzden bu bilgilerin gün yüzüne çıkmasına yardımcı olmak için ürünlerimdeki formüllere Anadolu uygulamalarını serpiştiriyorum.

 

DÜNYA MARKASI HEDEFİ 

 

 Markalaşma çalışmalarınız nasıl gidiyor, geleceğe dönük hedeflerinizden bahseder misiniz?

 

Markalaşma çalışmalarımız Ar-Ge sürecine göre çok daha yeni oluşturuluyor. Hep, en iyi ürünü geliştirirsek insanlar tercih eder diye düşündük ama bu süreç bambaşkaymış. Bunu da açıkça itiraf edebilirim. Bu sürece yeni alışıyoruz. Kurumsal marka çalışmalarımız şu anda daha iyiye gidiyor. Markamıza ait bir akademi topluluğu oluşturduk. Burada yer alan gönüllü kimya ve eczacılık öğrencileri ile birlikte doğal kozmetiği oluşturmayı merak eden tüm öğrencilere öğretmeyi hedefliyoruz. Bu alanda workshoplar düzenleyerek kozmetik ürün etkinliklerini sosyal aktivitelerimizin arasına katıyoruz. The Futural Akademi bizim için çok yeni bir girişim olmasına rağmen hızlı bir şekilde üniversite öğrencilerinin gözdesi olma yolunda. Hedefimizde tabii ki global bir marka olmak var fakat yalnızca bir marka değil, bir kültürün hikayesini karşı tarafın gözünde basitleştirmeden daha bilimsel hali ile ürünlere ve markaya empoze etmeye çalışıyoruz. Bu, büyük bir gayret ve süreç istiyor ve bizim bunun için yeterince süremiz olduğunu düşünüyorum. Bundan 10 veya 20 yıl sonra eski adıyla The Future Natural şimdiki adı ile The Futural markasının hem kozmetik ve dermokozmetik hem de sağlık sektöründe vizyonel ve sürdürülebilir kimyaya sahip olan öncü bir marka olmasını istiyoruz. 

 

TEKNOPARK İSTANBUL’LA VİZYONUM GENİŞLEDİ 

 

 Teknopark İstanbul’da yer almanın sizler için faydaları neler? 

 

Teknopark İstanbul benim hayatımda çok özel ve önemli bir yere sahip. Hayalim olan kozmetik sektörüne giriş yapmama ve girişimcilik ekosisteminde farklı düşünmeme yardımcı oldu. Markamı ve girişimimi duyurmam, aynı zamanda ilerletmem için çok katkısı oldu. Bir girişimcinin farklı sektörlerdeki girişimleri tanıyıp vizyonunun genişlemesine yardımcı olması açısından teknoparklar çok değerli. Bize sağladığı alt yapılar ve farklı platformlar sayesinde girişimimin ilerlemesine yardımcı oluyor.

26 Şubat 2024 Pazartesi

Türkiye, BM Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Küresel Siber Güvenlik Endeksi'nin son raporuna göre, 194 ülkenin yer aldığı değerlendirme sürecinde bütün kriterlerden tam puan aldı.

Türkiye, siber güvenlik alanındaki çalışmalarıyla Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Küresel Siber Güvenlik Endeksi'nde değerlendirilen 194 ülke arasında bütün alanlardan tam puan alarak "rol model" ülke listesine girdi.

2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Türkiye'de ağustos itibarıyla teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan 10 bin 888 firmanın yüzde 59'u ve 1323 AR-GE merkezinden yüzde 18'i bilgi iletişim teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor.

Siber güvenlik sektörünün gelişmesini ve bütünleşmesini temin amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü işbirliğiyle geniş katılımlı bir sektör ekosistemi oluşturulurken üniversitelerin de buraya dahil edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.

Söz konusu çalışmalarla siber güvenlik alanındaki münferit AR-GE faaliyetlerinin ve girişimlerin bütünleşik bir yapıda, işbirliğine dayalı olarak geliştirilmesi ve desteklenmesi amaçlanıyor.

 

KÜMELENMEDE 255 FİRMA FAALİYET GÖSTERİYOR

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi bünyesinde eylül ayı itibarıyla 255 firma, 401 ürün ve 649 hizmetle faaliyet gösteriyor.

Türkiye'nin siber güvenlik alanındaki yapılanması ve çalışmaları uluslararası alanda da dikkatle takip ediliyor.

BM ITU Küresel Siber Güvenlik Endeksi'ne göre, Türkiye, 194 ülkenin yer aldığı değerlendirme sürecinde "Birinci Seviye Örnek Alınan Ülkeler" arasında yer aldı. ITU, bu yıl sıralama yapısından seviyelendirme yapısına geçti.

Ülkeler yasal düzenlemeler, hukuki düzenleme, teknik altyapı, organizasyonel yapılanma, kapasite geliştirme ve kurumlar arası işbirliği alanlarına göre değerlendirilerek sevilendirildi.

Türkiye, tüm alanlarda 20 tam puan alarak "örnek alınan ülkeler" arasında en üst seviyede yer aldı.

 

"TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ORGANİZASYONEL YAPIYA KAVUŞTU"

Siber Güvenlik, e-Yönetişim ve e-Devlet Kıdemli Uzmanı Mustafa Afyonluoğlu, siber güvenlikte kurumsal işbirliğinin belkemiği olan 2 bin 304 siber olaylara müdahale merkezi (SOME) ve 14 sektörel SOME ile Türkiye'nin oldukça güçlü bir organizasyonel yapıya kavuştuğunu söyledi.

Bu yıl 4'üncüsü hazırlanan "2024-2028 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı"nın da stratejik açıdan siber güvenliğe ilişkin hedeflerin tüm ülkede bütüncül olarak ele alınmasını sağlayacağını vurgulayan Afyonluoğlu, "Özellikle kritik altyapılardaki siber güvenliğin önemi değerlendirildiğinde, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yer alan ilgili maddelerden ziyade müstakil bir kanun olarak düzenlenmesi, bu alanla ilgili daha güçlü bir hukuki altyapıyı beraberinde getirecektir." dedi.

02 Kasım 2024 Cumartesi

T10X Togg’un yeni rengi Ayder satışa sunuldu. Karadeniz doğasından ilham alınarak tasarlanan model dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 1 Kasım 2024’ten itibaren satışa sunulacağı belirtildi.

Togg'un sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "T10X’in yeni rengi Ayder ile tanışın. Karadeniz’in eşsiz yeşili, doğanın en güzel hali." ifadeleri kullanıldı.

 

SATIŞ RAKAMLARI

ODMD verilerine göre, Togg, yılın 9 ayında elektrikli otomobil pazar liderliğini sürdürdü. Togg, yılın 9 aylık döneminde 17 bin 49 adetlik satış rakamına ulaştı. Togg'un elektrikli otomobil pazar payı yüzde 29 olarak kayıtlara geçti.

Togg'un ardından satışlarda 7 bin 27 adetle Tesla ve 5 bin 651 adetle de BMW olarak sıralandı. KG Mobility (Ssangyong) 3 bin 557 adetle dördüncü ve 3 bin 475 adetle Mercedes-Benz beşinci olarak sıralandı.

 

MODELLER

Model bazlı ele alındığında ise söz konusu dönemde satış sıralaması, Togg T10X, Tesla Model Y, KG Mobility Torres, BMW X1 ve Mercedes EQB şeklinde gerçekleşti.

 

EYLÜL RAKAMLAR

Diğer yandan eylül ayına bakıldığında, 9 bin 548 adetlik tam elektrikli otomobil pazarında Tesla 2 bin 475 satışla birinci, Togg 2 bin 200 satışla ikinci ve Mini 551 satışla üçüncü oldu. BMW, 513 satışla dördüncü sırada yer alırken, Mercedes-Benz, 463 satışla beşinci sırada konumlandı.

01 Kasım 2024 Cuma