Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, ocak-nisan döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarının 179 milyon 470 bin 869 tona, elleçlenen konteyner miktarının ise 4 milyon 482 bin 347 TEU'ya ulaştığını bildirdi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ocak-nisan döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 artışla 179 milyon 470 bin 869 tona, elleçlenen konteyner miktarının ise yüzde 15,8 yükselişle 4 milyon 482 bin 347 TEU'ya ulaştığını bildirdi.

 

Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Denizcilik Genel Müdürlüğünce hazırlanan bu yılın ocak-nisan dönemine ilişkin denizcilik istatistiklerine ilişkin bilgi verdi.

 

Türkiye'nin deniz ticaretinden daha fazla pay alması için çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini belirten Uraloğlu, "Ocak-nisan döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 artarak 179 milyon 470 bin 869 tona, elleçlenen konteyner miktarı ise yüzde 15,8 yükselişle 4 milyon 482 bin 347 TEU'ya ulaştı." ifadelerini kullandı.

 

Uraloğlu, nisanda limanlarda elleçlenen yük miktarının 45 milyon 80 bin 852 ton, konteyner miktarının da 1 milyon 130 bin 706 TEU'ya ulaştığına dikkati çekti.

 

Limanlarda nisanda gerçekleştirilen ihracat amaçlı yükleme miktarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,3 artışla 12 milyon 34 bin 614 tona yükseldiğine işaret eden Bakan Uraloğlu, "İthalat amaçlı boşaltma miktarı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 azalarak 22 milyon 360 bin 475 ton olarak gerçekleşti. Nisanda dış ticaret taşımaları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,1 artışla 34 milyon 395 bin 89 ton olarak gerçekleşti." bilgisini paylaştı.

 

EN FAZLA YÜK ELLEÇLEMESİ ALİAĞA'DA

 

Limanlarda nisanda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının 6 milyon 77 bin 466 ton olduğunu kaydeden Uraloğlu, bu dönemde kabotajda taşınan yük miktarının 4 milyon 608 bin 297 ton olduğuna işaret etti.

 

Uraloğlu, en fazla yük elleçlemesinin 7 milyon 749 bin 285 ton yükle Aliağa Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleştiğini belirterek, bunu 7 milyon 96 bin 936 ton ile Kocaeli ve 5 milyon 750 bin 381 ton ile İskenderun Bölge Liman başkanlıklarının takip ettiğini bildirdi.

 

Nisanda bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin mısır (tahıl) elleçlemesi olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, limanlardan 939 bin 312 ton mısır yük elleçlemesi gerçekleştirildiğini ifade etti.

 

Bunu yirmilik dolu konteynerlerde taşınan yüklerle briketlenmiş taş kömürünün izlediğine işaret eden Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

 

"Nisan ayında portland çimento yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ihracat yükleri içinde içerisinde 1 milyon bin 593 tonla ilk sırayı aldı. Söz konusu yük cinsini fuel oil ve motorin yük cinsleri takip etti. Ham petrol yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ithalat yükleri içinde ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla briketlenmemiş taş kömürü ve motorin yük cinsleri takip etti."

 

EN FAZLA İHRACAT İTALYA'YA YAPILDI

 

Bakan Uraloğlu, nisanda deniz yolu ile yapılan ihracatta en fazla yük elleçlemesinin İtalya'ya yapılan taşımalarda olduğunu belirtti.

 

Bunu ABD ve İspanya'ya yapılan taşımaların takip ettiğine dikkati çeken Uraloğlu, ithalatta en fazla yük elleçlemesinin ise Rusya'dan yapılan taşımalarda görüldüğünü bildirdi.

 

Uraloğlu, bu dönemde limanlarda elleçlenen dış ticarete konu 34 milyon 395 bin 89 ton yükün yüzde 6,9'unun Türk bayraklı gemilerle taşındığının altını çizerek, şunları kaydetti:

 

"Nisanda Türk bayraklı gemilerle taşınan yük miktarı 2 milyon 367 bin 713 ton ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,6 azaldı. Yabancı bayraklı gemiler ile taşınan yük miktarı ise 32 milyon 27 bin 376 ton ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,3 arttı."

 

09 Mayıs 2024 Perşembe

Dünyanın önde gelen su, atık su, geri dönüşüm ve çevre teknolojileri fuarı IFAT’a, 60 ülkeden 3 bin 200 firma katıldı. İTO’nun 6 ayrı salonda düzenlediği Türkiye milli stantları ise büyük ilgi gördü. Fuara 124 firmayla katılan Türkiye, 6. büyük katılımcı ülke oldu.


Almanya’nın Münih şehrinde 29. kez düzenlenen, dünyanın önde gelen su, atık su, geri dönüşüm ve çevre teknolojileri fuarı IFAT 2024, 13-17 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. IFAT Fuarı’nda; su ve atık su sistemlerinde dijitalleşme, su ve atık su sistemleri yönetimi, su yönetiminde geri dönüşüm, kanalizasyon taşımacılığı ve arıtımı, malzeme akış yönetimi, yenilikçi ve verimli atık ve geri dönüşüm yönetimi, hava tahliyesi ve hava kirliliği kontrolü, hammadde yönetimi, yenilenebilir enerji gibi birçok başlıkta ürün ve hizmetlerle ilgili en güncel teknoloji ve çözümler, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle paylaşıldı. 

 


İTO İLE 36 FİRMA

 

IFAT Fuarı’nın Türkiye milli katılımını İstanbul Ticaret Odası gerçekleştirdi. Fuara 124 Türk firması katılırken, 36 firmanın katılımını da İTO sağladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 6 ayrı sektör salonunda düzenlediği Türkiye milli stantları büyük ilgi gördü. Türkiye, böylece sektörde güçlü temsili ile katılımcı ülkeler arasında 6. oldu.  

 


1966’DAN BERİ 

 

1966 yılından bu yana düzenlenen, araçların yanı sıra akıllı sistemlerle sürdürülebilir kaynak kullanımı için çözümlerin de sergilendiği fuara, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Yakup Köç, Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman ve Meclis Üyelerinden oluşan İTO heyeti de katıldı. İTO heyeti, T.C. Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, T.C. Münih Ticaret Ataşeleri Recep Aslan ve Ali Bayraktar ile Türkiye milli iştirak katılımcılarını ziyaret ederek, sektöre dair görüş alışverişinde bulundu.

 

60 ÜLKE KATILDI 

 

Fuarda, 60 ülkeden 3 bin 200’den fazla firma ürünlerini sergiledi. Fuardaki katılımcıların yüzde 55’ini uluslararası firmalar oluşturdu. Toplam 18 salona ve geniş bir açık alana sahip olan fuar, yaklaşık 42 futbol sahasına eşdeğer olan toplam 300 bin metrekarelik bir alanda yapıldı. Fuarı, 150 ülkeden, 120 bini aşkın kişi ziyaret etti.

 


BAŞBAKAN SCHOLZ’DAN ‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ADAPTASYON’ MESAJI

 

Fuarın açılışında, Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke ve Bavyera Çevre ve Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Devlet Bakanı Thorsten Glauber, sürdürülebilirlik ve yeşil teknoloji hakkında konuşma yaptı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise video mesaj ile katılımcılara şu mesajı verdi: “IFAT Fuarı’nın temaları sürdürülebilir ticaret için oldukça önemli. Sektörlerin iklim değişikliğine adapte edilebilmesi için bu yıl da fuarın teması ‘iklim değişikliğine adaptasyon’ olarak belirlendi. Sektörlerin büyümesi için iyi çevre koşulları oluşturmalıyız.” 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi