tatil-sepeti

Laleli Fashion Shopping Festival’in açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Laleli aynı zamanda tasarımın, kalitenin de merkezi. Başka moda merkezlerinin doğmasına da öncülük etti” dedi.


 

 

Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) tarafından İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Belediyesinin desteğiyle düzenlenen "Laleli Fashion Shopping Festival" başladı.

 

"Laleli Modadır" sloganıyla bu yıl 10'uncusu düzenlenen etkinliğin açılışına İstanbul Valisi Davut Gül, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, LASİAD Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, Festival Komite Başkan ve üyeleri ile çok sayıda modasever katıldı.

 

İstanbul Valisi Davut Gül, açılıştaki konuşmasında, Laleli Fashion Shopping Festival'i düzenlemenin çok kıymetli olduğunu dile getirerek, 10 yıldır yapılmasının ise ayrı bir anlam taşıdığını söyledi. Devamlılık ve irade ortaya koyulması açısından destek veren herkesi tebrik eden Gül, Laleli'yi diğer yerlerden farklı kılan unsurların, yaratıcılık, dinamizm, sektöre kattığı canlılık olduğuna işaret etti.

 

Gül, bu gibi etkinliklerin devam etmesi gerektiğini belirterek, açılışı gerçekleştirilen etkinliğin hayırlı olması temennisinde bulundu.

 

15 ÇEYREK BOYUNCA BÜYÜME DEVAM ETTİ

 

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, İstanbul'un dünya moda başkentleri arasında yer alma yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiğine işaret ederek, bu kapsamda düzenlenen festivalin önemine dikkati çekti.

 

Gürcan, dünyanın dört bir yanında siyasi, ekonomik ve sosyal değişimlerin yaşandığı kritik bir dönemden geçildiğini anımsatarak, küreselleşen dünyanın bir neticesi olarak da bu değişimlerin etkilerinin her yerde, Türkiye'de de hissedildiğini söyledi.

 

İçte ve dışta üretimin ve ticaretin yavaşlamasına ve küresel dış ticaret hacminde oldukça zayıf bir seyir gözlemlenmesine neden olan olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'nin 2023 yılında toplamda yüzde 4,5 oranında büyüme sağladığını hatırlatan Gürcan, şunları kaydetti: "Böylece ülkemiz, küresel ekonominin kaybettiği ivmeye rağmen, 15 çeyrek boyunca büyümesini devam ettirmiştir. Kovid-19 pandemisinin yaratmış olduğu derin sorunlar, Ukrayna-Rusya savaşı, İsrail'in yaptığı vahşetin getirdiği sonuçlar, ekonomik durgunluk, savaşlar, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi zorluklar dünya ticareti üzerinde de derin etkiler oluşturmuştur. Tüm bu güçlüklere rağmen, uyguladığımız ve uygulamaya devam edeceğimiz doğru ve etkili politikalar neticesinde, ekonomimiz 2003-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,4 büyümeyi gerçekleştirmiştir; her yıl yüzde 5,4 büyüyerek küresel anlamda güçlü bir performans sergilemiştir. Ülkemizin kaliteli ve geniş ürün çeşitliliği, esnek ve hızlı üretim kapasitesi, zamanında teslimat kabiliyeti ve stratejik pazarlarla olan yakınlığı, bize rekabet avantajı sağlayarak küresel pazarda ülkemizi öne çıkarmaktadır. Bu avantajlarını en iyi şekilde kullanan sektörlerimizin ihracat rakamlarına bakıldığında, 2023 sonunda ihracatımız küresel konjonktürde yaşanan olumsuzluklara rağmen 255,4 milyar dolar seviyesine ulaşmış ve Orta Vadeli Program (OVP) hedefinin üzerinde gerçekleşmiştir."

 

HEDEFLERE EMİN ADIMLARLA YÜRÜDÜĞÜMÜZÜN HABERCİSİ

 

Temmuz ayı ihracat rakamları hakkında katılımcılara bilgi veren Gürcan, "Temmuz ayı rakamları başarılarımızın devamının ve 2024 yılı hedefimiz olan 267 milyar dolar ile 2026 yılı hedefimiz 302 milyar dolara emin adımlarla yürüdüğümüzün habercisidir." dedi.

 

Gürcan, tekstil ve konfeksiyonda önceki yıllara göre ihracatta yaşanan düşüşün önümüzdeki yıllarda telafi edileceğini söyledi.

 

Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamak için sanayiciler, esnaf, ihracatçılar ve bu ülkenin kalkınmasında payı olan, iş dünyasının tüm temsilcileriyle el ele vererek çalıştıklarını ve zorluklara birlikte göğüs gerdiklerini kaydeden Gürcan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı her alanda önceleyerek, tüm politika ve stratejilerimizi bu ülkeyi müreffeh yarınlara ulaştırmak uğruna hayata geçirdik. Ticaret Bakanlığı olarak, eğitimden danışmanlığa, pazara girişten markalaşmaya kadar tüm süreçleri destekleyerek, uluslararası pazarlarda rekabet üstünlüğü kazanmayı, dolayısıyla söz konusu pazarlardan daha fazla pay almayı ve neticesinde, ihracatımıza katkı sağlamayı amaçlıyoruz. 10'uncusu düzenlenen festivalin önümüzdeki süreçte Laleli'deki ticaret hacmini daha da yukarı taşıyacağına yürekten inanıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkürler."

 

MODA MERKEZLERİNİN DOĞMASINA ÖNCÜLÜK ETTİ

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise her düzenlenen etkinliğin, üzerine bir şey koyularak gerçekleştirildiğini dile getirerek, bu sene ki etkinliğin de önemli bir hacim oluşturacağını söyledi.

 

Laleli'nin sadece modanın kalbi olmadığına işaret eden Avdagiç, şunları söyledi: "Laleli aynı zamanda tasarımın, kalitenin de merkezi. Laleli başka moda merkezlerinin doğmasına da öncülük etti. Burada üretim, ticaret, moda var, aynı zamanda turizm, otelcilik, 'be to be' var. Olması gereken her şey Laleli'de var. Her gün televizyonun sağ altındaki ekranda 'Dolar bugün ne kadar yükselmiyor?'u değil, 'Dolar bugün ne kadar yükseliyor?'u görmemiz lazım. Biraz nefes almamız, biraz suyun üzerinde durmamız lazım. Eğer son 1 yılda enflasyon yüzde 65 mertebesinde yükseliyor ve kur sadece yüzde 20'nin biraz üzerinde yükseliyorsa, aradaki yüzde 40'lık makası yönetmek çok kolay değil. Kurla enflasyon arasında tam bir korelasyon olmasa da buradaki üreticinin, yatırımcının ayakta kalması için enflasyonla kur arasında makul bir korelasyon olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Dünya konjonktürü çok rahat değil, çok daha sert rekabet içinde olduğumuz ülkeler var. Bunların arasında ayakta kalmaya devam etmemiz için, bu konuda belli adımların atılmasının beklentisi içindeyiz."

 

"LALELİ'DEKİ İŞ YAPIŞ MODELİ HİÇBİR YERDE YOK"

 

TİM Başkanı Mustafa Gültepe de, festivalin sektöre hayırlı olması temennisinde bulundu. Geçtiğimiz günlerde açıklanan ihracat verilerini anımsatan Gültepe, açıklanan rakamlara ilişkin katılımcılara bilgi verdi.

 

Reel olarak bakıldığında rakamların iyi olduğunu dile getiren Gültepe, şunları dile getirdi: "Laleli'deki iş yapış modeli hiçbir yerde yok. Son dönemde özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan, yaşanan İsrail katliamından kaynaklı dünya huzursuzluk içinde. Huzursuz olan dünyada, ilk etkilenen sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim geliyor. Dünyada yaşanan sıkıntılar sektörlerimize eksi şekilde yansıyor. Biz bu dönemleri daha önce de gördük, umuyorum ki son çeyrekte enflasyonun biraz da azalmasıyla beraber önümüzdeki dönemlerde çok daha iyi gelişmeler göreceğiz. Özellikle girdi maliyetleri ile kur arasındaki korelasyonun yavaş yavaş yakınlaşmasıyla birlikte sektörlerimizdeki artış daha yukarı doğru gidecek. Enflasyon şu an Türkiye'nin belası. Enflasyonla mücadele ediyoruz, bunu yaparken de üretimi, istihdamı, ihracatı unutmamak lazım. Türkiye pahalı bir ülke değildi, çok pahalı bir ülke oldu. Türkiye'de ne ucuz: Döviz. Dolayısıyla ikisi zıt kutuplarda olunca dünyadaki rekabet gücünüz azalıyor. Umuyorum ki bu süre geçici."

 

LALELİ TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ MARKALAR KAZANDIRDI

 

Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, onuncusu düzenlenen etkinliğin İstanbul ve Fatih için önemli olduğunu dile getirerek, Laleli'nin ekonomideki yerine işaret etti.

 

Turan, farklı bir ekonomi modeli sunan Laleli'nin Türkiye'ye önemli markalar kazandırdığını belirterek, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da kendi üstlerine düşen her türlü katkıyı vermeye devam edeceklerini söyledi.

 

LASİAD Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca da etkinliğin düzenlenmesi için 3 aydır çaba sarf eden komite üyelerine teşekkür ederek, yüksek katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Konuşmaların ardından görsel şovlarla birlikte defile gerçekleştirildi.

06 Ağustos 2024 Salı

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba