tatil-sepeti

Küresel piyasalarda resesyon endişesiyle birlikte derin satış baskısı yaşanırken, Japonya'nın faiz artırım döngüsüne girmiş olabileceği yönündeki beklentiler, "carry trade"i yeniden gündeme taşıdı.


 

Japonya Merkez Bankası (BoJ), uzun süredir devam eden parasal genişleme politikalarını kademeli olarak azaltmaya başladı.

 

BOJ, bu amaçla geçen hafta politika faizini beklentilerin üzerinde artırarak yüzde 0,25'e çıkardı.

 

Analistler, Japonya'nın uzun bir süredir uyguladığı genişleme politikasının ülkede carry trade işlemlerini cazip bir hale getirdiğini belirterek, bu süreçte yatırımcıların düşük faiz oranlarıyla yen borçlanıp diğer para birimlerine yatırım yaptığı değerlendirmesinde bulunuyordu.

 

Ancak son hamleler ile birlikte ülkede carry trade işlemlerinin düşüş gösterdiğini aktaran analistler, yenin, dolar karşısında güçlendiğini ve paritenin 160 seviyelerinden 140 seviyelerine inmesinde bu gelişmenin de etkili olduğunu ifade ediyor.

 

TCMB, YATIRIMCILARI RİSKLERE KARŞI UYARMIŞTI

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da geçen ay, carry trade başlıklı bir finansal okuryazarlık videosu yayınlamıştı.

 

İşlemlerin örneklerle açıklandığı videoda carry trade, "Yatırımcıların, düşük faizli para birimlerinden borç alarak daha yüksek faizli para birimlerine yatırım yapması" olarak tanımlanmıştı.

 

Carry trade işlemlerinin her zaman karla sonuçlanmayabileceği uyarısında bulunulan videoda şu ifadeler kullanılmıştı: "Carry trade işlemleri, döviz kuru değişmediği sürece iki ülke arasındaki faiz farkı kadar getiri potansiyeli taşır. Bu işlemlerin getiri sağlanmasına etki eden en önemli unsur döviz kurlarıdır. Çünkü, yüksek faizli para biriminin, aradaki faiz farkından daha çok değer kaybetmesi halinde yatırımcı için zarar oluşur."

 

Videoda, carry trade işlemi yapan yatırımcıların döviz kurundaki oynaklığı ve oluşabilecek riskleri dikkate alması gerektiği aktarılmıştı.

 

Bu işlemlerin uluslararası fon akışlarının yönünün belirlenmesi açısından oldukça önemli olduğu da kaydedilmişti.

05 Ağustos 2024 Pazartesi

ABD'de S&P CoreLogic Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, temmuzda yıllık bazda yüzde 5 arttı.


 

S&P CoreLogic Case-Shiller, temmuz ayına ait ulusal konut fiyat endeksi verilerini yayımladı.

 

Buna göre, ABD'de ulusal konut fiyat endeksi, temmuzda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5'lik artış kaydetti.

 

Endeks, temmuzda 325,78 değeriyle tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı.

 

Bu dönemde rekor tazelemesine karşın konut fiyatlarının artış hızında yavaşlama olduğuna işaret eden endeks, haziranda yıllık yüzde 5,5 artmıştı.

 

ABD'nin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de temmuzda geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,9 yükseldi.

 

Bu dönemde piyasa beklentilerine paralel artış kaydeden endeks, haziran ayında yüzde 6,5 artmıştı.

 

Endeksteki 20 kent arasında konut fiyatlarının yıllık bazda en fazla yükseldiği şehir New York oldu. New York'ta bu dönemde konut fiyatları yıllık bazda yüzde 8,8 yükseldi.

 

New York'un ardından konut fiyatlarının en fazla yükseldiği kentler, yüzde 8,2 ile Las Vegas, yüzde 7,2 ile Los Angeles oldu. Konut fiyatlarının yüzde 0,8 arttığı Portland ise en düşük yıllık artış görülen şehir olarak belirlendi.

24 Eylül 2024 Salı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-ABD ilişkilerinin giderek daha fazla ivme kazandığını belirterek, Amerikalı büyük firmaların Türkiye'deki mevcut yatırımlarını genişletme konusunda istekli olduğunu ifade etti.


 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-ABD ilişkilerinin giderek daha fazla ivme kazandığını belirterek, Amerikalı büyük firmaların Türkiye'deki mevcut yatırımlarını genişletme konusunda istekli olduğunu ifade etti.

 

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eşlik eden Bolat, ABD'deki temaslarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi'nin (TAİK) organizasyonunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında Amerikalı ve Türk iş dünyası temsilcileriyle önemli bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdiklerini anlatan Bolat, toplantının verimli geçtiğini söyledi.

 

Bolat, önceki toplantılarla kıyaslandığında katılımın daha yüksek olduğunu vurgulayarak, "Cumhurbaşkanımız kendilerini Türkiye'ye doğrudan yatırıma davet etti ve Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi arzusunu belirtti." diye konuştu.

 

"OVP'NİN BAŞARILI SONUÇLARI AMERİKALILARCA YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR"

 

Türkiye'nin Orta Vadeli Program'ı (OVP) titizlikle uygulayarak elde ettiği makroekonomideki başarılı sonuçların Amerikalılar tarafınca yakından takip edildiğini gözlemlediğini dile getiren Bolat, şöyle devam etti: "Amerikalı büyük firmalar Türkiye'deki mevcut yatırımlarını genişletme isteklerini açıkça beyan ettiler ve Türkiye ile yatırım, ticaret, iş yapma konusunda çok istekli olduklarını ortaya koydular. Özellikle Uzak Doğu'dan yatırımların Türkiye'ye doğru yönelişinin onlar da farkında ve bu noktada Türkiye'yi önemli bir yatırım, tedarik ve lojistik üssü olarak değerlendirdiklerini ortaya koydular. Hem Türk tarafı hem Amerikan tarafı hem de başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere biz hükümet tarafı bu toplantıdan çok memnun kaldık, çok verimli geçti."

Bolat, iki ülke arasındaki ticaretin daha fazla artırılması noktasında ümitli olduklarına dikkati çekerek, ABD'nin Türkiye'nin ihracatında ikinci büyük pazar konumuna geldiğini, ithalatta da beşinci ortak olduğunu anlattı.

Türkiye-Amerikan ilişkilerinin giderek daha fazla ısındığını ve ivme kazandığını söyleyen Bolat, kendilerinin de artan ticaret ve yatırım ilişkilerinden memnun olduklarını bildirdi.

 

"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE ABD'YE İHRACATIMIZI ARTIRMA KONUSUNDA ÜMİTLİYİZ"

 

Bolat, Türk Amerikan ilişkilerinin Kovid-19 salgınından sonra ticaretle hızlandığını belirterek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 33 milyar dolara ulaştığını, bu rakamın bu yıl 35 milyar doları aşmasının beklendiğini aktardı.

 

Türkiye'nin ABD'ye ihracatında ciddi bir artış olduğunu kaydeden Bolat, ticaret dengesi açısından bu yıl geçen yıla kıyasla Türkiye lehine bir tablo olduğunu ifade etti.

 

Bolat, söz konusu rakamların daha fazla yükselmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, bunun için küresel büyüme ve ticaretin de hızlanmasının gerektiğine dikkati çekti.

 

ABD ve Avrupa merkez bankaları başta olmak üzere faiz indirimlerinin başladığı bir döneme girildiğine işaret eden Bolat, şunları kaydetti: "Bu faiz indirimleri hızlandığı takdirde küresel büyüme ve küresel ticaret oranlarında yukarı doğru ivme bekliyoruz. Bu da bizim ihracatımız için artan bir tempo kazanmamızı sağlayacak, yeni pazar imkanlarını önümüze sunacak. O zaman karşılıklı ticarette önce 40 milyar dolar, sonra 50 milyar dolar ve uzun vadede de 100 milyar dolarlık hedeflere ulaşmak mümkün olacak."

 

Bolat, ABD ve Avrupa Birliğinin (AB) Çin ürünlerine karşı artan ithalat tedbirlerinin ise Türkiye açısından yeni pazar imkanları meydana getirebileceğini belirterek, "Biz Avrupa pazarlarına 2-3 günde, ABD'ye de deniz yoluyla 20 gün ve hava yoluyla bir günde ürünlerimizi gönderebiliyoruz. Önümüzdeki dönem için ABD'ye yönelik ihracatımızı artırma konusunda ümitliyiz." diye konuştu.

24 Eylül 2024 Salı

Etiketler : ABD firma yatırım OVP Ömer Bolat