tatil-sepeti

Küresel piyasalar, ABD'de resesyon endişelerinin hızla güçlenmesinin ardından yeni haftada tarihi satış baskısıyla karşı karşıya kaldı.


 

ABD'de ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesi satış baskısının derinleşmesine neden oluyor.

 

Ülkede açıklanan istihdam raporundaki verilerin resesyon endişesini artırması sonrasında geçen hafta küresel piyasalarda görülen satış ağırlıklı seyrin yeni haftada da devam ettiği görülüyor.

 

ABD Merkez Bankası (Fed) çarşamba günkü toplantısında politika faizini sabit bırakırken eylül toplantısı için faiz indirim sinyali verse de geçen hafta boyunca açıklanan verilerin resesyon endişesini beslemeye devam etmesi risk algısının önemli derecede yükselmesine neden oldu.

 

ABD'de açıklanan verilere göre tarım dışı istihdam 114 binle beklentilerin oldukça altında artarken, haziran ayındaki 206 binlik tarım dışı istihdam verisi de 179 bine revize edildi.

 

Ülkede saatlik kazançlar yüzde 0,2 ile öngörülerin altında yükselirken, işsizlik oranı yüzde 4,3'le Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

 

ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek ay 50 baz puan faiz indireceğine kesin gözüyle bakılırken, analistler, bankanın piyasalardaki endişeyi yatıştırmak için acil toplantı yapabileceği ihtimalinin bulunduğunu ifade ediyor.

 

Kripto para piyasalarında da sert düşüşler dikkati çekerken, Bitcoin'in fiyatı yüzde 12'nin üzerinde değer kaybederek 52 bin 900 dolar seviyelerine geriledi.

 

ABD'de endeks vadeli kontratlarda da yüzde 4'ü aşan düşüşler görüldü.

 

Resesyon endişeleriyle güvenli liman varlıklara olan talep güçlenirken, ABD'de 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi yüzde 3,68'e gerileyerek 26 Haziran 2023'ten beri en düşük seviyeyi gördü.

 

ABD'de 2 yıllık Hazine tahvili getirisi yüzde 3,69'a, üç aylık vadelilerde ise getiri yüzde 5,14'e geriledi. Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizleri 4 baz puan azalarak 2,12'ye gerileyerek ocak ayından bu yana en düşük seviyeye indi.

 

İspanya'da da 10 yıllık tahvil faizleri 7 baz puan azalarak 3,08'e gerilerken, Japonya'da 10 yıllık devlet tahvil getirileri 18 baz puan düşüşle 0,784 olurken, nisan ayından bu yana en düşük seviyeyi test etti. Ülkenin 3 yıllık tahvillerinde düşüş 15 baz puanı buldu.

 

Öte yandan ABD'de S&P 500 Endeksindeki dalgalanmayı gösteren ve "korku endeksi" olarak da bilinen VIX Endeksi 41,82 ile 4 yılın zirvesine çıktı.

 

AVRUPA BORSALARINDA KAYIPLAR YÜZDE 2'Yİ AŞTI

 

Avrupa borsalarında da kayıplar yüzde 2'yi aştı. Resesyon endişeleri nedeniyle haftaya satış baskısıyla başlayan Avrupa’da, bankacılık ve teknoloji hisselerinde sert düşüşler görülüyor.

 

Stoxx Europe 600 endeksi yüzde 2,3'ün üzerinde azalış kaydetti. Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 2,5, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2, Fransa'da CAC 40 endeksi 2,1 değer kaybetti.

 

Hollanda merkezli çip firması ASML hisseleri, yüzde 8,4 geriledi.

 

Merkezi Almanya’da bulunan Avrupa’nın en büyük yazılım şirketi SAP hisselerindeki düşüş yüzde 3,50’yi aştı.

 

Zürih merkezli UBS hisseleri yüzde 3,6 gerilerken, Londra Borsası hisselerindeki değer kaybı yüzde 1,9’u buldu.

 

Yunanistan merkezli Eurobank Ergasias S.A ve bankacılık kurumu Alpha Services ve Holdings SA hisseleri sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 5,3 değer kaybetti.

 

JAPON HİSSELERİ 1987'DEN BU YANA EN SERT SATIŞ DALGASINI YAŞADI

 

Analistler, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsünün girmiş olabileceği yönündeki beklentilerin ABD'deki resesyon endişeleriyle birleşmesinin ardından ülke varlıklarına ilişkin risk algınının had safhaya ulaştığını belirterek, Japonya hisselerinin 1987'den bu yana en sert satış dalgasını yaşadığını söyledi.

 

Nikkei 225 endeksi yalnızca son iki işlem gününde yüzde 17,5 değer kaybederken, bu yıl 11 Temmuz'daki rekor seviye olan 42.426 puanla karşılaştırıldığında değer kaybı yüzde 25 oldu.

 

Dünyadaki hiçbir borsanın, son zamanlarda finansal piyasalarda yaşanan çalkantıya Tokyo'daki kadar sert tepki vermediğine dikkati çeken analistler, bu hızlı değer kaybını yenin değer kazanmasına bağladı.

 

Yıl içerisinde 161,3'e kadar çıkan dolar yen paritesi 142,2 ile ocak ayından bu yana en düşük seviyeyi test etti.

 

Döviz piyasasında özellikle ABD ekonomisinde yavaşlama belirtileri ve Japonya Merkez bankasının geçen hafta politika faizini 15 baz puan artırarak yüzde 0,25'e çıkarması ve bankanın gelecek birkaç yıl içinde aylık tahvil alımlarını yarıya indirme planını açıklaması, yenin dolar başta olmak üzere diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kazanmasına yol açıyor.

 

Yendeki bu artışın, kurumsal karları azaltacağını hesaplayan analistler, bu durumun ülkenin uluslararası sanayi şirketlerinin hisse fiyatlarına da olumsuz yansıdığını bildirdi.

 

Japonya ve ABD'de faiz oranlarındaki ani çifte dönüşün yenin düşüşünü kırmış olabileceğinden piyasaların dalgalı kalmasını bekleyen analistler, ABD ile Japonya arasındaki getiri farkının gelecek yıl önemli ölçüde azalacağını varsayıyor.

 

Analistler, Japon yeni borçlanması ile yüksek getirili varlıklara yapılan yatırımların BoJ'un faiz artışı ve Japon yeninin hızla değerlenmesiyle bölge piyasalarındaki satış baskısını tetiklediğini söyledi.

 

Hem BoJ'un şahinleşmesiyle güçlenen yenin, hem de dünyada artan resesyon endişesinin ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği endişesi Japonya pay piyasalarındaki satış baskısının derinleşmesinde önemli rol oynadı.

 

Söz konusu gelişmelerle Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,4 düşüşle günü 31.458 puandan, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı.

 

Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,46 azalışla 16.698 puanda, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,54 düşüşle 2.860 puandan günü tamamladı. Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 3 düşüşle 78.520 puanda bulunuyor.

 

Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, piyasalardaki düşüşün ardından yaptığı açıklamada, hükümetin Japonya Merkez Bankası ile işbirliği içinde olduğunu ve piyasaları "aciliyet" duygusuyla yakından izlediklerini belirterek, "Hisse senetlerindeki düşüşün arkasında ne olduğunu söylemek zor." ifadesini kullandı.

 

Suzuki, yetkililerin borsa hareketlerini "ciddi endişe" içinde takip ettiklerini kaydetti.

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürdü.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı.

Fonun, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken gelecek yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye düşürüldü. Raporda, Hindistan, Çin ve ABD’nin küresel ekonominin büyümesinde itici güçleri olmaya devam ettiği belirtildi.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşüren IMF, gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirdi.

IMF raporunda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Bu da Almanya'nın yeniden "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmayacağı tartışmasına yeniden kapı araladı.

Öte yandan, IMF’nin Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise Alman ekonomisinde büyüme sorunu nedeniyle bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

 

ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) de 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

22 Ekim 2024 Salı

Son dakika haberi: ABD'den sürpriz Rusya adımı geldi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, gelecek hafta Rusya'yı hedef alan 'Güçlü yaptırımlar' açıklayacaklarını duyurdu. Yellen'ın mesajının BRICS Zirvesi döneminde gelmesi dikkat çekti.

Son dakika haberleri: ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının yıllık toplantıları kapsamında düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Yellen'den gelen sürpriz Rusya açıklamasında 'Güçlü yaptırımlar' mesajı dikkat çekti.


RUSYA'YA KARŞI 'GÜÇLÜ YAPTIRIMLAR' PAKETİ GELİYOR

Rusya'nın yaptırımlardan kaçınmasına yönelik önlemler almaya devam ettiklerini belirten Yellen, gelecek hafta içinde Rusya'ya askeri açıdan kritik girdiler sağlayan üçüncü ülkelerdeki aracılar da dahil olmak üzere Rusya'yı hedef alan "güçlü yeni yaptırımlar" açıklayacaklarını söyledi. Yellen bu açıklamasının BRICS Zirvesi döneminde gelmesi dikkat çekti.


Yellen, ABD'nin Orta Doğu'daki çatışmalara yanıt olarak da elindeki tüm araçları kullandığını aktararak, bu ayın başlarında İran'ın İsrail'e yönelik saldırısına cevaben İran üzerindeki baskıyı artırmak için ilave adımlar attıklarını ve yaptırımları İran'ın enerji sektöründen elde ettiği gelirleri hedef alacak şekilde genişlettiklerini anımsattı.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, bölgedeki istikrarı artırma çabalarına odaklandıklarını ifade etti. Gazze’ye yardım akışının sağlanması için çalışmalar yürüttüklerini belirten Yellen, aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimcilere yönelik yaptırımlar uyguladıklarını ve Filistinli bankalar için hayati öneme sahip bankacılık ilişkilerinin sürdürülmesi adına İsrail'e baskı yaptıklarını açıkladı.

Yellen ayrıca, İsrail kabinesinin Batı Şeria'daki ekonomik istikrarı desteklemek amacıyla, bölgedeki bankaların muhabir bankacılık ilişkilerini korumak için ay sonuna kadar muafiyetleri uzatmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

22 Ekim 2024 Salı