FAO, IMF, Dünya Bankası, WFP ve DTÖ, gıda ve beslenme güvenliği konusundaki küresel krize yönelik acil eylem çağrısında bulundukları ortak açıklama yayımladı.


 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), gıda ve beslenme güvenliği konusundaki küresel krize yönelik acil eylem çağrısında bulundukları ortak açıklama yayımladı.

 

Açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerden zarar gören Türkiye ve Suriye halkına başsağlığı dilenirken, kuruluşların durumu yakından izlediği ve görev alanlarına giren gerekli destekleri sağlamak için çalıştıkları belirtildi.

 

Yoksulluk ve gıda güvensizliğinin onlarca yıllık kalkınma kazanımlarına rağmen küresel olarak arttığı vurgulanan açıklamada, tedarik zincirindeki aksaklıklar, iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, faiz oranlarındaki artışlar yoluyla finansal sıkılaştırma ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın küresel gıda sisteminde benzeri görülmemiş şoka neden olduğu ifade edildi.

 

Açıklamada, onlarca ülkede çift haneli enflasyonun görüldüğüne, dünya genelinde gıda enflasyonunun yüksek kalmaya devam ettiğine işaret edildi.

 

WFP'ye göre 79 ülkede 349 milyon insanın gıda güvensizliği yaşadığı ve yetersiz beslenme yaygınlığının arttığı aktarılan açıklamada, küresel gıda arzının 3 yılın en düşük seviyesine düşeceğinin tahmin edilmesi nedeniyle bu durumun daha da kötüleşmesinin beklendiği kaydedildi.

 

Açıklamada, FAO ve WFP'nin "açlık sıcak noktaları" olarak tanımladığı ve 16'sı Afrika'da olmak üzere 24 ülkedeki ihtiyacın şiddetli olduğu vurgulandı.

 

Ülkelerin gıda, yakıt ve gübre fiyatlarındaki artışa yanıt olarak verdiği sübvansiyonlarla yaptığı harcamalara işaret edilen açıklamada, düşük gelirli ülkelerde sosyal koruma önlemleri için 4,3 milyar dolar, yüksek gelirli ülkelerde de 507,6 milyar dolar harcandığı belirtildi.

 

FONLARA ACİL İHTİYAÇ VAR

 

Açıklamada, gıda ve beslenme krizinin kötüleşmesini önlemek için kuruluşların "açlık sıcak noktalarını kurtarmak", "ticareti kolaylaştırmak, piyasaların işleyişini iyileştirmek ve özel sektörün rolünü geliştirmek" ve "zararlı sübvansiyonları yeniden düzenlemek ve kullanmak" başlıklarındaki acil önlemler sıralanırken, ülkelerin krize yanıt vermede kısa vadeli acil müdahaleleriyle uzun vadeli dayanıklılık çabalarının dengeli olması gerektiği vurgulandı.

 

Kuruluşların, hükümetleri ve bağışçıları, sıcak noktalardaki ihtiyaçları karşılamak üzere ülke düzeyindeki çabaları desteklemeye çağırdığı açıklamada, WFP ve FAO'nun en savunmasız durumdakilere hemen hizmet verebilmek için acilen fonlara ihtiyacı olduğuna dikkat çekildi.

 

Açıklamada, ülkelere, düşük gelirli gıda ithal eden ülkelerdeki yoksul tüketicilerin gıdaya erişimini engelleyebilecek ihracat kısıtlamaları gibi politikalardan kaçınmaları, gıda ve gübre mevcudiyetini iyileştirmek için ticareti kolaylaştırıcı önlemleri almaları ve ticaret finansmanı girişimlerini şeffaf ve ayrımcı olmayan şekilde desteklemeleri çağrısında bulunuldu.

 

Mevcut sübvansiyonların durumuna da değinilen açıklamada, ülkelerin, genel evrensel sübvansiyonları, küresel gıda güvenliği ve sürdürülebilir gıda sistemleri için daha iyi hedeflenmiş programlara yönelik yeniden düzenlemesi ve kullanması gerektiği ifade edildi.

 

Açıklamada, sosyal koruma ile gıda ve gübre piyasalarındaki temel yapısal zorlukları ele almak için şimdiden harekete geçildiği ancak uzun süreli bir krizi önlemek için kilit alanlarda daha uyumlu eylemlere ihtiyaç bulunduğu kaydedildi.

09 Şubat 2023 Perşembe

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma