Emtia piyasasında geçen ay yoğun satış baskısı görülürken, küresel ekonomik aktiviteye ilişkin olumsuz görünüm, satışların derinleşeceği endişelerine neden oluyor.


 

Eylül ayında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin duruşunu sürdürmesi ve dolara olan talebin artması, varlık fiyatlarında oynaklığı artırırken emtia piyasasında da sert düşüşlere yol açtı.

 

Çin ekonomisine ilişkin endişelerin sürmesi emtia piyasasını olumsuz etkiledi. Analistler, Çin'de açıklanan verilerin, ülke ekonomisindeki toparlanmanın kırılgan olmayı sürdürdüğüne işaret ettiğini belirtti.

 

ABD hükümetinin kapanabileceği endişeleri, emtia piyasasını etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.

 

Enflasyon ve resesyon ikilemindeki küresel ekonomilerde belirsizlikler de emtia piyasasını etkilemeye devam etti.

 

YÜKSEK FAİZ ORTAMI DEĞERLİ METALLERİ BASKILADI

 

Değerli metallerde geçen ay sert düşüşler görüldü. Geçen ay altın yüzde 4,7, gümüş yüzde 9,2, platin yüzde 6,4 değer kaybederken, paladyum yüzde 1,6 değer kazandı.

 

Analistler, yüksek faiz ortamının altın başta olmak üzere değerli metal fiyatlarını baskıladığını söyledi.

 

Tezgah üstü piyasada, bakır yüzde 2, kurşun yüzde 0,5, nikel yüzde 8,9 değer kaybetti, alüminyum yüzde 7,6, çinko yüzde 8,6 değer kazandı.

 

İmalat sanayi sektöründe küresel çapta görülen zayıflama metal fiyatlarını aşağı yönlü, madencilik maliyetlerinin yükselebileceğine yönelik endişeler ise yukarı yönlü etkiledi.

 

Londra Metal Borsası'na (LME) kayıtlı bakır stokları 149 bin 600 metrik tona kadar ulaşarak Mayıs 2022'den bu zamana kadarki en yüksek seviyesine çıktı.

 

LME'de toplam garanti kapsamındaki kurşun stokları da 69 bin 200 tona yükseldi.

 

Küresel alüminyum açığının artacağına yönelik endişelerle de alüminyum fiyatları arttı.

 

Enerji grubunda ise geçen ay sert yükselişler görüldü. Eylül ayında Brent petrol yüzde 6, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 5,8 artış kaydetti.

 

Küresel arzda düşüş yaşanacağı endişesi fiyatları yukarı yönlü destekledi.

 

Fiyat artışında, dünyanın en büyük petrol üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya'da kesintilerin eylülde de devam etmesi ve üretici bazı ülkelerde petrol üretiminde yaşanan olumsuzluklar etkili oldu. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Libya'daki fırtına nedeniyle ülkenin doğusundaki petrol ihracat terminallerinden 4'ü kapatılmıştı. Kazakistan ise bakım nedeniyle günlük petrol üretimini azalttığını açıklamıştı.

 

OPEC, aylık raporunda, yıl sonuna kadar dünyada petrol talebinin yüksek, üretiminin düşük seyredeceğini belirtti.

 

ABD Enerji Enformasyon İdaresinin (IEA) ağustos ayına ilişkin küresel petrol piyasası raporuna göre, OPEC+ grubunun en büyük üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya'nın günlük yaklaşık 1,3 milyon varil kesintiyi yıl sonuna kadar uzatacağını duyurması, piyasaları ciddi bir arz açığıyla karşı karşıya getirdi.

 

Avustralya'daki Chevron tesislerinde çalışan LNG işçilerinin yönetimle yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamaması nedeniyle greve başlaması da doğal gaz fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

 

EIA'nın, aylık Sondaj Verimlilik Raporu'nda, ABD kaya havzalarından ABD gaz üretiminin ekim ayında eylül ayına göre daha düşük olacağını öngörmesi de doğal gaz fiyatlarının yükselmesine yol açan önemli bir faktör olarak öne çıktı.

 

ABD'de elektrik üretimindeki artış da doğal gaz talebinin arttığına işaret etti.

 

BUĞDAY, EYLÜL 2020'DEN SONRAKİ EN DÜŞÜK SEVİYEYİ GÖRDÜ

 

Emtia piyasasında tarım grubunda da geçen ay satışlar derinleşti.

 

Chicago Ticaret Borsasında işlem gören buğday eylülde yüzde 10,1, mısır yüzde 0,3, soya fasulyesi yüzde 6,9, pirinç yüzde 4,7 değer kaybetti.

 

Buğday, 0,5400 dolarla Eylül 2020'den sonraki en düşük seviyeyi gördü.

 

Intercontinental Exchange'de işlem gören kahve yüzde 5,4, pamuk yüzde 0,8, kakao yüzde 6,1 azalırken, şeker ise yüzde 5,7 arttı.

 

Şeker böylece 0,2788 dolarla Ekim 2011'den sonraki en yüksek seviyeyi gördü.

 

Artan resesyon ve talep endişeleri, özellikle buğday ve kahve fiyatları üzerinde baskı oluşturdu.

 

Ucuz Rus tahılının piyasaya girmesiyle de buğday fiyatları geriledi. Soya fasulyesinde ise arza ilişkin endişeler azaldı. Brezilya merkezli yağlı tohum grubu Abiove, ülkenin soya fasulyesi ihracatının bu yıl 99 milyon tonu aşacağı öngörüsünde bulundu.

 

Kahve piyasasında üretim fazlası olacağı endişelerinin artması ise kahve fiyatlarında değer kaybına neden oldu. ABD Tarım Bakanlığı 2022/23 sezonunda kahvede 8 milyon torba üretim fazlası olacağını tahmin ediyor.

 

Brezilya'da yağmur tahminleri kuraklık endişelerini hafifletti ve kahve fiyatlarının sert düşmesine neden oldu. Brezilya merkezli agrometeorolojik tahmin hizmetleri veren Rural Clima Meteorologia, ülkede yağmurların artabileceğini söyledi.

 

Brezilya realinin dolar karşısında değer kaybetmesi de kahve fiyatlarını olumsuz etkiledi.

 

Kakaoda ise aşırı alımlardan dolayı kar satışları görüldü. Fildişi Sahili'ndeki çiftçilerin son yağmurların kakao bitkilerinde yeni çiçekler ve kabuklar geliştirdiğini açıklamalarının ardından ülkedeki kakao üretimine ilişkin iyileşen görünüm de fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.

 

Şeker piyasasında üretim açığı olacağına yönelik artan endişeler ise şeker fiyatlarında yükselişe neden oldu.

 

Dünyanın önde gelen şeker ticareti firmalarından Alvean, Hindistan mahsulündeki kötü görünümün küresel tatlandırıcı stoklarını azaltması nedeniyle şekerde açık oluşmasını bekliyor.

 

Petrol fiyatlarındaki artışla beraber talebe yönelik beklentilerdeki artış şeker fiyatlarında yükselişe yol açtı.

05 Ekim 2023 Perşembe

Çin'de yuan cinsinden yeni banka kredileri ve reel ekonomiye yönelik finansman nisanda düşüş kaydetti.


 

Çin Merkez Bankası’ndan (PBoC) verilerine göre, bankaların nisan ayında verdiği yeni yuan kredilerinin toplamı 730 milyar yuan (yaklaşık 101 milyar dolar) oldu.

 

Nisanda beklentilerin üzerinde düşüş kaydeden yeni yuan kredileri, Temmuz 2023'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi.

 

Yeni yuan kredileri, ocakta 4,92 trilyon yuana (yaklaşık 680 milyar dolar) çıkarak bugüne kadarki en yüksek aylık seviyeye ulaşmıştı. Şubatta 1,45 trilyon yuana (yaklaşık 200 milyar dolar) gerileyen krediler martta 3,09 trilyon yuana (yaklaşık 430 milyar dolar) yükselmişti.

 

Nisan ayı, yeni banka kredilerinin ve diğer finansman araçlarının daha az yoğun işleme konulduğu bir dönem olarak biliniyor.

 

TOPLAM FİNANSMAN EKSİYE DÜŞTÜ

 

Banka kredileri, borç tahvilleri ve hisse senedi fonlarından oluşan toplam finansman, nisanda eksi 200 milyar yuana (27,7 milyar dolar) gerileyerek Kasım 2018'den bu yana ilk kez eksiye düştü.

 

Nisanda geri ödenenden çok daha az hazine bonosu satılması düşüşte etkili oldu. Ayrıca "gölge bankacılık" adı verilen bankacılık sistemi dışındaki finansman araçlarında da azalma görüldü.

 

Reel ekonomiye yönelik toplam finansman ocakta 6,5 trilyon yuana (yaklaşık 900 milyar dolar) ulaşarak bugüne kadarki en yüksek aylık seviyeye çıkmıştı. Şubatta 1,5 trilyon yuana (yaklaşık 210 milyar dolar) gerileyen krediler martta 4,8 trilyon yuana (yaklaşık 660 milyar dolar) yükselmişti.

 

Nisanda dolaşımdaki nakit para ile bankalardaki vadeli ve vadesiz mevduatları içeren genel para arzı (M2) yüzde 7,2 artarken dolaşımdaki nakit para ile bankalardaki vadesiz mevduatları içeren para arzı (M1) ise yüzde 1,4 azaldı.

 

KREDİ HACMİNİ GENİŞLETMEYE YÖNELİK ÇABALAR

 

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'de merkezi hükümet, reel ekonomiyi destekleme çabaları kapsamında kredi hacmini genişletmeye yönelik adımlar atmıştı.

 

Çin Merkez Bankası (PBoC), banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarını 5 Şubat'tan itibaren 50 baz puan düşürmüştü. Söz konusu adımın, 1 trilyon yuan (yaklaşık 140 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakması bekleniyordu.

 

Merkez Bankası ayrıca 20 Şubat'ta emlak kredileri için referans kabul edilen 5 yıllık kredi faizi oranını yüzde 4,20'den yüzde 3,95'e çekerek finansman problemlerinin yaşandığı sektörü destekleyeceğinin işaretini vermişti.

 

Hükümet marttaki Çin Ulusal Halk Kongresi'ne sunduğu 2024 bütçesinde 1 trilyon yuan (yaklaşık 140 milyar dolar) değerinde "ultra-uzun vadeli" devlet tahvilleri çıkaracağını bildirmişti.

11 Mayıs 2024 Cumartesi

Çin'de tüketici fiyatlarındaki durgunluk ve üretici fiyatlarındaki süregelen düşüş nisanda da devam etti.


 

Çin Ulusal İstatistik Bürosu (UİB), ülkede fiyat artışlarına ilişkin Nisan 2024 verilerini açıkladı. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,3 yükselirken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 2,5 geriledi.

 

Nisanda tüketici fiyatlarındaki durgunluk ve üretici fiyatlarındaki süregelen düşüşle deflasyon eğilimi hissedilmeye devam etti.

 

Enflasyonun temel göstergesi kabul edilen TÜFE, nisanda yıllık yüzde 0,3 artış kaydederek marttaki 0,1'in üzerine çıksa da durgun seyrini sürdürdü. Tüketici fiyatları marta kıyasla yüzde 0,1 arttı.

 

Şubatta Ay Yeni Yılı'nın kutlandığı Bahar Bayramı tatil döneminde artan harcamaların etkisiyle 6 ay sonra ilk kez yükselen TÜFE, bundan önceki son artışını Ağustos 2023'te kaydetmiş, eylülde sabit kaldıktan sonra 2023'ün son çeyreğinde negatif seyre girmişti.

 

TÜFE, bu yıl ocak ayında yüzde 0,8 gerileyerek Eylül 2009'dan bu yana yıllık bazda en hızlı düşüşünü kaydetmişti.

 

ÜRETİCİ FİYATLARI 19 AYDIR GERİLİYOR

 

Üretici fiyatlarında 18 aydır devam eden gerileme nisanda da sürdü. İmalat ürünlerinin fabrika çıkış fiyatlarından hesaplanan ÜFE, yüzde 2,5 düştü.

 

ÜFE'de 2022'nin son çeyreğinde kaydedilen gerileme 2023 boyunca devam etmişti. Üretici fiyatları, 2024'te Ocak'ta yıllık bazda yüzde 2,5, Şubat'ta yüzde 2,7 ve Mart'ta yüzde 2,8 azalmıştı.

 

İç talepteki zayıflık, yerel yönetimlerin borç riskleri ve gayrimenkul sektöründeki düşüş, dünyanın en büyük 2'nci ekonomisi Çin'in büyümesini olumsuz etkilemeyi sürdürüyor.

 

Dünyada Kovid-19 salgını sonrasında başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde, Çin'de ters yönlü eğilimin kökleştiği gözleniyor.

11 Mayıs 2024 Cumartesi