tatil-sepeti

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), "Küresel Borç Monitörü" raporunu yayımladı.

Rapora göre, küresel borç tutarı bu yılın üçüncü çeyreğinde 296 trilyon dolar olarak hesaplandı. Küresel borç tutarı, geçen yılın aynı döneminde ise 280,1 trilyon dolar olarak kaydedilmişti.

Küresel borçlar, bu yılın ikinci çeyreğinde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından üçüncü çeyrekte sınırlı bir azalış göstererek, rekor seviyeye yakın seyretti.

Bu yıl küresel borçlardaki artış yavaşlarken, 2021'in sonunda 295 trilyon dolara düşeceği ancak yine de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi seviyelerin 36 trilyon dolar üzerinde olacağı tahmin edildi.

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN BORCU REKOR SEVİYEYE ULAŞTI

Küresel borcun, ülkelerin toplam GSYH'sine oranı ise daha güçlü ekonomik faaliyet ve yüksek enflasyonun yardımıyla düşüş göstermeye devam etti ve yüzde 350'ye indi.

Güçlü ekonomik toparlanma, küresel borcun GSYH'ye oranının düşmesine yardımcı olurken, ülkelerin yüzde 70'inden fazlası, 2020 sonundan bu yana borç oranlarında düşüş kaydetti.

Küresel borcun GSYH'ye oranının bu yıl yüzde 346'ya düşeceği öngörüldü.

Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu bu yılın üçüncü çeyreğinde 204 trilyon doların altına gerilerken, gelişmekte olan ekonomilerin toplam borçları 92,5 trilyon dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Toplam borcun GSYH'ye oranı gelişmiş ekonomilerde yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 410 olarak kaydedilirken, gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 247 oldu.

Sektörler bazında incelendiğinde, hanehalkına ait borçlar yılın üçüncü çeyreğinde 55,4 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 86,6 trilyon dolar, kamuya ait borçlar 86,3 trilyon dolar ve finansal şirketlere ait borçlar 67,8 trilyon dolar olarak hesaplandı.

TÜRKİYE'DE BORÇLARIN GSYH'YE ORANLARINDA AZALIŞ

Gelişmekte olan ülkelerde borç seviyelerindeki artış Çin'de yoğunlaşmaya devam ederken, Çin salgının başından bu yana gelişmekte olan ülkelerin borç birikiminin yüzde 80'inden fazlasını oluşturdu.

Çin'deki toplam borç 2019'un sonundan bu yana 13,7 trilyon doların üzerinde arttı. Çin'de borçların GSYH'ye oranı 2019'un sonundan bu yana 25 puan artarak yüzde 330'a yükseldi.

Gelişmiş ülke borçlarında ise Avro Bölgesi ve Japonya en çok düşüş yaşanan yerler olurken, ABD ve Kanada borç seviyelerinde keskin artış yaşadı.

Türkiye'de ise borçların GSYH'ye oranları dikkate alındığında, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla hanehalkına ait borçlar, 2 puan azalışla yüzde 16,6'ya, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 10,6 puan düşerek yüzde 66,4'e ve kamuya ait borçlar 3,7 puan azalarak yüzde 40,1'e geriledi. Türkiye'de banka gibi finansal şirketlere ait borçlar ise bu dönemde 4,3 puan azalarak yüzde 25,6'ya indi.

Öte yandan raporda, iklim ve çevresel önceliklere yapılan harcamaların, ülkelerin kamu harcamalarının hala çok küçük bir kısmını oluşturduğu belirtildi.

18 Kasım 2021 Perşembe

Etiketler : Gündem

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,22, dolar/TL yüzde 0,56, avro/TL yüzde 1,17 ve altının gram fiyatı yüzde 1,92 artış kaydetti.


 

BIST 100 endeksi, en düşük 9.567,10 ve en yüksek 10.008,72 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,92 artışla 2 bin 866 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,33 yükselişle 19 bin 124 liraya çıktı.

 

Geçen hafta sonu 4 bin 650 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3,23 artarak 4 bin 800 liraya yükseldi.

 

Bu hafta ABD doları yüzde 0,56 değer kazanarak 34,1150 liraya, avro da yüzde 1,17 artışla 38,0680 liraya çıktı.

 

Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,89 ve emeklilik fonları yüzde 2,36 değer kazandı.

 

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,40 ile "hisse senedi" fonları oldu.

20 Eylül 2024 Cuma