ABD ve Avrupa'da, yüksek ve yapışkan enflasyona karşı bir yıldır keskin şekilde artırılan faiz oranları nedeniyle bölgesel bankalar iflasa varan sorunlar yaşarken, küresel bankalar faiz oranları sayesinde ilk çeyrekte karlarını artırdı.


 

Merkez bankalarının enflasyonu düşürmek için hızla artırdığı faiz oranlarının bazı bankaların elindeki tahvillerin değerini düşürmesi ve bankalarda mevduat kayıplarının yaşanması sonucu, son iki ayda ABD'de üç banka iflas etti.

 

Martta Silicon Valley Bank ve Signature Bank'ın iflası sonrası geçen hafta First Republic Bank'a da el konuldu ve bankanın JPMorgan Chase Bank tarafından satın alınması sağlandı.

 

Aynı şekilde martta İsviçre merkezli Credit Suisse'de yaşanan gelişmeler sonrası bankanın kurtarılması için hükümet devreye girdi ve UBS bankayı 250 milyar dolardan fazla kamu desteğiyle satın aldı.

 

Son bir yılda artan faiz oranları ve para politikasındaki sıkılaşma nedeniyle finansal sistemin baskı altında kalması ve buna uyum sağlamakta zorlanılması bankaların iflasını tetikledi.

 

ABD Merkez Bankası (Fed), bu haftaki toplantısında politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına yükseltti.

 

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise dün üç temel politika faizini de 25 baz puan artırarak refinansman faizini yüzde 3,75'e, mevduat faizini yüzde 3,25'e ve marjinal fonlama faizinin yüzde 4’e çıkardı.

 

İngiltere Merkez Bankası'nın şu an yüzde 4,25 olan politika faizini 11 Mayıs'taki toplantısında 25 baz puan artırarak 4,50'ye yükseltmesi bekleniyor.

 

Büyük çaplı birçok banka söz konusu yüksek faiz oranları sayesinde, bu yılın ilk çeyreğinde karını büyük ölçüde artırdı ve bankacılık sektöründeki fırtınayı kar artışıyla atlattı.

 

Bankacılık devi HSBC'nin bu yılın ilk çeyreğindeki vergi öncesi karı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 210 artışla (yaklaşık 9 milyar dolar) 12,9 milyar dolara çıktı. Bankanın bu dönemdeki gelirleri ise yüzde 64 artışla 20,2 milyar dolara yükseldi.

 

İngiliz bankası Barclays'in yılın ilk çeyreğindeki vergi öncesi karı beklentileri aşarak yüzde 16 artışla 3,2 milyar dolar (2,6 milyar sterlin), geliri yüzde 11 büyüyerek 9 milyar dolar (7,2 milyar sterlin) oldu.

 

Gelirinin büyük kısmını Asya'daki faaliyetleri oluşturan İngiliz Standard Chartered'ın söz konusu dönemdeki vergi öncesi karı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 21 yükselerek 1,81 milyar dolar oldu.

 

ABD'Lİ JPMORGAN CHASE'İN KARINDA YÜZDE 52 SIÇRAMA

 

Bankacılık sektöründeki sorunların arttığı ABD'de en büyük bankalardan biri olan JPMorgan Chase'in bu yılın ilk çeyreğindeki karı, yüksek faiz oranlarının etkisiyle yüzde 52 artarak 12,6 milyar dolara yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde bankanın net karı 8,3 milyar dolar seviyesindeydi.

 

Bankanın geliri 38,3 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.

 

Citigroup'un ilk çeyrek net karı ise yüzde 7 artışla 4,6 milyar dolara, geliri de yüzde 12 artışla 21,4 milyar dolara yükseldi.

 

Wells Fargo'nun ocak-mart dönemindeki net karı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 32 artarak 4,9 milyar dolara ulaştı. Banka, 2022'nin ilk çeyreğinde 3,8 milyar dolar kar elde etmişti.

 

BNP PARİBAS'IN KAR ARTIŞI YÜZDE 140

 

Avro Bölgesi'nin en büyük bankası Fransız BNP Paribas'ın net karı bu yılın ilk çeyreğinde 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 140 artışla 4,9 milyar dolara (4,4 milyar avro) çıktı.

 

Bankanın gelirleri ise beklentileri aşarak 13,2 milyar dolar (12 milyar avro) oldu. BNP Paribas'ın gelir artışına ABD merkezli Bank of the West'in satışı da katkı sağladı.

 

Merkezi Frankfurt'ta bulunan Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank, yüksek faiz oranlarından elde edilen gelirin etkisiyle ilk çeyrekte vergi öncesi karını yüzde 12 artırarak 2 milyar dolara (1,9 milyar avro) yükseltti.

 

Deutsche Bank'ın bu yılın ilk çeyreğindeki net geliri ise 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 5 artarak 7,7 milyar avro oldu. Banka karını artırmasına rağmen, gelecek yıllarda maliyetleri daha da düşürmek için müşteriyle teması olmayan personeli azaltabileceğini de bildirdi.

05 Mayıs 2023 Cuma

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma