tatil-sepeti

Kur ve enflasyon makasının açıldığını hatırlatan İTO Başkanı Avdagiç, “Bir yılda TÜİK ve İTO fiyat endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı yüzde 25.2. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Dış ve iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz” dedi.


 


 

“Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an, ihracatımızın aleyhine, ithalatın lehine işliyor” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalmamalı. Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Sürecin kontrolünü elimizde tutmalıyız.” 

 

Enflasyonun yüzde 50’nin altına inmesinin bir kırılma noktası olacağını belirten Avdagiç, “Bu, fiyatlama davranışlarının iyileşmesini sağlayacak” dedi. Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşularının aldığı payın yetersiz olduğunu belirten Avdagiç, güçlü ticari bağlarla bölgedeki sorunların aşılacağına dikkat çekti.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI / MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iş dünyasının gündemine ve ekonomik beklentilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İTO Başkanı Avdagiç, hibrit olarak gerçekleştirilen Meclis Toplantısı’nda, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısını geride bırakarak deflasyonist sürecin kapısının aralandığını belirtti.

 

MAKAS YÜZDE 40’IN ÜZERİNDE

 

İş dünyası adına bir konunun altını çizmek istediklerini kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “TÜFE’deki yıllık artış oranı yüzde 71.6. ÜFE de yüzde 50.09. Odamızın açıkladığı fiyat endekslerinde de Ücretliler Geçinme Endeksi için artış yüzde 82.14 iken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 60.49. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı sadece yüzde 25.2 düzeyinde. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz.”

 

İTHALAT ARTAR, İHRACAT DÜŞER

 

Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini belirten Avdagiç, şunları söyledi: “Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız, ekonomimiz için çok önemli. Enflasyonla kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle bir defa daha kur ve enflasyon arasındaki bağın zayıflamaması gerektiğine dikkat çekiyor, ekonomi yönetimimizin bu konuya hassasiyetinin artarak sürmesini önemle bekliyoruz.” 

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yılın ikinci yarısı için, “Enflasyonla mücadeleye ‘evet’ ama enflasyonla kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir” uyarısında bulundu.

 

KUYUMCU TERAZİSİ GİBİ

 

Avdagiç, Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlendiğini ve ciddi karşılık bulduğunu ifade etti. Bu kapsamda geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş bekliyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte getirisi artan devlet tahviline yabancı girişinin önümüzdeki dönemde rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır” dedi. Bu noktada, yurtdışından fon girişlerinin kaçınılmaz olarak TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkati çeken Avdagiç, “Dolayısıyla burada döviz kuruna ilişkin kuyumcu terazisi hassaslığında bir dengelenmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek isteriz. Bu çerçevede özellikle yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

 

GÜÇLÜ TİCARİ BAĞLARIN AŞAMAYACAĞI SORUN YOK

 

Başkan Avdagiç, iş dünyası olarak çok taraflı uluslararası ilişkiler kurmayı önemli bulduklarını belirterek, “Bu bağlamda, Azerbaycan ile güçlendirilen ilişkilere ilave olarak, diğer komşularımızla da daha yakın işbirliği ve daha güçlü ekonomik ilişkilerin tesisi yönündeki çabaları takdirle karşılıyoruz” dedi. 

 

Avdagiç, dünya geneline bakıldığında ülkelerin en yüksek ticareti komşularıyla yaptığının görüldüğüne işaret etti. Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşumuz olan ülkelerin payı hâlâ yüzde 12-13 seviyelerindedir. Komşularımızla ticaretimizde tek sevindiren rakam, tamamına karşı dış ticaret fazlası vermemiz. Ancak, gerek komşu ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi gerekse de Türkiye’nin bu ülkelere yönelik yüksek ihracat potansiyeli dikkate alındığında, mevcut rakamlar oldukça düşük kalıyor. Biz şuna inanıyoruz. İyi komşuluk ilişkileri, ticaretin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla gerek sınır komşularımız gerekse bölge ülkeleriyle dostluk temelinde ilişkilerin daha ileri boyutlara taşınması, kuşkusuz bu ülkelere yönelik ihracatımıza da büyük bir ivme kazandıracaktır. Son günlerde ilişkilerin yumuşatılması yolunda ortaya konulan iradenin, büyük önem taşıdığını belirtmek isterim. Unutmayalım ki, güçlü ticari bağların aşamayacağı sorun yoktur.”

 

YAPAY ZEKA MÜHENDİSLİĞİ AÇILACAK

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, dünyadaki değişen dinamiklere göre yol haritası çizdiğini belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, üniversiteye ilişkin iki müjdeyi meclis üyeleriyle paylaştı. Avdagiç, “Birincisi, yeni akademik yılda eski İTO binamız, üniversitemizin yenilenmiş bir mekanı olarak hizmete giriyor. Burada İngilizce Hazırlık Okulu ile bazı lisansüstü eğitim programlarımız yer alacak. İkincisi, üniversitemizde Yapay Zeka Mühendisliği Bölümü kurulması Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylandı. Bir sonraki eğitim yılında öğrenci kaydı başlayacak. Teknolojiye hakim olan bir gençlik istiyorsak, bu gibi teknolojik gelişmeleri göz ardı etmememiz gerekiyor” diye konuştu. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı ve İstanbul Ticaret Odası ana ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul da Türkiye’nin ilk yapay zeka lisesini açmak için bir protokol imzalamıştı.

 

FİYATLAMA DAVRANIŞLARINDA İYİLEŞME

 

Enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “En son haziran rakamları açıklandı. Beklentiler paralelinde mayıs ayında yüzde 75.45 ile zirve seviyesini gören yıllık TÜFE artışı, haziranda yüzde 71.6’ya geriledi. Hatırlanacağı gibi aylık TÜFE artışları, geçen yılın temmuz ayında yüzde 9.49, ağustosta da yüzde 9.09 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki iki ayda artış oranlarının yüzde 2’ler civarında gelmesi halinde, iki ay sonra yıllık TÜFE’de yüzde 50’nin altını görmüş olacağız. Vurgulamak isterim ki, ‘enflasyonda baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası’ olacaktır. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacaktır.”

 

MECLİS’TEN YANSIMALAR

 

Sektörler geçmişlerine sahip çıkarak kültür oluşturuyor

 

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Oda’nın temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda eğitimin önemine ve sektörlerin kültürel çalışmalarına dikkat çekti. 

 

Meclis Başkanlık Divanı olarak birçok sektörel ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Dr. Erken, “Kapalıçarşı Derneği’ni ve esnafını ziyaret ettik. Sonra Hadımköy civarında Teskoop sanayi sitesine gittik. Ayrıca Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nı (TASEV) ziyaret ettik. Vakfın, çok güzel bir laboratuvarı ve hemen yanında bir meslek liseleri var. Meslek lisemizin İTO ile de hamilik ilişkisi devam ediyor ve gördüğümüz kadarıyla çok memnunlar” dedi. 

 

TASEV’in sektöre vizyon kazandırma gayesiyle hareket ettiğini belirten Dr. Erken, şöyle konuştu: “Arkadaşlarımız, Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın kütüphanesini devralmışlar, onu tekrar hayata döndürmüşler. Yani sektörleri ile ilgili bir tarihi zenginliğe sahip çıkmışlar. Ayakkabı sektörünün hikayesi, sanayi tarihimizin de bir hikayesi. Bu arkadaşlar geçmiş ile gelecek arasında önemli bir köprü kurmuşlar. İşte zaten kültür de bu şekilde oluşuyor. Bu hepimize örnek olmalı. Sırası gelmişken bu hikâyenin bir kitabının ‘İstanbul’da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapıları’ adıyla İTO yayınları içinde çıktığını belirteyim.”

 

AYAK NUMARASI ARAŞTIRMASI

 

TASEV’in yaptığı önemli bir projeyi anlatan Dr. Erken, şunları söyledi: “Türk vatandaşlarının ayak yapıları ve numaraları konusunda bir araştırma yapıyorlar. Böylece sektörde bir standart ölçü modellemesine gitmek mümkün olabilecek. Bu tür çalışmalar belki detay gibi görünse de bir meseleye kökten ve stratejik açıdan bakıldığını gösteren önemli örnekler. Ayakkabı, sadece bir giyim eşyası değildir. Aynı zamanda bir sanat eseri, koleksiyonu yapılacak bir nesne, müzelere taşınacak ve teşhir edilecek bir objedir.”

Konuşmasında, 10 Temmuz 1975’te vefat eden akademisyen ve fikir adamı Nurettin Topçu’yu da anan Dr. Erken, “Topçu, ülkemizin gelişimi için Anadolu’yu merkeze alan bir kültürün oluşmasını önemserdi. Onun için mektep ve muallim çok önemli iki kavramdı” dedi. Dr. Erken, “Topçu, Fransa’da Sorbonne’da ‘İsyan Ahlakı’ anlamına gelen ‘Conformisme et Revolte’ isimli doktora çalışmasından dolayı üniversiteden birçok ödül almaya hak kazandı, ancak kendisi üniversitenin giriş ve çıkış kulelerinde 24 saat ay yıldızlı Türk bayrağının dalgalanmasını istedi. Üniversite yönetimi bu isteği yerine getirdi” diyerek, eserlerine ve mesajlarına dikkat çekti. 

 

Meclis Başkanı Dr. Erken ayrıca, tarihten ders çıkarmanın önemini hatırlatarak, “Gerek Muharrem ayı içindeki olaylar gerekse bertaraf edilen 15 Temmuz kalkışması türü hadiseler, inşallah hepimiz için ibret vesilesi olur ve milletçe ayrışmadan, fitneden ve kardeş kavgalarından uzak dururuz” dedi. 

 

FUARLARDAKİ TEMSİLDEN GURUR DUYDUM

 

Gürbüz Turan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Ülkemizde ve dünyada İstanbul Ticaret Odamızın ağırlığını, yaptığı organizasyonlarda ve düzenlediği etkinliklerde net olarak görüyoruz. Doğru bilgi, doğru alana aktarılırsa, başarı kaçınılmaz olur diye düşüyorum. Fuarlar bu bakımdan da önemli. Yakın zamanda Çin’deki Canton ve Fransa’daki Texworld fuarlarına katıldım. Odamızın fuarlarındaki temsilinden gurur duydum. Türkiye varlığını güçlü bir şekilde o fuarlarda hissettirdi. Büyük ülkeler layıkıyla böyle görevleri üstlenirler, İstanbul Ticaret Odamız da bu görevi başarıyla yerine getiriyor. Başkanımız Şekib Avdagiç’e ve Yönetim Kurulu Üyelerine gayretleri için teşekkür ediyorum. Fuarlarda, tüm katılımcıları tek tek ziyaret ederek örnek davranış sergilediler. Oralardaki bilgilendirmeler hem ülkemizin tanıtımına katkı sağlıyor hem ülkemizin ne kadar önemli bir konumda olduğunu gösteriyor. Hamisi olduğum Cemil Meriç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bilgisayar sınıfına destek için de Yönetim Kurulumuza teşekkür ediyorum. Gençlerimiz geleceğimizdir, sanayi ve teknoloji ile geleceğimizi desteklemeliyiz. 

 

ÇORAP SANAYİMİZ DÜNYA İKİNCİSİ

 

Ender Doğan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi:  Ülkemiz çorap sanayinde dünya ikincisi konumuna yükselmiş durumda. Hazır giyim sektörü içinde bu kadar hızlı yükselen başka bir sektör yok. Hazır giyimin de dördüncü büyük sektörü. Çorap sanayimiz geçen seneyi 1.3 milyar dolar ihracatla kapattı. Faaliyet gösteren 2 bin civarında firma var. Ayrıca 10’a yakın firma, 100 milyon doların üzerinde ihracat yaptı. İhracatımızın yüzde 70’ini Avrupa’ya yapıyoruz. Dolayısıyla fabrikalar daha organize olmuş durumda. Kapasite oranımız ise yüzde 90 civarında. Ancak sektörde eksi yanlar da var. Türkiye’de çorap makinası yapan firma yok. Çin ve Uzakdoğu bu alanda makina da geliştiriyor. Ayrıca ihracat pazarlarında sürekli fiyat baskısı var. ABD pazarına fazla ulaşamıyoruz. Avrupa pazarına çok bağımlı durumdayız. Kalifiye personel bulmakta zorlanıyoruz. Hammadde sorunu nedeniyle daha büyük fırsatları kaçırdık. İhracat pazarında fiyat rekabetinin iyice belirginleşmesi tehlike de oluşturuyor. Tedarikçiler bu süreçten zarar görürse, ihracatımızın hızı da azalır. Uzakdoğu ile aramızdaki fiyat farkı yüzde 35’in üzerine çıktı. Firmalar bu fiyat baskısı nedeniyle kontrollü zarar sorunu yaşıyor. Yani durumun düzeleceği umuduyla bugünleri atlatmaya çalışıyor. Fiyat baskısının aşılmasını ve döviz üzerindeki baskının hafifletilmesini ümit ediyoruz. Finansmana erişim sorunu da çözülmeli.

 

KURULU GÜÇ 110 BİN MEGAVATA ÇIKTI

 

Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: 2024 Temmuz ayı itibariyle Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü 110 bin 367 megavat oldu. Bu rakam, 2002 yılında 32 bin megavattı. 100 bin megavatın üzerinde kurulu gücü olan bir ülkeyiz. Kurulu güç mevsim şartlarına veya kaynaklara göre değişiyor. Kurulu gücün yüzde 29.2’sini HES, yüzde 22.4’ünü doğalgaz, yüzde 13.6’sını GES, yüzde 11’lik kısmı rüzgar, yüzde 10.4’ünü linyit ve yerli kömür, yüzde 9.4’ünü ise ithal kömür oluşturuyor. Yenilenebilir enerjinin devreye girmesi fiyatları düşürüyor. Bu durum sanayicilerin işini kolaylaştıracak. Sanayiciler bana ‘Ne zaman yenilenebilir enerjiye geçelim?’ diyor. Ben de ‘Hemen şimdi geçin’ diyorum.

 

‘İSTANBUL TİCARET PORTALI’ KURALIM

 

Mehmet Cebeci-Toptan ve Dış Ticaret Meslek Komitesi: 200’den fazla gencimize ticaret mektebinde hizmet verdik. Sayımızı artırmaya devam ediyoruz. Meclis üyelerimizi de programlarımızda görmek isterim. Gençler oldukça istifade ettiler. Tüccarımızın bulunabilirlik problemi var. Eskiden sarı renkli altın rehber vardı. Otellere gittiğimizde görürdük. Orada tüccarımızın kayıtları vardı. Bugün onun yerine Google gibi arama motorları var. Burada oldukça kirli bilgi kaynağı bulunuyor. Yani yurtdışından biri, Türkiye’de herhangi bir ürün üreticisini aradığı zaman, kirli veya manipülatif bilgilerle karşılaşıyor. Hem bunun önüne geçmek hem de tüccarımıza hizmet vermek amacıyla ‘İstanbul Ticaret Portalı’ kurulmasını ve bu portalın giriş kayıtlarının tüccarımız tarafından yapılmasını öneriyorum. Kayıtlar tüccar tarafından yapıldığı takdirde, çok hızlı bir şekilde yüzbinlerce giriş olacağından dolayı portal süratle ilk sıralara gelecek. Aynı zamanda tüccarımız da kendi ürün gruplarının bulunmasını istedikleri şekilde anahtar kelimeleri girebilir. Bu, hem bizim veri tabanımıza hem de uluslararası ticaretimize katkı sağlayacak. 

 

DENETLEME MEKANİZMASI ADİL OLMALI

 

Ertuğrul Yılmaz-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Müteahhitlik sektöründe yabancıya konut satışında sıkıntı var. Denetleme mekanizmasının adil ve doğru işlemesinin ülkemiz müteahhitlik sektörünün kalitesini artıracağı gibi sektör tarafından da destekleneceğine inanıyorum. Önceki dönemlerde yabancıya vatandaşlık hakkı için rakamları yükseltilmiş gayrimenkul satılmış. Devletimiz de bu usulsüzlüğün engellenmesi için GABİM adlı kuruluşa yetki verdi. GABİM, yabancılara gayrimenkul satışlarında değer araştırıyordu. İlk etapta iyi başladı. Ancak sonra müteahhitler mağdur edildi. Nerdeyse satışların tamamına red verildi. Yabancı yatırımcı engellenince sektör finans sorunu yaşadı. Yetkililere, ‘GABİM şartı kaldırılmalı. Yapılan satışları bağımsız denetim kuruluşları denetlesin’ talebimizi ilettik. Bir önceki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza sorunu aktardığımızda, mağduriyet oluştuğunu kabul etmişti. Sorunun çözüleceğini ve bağımsız denetimin yaptırılacağını söylemişti. GABİM kaldırılmış fakat GEDAŞ isimli başka bir kuruluşa yetki verilmiş. Aynı işleyiş devam etti ve sorun çözülmedi. Konutta, yabancı yatırımcı küstürülüyor ve satışlarımıza engel olunuyor. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarında ise böyle bir şart yok, yani haksız rekabete de yol açıyor. İç piyasada konut satışı zaten çok az. Yabancı yatırımcıya engel olunmamalı. Bu sorunun çözümünü ve bağımsız denetim şartının gelmesini talep ediyoruz.

 

GAYRİMENKULDEKİ SORUNLAR BİRÇOK SEKTÖRÜ ETKİLİYOR  

 

Uğur Akçadağ-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Gayrimenkul sektöründeki sorunlar sadece emlakçıları ve inşaatçıları ilgilendirmiyor. Zincirleme olarak birçok sektörü etkiliyor. Televizyon haberlerinde gayrimenkul ile ilgili birçok sorunu görüyorsunuz. Ev sahibi ve kiracı sorunları sık sık haberlere konu oluyor. Kiracı çıkarmak için birçok sahte satış da oluyor. Bu sorunlara çözüm bulmak zorundayız; çünkü sektör yavaş yavaş eriyor. İnşaat sektöründe de büyük sorunlar var. İnşaat maliyetleri yüzde 72 arttı. Satışlar durdu. Bugün 100 bin lira maaş alan bir vatandaşın konut alma imkanı kalmadı. O zaman yabancı yatırımcı dışında bir seçenek de kalmıyor. Gelinen durumdan emlakçılar da inşaatçılar da memnun değil. Artan faizler ve konut kredisinin zorlaşması sektörü durdurdu. Peki, bu evleri kim alacak? Faizlerin yükselmesi herkesin elini kolunu bağladı. Bu durum kiraları da etkiledi. Ortak çözüm konusunu sektörün büyükleriyle bir araya gelip konuşmak istiyoruz.

 

HEPİMİZİN ORTAK PROBLEMİ: FAİZ

 

Mustafa Zeytin-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Sektörümüzün yaşadığı ortak problemlerin en başında yüzde 60’ları bulan yüksek faiz var. Bu kadar yüksek faizin olduğu yerde kimse gayrimenkule ve yatırıma dönmez. Faizi aşağı düşürmediğiniz sürece içerde talebin oluşma şansı yok. Kamuda tasarruf diye yola çıkıldı. Kamuda tasarruf dedikten sonra farklı paketler çıkıyor. Yurt dışı çıkış harçlarına karşıyım. Haftada bir yurt dışına gidenler var. Bu yurt dışı harçlarının kaldırılması için İTO olarak teklifte bulunabiliriz. Yurt dışı çıkış harcının tamamen kaldırılması lazım. Komitemizin en önemli konusu; finansmana ulaşım zorluğu. Ara eleman bütün sektörlerin sorunu. Yurt dışından kontrolsüz göç olmamalı. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Teknik ve meslek liselerine önem verip, kendi elemanlarımızı kendimiz yetiştirmemiz lazım. Çocuklarımızı meslek sahibi yapmalıyız.

 

ODAMIZIN BİLGİ BANKASI GÜNCELLENMELİ

 

Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Vergi paketiyle ilgili olarak bir kısım maddeler basına sızdırıldı. Taslak en azından biraz daha netleştirilip, kamuoyunun görüşü alınarak yapılmalı. Taslağın eğer somutlaşmış başlıkları varsa ve kamuoyuyla paylaşılırsa, daha net ifadelerle bizler de görüşlerimizi paylaşırız. En azından hükümetimiz burada tüccarın sesini daha iyi duyarak, tasarıya son halini vermiş olur. Odamızın bilgi bankası uzun süredir, yılbaşından bu yana güncellenemedi. Bu konuda çokça şikâyet alıyoruz. Güncellemeler bir an önce tamamlanmalı. Buradaki sorunumuz ne ise bir an önce giderilmeli. Bu durumu özellikle yabancı firmalara anlatamıyoruz. Biz tescili yapıyoruz. Ancak Oda’nın bilgi bankasında hâlâ 2023’teki bilgi görününce işlem yapılmadığını düşünüyorlar.

16 Temmuz 2024 Salı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.

Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."

Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.

Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.

 

TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK

Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.

Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.

Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.

 

"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."

Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.

Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.

 

"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.

Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.

Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."

Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.

18 Ekim 2024 Cuma

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri personeline gelecek yıl 3,5 trilyon lira nakdi ödeme planlanıyor.

2025 yılı bütçesinden derlediği bilgiye göre, kurumlara ayrılan 14 trilyon 731 milyar 14 milyon 332 bin liralık bütçenin yüzde 23,6'sı personel giderleri için kullanılacak.

Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, personel giderleri için 1 trilyon 30 milyar 744 milyon lira ile bütçeden en fazla payı aldı. Sağlık Bakanlığı personeli için ise 566 milyar 841 milyon liranın üzerinde ödenek aktarılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü 302 milyar 167 milyon lirayla üçüncü sırada bulunurken, Milli Savunma Bakanlığına 273 milyar 553 milyon lira ayrıldı.

Gelecek yıl Jandarma Genel Komutanlığı personel giderleri 193 milyar 701 milyon lira, Adalet Bakanlığı personel giderleri 170 milyar 804 milyon lira, Diyanet İşleri Başkanlığı personel giderleri 110 milyar 56 milyon lira olarak belirlendi.

Tarım ve Orman Bakanlığı personel giderleri için 58 milyar 970 milyon lira, İçişleri Bakanlığı personel giderleri için 55 milyar 756 milyon lira ve Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı personel giderleri için 53 milyar 280 milyon lira ayrıldı.

 

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER

Özel bütçeli kurumların personeline gelecek yıl 436 milyar 748 milyon lira ödeme öngörülüyor. Buraya dahil olan yüksek öğretim kurumları personeli için 318 milyar 32 milyon lira aktarılacak.

Özel bütçeli kurumlardan personel ödemesi için en yüksek kaynak 27,2 milyar lirayla Karayolları Genel Müdürlüğüne verilecek. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğüne de 26,7 milyar lira ayrıldı. Orman Genel Müdürlüğü personeli için ise 23,1 milyar lira verilecek.

Düzenleyici ve denetleyici kurumların personeli için 10 milyar 45 milyon lira ödeme öngörülürken, bu kategoride 2,3 milyar lirayla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilk, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2,1 milyar lirayla ikinci sırayı aldı.

Ödeneklerin ekonomik sınıflandırılmasına göre, bütçeden personel giderleri için toplam 3,5 trilyon lira, sosyal güvenlik devlet primi gideri için ise 435 milyar lira ayrıldı.

 

2025 bütçesinde kurumlar için öngörülen personel giderleri şöyle:

 

KURUMLAR       Personel Giderleri           Sos. Güv. Devlet Primi Gideri

Türkiye Büyük Millet Meclisi       11.053.550,000  1.337.502,000

Cumhurbaşkanlığı           2.784.216,000    163.119,000

Anayasa Mahkemesi      443.413,000        45.592,000

Yargıtay               2.566.341,000    290.932,000

Danıştay              1.846.200,000    193.506,000

Hakimler ve Savcılar Kurulu         901.380,000        84.163,000

Sayıştay               2.334.045,000    259.260,000

Adalet Bakanlığı                170.804.203,000               19.356.118,000

Millî Savunma Bakanlığı 273.553.471,000               32.266.666,000

İçişleri Bakanlığı                55.756.297,000  11.017.387,000

Dışişleri Bakanlığı             16.752.212,000  1.373.716,000

Hazine ve Maliye Bakanlığı          23.051.411,000  2.558.431,000

Millî Eğitim Bakanlığı      1.030.744.599,000           131.441.299,000

Sağlık Bakanlığı 566.841.948,000               67.251.196,000

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı    3.321.325,000    517.644,000

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı             53.280.882,000  8.825.531,000

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı            1.124.850,000    142.999,000

Kültür ve Turizm Bakanlığı            14.588.536,000  1.826.209,000

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı      3.538.352,000    433.820,000

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı       15.571.414,000  2.071.366,000

Ticaret Bakanlığı               17.272.974,000  2.003.300,000

Gençlik ve Spor Bakanlığı              2.771.887,000    398.164,000

Tarım ve Orman Bakanlığı            58.970.677,000  7.671.413,000

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 224.474,000        28.678,000

Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı            15.842.855,000  1.049.835,000

Jandarma Genel Komutanlığı      193.701.811,000               17.922.126,000

Sahil Güvenlik Komutanlığı          8.633.684,000    898.685,000

Emniyet Genel Müdürlüğü          302.167.835,000               38.183.832,000

Diyanet İşleri Başkanlığı 110.056.770,000               13.893.319,000

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı  6.315.559,000    741.731,000

Gelir İdaresi Başkanlığı   32.491.789,000  4.056.863,000

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü        8.670.357,000    1.353.664,000

Meteoroloji Genel Müdürlüğü  2.124.203,000    323.138,000

Göç İdaresi Başkanlığı    10.300.404,000  1.993.900,000

Avrupa Birliği Başkanlığı                421.202,000        53.032,000

Devlet Arşivleri Başkanlığı            825.611,000        122.394,000

İletişim Başkanlığı            1.062.210,000    106.552,000

Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı  1.917.226,000    305.463,000

Strateji ve Bütçe Başkanlığı          918.746,000        107.266,000

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı       3.070.614,000    374.693,000

İklim Değişikliği Başkanlığı            107.935,000        12.491,000

Genel Bütçeli Kurumlar (I Sayılı Cetvel)  3.028.727.468,000            373.056.995,000

Özel Bütçeli Kurumlar (II Sayılı Cetvel)   436.748.143,000               60.473.535,000

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (III Sayılı Cetvel)     10.045.306,000  1.460.554,000

I+II+III Sayılı Cetvel'deki Kurumlar Toplamı           3.475.520.917,000            434.991.084,000

Özel Bütçelere DDK'lara Hazine Yardımı 0             0

Gelirden Ayrılan Paylar  0             0

Merkezi Yönetim Bütçesi Toplamı            3.475.520.917,000            434.991.084,000

18 Ekim 2024 Cuma