Akademisyenler, piyasalarda riskli enstrümanlara da erişimi kolaylaştıran teknolojik gelişmelerden, finansal okuryazarlığı artırmak için yararlanılabileceğini belirterek, küçük yatırımcılara finansal okuryazarlıklarını artırmaları önerisinde bulundu.


 

sermaye piyasalarında farklı yatırım araçlarına yönelim giderek artarken finansal okuryazarlığa yönelik çalışmalar da hızlandı. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının yanında, finansal okuryazarlık 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da yer aldı.

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen şubat ayı Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında konu ele alınırken, sermaye piyasalarının derinliği ve etkinliğinin artırılarak kaynakların daha üretken alanlara yönelmesi amacıyla finansal okuryazarlığı artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.

 

Toplantı sonrası yapılan açıklamada, bu çalışmalarla bireysel tasarrufların daha etkin kullanılması ve makro düzeyde tasarruf oranlarının artırılmasının amaçlandığı vurgulandı.

 

ÖĞRENCİLERE FİNANSAL OKURYAZARLIK DERSLERİ

 

Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Halil Ekşi, finansal okuryazar olabilmek için ileri düzeyde finansal bilgiye sahip olma zorunluluğunun olmadığını söyledi.

 

Serbest piyasa ekonomisinin yaygınlaşması ve sermaye piyasalarına sunulan enstrümanların çeşitlenmesinin finansal farkındalığın oluşmasını sağladığını belirten Ekşi, son yıllarda özellikle bireysel yatırımcıların varlıklarını, borsada ve kripto paralarda değerlendirdiğini ifade etti.

 

Ekşi, bu durumun finansal okuryazar olmayı gerekli kıldığına dikkati çekerek "Finansal piyasalarda ürün çeşitliliğinin artması, ekonomik değişimler ve nüfusun artması yatırımcı sayısının yükselmesine sebep olmuştur ancak sadece yatırımcı sayısının çoğalması değil aynı zamanda nitelikli ve bilgili yatırımcının artması gereklidir." dedi.

 

Araştırmaların, Z kuşağı olarak tanımlanan 18-25 yaş arası gençlerin dörtte birinin borsaya yöneldiğini gösterdiğini ifade eden Ekşi, bu gençlerin sadece üçte birinin finansal bilgiye sahip olduğunu aktardı. Ekşi, son yıllarda sosyal medyanın gençlerin kararları üzerinde etkili olabildiğini ve bunun riskleri artırdığı değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti: “Gençlerin yatırım kararı alırken sosyal medyanın etkisi altında kaldığı, kişi veya kişilerin tutumlarına göre karar verdiği açıktır ancak sırf moda veya bir trend olarak finansal okuryazarlığa sahip olmayan kişilerin yatırım kararı almaları, alınan kararların riskli olabileceğini göstermektedir. Sadece sosyal medyaya bakarak yatırım kararı almak veya finansal bilgi öğrenmeye çalışmak doğru değildir.”

 

Türkiye için de finansal okuryazarlığın gelişmesinin önemli olduğunu vurgulayan Ekşi, gelişmiş bir finansal okuryazarlığın o ülkenin ekonomik politikalarının istikrarlı ve başarılı şekilde uygulanmasına olumlu yansıdığının altını çizdi. Ekşi, bu anlamda finans dersleri, üniversitede çeşitli konferans ve etkinliklerle gençlerin finansal okuryazarlığını artırmaya çalıştıklarını belirtti.

 

BAZI SOSYAL MEDYA PLATFORMLARI FİNANSAL OKURYAZARLIĞI DESTEKLİYOR

 

Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi Bankacılık ve Finans Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nigar Taşpınar ise sermaye piyasalarına artan ilgiye paralel bir şekilde finansal okuryazarlığın artmadığını ifade etti.

 

Taşpınar, bireylerin geleceğe dair güvensizlik, belirsizlik ve kaygı gibi psikolojik faktörlerden etkilenmelerinin, finansal okuryazarlık seviyesinin katılımcı sayısıyla aynı doğrultuda artış göstermemesinin temel sebepleri olduğunu söyledi.

 

Sosyal medyanın, finansal okuryazarlık üzerindeki etkilerinin çok yönlü olduğunu belirten Taşpınar, bu alandaki platformların, çevrim içi eğitim imkanlarına erişim sağlamasıyla finansal okuryazarlığı desteklediğine dikkati çekti.

 

Taşpınar, sosyal medyanın olumsuz etkilerine yönelik ise "Sosyal medya platformları, yatırımcıları spekülatif davranışlara itebilir. Popüler trendlere katılma arzusu, bilinçli yatırım kararlarının yerine spekülatif eğilimlere yol açabilir. Bu tavsiyelerin güvenilirliği konusunda dikkatli olunmalı. Herkesin finansal uzman olmadığı unutulmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Teknolojinin ilerlemesiyle finansal okuryazarlığı artırmak için birçok dijital platform ve mobil uygulamanın hayata geçtiğini ifade eden Taşpınar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği, birçok banka ve sivil toplum kuruluşunun bu konuda çalışmalar yürüttüğünü de hatırlattı.

 

Taşpınar, üniversitelerdeki bu alana yönelik çalışmalara dair şunları kaydetti: "Akademik çalışmaların, finansal okuryazarlığın artırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu çabalar, bireylerin finansal konularda daha bilinçli olmalarını sağlayarak ekonomik refahlarını artırmayı hedefler ve toplum genelinde finansal okuryazarlık seviyelerini iyileştirmeyi amaçlar."

25 Şubat 2024 Pazar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, X hesabından yaptığı paylaşımda "Bolu Dağı Tüneli yeniden halkımızın hizmetinde. Ülkemizin en işlek otoyolu, Bolu Dağı'nda yaşanabilecek olası heyelanlara karşı artık çok daha güvenli." ifadesini kullandı.


Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabı X'ten, Bolu Dağı Tüneli'nin Ankara-İstanbul yönündeki tüpünün uzatılması çalışmalarına ilişkin paylaşım yaptı.


Bolu Dağı Tüneli mevkisinde, 2022 yılında yaşanan heyelanın ardından tünelin her iki tüpünün uzatılması için çalışmalara başladıklarını hatırlatan Uraloğlu, şunları kaydetti:

 

"İlk ayağını 2023 yılında İstanbul-Ankara yönünde 90 metre uzatarak hizmete açtık. Ankara-İstanbul yönünü de 67 metre uzatıp, planlanandan 12 gün önce bugün hizmete açtık. Ülkemizin en işlek otoyolu, Bolu Dağı'nda yaşanabilecek olası heyelanlara karşı artık çok daha güvenli. Bolu Dağı Tüneli, yeniden halkımızın hizmetinde. Bolu Dağı Tüneli'mizi kullanan tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun."

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Ankaraİstanbul BoluDağıTüneli Heyelan

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, Fitch'in yatırım yapılabilir seviye notuna ulaşmak için Ocak 2017'den bu yana ilk kez yeniden tırmanışa geçti. Hedefe üç basamak kaldı” ifadelerini kullandı.


 

Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken, not görünümünü durağana çevirmesine ilişkin iş dünyasının görüşlerini paylaştı.

 

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisine olan güvenlerini son 6 ayda Türkiye’nin kredi notunda art arda gelen iyileştirmeler yaparak ortaya koyduğuna dikkati çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Fitch, Türkiye'nin kredi notunu marttan sonra ikinci kez artırdı. Moody's temmuzda 2 kademe birden not artışı yapmıştı. S&P de mayısta not artışı yapmıştı. Türkiye, Fitch'in yatırım yapılabilir seviye notuna ulaşmak için Ocak 2017'den bu yana ilk kez yeniden tırmanışa geçti. Hedefe üç basamak kaldı.”

 

İş dünyası olarak “en az 2 kurumdan” yatırım yapılabilir notu alana kadar, dengelenme sürecine katkı vermeyi sürdüreceklerini kaydeden Avdagiç, “Gerçekçi ekonomi politikaları ve reel sektörü ihmal etmeyen yaklaşımlarla bu hedefe de ulaşacağız. Kredi not artışlarımızın daimi kaldıracı, şirketlerimizin yatırımlarını güçlendirecek finansman destekleri ve tedbirler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : İTO Avdagiç Fitch kredi not