Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, "Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir" denildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edileceği belirtilerek, "Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir." denildi.

Para Politikası Kurulu'nun 19 Ocak'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, tüketici fiyatlarının aralıkta yüzde 1,18 artarak yıllık enflasyonun 20,12 puan düşüşle yüzde 64,27 seviyesine gerilediği anımsatılarak, ılımlı fiyat hareketlerinin yıllık enflasyonu tüm alt gruplarda düşürdüğü, temel mal ve gıda gruplarının bu gerilemede daha önemli bir rol oynadığı ifade edildi.

Temel mal grubunda yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda azalırken, dayanıklı mal alt grubundaki düşüşün daha belirgin olduğu kaydedilen özette, Ocak ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentilerinde gerilemenin devam ettiği belirtildi. 

Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmelerine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü kaydedilen özette, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, artan durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında, küresel risk iştahındaki iyileşmeye paralel olarak ocak ayında hem borçlanma hem de hisse senedi piyasalarına girişler devam etmiştir. Öte yandan gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır."

"Döviz kurlarındaki ılımlı seyrin aralık ayında korunduğu izlenmiştir"

Özette, uluslararası emtia fiyatlarında 2022'nin ikinci yarısında hakim olan olumlu görünümün aralık ayında da korunduğu belirtilerek, endüstriyel metal dışındaki alt gruplarda fiyat düşüşlerinin gerçekleştiği aktarıldı.

Çin’de alınan kapanma tedbirlerinin gevşetilmesiyle ham petrol fiyatlarının aralık ayı ortasından itibaren artış eğilimine girmesine karşın ocak ayı ortalamasının aralık ayı ortalamasına yakın seyrettiği hatırlatılan özette, "Kış koşullarının hafif seyretmesi nedeniyle doğal gaz fiyatlarında aralık ayında gözlenen düşüş ise ocak ayında belirginleşmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Özette, küresel talep koşullarında gözlenen yavaşlamanın uluslararası taşımacılık maliyetlerinde düşüşü de beraberinde getirdiği belirtilerek, "Döviz kurlarındaki ılımlı seyrin aralık ayında korunduğu izlenmiştir. Bu gelişmelerle üretici fiyatları enerji kalemleri öncülüğünde aralık ayında yüzde 0,24 gerilemiştir." ifadeleri kullanıldı.

Üretici fiyatlarındaki aylık düşüş neticesinde yıllık üretici enflasyonunun 38,30 puan azalarak yüzde 97,72'ye gerilediği bildirilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. 2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın son çeyreğine dair göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret etmektedir. Üretim gelişmeleri ihracat payına göre incelendiğinde, sanayi üretiminde kasım ayındaki düşüş, ihracat yoğunluğu yüksek sektörlerde daha kuvvetli olmuştur. Çeyreklik olarak ise, kasım ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte sanayi üretimi artışı yüzde 1,9 oranında gerçekleşirken tipik olarak oynaklık gösteren sektörler dışlandığında sanayi üretimindeki artış yüzde 0,5 ile daha sınırlı olmuştur."

Özette, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görüldüğü belirtilerek, "İmalat sanayi firmalarının kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentilerine bakıldığında son çeyrekte ihracat siparişi beklentilerindeki zayıf seyrin sürdüğü, iç piyasa siparişi beklentilerinin ise artış kaydettiği görülmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Bu çerçevede, dış talepteki zayıf seyrin sürmesine rağmen iç talebin nispeten daha güçlü seyrettiği kaydedilen özette, kasım ayındaki perakende satış hacim endeksinin aylık bazda yüzde 1,5 artarken, çeyreklik bazdaki yükselişin yüzde 4,5 seviyesine çıktığı bildirildi.

Özette, son çeyrekte kartla yapılan harcamalardaki artış eğiliminin de devam ettiği aktarılarak, firmaların geleceğe dair yatırım ve istihdam beklentilerinin ise son çeyrekte sınırlı bir miktarda gerilediği kaydedildi.

Enerji ve altın ithalatı cari işlemler dengesini olumsuz etkiliyor

Mevsimsellikten arındırılmış istihdamın kasım ayında aylık bazda yüzde 0,9, çeyreklik bazda ise yüzde 1,6 oranında arttığı belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı bir önceki aya göre 0,4 puan artarak yüzde 54,1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde istihdamdaki artışa rağmen işgücüne katılımdaki yükselişin etkisiyle mevsimsellikten arındırılmış toplam işsizlik oranı, bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 10,2 seviyesini korumuştur. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler istihdamdaki artış eğiliminin korunduğunu göstermektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre salgın sonrası dönem incelendiğinde daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir.

Enerji ve altın ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Cari işlemler dengesi kasım ayında 3,7 milyar dolar açık verirken, yıllıklandırılmış cari açık 1,6 milyar dolar artışla 45 milyar dolar olmuştur. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve altın ithalatındaki ivmelenme kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi cari işlemler dengesini desteklemeyi sürdürmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir."

Krediler yakından izlenmeye devam edilecek

Özette, para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceği ifade edildi.

Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşımın sergilenmeye devam edileceği aktarılan özette, "Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir." denildi.

Özette, Kurul'un, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceği ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getireceği kaydedildi.

Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz ettiği aktarılan özette, "Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir." değerlendirmesine yer verildi.

Özette, TCMB'nin fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacağı aktarılarak şunlar kaydedildi:

"Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, Açık Piyasa İşlemleri fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılmaktadır. Uzun vadeli, sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izlenmektedir. Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecektir.

Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ile fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir."

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği belirtilen özette, "Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır." ifadeleri kullanıldı.

Özette, kurulun, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını desteklediği, kararların şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede alınmaya devam edileceği vurgulandı.

26 Ocak 2023 Perşembe

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İŞKUR aracılığıyla sadece 2023 yılı içerisinde 464 bini aşkın kadının işe yerleştirilmesini sağlamış durumdayız." dedi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon'da düzenlenen "İş-Pozitif Kadın İstihdamı Fuarı"nın açılışında yaptığı konuşmada, yeni yüzyıla mührünü vuracak Türkiye'nin kadınları adına önemli bir proje vesilesiyle bir araya geldiklerini söyledi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan öncülüğünde şubat ayında kadın istihdamına destek olacak yeni bir projenin duyurusunu yaptıklarını belirten Işıkhan, "Ülke çapında seferberliğe dönüşmesini arzu ettiğimiz bu projemizi duyurmak üzere yaklaşık iki aydır bölge bölge, il il geziyoruz. İstiyoruz ki bu önemli girişimden bütün kadınlar haberdar olsun, yararlansın." diye konuştu.


Kadın istihdamının Türkiye olarak 21 yıldır üzerinde hassasiyetle durdukları, gelecek hedef ve vizyonlarının temel argümanları arasında yer alan önemli bir konu olduğuna dikkati çeken Işıkhan, geleceğin güçlü Türkiye'sine giden yolun kadın erkek her bir insanın, sosyal ve ekonomik kalkınma sürecinde imkanı ölçüsünde yer aldığı topyekun seferberlik şuurundan geçtiğini vurguladı.


Kadınların gücüne ve desteğine ihtiyaçları olduğunun altını çizen Işıkhan, şöyle devam etti:


"Biz, kadını baş tacı sayan bir inancın ve kültürün temsilcileriyiz. Gerektiğinde cephede mücadele veren, gerektiğinde ise kültürde, sanatta, edebiyatta, sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınmayı sağlayan kadınlar, bu toprakların bağrında yetişmiştir. Binlerce yıllık tarihimizde ve ülkemizin kuruluş yıllarında olduğu gibi son 21 yılda da ülkemizin gerçekleştirdiği kalkınma ve ilerleme hamlesinde kadınlar, emeği ve çabası ile aktif rol oynamıştır. Türkiye, kadınların büyük fedakarlıkları sayesinde bugünlere gelmiştir. Nüfusumuzun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların gücü olmadan sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildir. Bu sebeple kadınların toplumsal hayata aktif ve üretken katılımını destekleyecek projeler geliştirme gayreti içerisindeyiz. Kadınların yenilikçi bakış açısına ve çözüm odaklı fikirlerine güveniyoruz. Bu alanda somut, kalıcı çözüm mekanizmaları üretiyor, fırsatlardan eşit ve adil şekilde yararlanmalarına yönelik etkin politikalar yürütüyoruz."


Bakan Işıkhan, sağlıktan eğitime, sanattan spora, bürokrasiden siyasete her zaman yanlarında oldukları gibi çalışmak, üretmek, ülkeye ve millete değer katmak isteyen bütün kadınları desteklediklerini dile getirdi.


SON 21 YILDA İŞKUR VASITASIYLA İŞE YERLEŞTİRİLEN 13 MİLYONU AŞKIN KİŞİNİN 4 MİLYONDAN FAZLASI KADIN


Bakanlık olarak istihdam, nitelikli iş gücü ve sosyal güvenlik hizmetlerinde kadınların her zaman özel olarak politika geliştirdikleri gruplar arasında yer aldığını anlatan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Gerek projelerle gerekse mevcut programlarımızla kadın istihdamını önceliyoruz. Bu noktada özellikle kamu istihdam kurumumuz İŞKUR vasıtasıyla yürüttüğümüz proje ve aktif iş gücü programlarımızla kadınların istihdam edilebilmelerini sağlıyoruz. Son 21 yılın rakamlarına baktığımızda ise İŞKUR vasıtasıyla işe yerleştirdiğimiz 13 milyonu aşkın vatandaşımızın 4 milyondan fazlasını kadınlar oluşturmaktadır. Yine son 21 yılda kurumumuz İŞKUR'un Aktif İşgücü Programlarından yararlanan vatandaşlarımızın sayısına baktığımızda, yaklaşık 5 milyon insanımızın 2,5 milyonunu kadınlar oluşturmuştur. İŞKUR aracılığıyla sadece 2023 yılı içerisinde 464 bini aşkın kadının işe yerleştirilmesini sağlamış durumdayız. Eğitim, özellikle nitelikli iş gücünü artırma noktasında hayati öneme sahiptir. Bu sebeple kadın istihdamı konusu proje ve politikalarımızın merkezinde yer alan mühim bir konudur."


Eğitimli ve nitelikli iş gücü hedefiyle geçen yıl içinde 27 binin üzerinde kadını kurs ve programlardan yararlandırdıklarını belirten Işıkhan, 2023 yılı boyunca 877 bine yakın kadına danışmanlık hizmeti verdiklerini söyledi.


İş-Pozitif Projesi kapsamında 10 bakanlığın proje ortağı olduğu, tüm kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasındaki istihdam eşleştirme süreçlerini kayıt altına alacak bilgi sistemi kurduklarını anlatan Işıkhan, "İş-Pozitif, istihdama yönelik eğitim veren ve çeşitli kurslar düzenleyen, iş gücü ihtiyacı olan ve istihdam oluşturma potansiyeline sahip aktörlerin çevrim içi olarak bir araya gelebileceği bir işbirliği sistemidir. 9 Şubat’ta başlattığımız İş-Pozitif'te yaklaşık iki buçuk ayda 100 binin üzerinde kadının istihdamını sağladık. Bu sayıyı her gün artırmaya devam ediyoruz. İş-Pozitif ile amacımız, iş arayan ile işveren arasındaki iletişimi teknoloji çağının gereklerine uygun şekilde kolaylaştırmak ve özellikle kayıtlı kadın istihdamında önemli bir mesafe alabilmektir." ifadelerini kullandı.


Işıkhan, dünyada hayranlıkla takip edilen bir sosyal güvenlik sistemleri olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:


"Avrupa ve Amerika dahil birçok ülkede artık insanlar hasta olmaktan dahi korkar hale geldi. Neden? Çünkü gönül rahatlığıyla güvenebilecekleri bir sosyal güvenceleri yok. Sosyal güvenlik hizmetlerinin sürdürülebilirliği noktasında birçok ülke ciddi finansal kriz yaşamaktadır. Mevcut güvenceleri için ciddi ödemeler yapmak durumunda kalıyorlar. Sağlık problemi yaşadığında tek kuruş ödemeden tedavi alabilecekleri bir sosyal devlet anlayışları maalesef yok. Bugün Türkiye'nin hangi şehrine giderseniz gidin, sadece TC kimlik belgenizle istediğiniz sağlık hizmetini rahatlıkla alabiliyorsunuz. Üstelik bu hizmeti her şehrimize adeta 5 yıldızlı otel konforunda inşa ettiğimiz, son teknoloji ürün ve cihazlarla donattığımız hastanelerimizden alabiliyorsunuz. Tüm bunları sosyal güvenlik reformuyla başardık."


Kadınlara verdiği değerle 21 yıldır kadınların hukuki, sosyal ve ekonomik özgürlük mücadelesini himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan'a teşekkür eden Işıkhan, ardından en fazla kadın istihdamında bulunan 3 firmanın yetkililerine plaket verdi.


Daha sonra fuarın açılışını gerçekleştiren Işıkhan, burada stant açan kurum ve firmaların yetkililerinden bilgi aldı.


Işıkhan, Samsun Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti Samsun İl Başkanlığını da ziyaret etti.


Bakan Işıkhan'a programlarında Samsun Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ile kurum müdürleri eşlik etti.

26 Nisan 2024 Cuma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin elektik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların paylarının arttığını bildirdi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya platformu X'te yaptığı paylaşımda, "Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir kaynakların payını artırarak ekonomimizi güçlendirmeye devam ediyoruz." ifadesini kullandı.


Bayraktar'ın paylaştığı infografikte, Mart 2023'te elektrik üretiminin yüzde 35,7'sinin yenilenebilir enerjiden karşılandığı belirtilirken geçen ay bu oranın yüzde 49,3'e çıktığı kaydedildi.


İnfografikte ayrıca elektriğin geçen yıl martta yüzde 51,3'ünün yerli kaynaklardan üretildiği aktarılırken, geçen ay bu oranın yüzde 63,6'ya yükseldiği bilgisine yer verildi.

26 Nisan 2024 Cuma