tatil-sepeti

Çin'de ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan Kovid-19 salgını, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olurken, salgın gündelik hayatın ve ekonomilerin yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadele gündemini şekillendiriyor.

Kovid-19 krizi karşısında hükümetlerin ve önde gelen otomobil üreticilerinin desteğiyle elektrikli otomobillerin, SUV'ların ve hafif araçların 2019'da yüzde 8 olan küresel pazar payı 2020'de yüzde 12'ye yükselirken, bu değişimin gelecek yıllarda ivme kazanması öngörülüyor.

Yönetim danışmanlığı firması The Boston Consulting Group’un (BCG) son çalışmasına göre, 2026'ya kadar elektrikli araçların küresel olarak satılan hafif araçların yarısından fazlasını oluşturacağı tahmin ediliyor.

Daha önce bu tahmin 2030 yılına kadar idi.

BATARYA MALİYETLERİ DÜŞÜYOR

Kovid-19 krizinde dünyanın geleceğine dair artan endişelerin yanı sıra güçlü kamu teşvikleri ve bataryaların düşen maliyetleri de elektrikli otomobil satışlarını destekliyor.

Batarya, toplam maliyetin yüzde 20 ile yüzde 30'unu oluşturarak elektrikli araçların en pahalı bileşenini oluştururken, Nikel açısından zengin bir pil paketinin ortalama maliyetinin 2020'de önde gelen oyuncular için kilovat saat (kWh) başına 150 doların altına düştüğü biliniyor. Bunun 2030'da ise 75 dolara düşmesi bekleniyor.

2025 yılında küresel olarak satılan tüm hafif araçların yüzde 47'sinin tamamen elektrikli veya hibrit olması bekleniyor.

Tamamen elektrikli araçlara AB ve Çin'de diğer büyük pazarlara göre daha hızlı geçilirken, bu geçiş Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde nispeten yavaş gerçekleşiyor.

Fakat bu pazarlarda, hızla düşen batarya maliyetleri, daha sıkı düzenlemeler ve yeni elektrikli otomobil modellerinin piyasaya sürülmesi değişimin ana itici güçleri olması bekleniyor.

Otomobilde dönüşüm için, dünyanın dört bir yanından hükümetlerden düzenlemeler ve teşvikler geliştirmeleri istenirken, dizel gibi fosil yakıtla çalışan araçlara yönelik yasaklar için mevcut zaman çizelgelerinin öne alınacağı tahmin ediliyor.

Ayrıca yeni yaptırım mekanizmalarının devreye sokulması beklenirken, sıfır emisyonlu araçların daha hızlı benimsenmesini teşvik etmek için emisyon standartları ve tüketici teşviklerinin güçlendirilmesi gerekeceği ifade ediliyor.

Kullanışlı şarj istasyonlarının eksikliği, batarya araçların benimsenmesinin önündeki en ciddi engellerden biri olduğunu belirten uzmanlar, hükümetlerin batarya şarj altyapısını genişletmek için hizmet sağlayıcıları ve otomotiv endüstrisi ile birlikte çalışmasını öneriyor.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER VE EMİSYON HEDEFİ

Önümüzdeki on yıl içinde içten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara geçişin çoğu ülkede hareketlilikte hızlı değişime sebep olması beklenirken, çevresel açıdan bakıldığında elektrikli araçların çağının yeterince hızlı gelişmediği görülüyor. Yoldaki toplam küresel araç stokunun çok daha yavaş değişmesi buna neden olarak gösteriliyor.

BCG’nin modellemesine göre, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na sahip AB de dahil olmak üzere çoğu büyük pazardaki otomotiv sektörünün, dünya çapındaki emisyonları azaltmaya yönelik Paris Anlaşması hedeflerinin çok altında kalacağı tahmin ediliyor.

Elektrikli araçlarla birlikte, emisyon azaltma hedeflerine ulaşmaya yardımcı olmanın bir başka önemli yolunun da hükümetlerin toplu taşıma ve bisiklet gibi alternatif seyahat araçlarını genişletme çabalarını iki katına çıkarması gerektiği ifade ediliyor.

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ARTIŞI BATARYA ATIĞI SORUNUNU DOĞURABİLİR

Yeni batarya teknolojilerinin elektrikli otomobillerin menzillerini 1000 kilometreye kadar ulaştırmasına yönelik küresel yarış devam ederken, bataryaların üretiminde çok fazla elektrik tüketilmesi, sera gazı salımı ve batarya israfının ekolojik açıdan büyüyen bir diğer sorun olmasından endişe duyuluyor.

Elektrikli otomobillerin, hareketliliği daha da sürdürülebilir hale getirmesi beklenirken, bu otomobillerde kullanılan batarya başta olmak üzere elektronik malzemenin daha hızlı atık haline geleceğine dair endişeler giderek artıyor.

Bataryanın her kilovat saat (kWh) depolama kapasitesi için 97 ile 180 kWh'e eşdeğer enerji tüketilirken, bataryaların verimli şekilde şarj edilmesi, çevre dostu ve uzun ömürlü olması da ön plana çıkıyor.

Elektrikli otomobil üretiminin de ortaya çıkan sera gazı salımının yaklaşık yüzde 40'ı batarya üretiminden kaynaklanırken, 100 kWh'lik bir bataryanın üretimi, 15 ile 20 ton arasında karbondioksit yayıyor.

Uzmanlar, uzun batarya ömrünün çevresel etkiyi en aza indirmenin temel unsuru olduğu belirterek, bataryalara başka alanlarda enerji deposu olarak "ikinci bir ömür” verilmesini öneriyor.

27 Nisan 2021 Salı

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı, 3 milyon 40 bin liraya yükseldi.




 


Altın piyasasında en düşük 3 milyon 25 bin lirayı, en yüksek 3 milyon 42 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,7 artışla 3 milyon 40 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı, dünü 3 milyon 20 bin liradan tamamlamıştı.


KMKTP'de, altında işlem hacmi 3 milyar 422 milyon 955 bin 658,22 lira, işlem miktarı ise 1.155,55 kilogram oldu.


Tüm metallerde işlem hacmi de 3 milyar 484 milyon 644 bin 509,23 lira düzeyinde gerçekleşti.


Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, İstanbul Altın Rafinerisi, Vakıf Katılım Bankası, İAR Döviz ve Kıymetli Madenler, Nil Kıymetli Madenler ile Garanti BBVA olarak sıralandı.


Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

STANDART TL/KGDOLAR/ONSÖnceki Kapanış3.020.000,002.631,75En Düşük3.025.000,002.650,00En Yüksek3.042.000,002.772,00Kapanış3.040.000,002.769,00Ağırlıklı Ortalama3.038.055,992.697,31Toplam İşlem Hacmi (TL)3.422.955.658,22Toplam İşlem Miktarı (Kg)1.155,55Toplam İşlem Adedi48

26 Eylül 2024 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 20 Eylül ile biten haftada önceki haftaya göre 104,5 milyar lira artarak 18 trilyon 198.6 milyar liraya yükseldi.


 

Buna göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı (bankalar arası dahil) 20 Eylül ile biten haftada 104 milyar 457 milyon 157 bin lira artışla 18 trilyon 198 milyar 631 milyon 141 bin liraya çıktı.

 

Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 0,21 yükselişle 10 trilyon 831 milyar 165 milyon 889 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1,26 artışla 6 trilyon 589 milyar 139 milyon 153 bin lira oldu.

 

Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 204 milyar 44 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 172 milyar 256 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

 

Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde bulundurulduğunda 20 Eylül itibarıyla 1 milyar 208 milyon dolarlık artış görüldü.

 

TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ MİKTARI ARTTI

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 0,49 azalarak 1 trilyon 718 milyar 235 milyon 453 bin lira oldu.

 

Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 2,23 yükselişle 1 trilyon 739 milyar 845 milyon 316 bin liraya çıkarken, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 1,80 azalışla 2 trilyon 64 milyar 96 milyon 977 bin liraya indi.

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 416 milyar 609 milyon 230 bin lirası konut, 60 milyar 877 milyon 509 bin lirası taşıt ve 1 trilyon 240 milyar 748 milyon 714 bin lirası diğer kredilerden oluştu.

 

Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 20 Eylül ile biten haftada 78 milyar 177 milyon 202 bin lira artarak 14 trilyon 279 milyar 249 milyon 758 bin liraya yükseldi.

 

Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,50 artış kaydetti.

26 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : Banka mevduat para