tatil-sepeti

"Dünyanın üretim motoru" şeklinde nitelendirilen Çin'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıkmasının ardından halihazırda korumacılık önlemleriyle zorda olan küresel ticaret büyük bir darbe alırken, ülkenin 2021'de en büyük avantajının dijitalleşme ve inovasyon çalışmaları olduğu, en büyük mücadeleyi ise dünyada oluşan alternatif tedarik kanalları konusunda vereceği belirtiliyor.

Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan Kovid-19 salgınının, kısa sürede diğer kent ve ülkelere yayılması üzerine Dünya Sağlık Örgütü, "acil durum" ilan etti. Bu süreçte Çinli yetkililer çok sayıda tedbiri hızlı bir şekilde hayata geçirirken, Çin, eşi görülmemiş bir salgınla mücadeleyi de ilk deneyimleyen ülke oldu.

Kovid-19 konusunda şeffaf olmadığı ve zamanında diğer ülkeleri bilgilendirmediği gerekçeleriyle birçok eleştiriye maruz kalan Çin'in, salgınla mücadelede izlediği yol ve tecrübe aktarımı kritik rol oynadı. Buna karşın salgın sürecinde Çin'e güvenin önemli ölçüde sarsıldığı ve ülkenin itibar kaybına uğradığı yapılan anketlerle ortaya konuldu.

Çin'de hayata geçirilen önlemlere bakıldığında, virüsün ortaya çıkmasının ardından ilk önce Hubey'deki çok sayıda kent kapatılırken, ülke içinde metro, otobüs, feribot gibi toplu ulaşım araçları ve taksi hizmetleri durduruldu. Salgın nedeniyle eyalete binlerce sağlık personeli takviyesi yapıldı, yeni karantina alanları inşa edildi ve hastalığın kısa sürede teşhis edilmesini sağlayan hızlı test kitleri geliştirildi. Toplu etkinlik ve toplantıların iptal edildiği, eğitime ara verildiği bu süreçte, fabrikaların durması nedeniyle yaşanan ekonomik kayıplar birçok teşvik ve tedbirin alınmasını beraberinde getirdi.

Geçen yılın şubat ayından itibaren Çin'de ekonomik faaliyete ilişkin açıklanan veriler, ülkenin tarihi bir daralma ile karşı karşıya kalacağına, bu durumun küresel ekonomiye yansımasının ise sert olacağına ilişkin ilk sinyalleri verdi. İmalat endeksi, ocak ayında bulunduğu 50 seviyesinden şubatta 35,7'ye gerileyerek derin bir daralmaya işaret etti, hizmet sektörü endeksi ise 54,1'den 29,6 ile rekor seviyelere indi.

Tüm bunlar yaşanırken ABD Başkanı Donald Trump'ın virüs konusunda Çin'i suçlaması, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikleri artırdı ve ticaret savaşı endişelerini yeniden gündeme taşıdı.

Çin, salgınla mücadelede en önemli başarısını ise ülke içi kaynaklı vaka sayısını sıfıra düşürdüğü Mart 2020'de aldı. Aynı tarihlerin birçok ülke için salgınla mücadelenin başlangıcı olması dolayısıyla ibrenin tersine döndüğü bir sürece girildi ve yurt dışı kaynaklı vakaları engellemek adına Çin'e yabancıların girişi yasaklandı.

Gelinen noktada, Çin'de bu yılın şubat ayı itibarıyla günlük vaka sayısının artışa geçtiği, bu kapsamda Şunyi semtinde acil durum ilan edildiği, aşı vurulan kişi sayısının ise 12-15 milyon civarında bulunduğu belirtiliyor. Kovid-19'un ortaya çıktığı Çin'de bugüne kadar 89 bine yakın vaka tespit edildi, 4 bin 635 kişi hayatını kaybetti.

ÇİN MERKEZ BANKASI


Dünya ticaretinde gerek üretim gerekse lojistik anlamda önemli bir paya sahip olan Çin'de yılın ilk çeyreğinde iç ve dış faaliyetlerin durma noktasına gelmesi, ülke ekonomisini sert bir şekilde sarsarken, domino etkisi yaratarak tüm dünyada da önemli kayıplara neden oldu.

Özellikle geçen yılın ocak ayında Çin Yeni Yıl tatili sürecinin karantina ile geçmesi, turizm, perakende ve seyahat iptalleri nedeniyle havacılık sektörüne yaklaşık 1 trilyon yuan zarar ettirdi. Bu süreçte kapalı olan ve 3 Şubat 2020'de açılan Çin borsası da yaklaşık iki haftalık tatilin ardından koronavirüs endişelerinin fiyatlanmasıyla açılışta yüzde 9'a yakın değer kaybetti ve bir yılın en düşük seviyesine geriledi. Piyasadaki panik havasını dağıtmak için Çin Merkez Bankası (PBoC), piyasaya 1,2 trilyon yuan (173,8 milyar dolar) likidite enjekte etti.

Banka ayrıca, 7 günlük ters repo faiz oranını yüzde 2,50'den yüzde 2,40'a ve 14 günlük oranını yüzde 2,65'ten yüzde 2,55'e düşürdü. Banka, daha sonra piyasaya 400 milyar yuanlık daha likidite sağladı.

PBoC, mart ayında da 1 yıl vadeli faizi 10 baz puan, 5 yıl vadeli faizi ise 5 baz puan indirerek sırasıyla yüzde 4,05 ve yüzde 4,75'e düşürdü.

Salgın sürecinde "bekle-gör" politikasına diğer ülkelere göre daha sık başvuran PBoC, bazı bankalar için zorunlu karşılık oranlarının indirilmesi yoluyla 550 milyar yuan civarında uzun vadeli fon imkanı sağladı.

Tüm aksiyonlarında piyasadaki likidite yeterliliğinin korunmasını önceleyen Banka, ihtiyatlı para politikasına başvurarak esnekliği de artırma kararı aldı. Banka, 20 Nisan 2020'de ikinci faiz indirimi kararı aldı ve 1 yıl vadeli temel kredi faiz oranını (LPR) 20 baz puan düşürerek yüzde 4,05'den yüzde 3,85'e çekti. Haziran ayı başında ise ekonomi açısından aşağı yönlü risklerle karşı karşıya olduklarını ancak para politikası için alan bulunduğu yönünde bir sözle yönlendirmeye giden Banka, 22 Haziran'daki toplantısında politika faizini yüzde 3,85'te bıraktı.

DÜNYANIN RESESYONA GİRDİĞİ SÜRECİ, ÇİN STAGNASYONLA ATLATTI


Mart ayı ortalarından itibaren Çin'de Hubey dışındaki çoğu işletme yeniden faaliyete geçti ve bu doğrultuda da imalat ile hizmet endeksleri yükselmeye başlayarak toparlanma sinyali verdi.

Geçen yılın ilk çeyreğine ilişkin mayıs ayında açıklanan GSYH verileri, Çin ekonomisinin yüzde 6,8 ile 1992'den bu yana ilk kez daraldığını ortaya koydu.

İlk çeyreğin ardından geride kalan süreç ise Çin ekonomisinde resesyondan (ekonominin iki veya daha fazla çeyrek boyunca daralması) ziyade, stagnasyon (ekonominin ortalamadan daha düşük büyümesi) yaşandığını kanıtladı. Bu durum, "ülke ekonomisinin dünya geneline kıyasla daha az hasar aldığı" şeklinde değerlendirmelerin yapılmasını da beraberinde getirdi.

Nitekim ülke ekonomisi, geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,2 ve üçüncü çeyreğinde ise yüzde 4,9 büyüme kaydetti. Böylece Çin ekonomisi, Kovid-19 sürecinde "V" tipi bir toparlanma sergilemiş oldu.

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, 2019'da yüzde 6,1 büyüyen Çin ekonomisi, 2020 genelinde sadece yüzde 1,9 genişleyebilecek. Ülkenin bu yıl ise yüzde 8,2 ile ortalamaların üzerinde büyüme kaydetmesi bekleniyor.

İHRACATTA 2020 SÜRPRİZ ARTIŞLA TAMAMLANDI


Çin'in, Aralık 2019'da 237,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen ihracatı, 2020'nin ocak-şubat döneminde 146,3 milyar dolara geriledi. Geçen yılın mart ayından itibaren toparlanan Çin'in ihracatı, nisanda yeniden 200 milyar doları aşarken, aralıkta 281,9 milyar dolarla rekor kırdı.

Ülkenin 2020 ihracatı ise 2019'a kıyasla yüzde 3,6 artış kaydetti.

Beklenenin aksine gerçekleşen ihracattaki artışa sağlık ürünleri ve maske üretimi önemli katkı sağlarken, ithalatta ise geçen yılın tamamında yüzde 14 düşüş yaşandı.

Ülkenin ithalatı, Ocak 2020'de 149,8 milyar dolar olurken, takip eden aylarda dalgalı bir görünüm sergiledi. Mayıs ayında 144,1 milyar dolarla 2020'nin en düşük seviyesinde gerçekleşen Çin'in ithalatı, yılı ise 200 milyar doların üzerinde tamamladı.

IMF tahminlerine göre, Çin'in 2021 yılında ihracatı yüzde 10 ve ithalatı yüzde 7,8 artış kaydedecek.

İŞSİZLİKTE 2019 SEVİYESİNİN 2021'DE YAKALANACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR


Yerel haber kaynaklarında, 2020'nin ilk çeyreğinde ülkede yaklaşık 5 milyona yakın kişinin işini kaybettiği belirtilirken, neredeyse 1,4 milyar nüfusa sahip ülkede işsizlik oranı 2019'da yüzde 3,6 düzeyinde gerçekleşmişti.

Açıklanan verilere bakıldığında, geçen yıl ocakta yüzde 5,2 olan işsizlik oranı, şubatta yüzde 6,2'ye çıktı ve bu rakam 2020'nin en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti. Nisandan itibaren kademeli düşüşle kasımda yüzde 5,2'ye kadar gerileyen Çin işsizlik oranının, 2021'de yeniden yüzde 3,6 düzeyine gerileyeceği tahmin ediliyor.

Kamu borcunun milli gelir içindeki payının 2019'da bulunduğu yüzde 52,6 düzeyinden geçen yıl yüzde 61,7 seviyesine yükseldiği görülüyor. IMF tahminlerine göre, oranın 2021'de de yukarı yönlü trendini sürdürerek yüzde 66,5'e çıkması bekleniyor.

18 Ocak 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'dan emeklilik ile ilgili açıklama geldi. 2024 ve 2025’te emekli olacakların aylıkları arasında oluşacak farkla ilgili Bakan Işıkhan, "Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile çalışıyoruz" dedi. İşte son dakika emekli haberinin detayları...

Emeklilik ile ilgili son dakika gelişmesi yaşandı. Yakın zamanda emekli olmayı düşünenleri ilgilendiren açıklama Bakan Işıkhan'dan geldi. Işıkhan, "Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile çalışıyoruz" dedi.

BAKAN IŞIKHAN'DAN EMEKLİLİK AÇIKLAMASI: HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI İLE ÇALIŞIYORUZ

Bu yıl ya da önümüzdeki yıl emekli olmayı düşünenleri ilgilendiren açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’dan geldi. Bakan Işıkhan, bu yıl emekli olacaklar ile 2025’te emekli olacakların aylıkları arasında oluşacak farkla ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, "Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile çalışıyoruz" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"2024 yılında emekli olacaklar ile 2025 yılında emekli olacakların aylıkları arasında oluşacak farkla ilgili bir çalışmanız var mı? Kamuoyunda konuşulan bazı formüller var, bunlarla ilgili bir netlik var mı?" sorusu üzerine Işıkhan, "Bir netlik yok, ekiplerimiz çalışıyor, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile bir araya gelip görüşeceğiz." diye konuştu.

Bakan Işıkhan, "Çalışma saatlerinin kısalmasına yönelik bir çalışmanız var mı?" sorusuna da "Böyle bir çalışmamız yok" yanıtını verdi.

01 Ekim 2024 Salı

İstanbul’un enflasyon oranı belli oldu. İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı rakamlara göre; eylül ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3,90 olarak gerçekleşirken, toplan fiyatlar ise yüzde 4,67’lik artış kaydetti.



İstanbul’da enflasyon rakamları İTO tarafından açıklandı. Eylül ayı enflasyon oranı İstanbul’da yüzde 3,90 olarak gerçekleşti.


EYLÜL AYI ENFLASYON ORANI İSTANBUL’DA YÜZDE 3,90


İstanbul Ticaret Odası (İTO), eylül ayı İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ile Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.


Buna göre, eylülde bir önceki aya göre, kentte perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi yüzde 3,90, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 4,67 arttı.


Geçen yıl eylüle göre değişim oranlarını gösteren İstanbul Ticaret Odasının 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yüzde 59,18, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 47,89 olarak gerçekleşti.


Eylülde perakende fiyatlarda bir önceki aya göre diğer harcamalar grubunda yüzde 14,62, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 13,24, giyim harcamalarında yüzde 6,67, konut harcamalarında yüzde 4,18, ev eşyası harcamalarında yüzde 3,62, gıda harcamalarında yüzde 2,63, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,72 artış gerçekleşirken, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubunda yüzde 0,35 azalış kaydedildi.


Eylülde toptan fiyatlarda bir önceki aya göre, mensucatta yüzde 13,72, işlenmemiş maddelerde yüzde 6,83, inşaat malzemelerinde yüzde 5,48, kimyevi maddelerde yüzde 4,43, gıda maddelerinde yüzde 2,61, madenlerde yüzde 2,60, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 2,01 artış gerçekleşti.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : İstanbul enflasyon