tatil-sepeti

HABER: CANAN BİLGİN

Avrupa, Türkiye’nin 2001 yılında yaşadığı ve toplam 16 bankanın Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’na devredilmesiyle sonuçlanan bankacılık kriziyle yeni tanışıyor. Türkiye bu krizi bankacılık sektörünü ve mali yapısını kuvvetlendirerek çıkarken global piyasalar, önce İtalyan bankalarında patlak veren, son haftalarda da Avrupa’nın dördüncü büyük bankası ve Alman finansının sembolü olan Deutsche Bank krizi ile sarsıldı. Deutsche Bank’ın 2005-2007 yıllarında verilen konut kredileri ve ipotek işlemlerindeki usulsüzlükler nedeniyle ABD’nin talep ettiği 14 milyar dolarlık cezayı ödeyip ödeyemeyeceği finans piyasalarında endişeye yol açtı. Alman hükümetinin bankaya kesinlikle kefil olmayacağını açıklaması da, Avrupa bankacılık hisselerinde sert düşüşlere neden oldu. Hisseleri bu yıl yüzde 50’den fazla düşüş yaşayan Deutsche Bank’ın piyasa değeri yılbaşından bu yana yaklaşık 15 milyar Euro eridi.

YENİ LEHMAN KRİZİ

Deutsche Bank hisseleri son 20 yılın en düşük seviyelerini test ederken, Avrupa şimdi, krizin kıtadaki diğer bankalara da sıçrayarak piyasalarda sarsıcı bir etki oluşturmasından korkuyor.

Deutsche Bank’ın, 2008 mali krizine yol açan ABD’li yatırım bankası Lehman Brothers tarzı çöküşle karşı karşıya kalabileceği tartışmaları da Avrupa’nın gündeminde.

New York Times’te yayınlanan bir haberde, Deutsche Bank’ın neden bir sonraki Lehman Brothers olabileceği yorumlarına yer verildi. Gazeteye konuşan Harvard Hukuk Fakültesi’nden Profesör Hal Scott, “Bu bir uyandırma çağrısı. Lehman Brothers benzeri bir kriz tekrar olursa biz hazır mıyız? Cevap, hayır” dedi.

GLOBAL OYUN PLANI

Deutsche Bank krizinin, küresel bir krizi hızlandırıp hızlandırmayacağının veya bunun nasıl çözüleceğinin de net olmadığını söyleyen Scott, “Avrupa bankası olduğu için Fed’in yetkileri sınırlı olacaktır. Umarım, global bir oyun planı vardır. Eğer Deutsche Bank krizin fitilini ateşlerse, bu dalga Avrupa’da yayılacaktır. Bir sonraki kim veya hangi banka olacak? Bu sorun, küresel koordinasyon gerektirir” diye konuştu. Gazetede, Avrupa’nın krizdeki bankaları arasında yer alan Commerzbank, Barclays, Credit Suisse, Royal Bank of Scotland, UBS, HSBC ve Santander’in sıralarını beklediği yazıldı.

AVRUPA’DA YANKILANIYOR

Deutsche Bank’ı haftalardır manşetlerine taşıyan Batı basını da krizin yavaş yavaş diğer Avrupa bankalarına bulaşabileceğine dikkat çekiyor. CNN’de yayınlanan bir haberde, The Global Macro Investor’un kurucusu Raoul Pal, “Alman bankacılık devi, bir fırtınanın ‘merkez üssü, kaynağı’ haline geldi. Bir resesyona doğru öncülük eden Avrupa ile Deutsche Bank, potansiyel bir krize doğrudan neden olmayacak, büyük olasılıkla bir katalizör olacak. Dünya Deutsche Bank’ın sorununu çözmeye odaklanmışken etkileri Avrupa bankacılık sektörünün geri kalanında yankılanıyor” dedi. Haberde, Deutche Bank’ın başına musallat olan sorunlarla İngiltere, İrlanda, İspanya ve Portekiz bankalarının da karşı karşıya kaldığı belirtildi. Pal, “İster İtalya olsun, ister İspanya. Temelde sorunların hepsi aynı. Avrupa’daki batık kredilerin çoğu tahsil edilemedi. Şimdi sorun bankaların kendilerini nasıl finanse ettikleri ve getiri eğrisi” dedi.

NEGATİF FAİZ POLİTİKASI

Merkez bankalarının büyümeyi desteklemek için radikal bir şekilde negatif faiz politikasını tercih etmesi, Avrupa bankalarının gelirlerini büyük ölçüde kısıtladı. Birçok banka 2008 krizi sonrası yeniden yapılanmada geç kaldı. Mortgage odaklı enstrümanlardan kaynaklanan olası para cezaları da Avrupa bankacılık krizinin derinleşmesinde etkin rol oynuyor. İtalyan bankalarının yaklaşık 360 milyar Euro’ya ulaşan sorunlu kredi hacmi de Euro Bölgesi’nin ekonomisi için ciddi bir risk. Batı basını, İtalya’daki batık kredilerin Euro bölgesi için Brexit’den daha ciddi bir sorun oluşturduğuna dikkat çekerek, Avrupa Birliği’nin dağılma tehlikesine işaret ediyor.

DRAGHI: ECB SORUMLU DEĞİL

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Deutcshe Bank’taki sorunlardan ECB’nin sorumlu olmadığını belirterek, “Deutcshe Bank’taki sorunlardan ECB’nin sorumlu olduğu görüşüne katılmıyorum. Eğer bir banka sistematik bir tehdidi temsil ediyorsa bunun nedeni düşük faizler olamaz. Bunun arkasında başka nedenler olmalı” dedi.

AVRUPA BANKALARINI SATIN ALMA ZAMANI

ABD bankası Citigroup, şimdi Avrupa bankalarını satın alma zamanı olduğuna işaret etti. Citigroup Inc.’e göre, aralarında Banco Bilbao Vizcaya Argentaria SA, Standard Chartered Plc ve BNP Paribas SA’nın da bulunduğu bankaların hisselerini almaya değer.

İSPANYA 26.3 MİLYAR EURO AKTARDI

İspanya Merkez Bankası, son 7 yılda ülkede iflasın eşiğine gelen bankaları kurtarmak için 26.3 milyar Euro kaynak aktardı. Ağır borç yükü ile karşı karşıya olan bankaların piyasa değeri de yarıya düştü.

İTALYAN BANKALARI BÜYÜK RİSK

Avrupa’nın önündeki en büyük risklerden biri de İtalyan bankaları. Geri ödenmeyen krediler nedeniyle 360 milyar Euro civarında bir kayıpla karşı karşıya kalan İtalyan bankaları, yılbaşından bu yana ortalama yüzde 50’nin üzerinde değer kaybetti. Ülkedeki yavaş büyüme ve yüksek işsizlik oranı, bankaların krize sürüklenmesinde büyük rol oynadı. İtalyan bankalarının iflası ile birlikte Avrupa’nın kendi “Lehman krizini” yaşayabileceğinden endişe ediliyor.

10 ÜLKEDE FAALİYETLERİNİ DURDURACAK

Deutsche Bank’ın 2020 stratejisi kapsamında aralarında Arjantin, Şili, Meksika, Peru, Uruguay, Danimarka, Finlandiya, Norveç, Malta ve Yeni Zelanda’nın bulunduğu 10 ülkede faaliyetlerine son vereceği ve yaklaşık 35 bin kişinin işten çıkarılacağı duyuruldu. Bankanın Almanya’da ise 200’den fazla şubesini kapatacağı ve Postbank iştirakini satacağı belirtildi.

IMF: BANKALAR İŞ MODELLERİNİ YENİDEN İNCELEMELİ

IMF Başkanı Christine Lagarde, Deutsche Bank ve diğer birçok büyük bankanın çok düşük faiz ortamında uzun vadeli kârlılığını korumak için kendi iş modellerini yeniden incelemesi gerektiğini söyledi. Lagarde, “Deutsche Bank, bilançosunu nasıl güçlendirmek ve ne boyutta olmak istediğine karar vermeli. Ama Deutsche Bank, bankacılık sepetinde bu işi yapmak zorunda olan tek banka değil” dedi.

19 Ekim 2016 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici güven endeksi verilerini açıkladı. Tüketici güven endeksi eylülde aylık bazda yüzde 2.4 artarak 78.2'e yükseldi.


 


Buna göre, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, ağustosta 76,4 iken eylül ayında yüzde 2,4 artarak 78,2'ye yükseldi.

 

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi geçen ay 63,1 iken eylülde yüzde 2,8 artışla 64,8'e çıktı.

 

Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi ağustosta 76,6 iken bu ay yüzde 1 yükselişle 77,4 oldu.

 

Ağustosta 71,5 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 4,2 artarak bu ay 74,5'e yükseldi.

 

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise ağustosta 94,3 iken eylülde yüzde 2 artışla 96,2 olarak hesaplandı.

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : TÜİK tüketici güven

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), ağustosta aylık bazda yüzde 2.95, yıllık bazda yüzde 28.67 artış gösterdi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.

 

Buna göre, YD-ÜFE, ağustosta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,95, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 20,63, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,67 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 52,55 yükseldi.

 

Sanayinin 2 sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 32,84, imalatta yüzde 28,6 artış görüldü.

 

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 26,67, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 33,94, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 33,09, enerjide yüzde 0,7 ve sermaye mallarında yüzde 34,03 artış gerçekleşti.

 

Sanayinin 2 sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,42, imalatta yüzde 2,98 artış olarak hesaplandı.

 

Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 2,66, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,25, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 3,03 ve sermaye mallarında yüzde 4,37 artış, enerjide ise yüzde 4,09 azalış kayıtlara geçti.

 

YD-ÜFE'nin aylık ve yıllık değişim oranları şöyle:

YD-ÜFE'nin aylık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

1,83

-1,79

3,44

4,93

4,19

-3,24

-2,33

-1,41

0,82

1,17

-0,45

1,81

2020

2,39

0,77

3,48

5,46

1,47

0,95

1,64

7,46

3,08

4,62

2,02

-0,76

2021

-1,37

-2,46

7,45

7,14

4,69

3,93

0,34

-0,92

1,55

7,93

13,49

25,92

2022

3,25

2,35

7,29

2,61

6,51

9,18

0,66

2,64

0,67

1,34

2,28

2,77

2023

4

0,42

1,65

2,43

0,45

15,62

15,34

1,95

-0,59

1,35

3,51

2,28

2024

4,57

2,38

4,7

1,37

0,42

0,97

1,7

2,95





YD-ÜFE'nin yıllık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

35,35

30,71

32,24

33,43

30,66

22,23

16,32

-2,94

-11,15

-2,88

5,59

8,93

2020

9,53

12,38

12,43

13

10,06

14,82

19,49

30,23

33,15

37,69

41,12

37,56

2021

32,51

28,27

33,19

35,31

39,6

43,72

41,89

30,81

28,87

32,96

47,89

87,64

2022

96,44

106,13

105,82

97,11

100,54

110,66

111,34

118,94

117,04

103,79

83,66

49,9

2023

50,98

48,13

40,35

40,1

32,13

39,92

60,32

59,24

57,25

57,25

59,15

58,4

2024

59,27

62,38

67,25

65,53

65,48

44,51

27,41

28,67





 

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : ÜFE fiyat