Konut sahipleri ile site yönetimlerini zaman zaman karşı karşıya getiren aidat tutarlarının belirlendiği genel kurul dönemine girilirken, yüksek aidat artışlarıyla karşılaşılmaması için ev sahiplerinin söz konusu toplantılara katılımı önem taşıyor.


Tesis Yöneticileri Federasyonu Başkanı Yahya Sağır, 2023 yılına ilişkin aidat bütçelerinin bu dönemde toplanan genel kurullarda belirlenerek oylanacağına işaret etti. Bu çerçevede işletme bütçelerinin belirlendiğini bildiren Sağır, "Genel kurulda seçilecek olan yönetim kuruluna yetki verileceği için tüm kat maliklerinin genel kurula mutlaka ama mutlaka katılmaları gerekiyor." dedi.

 

Sağır, aidatla, personel giderleri, asansör, havuz, hidrofor, kamera ve anten sistemleri, yangın söndürme sistemleri ve sosyal tesisin bakımı gibi ihtiyaçların karşılandığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Aidat artış oranları enflasyon oranına göre oluyor ama esas aidat artışını yapan personel giderleri. Personelden tasarruf ederlerse aidattan tasarruf etmiş olurlar. Personel olarak da güvenlik ve temizlik personeli, teknik personel, halkla ilişkiler ile bahçıvan çalıştırılabiliyor. Asgari ücretli bir çalışanın işverene maliyeti 11 bin 759 lira. Maaş masrafı yanında, tazminat yükümlülüğü, yol, yemek ve kıyafet masrafı ile resmi ve dini bayram mesaileri geliyor. İşten ayrılan bir personelin kıdem tazminatı ya da fazla mesaileri ödenmezse çalışan tarafından dava açılacağından bu da bir sonraki bütçe dönemine daha fazla yük olarak yansıyabiliyor. Asgari ücrete açıklanan zam oranı yüzde 54,66. Personel gideri ve elzem olan diğer giderlerde enflasyon artışlarından dolayı artış yaşandığından iyi bir işletme bütçesi yapılması şartı ile 2023 bütçesinde minimum yüzde 65 ile maksimum yüzde 75-80 oranlarında artışlar olması gerekiyor. İşletme bütçesi de toplam bağımsız bölüm sayısına bölünerek aidat belirleniyor."

 

"ENFLASYON KAYNAKLI GİDERLERDE ARTIŞ YAŞANIYOR"

 

Aidata etki eden diğer kalemlerin enerji, asansör, bakım-onarım ve temizlik malzemesi olduğuna işaret eden Sağır, bu giderlerde de enflasyon kaynaklı artışlar yaşandığını anlattı.

Sağır, "Sitelerde yüzde 75-80'lere çıkan aidat artışının yüzde 54'ü personel kaynaklı. Kapıdaki güvenlikleri akşam ve sabah nöbetleriyle düşünün. Özel güvenliklerin maliyeti yüksek. Asgari ücretten yüksek maaş alıyorlar. 1 güvenlik personelinin maliyeti 17-18 bin liralarda." diye konuştu.

 

Kat maliklerinin genel kurula katılmalarının ve yönetim planlarına bakmalarının önemini vurgulayan Sağır, şunları kaydetti: "Aidat dağılımı yönetim planında yer alıyor. Personel giderlerinin de içinde yer aldığı aylık bütçenin tüm bağımsız bölümlere eşit, bakım-onarım giderlerinin ise arsa payına bölünmesi gerekiyor. Kat malikleri, işletme bütçesine fazla gösterilen giderlere itiraz edebilir. Öncelikle yönetim kurulundan yüksek gördükleri gider kalemi için bilgi isteyebilirler, yönetim kurulu da bilgi vermekle yükümlü. Şayet bilgi alamaz ise sulh hukuk mahkemesine itiraz edebilirler. Aidat tutarını, bağımsız bölüm sayısı yanında, personel sayısı ile havuz, hamam ve spor salonu gibi sosyal donatılar da etkiliyor. İyi bir bütçeleme yapılmazsa siteler yüksek aidata mahkum olur. "

 

AİDATLAR KİRAYLA YARIŞIYOR

 

Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu da ocak ayının, apartman ve site genel kurullarının yapıldığı dönem olduğuna işaret etti.

 

Geçen yılki yüksek enflasyon ortamı nedeniyle genel kurallarda belirlenecek aidatların yüksek belirlenme olasılığına karşı, tüm kat maliklerinin genel kurullara katılmaya özen göstermeleri, sunulacak bütçedeki harcama kalemlerini kontrol etmeleri ve zorunlu olmayan lüks harcamalarla ilgili de itirazlarını tutanağa geçirtmelerinin önemini vurgulayan Ağaoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Genel kurul tutanağına bu itirazları yazdırmalarına rağmen itirazları dikkate alınmayarak lüks harcamalar yapılma kararı alınabilir. Bu lüks harcamalar, yüzme havuzu, spor salonu, basket sahası ve dekorasyonla ilgili harcamalar olabilir. Bu durumda kat maliki sulh hukuk mahkemesine başvurarak, bu lüks harcamaların yapılmasına mani olunmasını isteyebilir."

 

Kiracıların da ev sahiplerinin kat malikleri genel kuruluna katılmaları için teşvik etmesinde fayda bulunduğunu bildiren Ağaoğlu, kira ile yarışan yüksek oranlı aidatların hanehalkı bütçesini zorlamaya başladığına dikkati çekti.

 

Genel kurul toplantısına katılıp sunulan bütçeyi incelemek ve gereksiz harcama kalemlerine itirazda bulunmanın önemine işaret eden Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kiracı olarak ikamet eden bina sakinleri gerek oturdukları bağımsız bölümde, gerekse yapıdaki demirbaş giderlerine katılmak zorunda değildir. Bu tür harcamalar kat maliklerinin yükümlülüğündedir. Örneğin, eskimiş asansörlerde motor ya da halatların değişimi, hidrofor tamiri, bina kapısının yenilenmesi gibi doğal eskimeden kaynaklı demirbaş harcamaları kiracı sorumluluğunda değildir. Kiracılar, bina temizlik, güvenlik, rutin bakım-onarım, ortak alan ısıtma, aydınlatma gibi giderlere katılmakla yükümlüdür."

05 Ocak 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar