Gayrimenkul sektörü temsilcileri, orta gelirliye yönelik yeni konut finansman modeliyle hayata geçirilen ‘Yeni Evim’ kampanyasının hem inşaat firmalarına hem de vatandaşa olumlu yansıyacağını belirtti.


 

Sektör temsilcileri, dün ayrıntıları Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan "Yeni Evim" kampanyasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, orta gelirli vatandaşlar için açıklanan sıfır konut kampanyasının ev sahipliği oranına pozitif katkı sunacağını belirterek, "Ama asıl pozitif etkiyi konut üretiminde görebileceğiz. Önceki yıllarda toplam satışın yarısını oluşturan sıfır konut satışlar son senelerde yüzde 30'lara inmişti. Bunun en önemli sebebi yeni konut projelerinin başlayamamasıydı." dedi.

 

Şimdi yüzde 0,69'dan başlayan ve psikolojik sınır olan yüzde 1'in çok altında kalan faiz oranı kampanyasıyla orta gelirli vatandaşların yeni konut alabileceğini aktaran Timur, ilk 3 yıl taksit tutarlarına destek olunmasının da doğrudan üretime pozitif yansıyacağını ifade etti.

 

Timur, "Arzın dengeli ve sürdürülebilir şekilde her kentte devam etmesi ülkemiz için çok önemli. Nitekim her sene en az 1 milyon konut talebinin oluştuğu, ihtiyaç ve yatırım amaçlı taleplerle birlikte bu rakamın 1,5 milyona çıktığını görüyoruz. Böylesi bir fotoğrafta arzın desteklenmesi oldukça değerli bir hamle oldu." diye konuştu.

 

"250 ALT SEKTÖRE HAREKET GETİRECEK"

 

Gamador İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Karaarslan da kampanyanın tamamlanmış sıfır ve belli oranda tamamlanmış konutları kapsadığını anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: "Öncelikle bu kapsamda elinde konut olan firmalar için de büyük bir destek oldu. Son bir yılda artan maliyetler dikkate alındığında kampanya inşaat firmalarına da büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca, konut satışı yapan firmalar yeni projelere başlayacaktır ve bu sayede yaklaşık 250 sektöre de hareket gelecektir. Yani uzun vadede bu kampanya olumlu etkileri Türkiye'nin ekonomisine yansıyacaktır."

 

Peşinatın yüzde 10 olarak belirlenmesinin orta gelirlinin alım gücünün artırılması için çok olumlu bir adım olduğunu, müteahhitlere finansman desteği verilecek olmasının konut üretimini hızlandıracağını bildiren Karaarslan, kampanya kapsamında alınan konutların 5 yıl boyunca satılamamasının fiyatların anlamsız yere artmasını engelleyeceğini söyledi.

 

"KAMPANYADA BELİRLİ SINIRLARIN ÇİZİLMESİ SEKTÖR AÇISINDAN ÇOK OLUMLU"

 

Kerem Nükte Gayrimenkul Ankara Direktörü Muhammet Dinç ise kampanyanın konut sektöründe olumlu karşılandığını ifade ederek, belirli sınırlar çizilmesinin sektör açısından çok olumlu olduğunu kaydetti.

 

Kampanyanın 3 bölgeye ayrı ayrı şartlarda ve üst limitli şekilde uygulanacağını aktaran Dinç, bu sayede tam olarak orta gelirliye hitap edildiğini söyledi.

 

Halihazırda bir konut sahibi olmama şartının da gayrimenkul piyasası için önemli bir adım olduğuna işaret eden Dinç, "Herkes ev alabilirse piyasada fiyatlar birden yükselebilirdi. Şu anda böyle bir durum yok, yani kampanyadan dolayı fiyatlarda bir artış gözlenmedi. Ayrıca, son bir yılda konut satmamış olma kriteri de var. Yani bu kampanya tam olarak ihtiyacı ve alım gücü olan kişilere hitap ediyor. Yüzde 0,69 kredi oranı da bu kampanya kapsamında bulunan konutların alımını kolaylaştırıyor." diye konuştu.

 

Dinç, kampanyada 15 yıl gibi uzun bir vade uygulanmasının konut alımını kolaylaştıracağını ifade ederek, konut fiyatlarının son bir yıl içerisinde yükseldiğini ve uzun vade yapılmasının vatandaşa büyük rahatlık sağlayacağını vurguladı.

 

"OLDUKÇA İYİ DÜŞÜNÜLMÜŞ KAMPANYA"

 

Endeksa.com Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt de yeni konut kredisi kampanyasının oldukça iyi düşünüldüğünü, gerçekten ihtiyacı olan vatandaşın faydalanması için planlandığını ve sektöre olumlu katkısı olacağını söyledi.

 

Öğüt, "Kampanya kapsamında vatandaşlar sadece tamamlanmış, belirli oranda tamamlanmış, bankaların kredi verme kriterlerine uygun olan ve yapımına başlanacak konutlar için kredi kullanabilecek. Bir süredir konut piyasasında fiyat artışının önemli sebeplerinden birinin de arzdaki düşüş olduğunu söylüyoruz. Kampanya sayesinde sıfır konutların satışı ve üretimini hızlandırmanın da amaçlandığını görmekteyiz. Bu da sektör açısından oldukça pozitif bir gelişme." diye konuştu. 


Kampanyada kredi limitlerinin oldukça cazip ve uygun göründüğünü ifade eden Öğüt, şunları kaydetti: "Peki bu konut fiyatlarının artmasına sebep olur mu? Kampanyanın sadece belirli bir hedef kitle ve sıfır konutlarla sınırlandırılmış olması sebebiyle tüm konut fiyatlarına çok fazla etkisi olacağını düşünmüyorum. Halihazırda konutu olan kişiler ise konutlarını satıp satışın yapıldığı il dışındaki illerde sıfır konutlara yönelerek kampanyadan faydalanma kriterlerini sağlayabilir. Dolayısıyla konut piyasasında bir satma, satın alma şeklinde hareketlenme olacaktır. Ayrıca, sıfır konutlar ve inşaatı devam eden konutlar tarafında da halihazırda düşük fiyatlı olanların belirlenen kredi limitlerine doğru yükselmesi de mümkün olacaktır."




05 Ocak 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar