tatil-sepeti

KOBİ'lerin dijitalleşme yolculuğuna rehberlik etmek üzere faaliyet gösteren Dijital Dönüşüm Merkezi (DDM), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED)yürütücülüğünde gerçekleştirdiği 18 aylık ilk dönem programı kapsamında 149 KOBİ'ye ulaştı.

TÜRKONFED'den yapılan açıklamaya göre, Konfederasyon tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı'nın (İSTKA) 2018 yılı "Yenilikçi ve Yaratıcı Mali Destek Programı" kapsamında kurulan Dijital Dönüşüm Merkezi (DDM), İstanbul Valiliği, TÜGİM, Boğaziçi Üniversitesi ve Endeavor Türkiye ortaklığı Türkiye İş Bankası'nın sponsorluğuyla KOBİ'lerin dijitalleşme yolculuğuna rehberlik etti.

Verilen bilgiye göre, KOBİ'lerin dijitalleşme karneleriyle dönüşümleri için gereken kaynakları ve eksiklikleri belirleyip, dijitalleşme yol haritaları hazırlayarak kapasitelerini artırmayı hedefleyen İstanbul özelindeki "KOBİ'ler Gelecekle Buluşuyor: Dijital Dönüşüm Merkezi Projesi", Türkiye genelinde de büyük ilgi gördü.

İstanbul'un yenilikçi ekosistemine katkı yapmayı amaçlayan DDM'ye Türkiye genelinde 26 ilden 509 KOBİ başvururken,120 KOBİ'nin dahil edilmesi planlanan programın kapasitesi, gelen yüksek talep doğrultusunda artırıldı ve gerekli şartları sağlayan 149 işletme sürece dahil edildi.

18 aylık programa katılan KOBİ'lerin ilerleme süreçleri ve beklentilerine yönelik DDM 2019 dönemi faaliyetleri sonuç raporu da yayımlandı.

DÖNÜŞÜME EN YATKIN SEKTÖR BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Verilen bilgiye göre, DDM'nin programına katılan şirketlerin faaliyet gösterdiği alanlara bakıldığında, dijital dönüşüme en çok ilgi gösteren sektörlerin bilişim teknolojileri, elektrik ve elektronik, ticaret (satış ve pazarlama) ve metal sanayi oldu.

Kültür, sanat ve tasarım, toplumsal ve kişisel hizmetler, çevre, spor ve rekreasyon, medya, iletişim ve yayıncılık, adalet ve güvenlik, tarım, avcılık ve balıkçılık, cam, çimento ve toprak sektörü başvuruları, diğer faaliyet alanlarına göre düşük seviyede kaldı.

DDM programına katılan KOBİ'lerin eğitim, mentorluk ve teknolojik destekler ile yüzde 21'lik bir dijitalleşme yetkinliği geliştirdiği tespit edildi.

Bu dönüşümün kaynaklarına bakıldığında en fazla etkinin yüzde 33 iyileşme oranı ile bilgisayar teknolojileri, yüzde 30 ile insan kaynakları süreci ve yüzde 29 ile satış pazarlama süreçlerinde gerçekleştiği görüldü. Bunları sırasıyla lojistik-depolama, üretim ve son olarak genel iş süreçleri takip etti.

KOBİ'LERİN YARIYA YAKINI DİJİTAL SATIŞ KANALLARINI KULLANMIYOR

Programda, dijitalleşme yetkinliklerindeki artışa ve günümüzde e-ticaret hacmi büyümesine rağmen, KOBİ'lerin cirolarının önemli bir kısmını geleneksel yollarla kazanmaya devam ettikleri belirlendi.

Programa katılan KOBİ'lerin yüzde 45'i dijital satış kanallarını kullanmadığını ve bu nedenle bu kanallardan ciro elde edemediğini söyledi.

Dijital satış kanallarını kullanan KOBİ'lerin yüzde 39'u cirolarının yüzde 25'ini veya daha azını bu kanallardan sağlarken yüzde 9'u cirolarının yüzde 25 ila 50'sini, yüzde 2'si yüzde 51 ila 75'ini, yüzde 5'i ise yüzde 75 ve fazlasını dijital satış kanallarından elde etiğini ifade etti.

Bunun yanında, e-ticaretin sık gerçekleştiği platformlar ve pazar yerlerinin varlığına rağmen şu an e-ticaret yapabilen KOBİ'lerin yalnızca yüzde 42'si sosyal medya üzerinden müşterilerine ulaşabildiğini belirtti.

E-POSTA KULLANIMINI YÜZDE 63'E ULAŞTI


Programa katılan KOBİ'ler, dijital dönüşüm süreçleri önündeki en önemli engellerden birinin bilgi eksikliği olduğunu ortaya koydu.

İşletmelerin yüzde 75'i sektörler arası fayda üzerine bilgi ve girişim eksikliğinin, yüzde 73'ü sektörün devamlılığına yönelik güvence eksikliğinin, yüzde 67'si ise devletin sektöre uzun süreli bir vizyon ve bakış açısı sunmamasının dijital dönüşüm sürecini engellediğini belirtti.

Program kapsamında, KOBİ'lerin farklı iş süreçlerinde kullandığı dijital ürün ve hizmetler de incelendi.

İnsan kaynakları alanında alınan aksiyonlara göre, KOBİ'lerin yüzde 62'si bordro işlemlerinde yazılıma geçti, işe alım süreçlerine yönelik özel bir yazılım kullanma oranı ise yüzde 3 düzeyinde kaldı.

Satış ve pazarlama alanında çalışan KOBİ’lerin aldığı en önemli aksiyon yüzde 72 ile ürün kataloğuna erişim olurken chatbot kullanımı yüzde 5'in altında seyretti.

Lojistik-depolama alanındaki gerçek zamanlı sipariş takibi yapma oranı yüzde 52'yi geçerken otonom robot veya ileri seviye robotik sistemlerin kullanımı yüzde 1'e erişemedi.

Diğer taraftan KOBİ'lerin, saha satış ekiplerini yönetmek için kullandıkları iletişim yöntemlerinde yüzde 71 ile telefon ilk sırada yer almaya devam etse de e-posta kullanımının da yüzde 63'e ulaşması dikkati çekti.

KOBİ'LERİN ÜÇTE İKİSİ İHRACAT YAPIYOR


Açıklamada yer alan bilgiye göre, DDM'ninKOBİ ve Tekno-KOBİ'lerin katılımıyla yürüttüğü programa 509 işletme başvurdu.

Programa kabul edilen 149 KOBİ'nin yanı sıra, program içerisinde yapılan eşleştirme, dijital sohbetler, çevrim içi çalışmalar gibi aktivitelerden 262 farklı KOBİ, toplamda 320 çalışan faydalandı.

İşletmelerin 417'si 2000 yılı ve sonrasında kurulurken, 327'si 1-20 kişi istihdam ettiğini belirtti.

Programa başvuran kişilerin yüzde 74'ünü erkek, yüzde 26'sını kadınlar oluştururken, programa katılan 149 işletmenin yüzde 62'sinin üst düzey kadın yöneticisi ya da ortağı bulunuyor ve katılımcı KOBİ'lerin üçte ikisi ihracat yapıyor.

19 Ekim 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Birçok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz” dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyonun başında ister istemez birtakım yan etkiler ortaya çıktığını, bunların geçici olduğunu belirterek, “İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde iş dünyası ile bir araya geldi.

 

Orta Vadeli Programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme, daha adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı olduğunu belirten Şimşek, bu hedeflerin makroekonomik altyapısını oluşturduklarını söyledi. En öncelikli hedeflerinin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Kalıcı refah artışı için, önünüzü görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için fiyat istikrarını sağlamamız lazım.” Dedi.

 

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi için mali disiplinin önemine dikkati çeken Şimşek, kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, mali alan oluşturulması halinde yapısal dönüşüme de kaynak ayırmış olacaklarını dile getirdi.

 

2025’TE ENFLASYONUN YÜZDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ HEDEFLENİYOR

 

Şimşek, bu sene mayıs ayına kadar dezenflasyonda geçiş döneminde olduklarını, şimdi dezenflasyon dönemine girdiklerini belirterek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustosta yüzde 52'ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Biz büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında bir oranla kapatacağız. Gelecek sene de enflasyon hedefimiz yüzde 20'nin altı. 2026 sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önceki cari açığının yüksek olduğunu anımsatarak, alınan tedbirlerle açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi.

 

ULUSLARARASI TANIMA GÖRE REZERV YETERLİLİĞİNE SAHİP ÜLKE KONUMUNA GELDİK

 

Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, net rezervlerin 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini ve söz konusu endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

 

Şimşek, uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğine sahip ülke konuma gelindiğine dikkati çekerek, “Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yıl ağustos ayında zirveye ulaşmıştı. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesinde çıkmıştı. KKM’den çıkışı biz önceliklendirdik. KKM’de 98 milyarlık bir düşüş oldu.” Dedi.

 

Geçen sene depreme yapılan harcamaların da etkisiyle artan bütçe açığını tedbirlerle yüzde 5,2’ye çektiklerini dile getiren Şimşek, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı.

 

“KARAMSARLIĞA HİÇ GEREK YOK”

 

Şimşek, Türkiye'nin dış finansmana erişiminin de gittikçe artmaya başladığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Şu an finansmana erişimde tabii ki zorlu bir süreç var, biz bunun farkındayız. Reel sektörünün finansmana erişimi ile ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bunların hepsi geçici. Program sayesinde enflasyon düşüyor, daha da düşecek. Bu sayede finansman maliyetleri de düşecek. Dolayısıyla karamsarlığa hiç gerek yok.”

 

Türkiye’nin 2024 yılı içerisinde 3 ayrı uluslararası derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke olduğunu belirten Şimşek, bu durumun güçlü ve tutarlı bir şekilde uygulanan programın sonucu olduğunu söyledi.

 

Şimşek, enflasyondaki düşünün sadece baz etkisi kaynaklı bir düşüş olmadığını ifade ederek, “Ciddi ve kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecindeyiz. Kararlılıkla bu programı uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki desteği çok güçlü ve desteğini net bir şekilde her fırsatta ifade ediyor.” Dedi.

 

“ENERJİDE DÖNÜŞÜM ZARURETTİR”

 

Şimşek, amaçlarından birisinin de sanayide katma değeri yükseltmek olduğuna dikkati çekerek, orta-yüksek ve yüksek teknoloji bileşenini yukarı çekmek için de programlarının olduğunu bildirdi.

 

Enerjide dönüşümün kendileri için öncelikli konularından birisi olduğunu ifade eden Şimşek, "Yenilenebilir enerji, yerel petrol ve doğalgaz kaynaklarının harekete geçirilmesi, mevcut kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması başta olmak üzere enerjide dönüşüm bizim için bir zarurettir." dedi.

 

Şimşek, dünyada yeni trendin yapay zeka olduğuna işaret ederek, bu konuda da gerekli yatırımları yapacaklarını ve yapay zekanın sağlayacağı verimliliği etkin bir şekilde kullanacaklarını bildirdi.

 

"TOPYEKÜN KALKINMA SAĞLAYACAĞIZ"

 

"Biraz sabırlı olun" diyen Şimşek, esnafın, çiftçinin, çalışanların yanında olduklarını söyledi. Enflasyonu indirerek emeklinin çalışanın kalıcı şekilde alım gücünü arttıracaklarının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Bizden de beklenen bu. Hayat pahalılığı ve enflasyon önemli bir sorun. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekün kalkınma sağlayacağız. Öngörülebilirliği artıracağız. En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025 yılı 2024’ten daha iyi olacak. 2026’da 2025’ten çok daha iyi olacak. Neden? Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Bir çok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz.”

 

Şimşek, uygulamakta oldukları programın sonuç vermeye başladığını, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamayı sürdüreceklerini söyledi. Program hedeflerini tutturmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Şimşek, OVP’nin devlet için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğinde olduğunu ifade etti.

 

“YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELLERİNİ ATIYORUZ”

 

Şimşek, "Dezenflasyonun başında ister istemez bir takım yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi geçici. İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz. Programdan sonuç aldıkça bütün sıkıntıların kaybolduğunu, rekabete, daha rahat ve uzun vadeli finansmana erişime ve daha güçlü bir yapıya doğru evrildiğine hepimiz şahit olacağız." diye konuştu.

 

AK Parti hükümetleri döneminde birçok alanda yapılan yatırımlara da değinen Şimşek, Kırıkkale'ye yapılan kamu yatırımları ve buradan sağlanan olumlu geri dönüşleri de anlattı.

 

Öte yandan, Bakan Şimşek, Valilik ziyaretinde Vali Mehmet Makas, vali yardımcıları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, AK Parti il başkanı Engin Pehlivanlı ve il protokolü tarafından karşılandı. Şimşek, daha sonra AK Parti İl başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Mehmet Şimşek enflasyon bütçe disiplin

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçıların Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar Euro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacağını bildirdi.



 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın konuya ilişkin paylaşımını alıntılayarak sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

 

Bakanlık olarak küresel ticaretteki dönüşüme uyum hedefleri doğrultusunda dijital ekonomi ve yeşil dönüşüme büyük önem verdiklerini belirten Bolat, bu süreçte ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini ifade etti.

 

Bolat, şunları kaydetti: "Türk Eximbank, yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçılarımızın Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar avro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacak. İhracatçılarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlık olarak, Türkiye'mizin küresel ticaret pazarındaki rekabet gücünü artıracak plan ve programları hayata geçirmeye, ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz."

27 Eylül 2024 Cuma