tatil-sepeti

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) tanımı yeniden düzenlenirken bilanço sınırı 500 milyon liraya yükseltildi.


 


 

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 

Yönetmelikle KOBİ'lerin belirlenmesinde kullanılan kriterlerde güncellemeye gidildi.

 

KOBİ tanımı, "yıllık çalışan sayısı 250 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 500 milyon Türk lirasını aşmayan işletmeler" olarak değiştirildi.

 

KOBİ'ler, net satış hasılatları, mali bilanço tutarları ve çalışan sayılan dikkate alınarak yeniden sınıflandırıldı. Yıllık çalışan sayısı 10 kişiden az olan "mikro işletmelerin" yıllık net satış hasılatı veya mali bilanço limiti 5 milyon liradan 10 milyon liraya çıkarıldı. 50 kişiden az personeli olan "küçük işletmeler" için limit 50 milyon liradan 100 milyon liraya yükseltildi. 250'den az çalışanı olan "orta büyüklükteki işletmeler" için üst limit 250 milyon lirayken 500 milyon lira oldu.

 

KOBİ niteliği belirlenirken dikkate alınan kriterlerden herhangi birini, son iki hesap dönemine ait verileriyle aşan işletmeler KOBİ niteliğini kaybedecek. Son hesap dönemine ait verileriyle kriterlerin altına düşen işletmeler KOBİ olarak tanımlanacak. İşletme sınıfları son hesap dönemine ait verilerle belirlenecek.

25 Mayıs 2023 Perşembe

Ticaret Bakanlığı, polyester elyaf ithalatında mevcut önlemin gözden geçirilmesi için korunma önlemi soruşturması açtı.


 

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 

Buna göre, yerli üreticiler tarafından yapılan başvuru sonucu polyester elyaf ithalatına yönelik ön inceleme yapıldı. İnceleme esnasında, 2021'de korunma önlemi uygulaması başlatılmasının ardından ithalatın 2022 yılından itibaren yeniden yükselişe geçtiği ve 2023'ün ilk 6 aylık döneminde ithalatın yerli üretime oranının arttığı belirlendi. Yerli üreticilerin ekonomik göstergelerinde belirli ölçüde toparlanma olmakla birlikte, 2022'den itibaren üretim, dönem sonu stoklar, verimlilik, karlılık göstergelerinde, ilaveten 2023 yılı ilk 6 aylık döneminde istihdam göstergesinde bozulmalar olduğu görüldü.

 

İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu, polyester elyaf ithalatında yürürlükteki korunma önleminin ciddi zararı önlemek veya gidermek için gerekli olmaya devam edip etmediğinin tespiti ve yerli üreticilerin piyasa koşullarına uyumlarının ayrıntılı olarak incelenebilmesi amacıyla mevcut önlemin gözden geçirilmesi için korunma önlemi soruşturması açılmasına karar verdi.

 

Soruşturma, İthalat Genel Müdürlüğü’nce yürütülerek 9 ay içinde tamamlanacak. Gerekli hallerde bu süre 6 ay uzatılabilecek. 

19 Nisan 2024 Cuma

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl düzenlemelerin çoğunun vergi artışlarıyla ilgili olduğunu, bu yıl harcamaları mümkün olduğu ölçüde kontrol edeceklerini ve kesintiye gideceklerini ifade etti.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlenen "Türkiye: Değişken Küresel Ekonomide İleriye Doğru Gitmek" başlıklı etkinlikte konuştu.

 

Yurt içinde en büyük zorluğun yüksek enflasyon olduğunu yineleyen Şimşek, fiyat istikrarını sağlamanın ve enflasyonu tek haneye indirmenin en büyük öncelikleri olduğunu söyledi.

 

Şimşek, mali disiplinin sağlanmasının da bir diğer önemli hedef olduğunu, dezenflasyon sürecinin kamu maliyesi desteği gerektirdiğini aktardı.

 

Bakan Şimşek, rekabetçiliğin ve üretkenliğin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, iklim değişikliği ile mücadele, yeşil ve dijital dönüşüm gibi alanlara yönelik kapsamlı bir yapısal reform programlarının olduğunu anlattı.

 

Küresel borçlanmanın önemli bir sorun olduğuna da dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin bu anlamda daha iyi bir konumda olduğunu ancak yurt içinde fiyat istikrarının bir numaralı zorluk olduğunu kaydetti.

 

"PARA POLİTİKASINDA SADELEŞME VE NORMALLEŞME SÜRECİ DEVAM EDİYOR"

 

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zaferiyle sonuçlarının başkanlık seçimlerinin ardından ekonomi politikasında rotanın düzeltilmesine ihtiyaç olduğunu belirten Şimşek, yeni ekonomi ekibinin oluşturulması sonrası 3 yıllık kapsamlı bir programın hayata geçirildiğini dile getirdi.

 

Şimşek, programın temel dayanaklarından birinin para politikasının normalleşmesi olduğunu kaydederek, para politikasında sadeleşme ve normalleşme sürecinin devam ettiğini aktardı.

 

Programın bir diğer bileşeninin ise kamu maliyesi disiplinin yeniden sağlanması olduğuna işaret eden Şimşek, enflasyonu düşürmek için Merkez Bankası'na daha fazla destek sağlamak amacıyla mali duruşu sıkılaştırmaları gerektiğini dile getirdi.

 

Şimşek, programın bir başka bileşenin de yapısal reformlar olduğunu belirterek, kaynakları daha verimli alanlara yönlendirmek istediklerini ifade etti.

 

"ULUSLARARASI YATIRIMCILARIN GÜVENİNİ YENİDEN KAZANDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"

 

Sağlam politikalar ve yapısal reformların birleşiminin yatırımcıların güveninin yeniden kazanılmasına yardımcı olacağını vurgulayan Şimşek, "Geçen yıl programının ömrü konusunda pek çok soru işareti vardı. Ancak son birkaç gündür yatırımcılarla olan görüşmelerime dayanarak size şunu söyleyebilirim ki bu sorular ortadan kalktı. Sorular artık daha çok makro konularla ilgili." dedi.

 

Şimşek, "Uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden kazandığımızı düşünüyorum. Bu durum kredi risk primindeki (CDS) önemli düşüşe de yansıyor." diye konuştu.

 

Orta Vadeli Program'da (OVP) enflasyonun bu yıl yüzde 36'ya gelecek yıl yüzde 14'e ve 2026'da tek haneli rakamlara düşmesinin beklendiğini anımsatan Şimşek, "İddialı olsa da bu hedeflerin ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz çünkü desteklenen sıkı bir para politikamız var. Deprem harcamalarını dışarda tuttuğumuzda, uluslararası standartlara göre sıkı bir maliye politikamız da var. İlerleme var, sonuçları göstermek için zamana ihtiyacımız var." dedi.

 

"KAMU HARCAMALARINDA VERİMLİ ALANLAR ÖNCELİKLENDİRİLECEK "

 

Şimşek, cari açığın düştüğünü, bütçe açığının daralacağını ve para politikasının tamamen işlevsel hale geleceğini vurguladı.

 

Enflasyondaki zorluklara değinen Şimşek, gelişen piyasalarda özellikle de Türkiye'de para politikası aktarım mekanizmasının istenildiği kadar etkili olmadığını düşündüğünü ve bunun güçlendirilmesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.

 

Şimşek, selektif kredi sıkılaştırması ile niceliksel sıkılaştırmaya gittiklerine işaret ederek, geleneksel sıkılaştırmanın sınırları olduğunu anlattı.

 

Maliye tarafında, geçen yıl düzenlemelerin çoğunun vergi artışlarıyla, yani gelir yönüyle ilgili olduğunu anımsatan Şimşek, "Bu yıl harcamaları incelemeye başladık. Harcama kontrolüne ve olası harcama kesintilerinin ne olabileceğine, aynı zamanda harcamalarda verimli alanların önceliklendirilmesine bakıyoruz." diye konuştu.

 

Şimşek, isteğe bağlı olmayan harcamalar söz konusu olduğunda, genellikle gelişmekte olan piyasaların çoğunun bütçelerinde sınırlı yer olduğunu anlattı.

 

Harcamaların kontrol edilmesine dair bir beklenti olduğunu dile getiren Şimşek, "Biz de bunu gerçekleştireceğiz, harcamaları mümkün olduğu ölçüde kontrol edecek ve kesintiye gideceğiz." dedi.

 

"BİR MALİYE BAKANININ PARA POLİTİKASI DURUŞU HAKKINDA YORUM YAPMASI UYGUN OLMAZ"

 

Parasal sıkılaşma döngüsünün bitip bitmediğine ilişkin bir soruya Şimşek, "Bir maliye bakanının para politikası duruşu hakkında yorum yapması uygun olmaz. Bir ekonomist olarak elbette kendi görüşlerim var ama bunu ifade etmek doğru olmaz." yanıtını verdi.

 

Moderatörün "Yani merkez bankasının bağımsızlığına saygı gösteriyorsunuz" demesi üzerine ise Şimşek, "Kesinlikle." dedi.

 

"YEŞİL DÖNÜŞÜM BİR ZORUNLULUK"

 

İklim değişikliğinin önemli bir sorun olduğuna değinen da Şimşek, Türkiye açısından yeşil dönüşümün bir tercih değil zorunluluk olduğunu kaydetti.

 

Şimşek, ülkenin enerjide büyük ölçüde ithalata bağımlı olduğunun altını çizerek, bu alanda daha az bağımlılık olsaydı Türkiye'nin cari fazla verebileceğini anlattı.

 

Avrupa'nın karbon vergisi planına da işaret eden Şimşek, "Birkaç sektörle başlayacaklar ama sonunda muhtemelen genişletecekler. Dolayısıyla buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu nedenle karbon ayak izini azaltmanın, daha fazla yenilenebilir enerjinin hayata geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

 

Öte yandan Şimşek, Orta Doğu'da yaşananların "endişe verici" olduğunu belirterek, kurallara dayalı sisteme ve uluslararası insani hukuka saygının açıkça zayıf olduğunu düşündüğünü kaydetti.

 

Jeopolitik gerilimler söz konusu olduğunda, doğrudan işin içinde olunmasa da yüksek enerji fiyatları gibi etkileri olduğuna dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin 2022'de enerji ithalatının 97 milyar dolar düzeyinde olduğunu hatırlattı. Şimşek, çatışmaların belirsizlik yaratması nedeniyle risklerin daha yüksek olma eğiliminde olduğunu ifade ederek, bölgenin barış ve refaha ihtiyacı olduğunu söyledi.

 

Ticarette parçalanma ve korumacılığın kimsenin çıkarına olmadığını dile getiren Şimşek, dünyanın kurallara dayalı, kapsayıcı ve adil bir düzene dönmesi gerektiğini ifade etti.

19 Nisan 2024 Cuma