Teknopark İstanbul’da yerleşik ARS, zengin iklim ve toprak çeşitliliğine sahip Türkiye’de yetişen bitkileri kimyasal madde kullanmadan geliştirip, fonksiyonel gıda ve hammaddeler elde ediyor.


ARS’nin geliştirdiği ürünlerden ‘yüksek protein içerikli zenginleştirilmiş kenevir tohum tozu’, vejetaryenler ve veganlarda protein ihtiyacına da çözüm sunuyor.

 


 

HABER: ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Türkiye, endemik bitki çeşitliliği en zengin ülkeler arasında yer alıyor. Bu bitkilerden elde edilen üstün özellikli, zengin içerikli fonksiyonel ürünler, birçok hastalığın tedavisinde ilaç, hammadde ya da takviye edici gıda olarak kullanılıyor. Türkiye’de yetişen bitkileri ‘zengin içerikli ve kaliteli’ özellikleriyle katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade eden ARS Biyoteknoloji San. ve Tic. Ltd. Şti kurucusu Prof. Dr. Aliye Aras, “Türkiye’de bu bitkiler üstün özellikte ürünler elde edilmek yerine ne yazık ki çok ucuz fiyatlara ihraç ediliyor” diyor. Aras, ülke bitkilerini kullanarak geliştirdikleri ürünlerini, projelerini ve hedeflerini, İstanbul Ticaret’e anlattı.

 

ZENGİN ENDEMİK YAPI

 

* Şirketinizi kısaca tanıtır mısınız? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? 

 

Ülkemiz coğrafi ve jeolojik yapısı, iklim çeşitliliği, mikroklima gibi etmenlerden dolayı son derece zengin bir floraya sahip. 

 

Türkiye’deki takson (bitki sayısı) sayısı 11 binden fazla olup endemizm oranı yüzde 32’dir. Yapılan sistematik çalışmalarla bu sayı artıyor. Zengin ve kaliteli bitki yapısından dolayı da ülkemizdeki bitkiler katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülebilir. Ancak Türkiye’de bu bitkiler üstün özellikte ürünler elde edilmek yerine ne yazık ki çok ucuz fiyatlara ihraç ediliyor. Defne yaprağı, çörek otu, haşhaş tohumu, kekik ve birçokları.

 

KEŞFEDİLMEMİŞ BİTKİLER

 

* Bu alanda çalışmaya nasıl başladınız? 

 

Aslında doğada atık ya da artık diye bir şeyin olamayacağı, bunların çeşitli sektörlerde değerli hammaddelere ve ürünlere dönüştürülebileceği gerçeğini bilmek, ülkemizde keşfedilmemiş çok değerli bitkiler varken, farklı ülkelerden farklı bitkilerin getirilmesini ve ticaretinin yapılmasını kendi adıma doğru bulmuyorum. Ülkemize gerçek anlamda başarı, katma değer ve farklı Ar-Ge alanları açmak adına bir akademisyen olarak 2020 yılında Teknopark İstanbul tarafından ‘yalancı iğde meyve ve tohum yağının in vitro antioksidan özelliklerinin  belirlenmesi’ isimli projenin kabulü ile ARS Biyoteknoloji San.ve Tic. Ltd. Şti’yi kurdum.

 

NERELERDE KULLANILIYOR?

 

ARS Biyoteknoloji olarak çalışmalarımızın temeli, ülkemiz florasında bulunan bitkileri yüksek yeşil teknolojilerle ki, en önemlisi Süperkritik CO2 ekstraksiyonu ve bize özgü yeşil yöntemlerle işleyerek ‘yenilebilir’ CO2 ekstraktları elde etmek. Kimyasal kullanılmadan elde edilen ekstrelerin sıfır atık/artık kapsamında değerlendirilerek fonksiyonel gıda, gıda takviyesi, ilaç, ilaç hammaddesi ve dermokozmetik alanlarında katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi, sanayide kullanılarak ülke ekonomisine kazandırılması çalışmaları temel ilkemizi oluşturuyor. Elde ettiğimiz bu özel ekstraktlar diabet, yara-yanık tedavilerinde (radyoterapi dahil), antikanserojen, immünomodülatör (bağışıklık sistemini dengeleyen), analjezik, çoklu antiviral ve antibakteriyal özellik taşıyor. Toz ekstreler protein oranı yüksek, amino asitçe zengin fonksiyonel gıda kaynağı olarak kullanılabilir.

 

İLK PROJE YALANCI İĞDE

 

* Geliştirdiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? 

 

Teknopark İstanbul’da 2022 Temmuz ayında tamamlanan ilk projemiz, ‘yalancı iğde meyve ve tohum yağının in vitro antioksidan özelliklerinin belirlenmesi’ idi. Serbest radikallerin lipit, protein ve DNA’nın normal fonksiyonlarında bozulmaya neden olduğu ve çeşitli hastalıklarla yakından ilişkili olduğu biliniyor. Antioksidanlar, serbest radikallerin oluşumunu engelleyerek ya da var olan serbest radikalleri süpürerek hücrenin zarar görmesini engeller. Epidemiyolojik ve deneysel araştırmalar karotenoid, tokoferol, fenolik asitler ve flavanoid gibi doğal antioksidanların oksidatif strese bağlı hastalıkları iyileştirici etkisi olduğunu gösteriyor. Proje kapsamında ülkemizde doğal olarak yetişen yalancı iğde meyve ve tohumlarına farklı parametreler uygulanarak elde edilen Süperkritik CO2 ekstraktlarının in vitro antioksidan özellikleri araştırıldı ve antioksidan kapasitesi yüksek meyve ve tohum yağının eldesini gerçekleştirdik. 

 

VEGANLARA PROTEİN

 

* İkinci projeniz neydi? 

 

‘Yüksek protein içerikli zenginleştirilmiş endüstriyel kenevir tohum tozu’ projemizi de geçtiğimiz nisanda tamamladık. Proje çıktısının yüzde 58.57 protein miktarına sahip kenevir tohum tozu ve özellikle X4 kodlu örnek ile oluşturulacak kombinasyonunun amino asitler ve serotonin bakımından zengin, güçlü fonksiyonel gıda olarak çocuk, hasta ve özel diyetlerde kullanılabileceğini öngörüyoruz. Kenevir proteini, insan vücudunun protein ihtiyacını karşılamak için gerekli olan zengin bir amino asit kaynağı olup, et için en iyi alternatifi oluşturuyor. Vejetaryenler ve veganlar arasındaki protein ihtiyacındaki artış, laktoz intoleransı, baklagillere alerjisi olan tüketicilerin talebine ek olarak kozmetik, içecek, ilaç, nutrasötik ve kişisel bakım endüstrileri gibi çeşitli sektörlerde çok yaygın kullanılması, kenevir proteininin global pazardaki talebini hızla artırıyor.

 

Kenevir tohumları yüzde 35 protein, yüzde 10 karbonhidrat ve yüzde 45 yağdan oluşur. Tohumun zengin esansiyel amino asit profili 10 yaş ve üstü insanlar için uygun gıda kaynağını oluşturuyor. Yüksek arginin içeriğinden dolayı kenevir tohumu proteini özellikle kardiyovasküler sağlıkla ilgili yiyeceklerin formülasyonunda önemli yer tutuyor.

 

DERMOKOZMETİK KREMLER  

 

* Hedefte başka projeler var mı? Farklı alanlarda yer alacak mısınız?

 

Şu an için Teknopark İstanbul yönetimine sunduğumuz ülke bitkilerini kullanarak anti-aging, antioksidan, leke karşıtı, 50+ ve PA++++ değerinde doğal, vegan ve global pazarda rekabet gücü yüksek güneş bakım kremi oluşturmak istiyoruz. Sağlık, fonksiyonel gıda ve dermokozmetik alanında bitkiler ve  biyoteknolojinin farklı alanlarını birleştirerek gerçekten işleyen, güvenilir, kimyasal ve sentetiklerden uzak, katma değeri yüksek ürünlerin oluşturulmasında yer alarak ülke ekonomisi ve bilimsel başarıya katkı verecek projeler üretmek hedefimiz.

 

TALEP YÜKSEK, İHRACAT İÇİN TESİSİ BÜYÜTMELİYİZ 

 

* Yurt dışından talep var mı?

 

Elde ettiğimiz CO2 ekstraktları, geliştirilecek ürünler global piyasada (analiz sonuçlarına göre) yüksek talep gören ve oldukça pahalı olan ürünler. Henüz dış piyasaya ürün tanıtımı, paylaşımı yapmadık. Ülkemizden çok ucuza ihraç edilerek oluşturulan CO2 ekstraktları doğru ya da uygun parametrelerle işlenemediğinden ve ayrıca iyi ve doğal ürünlere talep her geçen gün arttığından yurt dışından talepler fazla gelecek. Kanımca bunu karşılayabilmek için tesisin büyük ve daha kapasiteli olması gerekir ki, bu da ciddi maliyet anlamına geliyor.

 

SORUNLARIM ANINDA ÇÖZÜLÜYOR KENDİMİ ÖZGÜR HİSSEDİYORUM

 

*Teknopark’ta yer almanın sizler için faydaları neler?

 

Akademisyenler mevzuat gereği teknopark harici şirket sahibi olamıyor. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde aktif Prof. Dr. olduğum için teknopark bünyesinde olmam zorunlu. Ve elbette ki, bunun yanında şirket için güzel avantajlar var. Ama neden Teknopark İstanbul? Kesin ve net cevabım: Güven. Tamamen kendimi güvende ve özgür hissediyorum ve sorunlarım anında çözülüyor ya da çözülmeye çalışılıyor. İstediğim desteklere ulaşmak için yardım alabiliyorum. Huzur, mutluluk ve güven duygusu ile geliyor ve kendimi buraya ait hissediyorum.

16 Temmuz 2024 Salı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin geleceğinin milli teknoloji hamlesi, AR-GE ve inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesiyle daha aydınlık olacağını vurguladı.


 

 

Bakan Kacır, Antalya'daki ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansının medya paydaşları arasında yer aldığı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) Akdeniz Teknoloji Yarışmaları'nın finali etkinliğine katıldı.

 

Stantları gezen, gençlerle sohbet eden Kacır, gazetecilere yaptığı açıklamada, milli teknoloji hamlesinin Türk gençliği ile buluşma noktası olan TEKNOFEST'i bu yıl Akdeniz şehirlerinde gerçekleştirdiklerini söyledi.

 

Kacır, Antalya'da 49 yarışmanın 25'inin finalisti olan 5 bine yakın gençle birlikte olduklarını kaydetti.

 

TEKNOFEST yolculuğunun başladığı 2018'de 14 yarışmada, 4 bine yakın takımdan 1 milyon genç ile yarıştıklarını hatırlatan Kacır, bu yıl ise 49 farklı yarışmada, 770 binden fazla takımdan 1 milyon 600 bin gencin hayallerini araştırmaya, geliştirmeye ve projeye dönüştürmek amacıyla yarıştığını dile getirdi.

 

Kacır, TEKNOFEST'in bu yönüyle her yıl kendi rekorunu tazeleyen ve yeni dünya rekorlarına imza atan bir etkinlik olduğunu vurguladı.

 

TEKNOFEST kuşağı Türk gençliğinin milli teknoloji hamlesinin öncüsü olmaya devam edeceğine dikkati çeken Kacır, "6 yıldan bu yana sadece proje takımları değil proje takımlarından doğan teknolojik girişimlerinin de bulunduğunu büyük bir mutlulukla gözlemliyoruz. Türkiye'nin geleceği, milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmekle, AR-GE ve inovasyon ekosistemini güçlendirmekle çok daha aydınlık olacak." diye konuştu.

 

TEKNOPARK SAYISI 102'YE YÜKSELDİ

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 22 yılda Türkiye'nin dört bir yanına teknoparklar inşa ettiklerini anlatan Kacır, şöyle devam etti: "Teknoparklarımızın sayısını 2'den 102'ye, teknoparkta faaliyet gösteren firma sayısını 60'tan 10 bin 500'e yükselttik. Türkiye, bugün 270 binden fazla insandan oluşan bir AR-GE ordusuna sahip. TEKNOFEST'lere katılan gençlerimizle bu orduya yeni neferler kazandırmaya devam ediyoruz. Bu yılın TEKNOFEST'inde 30 milyon liraya yakın ödül desteği, 55 milyon liranın üzerinde de malzeme ve ekipman desteği ile gençlerimizin yanında olduk. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının öncülüğünde bakanlık olarak 100'den fazla paydaş kurumumuz ile gençlerin önündeki engelleri kaldırmak, onların geliştirdiği projelere destek olmak, yapageldiğimiz en anlamlı işlerin başında geliyor."

 

TEKNOFEST'te bu yıl pek çok yeniliğe ev sahipliği yaptıklarına işaret eden Kacır, "Bu yıl ilk kez kuantum, nükleer enerji, blok zincir, finans teknolojileri, yapay zeka büyük dil modeli, hava savunma sistemleri yarışmaları düzenliyoruz. Gençlerimiz savunma sanayiinde, sağlık, eğitim, tarım, finans, enerji teknolojilerinde geliştirdikleri projeler ile Türkiye ekonomisine değer katmayı sürdürecekler." ifadelerini kullandı.

 

Antalya'nın yanı sıra İzmir, Isparta, Mersin, Adana, Aksaray, Kahramanmaraş, Erzurum, Ankara, İstanbul ve Kocaeli'de de farklı yarışmaların finallerini gerçekleştirerek bu heyecanı Türkiye'nin dört bir yanına yaydıklarını dile getiren Kacır, bu yarışmalardan yeni Aziz Sancar, Selçuk Bayraktar ve Alper Gezeravcı gibi tarihi adımları milletle buluşturacak isimler çıkacağına inandığını sözlerine ekledi.

 

Kacır'a Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, Tuba Vural Çokal, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin de eşlik etti.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : TEKNOFEST teknoloji uzay MilliTeknolojiHamlesi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Kurulum çalışmaları devam eden 5 yeni model fabrikayla bu örnek tesislerin sayısını 15'e çıkaracağız ve sanayimizin dijital çağa adaptasyonunu güçlü şekilde gerçekleştireceğiz" dedi.


 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Merkez Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) hizmete giren Samsun Model Fabrika'nın açılışında yaptığı konuşmada, dijital dönüşüm sürecini yakalayarak Samsun sanayisinin rekabet gücünü artıracak fabrikanın OSB'ye, Samsun'a ve bölgeye hayırlı olmasını diledi.

 

Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada yaşanan ekonomik, politik ve sosyal kriz ortamına rağmen durmaksızın yoluna devam ettiğine dikkati çeken Kacır, "Son 22 yılda hayata geçirdiğimiz yatırım, üretim, istihdam ve kalkınma hamleleriyle daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye’ye doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bağımsızlığımızın, büyümemizin, kalkınmamızın yapı taşlarından sanayi ve teknolojide her geçen gün yükselen ivmeyle yolumuza devam ediyoruz. Son 22 yılda sanayi sektöründe çalışan sayımızı 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkardık. Organize sanayi bölgelerimizin sayısını 191'den 360'a yükselttik. Kurduğumuz 45 endüstri bölgesini Türkiye'nin üretim üsleri haline getirdik." ifadesini kullandı.

 

Eş zamanlı olarak Türkiye'nin küresel üretim üssü rolünü güçlendirecek katma değerli, rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısını bir üst lige taşıyacak dijital dönüşüm atılımlarını hayata geçirdiklerini anlatan Kacır, sözlerine şöyle devam etti: "Yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE'den seri üretime uçtan uca bütüncül destek mekanizması sunan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'mızın dijital dönüşüm çağrısıyla dijital dönüşüm alanında öncü ve yenilikçi 36 projeyi uçtan uca destekliyoruz. Yakın zamanda ilan ettiğimiz Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı ile de iklim teknolojilerinden malzeme teknolojilerine, biyoteknolojiden bilgi ve iletişim teknolojilerine, paradigma değişimlerinin yaşandığı birçok alanda yeni yatırımlara öncülük ediyoruz. 13 Eylül'e kadar başvuruların açık olduğu çağrıya Samsunlu sanayicilerimizi de başvuru yapmaya davet ediyorum. Yine kamuoyuyla detaylarını yakın zamanda paylaştığımız Dijital Dönüşüm Destek Programı ile işletmelerimizin maliyet etkin, rekabetçi üretim altyapısı oluşturmaları için ihtiyaç duydukları projeleri yatırım teşviklerimizle destekliyoruz. Program doğrultusunda işletmelerin dijital dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını destekleyecek yol haritaları sunmalarını bekliyoruz. Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımları öncelikli yatırımlar uygulaması ile destekliyoruz."

 

"8.2 MİLYAR EURO BÜTÇELİ DİJİTAL AVRUPA PROGRAMI'NA KATILDIK"

 

Sadece milli destek mekanizmalarıyla değil, uluslararası programlardan da azami düzeyde istifade etmek için planlı ve kararlı şekilde girişimlerini sürdürdüklerini aktaran Kacır, "8,2 milyar avro bütçeli Dijital Avrupa Programı'na katıldık. Program kapsamında süper bilgisayarlardan yapay zeka test merkezlerine ve deney tesislerine KOBİ'lerimizin, sanayicilerimizin dijital dönüşüm yolculuklarında ihtiyaç duydukları kritik önemi haiz altyapılara erişimlerini sağladık. Dijital Avrupa Programı'nın en önemli mekanizmalarından ülkemiz sanayisinin, KOBİ'lerinin ve kamu kurumlarının dijital dönüşümündeki önemli aktörlerden biri olacak 5 konsorsiyum, 'Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri ağına dahil oldu. Tabii bizler ortaya koyduğumuz başarılı çalışmalarımızı, ileriye dönük plan ve programlarımızı sizlerle paylaşırken tüm bu yapının odağı, nitelikli insan kaynağımızdır ve geleceğimizin umudu olmazsa olmazımız gençlerimizdir. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimize giden yolda azimle, kararlılıkla devam ediyorsak, buradaki temel misyonumuz elbette ki insanımıza, gençlerimize yatırım yapmaktan asla vazgeçmeyen bir anlayışa sahip olmamızdır." diye konuştu.

 

"GENÇLERİMİZİN GELECEĞİN YETKİNLİKLERİYLE DONATILMASI ÖNCELİĞİMİZDİR"

 

Bakan Kacır, TEKNOFEST’ler, DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, Sektör Kampüs Programı ve yeni devreye alınan Milli Teknoloji Atölyeleri'nin arka planında hep gençlerin ve beşeri sermayenin gelişiminin yattığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Gençlerimizin geleceğin yetkinlikleriyle donatılması önceliğimizdir. Bir diğer önceliğimiz de mevcut iş gücümüzün dönüşümüdür. Model fabrikalarımızla sanayicimizi ve emekçilerimizi yalın üretim ve dijital dönüşümle buluşturuyoruz. İlkini 2018 yılında Ankara’da faaliyete aldığımız yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezlerimizin, yani model fabrikalarımızın sayısını kısa dönem içinde 10'a çıkardık. Bugüne kadar model fabrikalarımızda 508 öğren-dönüş programı düzenledik. 170 yalın proje uygulama çalışması gerçekleştirdik ve 3 bine yakın firmamıza eğitim verdik. Bu desteklerle, eğitimlerle firmalarımızı sanayinin dijitalleşme yolculuğuna hazırladık. Böylece sanayicilerimizin verimliliklerinde yüzde 76'ya varan artış, üretim sürelerinde ortalama yüzde 34 düşüş ve üretimlerinde yüzde 140'ı bulan artış elde ettiklerini memnuniyetle ifade etmek isterim. Kurulum çalışmaları devam eden 5 yeni model fabrikayla bu örnek tesislerin sayısını 15'e çıkaracağız ve sanayimizin dijital çağa adaptasyonunu güçlü şekilde gerçekleştireceğiz."

 

Samsun Model Fabrika ile sanayide dijital dönüşüm ve verimlilik potansiyelinin çok daha yukarılara taşıyacağına inandığını dile getiren Kacır, şunları söyledi: "Samsun Merkez Organize Sanayi Bölgesinde bin metrekare alanda kurduğumuz bu tesisi son teknolojili makine ve ekipmanlarla donattık. Samsun'un güçlü imalat sanayisine güç katacak ve rekabet gücünü artıracak model fabrikamız, yalın üretim eğitimlerine katılmak isteyen tüm KOBİ ve işletmelerimize açık olacak. Şimdiden 10 farklı eğitim ve etkinlikle 800’den fazla kişiye ulaşan fabrikamız, Samsun başta olmak üzere bölgedeki sanayicilerimize hizmet etmeye başladı. Gelecekte binlerce firmanın verimlilik artışını ve dijitalleşmelerini sağlama hedefiyle kurduğumuz bu fabrikanın Samsun ve bölge sanayisinin dijital dönüşüm yolculuğunda başat aktörlerden biri olacağına hiç şüphem yok. Şunun iyi bilinmesini isterim ki Samsun için kararlılıkla çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, gönülleri fethetmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

 

Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında yaptıkları Orta Vadeli Program (OVP) ile gelecek 3 yıldaki rotalarını belirlediklerini aktararak, sözlerini şöyle tamamladı: "Önümüzdeki dönemde de ilgili tüm kurumlarımızla eş güdüm içinde, yüksek katma değerli üretimi önceleyen bir sanayi politikası ile yapısal dönüşümü hızlandıracağız. Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız. Yeni teşvik modelimizin önemli bir sütunu konumundaki ve yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerelde Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı kapsamında 81 ilimizin potansiyelini ve yetkinliklerini harekete geçirecek yatırım başlıklarını tespit ettik. Yine dün yürürlüğe giren OSB yönetmeliği ile de OSB sistemimizde reform niteliğinde adımlar attık. OSB'lerimizde kamulaştırma, altyapı ve tahsis süreçlerine hız kazandıracak düzenlemeleri gerçekleştirdik. Sanayicilerimizle, girişimcilerimizle yakın iş birliği içerisinde hareket etmeye devam ederek bu toprakları yeni yatırımlarla bereketlendirmeye devam edeceğiz."

 

Konuşmaların ardından fabrikanın açılış kurdelesi kesildi.

 

Açılışa Samsun Valisi Orhan Tavlı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Mürzioğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse, MHP İl Başkanı Burhan Mucur, ilçe belediye başkanları ve iş insanları katıldı.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : fabrika dijital