Türkiye’nin gri listeden çıkması, küresel yatırımcıların ülkeye olan ilgisini daha da artıracak. Bu sayede Türkiye’ye fon akışının hızlanması beklenirken, içeride vergi düzenlemeleri yeni dönemin yol haritası olacak.

 Güvenirliği, kamu maliyesinin etkinliğini ve adaleti pekiştirecek bu gelişmeler, yeni kaynakları yönetme kabiliyeti açısından da Türkiye’nin elini kuvvetlendirecek. 

HABER: ADEM ORHUN

Türkiye bir yandan parasal sıkılaşmaya yönelik tedbirleri uygularken, diğer yandan dışarıdan doğrudan yatırımları ve sermaye girişini artıracak adımlar atıyor. Bu kapsamda enflasyonu düşürme ve piyasada dengeleri korumak için gerekli tedbirler yürürlüğe konuldu. Yılın ilk yarısı tamamlanırken, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye’yi ‘gri liste’den çıkardı. Suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadelede koordinasyonu sağlayan FATF, Türkiye’nin kriterlere uyum için gerekli reformları uyguladığına karar verdi. 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Türkiye’nin bu listeden çıkmasının hem ülkenin itibarı hem de finansal sisteme güven açısından önemine dikkati çekerek, Türkiye’ye son aylarda çok güçlü kaynak girişi olduğunu belirtti. Gri listeden çıkılmasının ülkeye kaynak girişini ivmelendirip ivmelendirmeyeceğine ilişkin soru üzerine Şimşek, “İvmelenebilir. Ülkeye kaynak girişi zaten çok güçlü, biz şu anda bu kaynak girişini nasıl yönetiriz, onunla uğraşıyoruz” dedi. 

Bu arada Moody’s Sektör Uygulama Lideri Mohamed Daoud, Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkarılmasına ilişkin değerlendirmesinde, “Bu gelişmenin Türkiye’nin itibarını uluslararası alanda artırması, yabancı yatırımları, Avrupa ve ABD kurumlarıyla ilişkileri potansiyel olarak güçlendirmesi bekleniyor” diye konuştu. 

Benzeri bir değerlendirme de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nden (OECD) geldi. OECD Başekonomisti Alvaro Pereira, Türkiye’nin gri listeden çıkarılmasının uluslararası piyasaların son aylarda Türkiye’ye yönelik iyileşmekte olan güvenini daha da artırabileceğini bildirdi. Pereira, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) düştüğünü ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ülke notunu yükselttiğini hatırlattı.

TÜRKİYE’YE İLGİ ARTIYOR

Heyecanla karşılanan bu gelişme, Türkiye’ye olan yabancı ilgisini artırırken, doğrudan yatırımları ağırlaştıran engellerin kaldırılmasını da kolaylaştıracak. Uzmanlar, bu şekilde Türkiye’ye yeni kaynak girişinin de artacağını ifade ediyor. Bununla ilgili olarak Türkiye’deki uzmanlar da olumlu gelişmelere dikkat çekti. NCM Menkul Değerler A.Ş. Kurumsal İlişkiler Direktörü Ahmet Uluhan yaptığı değerlendirmede, “Birçok uluslararası fon yatırımcısının Türkiye ekonomisine yönelik ilgi ve iştahının olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin gri listeden çıkmasıyla bu tür büyük yatırım fonlarının ilgisi daha da artacak ve Türkiye’ye yatırım yapabilmeleri mümkün olacak” dedi. 

VERGİ DÜZENLEMESİ

Bu arada enflasyonu düşürmeye yönelik politikalar olumlu işaretler verirken, vergi tahsilatında da dengeyi sağlamlaştıracak adımlar atılacağı açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıların ardından yaptığı açıklamada, kazanandan gerekli verginin tahsil edilmesi için ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yapılacağını kaydetti. Vergi konusunda atılacak yeni adımlarla, kamuda kaynak geliştirme yönünde olumlu sonuçlar alınması bekleniyor. Bu şekilde kamu maliyesi, yatırımlar ve hizmetler için gerekli kaynak da artırılacak. 

UZUN VADELİ FON

Vergi düzenlemesini ve Türkiye’nin ekonomi programını değerlendiren Bakan Şimşek, şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde göreceksiniz, şu anda sıcak para gibi görünen para uzun vadeli enstrümanlara geçecek. Gelecek sene bu vakitlerde inşallah enflasyon yüzde 30’ların altına inmiş olacak. Türkiye’ye çok daha uzun vadeli, kalıcı fon akışı artmış olacak. Dünya Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası gibi bankalarla biz zaten 3 yıllık program yaptık. Bu programlar çerçevesinde ülkemize önümüzdeki 3 yıl, bu yıl dahil 60 milyar doların üzerinde uzun vadeli ve son derece düşük maliyetli kaynak getireceğiz. Sıcak paradan bahsetmiyorum. Ama sıcak para şekil değiştirecek.”

KURUMLAR VERGİSİ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündemdeki vergi düzenlemesiyle ilgili açıklamasında bazı detayları paylaştı. Bakan Şimşek, “Yurt dışı merkezli çok uluslu şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde asgari kurumlar ve gelir vergisine çalışıyoruz. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının da vergi istisnasını kaldırmayı düşünüyoruz. Kur korumalı mevduatta (KKM) düşüş sürecek. Artık şirketler, KKM’den faiz kazanırlarsa normal kurumlar vergisine tabidir, şirketler için istisna yok” dedi. 

Bakan Şimşek, Türkiye’de 1.1 milyondan fazla kurumlar vergisine tabi mükellef olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Geçen yıl 454 bin firma zarar beyan etmiş. Toplam 2.6 milyon gelir vergisi mükellefinin 1.2 milyonu geçen yıl zarar beyan etti. Büyük bir kısmının beyanları ile hasılatları arasında inanılmaz uyumsuzluk var. Biz az kazanandan en az vergiyi almak için bir sistem kurgulayacağız ama çok kazananları uyarıyorum, vergi kaçırma, kayıt dışı çabalarının cezalarını ağırlaştıracağız, denetimleri sıklaştıracağız. Özellikle yapay zekayı daha çok devreye alacağız.”

AVDAGİÇ: TÜRKİYE ŞİMDİ HAK ETTİĞİ YERDE

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin gri listeden çıkarılması hakkında şunları söyledi: “Türkiye şimdi hak ettiği yerde. 2.5 yıldır zaten olmaması gereken bir listedeydi. FATF’ın gri listesinden çıkmak, iş ve yatırım ortamımızı daha da güçlendirecek. FATF’ın yeni durum tespiti, ekonomi yönetimimizin kararlılıkla uyguladığı program ve yapısal reformlarla birleştiği zaman, küresel sermaye akışı ve iş perspektifinde yeni kapılar aralayacaktır. Ayrıca, uluslararası finans kuruluşlarının Türk şirketleriyle işlem yapma isteğine de taze bir güven getirecektir.”

DEUTSCHE BANK, TL TAHVİLLERE İŞARET ETTİ

İsviçreli varlık yönetim şirketi Pictet Asset Management’in ardından Deutsche Bank da Türk Lirası cinsinden tahvillerin yatırımcılar için son derece cazip bir giriş noktası sunduğunu açıkladı. Deutsche Bank Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Christian Wietoska, Ekonomist Yiğit Onay ve Araştırmacı Ankit Jain’in kaleme aldığı ‘Türkiye sabit getirisi: Şimdi ya da asla’ başlıklı araştırma notunda, marttaki faiz artışından bu yana Türk Lirası’nın ‘açık ara farkla en iyi performans gösteren küresel para birimi’ olduğu kaydedildi. TL’deki reel değerlenme ve iç talepte yavaşlamanın enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe katkıda bulunacağı belirtilen notta, “Ağustosta manşet enflasyonun 50’ye keskin şekilde düşmesi, beklentilerin çıpalanması için daha elverişli bir ortam yaratabilir” denildi. 

10 YIL SONRA İKİNCİ GRİ LİSTE TECRÜBESİ

* Türkiye 2011 yılında FATF’ın gri listesine alınmıştı. Listeden çıkış da 2014 yılında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Bakanlık döneminde gerçekleşti. 

* 2021 yılında tekrar gri listeye alınan Türkiye, son aylarda art arda gelen yasal düzenlemeler ve tedbirler sonucunda listeden çıktı. 

* FATF’ın haziran ayında Singapur’da yapılan genel kurulunda Türkiye dışında listeden çıkan diğer ülke Jamaika oldu. Bir yıl önce Zimbabve listeden çıkmıştı.  

* Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Gri listeye girmek kolay ama çıkmak zor. Monako’yu gri listeye aldılar. Bulgaristan ve Hırvatistan gibi AB ülkeleri de listede” dedi.

* FATF’ın ayrıca ‘kara listesi’ bulunuyor. Burada İran, Myanmar ve birçok konuda problemlerle anılan ülkeler yer alıyor. 

08 Temmuz 2024 Pazartesi

Son dakika haberi: Adıyaman Gölbaşı'nda saat 13.43'te 3.5 şiddetinde ve 6.25 km derinlikte korkutan bir deprem meydana geldi.

Son Dakika: AFAD'ın açıklamasına göre Adıyaman Gölbaşı'nda saat 13.43'te 3.5 şiddetinde ve 6.25 km derinlikte korkutan bir deprem meydana geldi.

Detaylar için haberimizi tekrar ziyaret edin...

18 Ekim 2024 Cuma

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.

Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."

Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.

Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.

TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK

Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.

Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.

Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.

"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."

Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.

Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.

"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.

Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.

Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."

Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.

18 Ekim 2024 Cuma