tatil-sepeti

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan vergi paketine göre, hizmet işletmelerinde yoklamalarla günlük hasılat tespit edilecek ve buna göre yıllık hasılatın kontrolü gerçekleştirilecek.


Hazine ve Maliye Bakanlığı, kayıt dışılıkla mücadele faaliyetlerini yasal düzenlemelerle güçlendirmek ve gönüllü uyumu artırmak amacıyla vergi paketi hazırladı.

 

Bakanlıktan alınan bilgiye göre, kayıt dışılıkla mücadele çalışmaları vergi incelemeleri ve saha denetimleriyle aralıksız sürdürülüyor.

 

Bakanlık, şimdi de bu mücadeleye vergi mevzuatında yapılmasını önerdiği değişiklikle yasal destek verilmesini amaçlıyor. Bu kapsamda bir vergi paketi hazırlayan Bakanlık, yasal düzenlemelerle kayıt dışılıkla mücadelede gönüllü uyumu artırmayı öngörüyor.

 

GÜNLÜK HASILAT TESPİTLERİ, YILLIK HASILATIN HESABINDA DİKKATE ALINACAK

 

Pakete göre, özellikle hizmet işletmelerinde yapılan günlük hasılat tespitlerinden hareketle yıllık hasılat kontrol edilecek.

 

Serbest meslek erbabı ile ticaret erbabının ayda 3, yılda da 12'den az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılatları belirlenecek. Mükellef tarafından beyan edilen hasılat ile yoklamalarda belirlenen hasılat arasında belli bir oranda fark bulunması halinde, mükellef izaha davet edilecek. İzahın yeterli görülmemesi halinde yapılan tespitler, yıllık hasılatın hesaplanmasında dikkate alınacak.

 

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE TEVKİFAT KAPSAMI GENİŞLETİLECEK

 

Gelir ve kurumlar vergisinde ticari kazançlarda yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde ödenen hakedişler ve istisnai bazı diğer ödemeler hariç, ticari nitelikte ödemelerde tevkifat yapılmıyor.

 

Paketle KDV’de olduğu gibi kayıt dışılığın yaygın görüldüğü sektörlerde gelir ve kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilecek.

 

Özellikle hizmet sektöründe ve elektronik ticaret platformları aracılığıyla faaliyette bulunan işletmelerde yapılan ödemelerden tevkifat yapılması öngörülüyor.

 

USULSÜZLÜK VE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI ARTIRILIYOR

 

Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları her yıl yeniden değerleme oranında artıyor ancak uzun yıllardır bu tutarlar güncellenmediği için caydırıcılığı azalıyor.

 

Paketle, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında artış öngörülürken fatura verilmemesi ve alınmaması durumlarında uygulanan özel usulsüzlük cezaları, aynı fiilin tekrarında artırımlı uygulanacak.

 

Vergi Usul Kanunu kapsamındaki belgeler yerine kanun kapsamında olmayan bilgi fişi gibi belgelerin düzenlenmesi halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 2 kat uygulanacak.

 

KAYIT DIŞI ÇALIŞANLARA ARTIRIMLI VERGİ ZİYAI CEZASI

 

Vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan verginin 1 katı, kendiliğinden verilen beyannamelerde verginin yüzde 50'si, kaçakçılık fiillerinin varlığı halinde verginin 3 katı kadar kesiliyor. Kayıt dışı faaliyetlerde vergi ziyaı cezasının 1,5 kat olarak artırımlı uygulanması öngörülüyor.

 

Paketin yasalaşması halinde, kayıt dışı çalışanlara verginin 1 katı olarak kesilecek cezalar 1,5 kat, verginin 3 katı olarak kesilecek cezalar ise 4,5 kat olarak uygulanacak.

 

Başkasının banka hesaplarını kullananlara ve hesaplarını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülüyor.

 

Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin para transferlerinin, başkasına ait banka hesaplarına yapılması durumunda, banka hesabını kullanan ve kullandıran adına ayrı ayrı, işleme konu tutarın yüzde 10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecek. Asgari 25 bin lira olarak uygulanacak cezanın üst limiti de 20 milyon lira olacak.

 

Paketle, POS cihazını başka mükelleflere kullandıran ve başkasına ait POS cihazını kullananlara her bir tespit için ağırlaştırılmış özel usulsüzlük cezası kesilmesi öneriliyor. Her bir tespit için bilanço esasında defter tutanlara 75 bin lira, işletme hesabında defter tutanlara 37 bin 500 lira, diğer mükelleflere 19 bin 500 lira ceza kesilecek.

 

Satıcının, alıcıya belge düzenlemediğinin alıcı tarafından idareye bildirilmesi durumunda, alıcı adına ceza kesilmeyecek, satıcıya ise verilecek özel usulsüzlük cezası üç kat uygulanacak.

 

Paketle, 7 bin lirayı aşan ödemelerin banka ve finans kurumları aracılığıyla yapılması zorunluluğuna uyulmasını teşvik etmek amacıyla banka ve finans kurumlarını kullanmadan ödemeyi yapan mükellefin durumu idareye bildirmesi halinde ödemeyi yapan adına ceza kesilmemesine yönelik düzenleme de yer alıyor.

 

ELDEN KİRA ÖDEMELERİNE CEZA

 

Meskenlerini kiraya verenlerin bu bedeli elden alması önlenecek. Bu amaçla elden kira ödemelerinde kiracılara da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kiracı ödemeyi elden yaptığını idareye bildirirse kiracıya ceza kesilmeyecek. İş yeri kiralamalarında da aynı kural geçerli olacak.

 

Hazırlıkları yürütülen paketle Vergi Usul Kanunu'nda yer alan bazı kaçakçılık suçları için öngörülen hapis cezalarının alt sınırının 5 yıla çıkarılması için de çalışma yapılıyor. Aynı konudaki etkin pişmanlığa ilişkin hükümlerin de kaldırılması planlanıyor.

 

Ayrıca, Bakanlığın getirdiği bilgi verme yükümlülüğüne uymayan elektronik ticaret platformlarına kesilen cezalar ile ödeme kaydedici cihaz ve POS cihazlarına düzenlemelere aykırı davrananlara kesilecek özel usulsüzlük cezaları da artırılacak.

21 Haziran 2024 Cuma

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yalan haberlerle kasıtlı şekilde gündem oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Dedikodulara itibar etmeyiniz. Cumhurbaşkanımızın tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. Hedeflere ulaştığımızda vatandaşlarımızın refahı kalıcı olarak artacak" dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız." diye konuştu.

 

Sosyal medya hesabı X'ten açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek şu ifadeleri kullandı:

 

"PROGRAMIMIZI DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

 

Bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışılıyor. 

 

Bizim derdimiz memlekete hizmet, gündemimiz yoğun. Bu zor coğrafyada ülkemizin sorunlarını çözmek, potansiyelini ve performansını artırmak için yapacak çok işimiz var.  

 

Enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak, bütçe disiplini tesis etmek ve yapısal sorunları çözmek konusunda kararlıyız.   

 

Cumhurbaşkanımızın başından beri tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. 

 

Programımız hedeflerine ulaştığında, vatandaşlarımızın refahı da kalıcı olarak artacaktır.

 

Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Hazine Maliye Bakanlığı Mehmet Şimşek

Bu yıl üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olan Türkiye'nin, S&P Global Ratings'ten kasımdaki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor.


 

Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişimin ardından, Fitch Ratings, Moody's ve S&P Global Ratings, ülkenin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Fitch Türkiye'nin notu son değerlendirmesinde "BB-"ye, Moody's iki basamak artışla "B3"ten "B1"e ve S&P Global Ratings de "B"den "B+"ya yükseltti.

 

Söz konusu kuruluşlardan S&P Global Ratings'in, 1 Kasım'da Türkiye'ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

 

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve 1 Kasım'daki değerlendirmeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin iyileştiğini ve bunlar arasında en önemlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

 

Cari açığın da çok hızlı şekilde daraldığını ve bu yıl için cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 1'inin biraz üzerinde seyretmesini beklediklerini ifade eden Gill, Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesinin, cari açıktaki daralmaya katkı sunduğunu aktardı.

 

Gill, Türkiye'nin net altın ithalatındaki düşüşün de cari açığın azalmasına olumlu yansıdığını ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu belirterek, net altın ithalatının azalmasının yanı sıra Türk lirası mevduat faizlerinin yüzde 60'lara yaklaştığı göz önünde bulundurulduğunda, altın gibi riskten korunma ürünlerinin hane halkı ve firmalar için daha az cazip hale geldiğini anlattı.

 

Kredi notu kararlarında net rezerv seviyeleri ve cari açıktaki pozitif eğilim başta olmak üzere birçok göstergeyi dikkate aldıklarını vurgulayan Gill, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim için önemli sorulardan biri Türkiye'de kamu maliyesinin yönünün ne olacağı. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için yetkililerin tüketici talebini azaltması gerekiyor, bu da daha düşük büyüme anlamına gelir ve daha düşük büyüme genellikle daha zayıf mali sonuçlara yol açabilir. Bahsettiğim gibi not kararı için gözden geçirilecek birçok gösterge var. Türkiye'deki ekonomi politikası değişiminin bir yıllık bir düzeltme değil, ekonomiyi enflasyondan arındırmak için çok yıllık bir süreç olduğu göz önüne alındığında, kendimize Türk hükümetinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca politikaya bağlı kalıp kalmayacağını sormak zorundayız. Bizim temel tahminimiz, bağlı kalacakları yönünde. Bunu bir yıldan fazladır sürdürüyorlar ve ancak ana senaryomuza ilişkin 'tasarruf yorgunluğu' riskleri de mevcut. Pozitif bir görünüme sahip olduğunda, (Türkiye için kasımda) not artışı mümkün. Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz politikasına da bakacağız."

 

YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 43, 2025 İÇİN YÜZDE 23

 

Frank Gill, Türkiye'ye ilişkin enflasyon beklentilerini de paylaşarak, Türkiye'de yıllık manşet enflasyonun yüzde 52 ile hala oldukça yüksek seviyede bulunduğunu ve enflasyonu düşürmenin zaman aldığını vurguladı.

 

Çok yüksek kalmaya devam eden hizmet enflasyonuna karşın gıda enflasyonunun hafiflediğini aktaran Gill, "Enflasyonu düşürmek muhtemelen birkaç yıl alacak. Bu nedenle Türkiye'de enflasyonun 2027'ye kadar tek haneli rakamlara düşeceğini öngörmüyoruz. Kademeli bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Bu yıl sonu için enflasyon öngörümüz yüzde 43, 2025 sonu için yüzde 23 ve 2026 sonu için yüzde 10 seviyesinde. 2027 sonunda enflasyonun yüzde 10'un altına gerileyeceğini öngörüyoruz." ifadesini kullandı.

 

Gill, yavaş gerçekleşmesi beklenen dezenflasyon sürecinin önemli bir ayağının Türk lirasının dolar ve avro karşısında "çok az değer kaybetmesinin sürdürülmesi" olduğunu belirterek, "Gelecek yıl Türk lirasının enflasyonun altında değer kaybedeceğini düşünüyoruz." dedi.

 

TCMB, KASIMDA "TEMKİNLİ GEVŞEME" BAŞLATABİLİR

 

TCMB'nin para politikası kararlarını yakından izlediklerini söyleyen Gill, manşet enflasyonun yüzde 50'nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde, Bankanın para politikasını çok erken gevşetmesinin bir risk olduğunu dile getirdi.

 

Gill, "Bizim temel senaryomuz Merkez Bankasının yılın son çeyreğinde çok temkinli şekilde faiz indirimine başlayabileceği yönünde. Bu muhtemelen kasımda olabilir ancak buradaki 'temkinli yaklaşımı' vurgulamak gerek." değerlendirmesinde bulundu.

 

TCMB'nin politika faizinin bu yıl sonunda manşet enflasyonun üzerinde olacağını öngördüklerini ifade eden Gill, "Enflasyonun yıl sonunda yüzde 42-43 seviyesinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle politika faizinin kesinlikle yüzde 45'in altına inmesini beklemiyoruz." diye konuştu.

 

Gill, özellikle 2025'in mali konsolidasyon açısından önemli olduğunu ve Orta Vadeli Program'da iddialı mali sıkılaşma tedbirlerinin bulunduğunu vurgulayarak, "Mali sıkılaşmanın büyük bir kısmı 2025'te devreye girecek. Bu nedenle ilk olarak iddialı mali hedefler ve ayrıca talepteki yavaşlama nedeniyle 2025 biraz zor olabilir. Bu yüzden, önümüzdeki yıl politika yapıcıların yeniden dengeleme programına bağlı kalıp kalmayacaklarının gerçekten test edilebileceğini düşünüyoruz." görüşünü paylaştı.

 

"RESESYON ÖNGÖRMÜYORUZ"

 

Gill, Türkiye'de tüketici talebinin yavaşlamaya başladığını belirterek, "Bu yıl yüzde 3,6 ekonomik büyüme bekliyoruz, büyümenin gelecek yıl yüzde 2 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak biz Türkiye'de bir resesyon beklemiyoruz. 2025'teki yavaşlamanın ardından, 2026'da yüzde 3'e ulaşan bir toparlanma öngörüyoruz. Türkiye ekonomisinde 2019'daki gibi keskin bir yavaşlama olabilir ancak herhangi bir takvim yılı için negatif bir büyüme beklemiyoruz." öngörüsünü dile getirdi.

 

Türkiye'nin oldukça güçlü, çeşitli ve açık bir ekonomisi olduğunu kaydeden Gill, özel sektörün dirençli olduğunu belirtti.

 

Gill, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının birçok avantaj sağladığına işaret ederek, "Türkiye, özellikle ekonomik açıklık açısından diğer gelişmekte olan ülkeler olan Arjantin ve hatta Brezilya'nın sahip olmadığı avantajlara sahip, özellikle ekonomik açıklık noktasında. Bu da iç talep zayıfsa şirketlerin ihracata odaklanabileceği anlamına geliyor." dedi.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : NotArtışı derecelendirme kredi