tatil-sepeti

HABER: MÜGE BİBER

Giritli Mustafa Paşa Han; Eminönü, Mercan Mahallesi’nde, Fincancılar Sokak ile Çakmakçılar Yokuşu’nun kesiştiği noktada yer alıyor. Bu hanın tek girişi ise Fincancılar Sokak’ta, 32 numarada karşımıza çıkıyor. Mimari özellikleri hem Osmanlı hem Avrupa etkisini yansıtan hanın tarihçesi ve mimarı bilinmiyor. 1868 yılına ait ticaret yıllıklarında adının geçiyor olması, hanın bu tarihten önce yapıldığına işaret ediyor. Giritli Mustafa Paşa Han’da, ilk yapıldığı yıllarda tüccar, komisyoncu, manifaturacı ve kumaş ithalatçıları bulunuyordu. Ayrıca, Giritli Mustafa Paşa ailesinin temsilcisinin bürosu da handaydı. Tarihi mekanda günümüzde ise sayıları giderek azalan tül perde diken terziler faaliyet gösteriyor.

AVLULU HANLARDAN

Üç katlı kagir bir yapı olan Giritli Mustafa Paşa Han, Osmanlı mimarisinde avlulu hanlar grubunda yer alıyor. Günümüzde avlu, dört yana eğimli cam bir çatı ile örtülü olsa da Goad Sigorta haritalarından, zamanında avlunun üzerinin açık olduğu, cam çatının sonradan eklendiği anlaşılıyor. Han, 644 metrekarelik bir alana sahip. Oldukça düzgün bir planı olan Giritli Mustafa Paşa Han’da, kat planları arasında pek fark yok.

İKİ CEPHELİ

Hanın, Fincancılar Sokak ve Çakmakçılar Yokuşu’na bakan iki cephesi var. Oldukça sade olan cepheler, benzer özellikler gösteriyor. Fincancılar Sokak üzerindeki tek giriş cephenin simetri aksından sola kaydırılmış. Giriş, yuvarlak kemerli, üzerinde tepe penceresi olan bir açıklık şeklinde. Zemin katın cephesi ise dükkan vitrinleri ve tabelaları yüzünden oldukça bozulmuş. Üst kat revaklarının dökme demir korkulukları ve pencerelerin demir parmaklıkları da iç cephelerin dekoratif unsurları arasında yer alıyor.

20 ODADAN 10’U BOŞ

İlk yıllarda tüccar, komisyoncu, manifaturacı ve kumaş ithalatçılarının faaliyet gösterdiği Giritli Mustafa Paşa Han’da, günümüzde ise tül perde diken terziler yer alıyor.
Ayrıca hanın 20 odasının 10’u boş.

AVRUPA ETKİSİ

Giritli Mustafa Paşa Han, üzeri açık avlusu, katlardaki revaklar ve cephelerin sadeliği dolayısıyla klasik Osmanlı hanlarını çağrıştırıyor. Revakların dökme demir korkuluğu, pencerelerin genişliği ve sayılarının çokluğu, kilit taşları, sahte parapet gibi özellikleriyle handa Avrupa etkisi hissediliyor. Ayrıca 19. yüzyıla ait olması da hanı diğer hanlardan ayırıyor.

KORUNMASI GEREKİYOR

Mustafa Paşa tarafından yaptırılan han, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 15 Şubat 1970 tarih ve 5256 sayılı kararıyla ‘korunması gerekli tarihi eser’ olarak tescil edildi.

SOKAĞA VE AVLUYA AÇILAN TARİH

Giritli Mustafa Paşa Han’ın zemin katındaki on bir dükkandan dördü avluya açılmıyor. Bu nedenle girişler sokaktan. Diğer dördü ise hem avluya hem sokağa bakıyor. Geri kalanları da sadece avluya açılıyor. Çakmakçılar Yokuşu cephesine bakan dükkanlar, bağımsız bir merdivenle bir üst katla buluşuyor. Bu tarafa bakan dükkanlar iki katlı ancak ikinci katları, hanın içine açılmıyor. Çakmakçılar Yokuşu tarafında ise revak koluna açılan sadece bir oda var. Zemin kat dükkanlarıyla bağlantılı diğer odaların han içine açılan kapı veya pencereleri bulunmuyor.

09 Ocak 2017 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda