tatil-sepeti
Basamak atlayan lojistikçiler Frankfurt ile yarışıyor

HABER: ADEM ORHUN Yeni milenyumda e-ticaretin perakendede uluslararası kapıları açması, lojistik ve ulaştırma hizmetlerini daha önemli hale getirdi. Şu an Avrupa’nın lojistik sektöründe yıldız kenti Frankfurt. Nitekim uluslararası Lojistik Performans Endeksi’nde Frankfurt ilk sırayı yer alıyor. Öte yandan Batı Avrupa ile Rusya arasında bulunmasının avantajını kullanan Çek Cumhuriyeti, lojistikte önemli rol kaptı. Türkiye ise bu konuda çok daha büyük bir potansiyele sahip. Türkiye, karayolu taşımacılığı (TIR) tecrübesi, yeni liman ve havaalanı yatırımları, tarihi İpek Yolu’nu canlandıracak tren yolu projeleriyle birlikte lojistikte Avrupa’nın yıldızı Frankfurt ile yarışıyor. Nitekim Türkiye son beş yılda uluslararası Küresel Performans Endeksi’nde beş basamak birden yükseldi. ARTIK NOT VERİLİYOR Dünya Bankası’nın taşımacılıkla ilgili Küresel Performans Endeksi’ne göre lojistik hizmet piyasası, yüksek performans gösteren ülkeler için ayırt edici bir unsur haline geldi. Küresel Performans Endeksi 2014 sonuçlarında Almanya 4.12 skoru ile en iyi performans gösteren ülke oldu. 2012 yılında yayınlanan endekste 3.51’lik genel lojistik puanı ile 27. sırada yer alan Türkiye, 2014 yılında 160 ülke arasında 3.50 genel lojistik puanı ile 30. sıraya yerleşti. Türkiye, gümrükler alanında 2012 yılında 3.16 olan derecesini ise 2014 yılında 3.23’e yükseltti. YILDIZ OLABİLİRİZ Türkiye, coğrafi konumundan kaynaklanan hareketliliğin yanı sıra turizmden sonra en büyük hizmet ihracatını da bu sektörde gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Türkiye’nin, mevcut imkanlarını ve potansiyelini daha etkin kullanması halinde üç kıtanın tamamından iş alır hale gelebileceği belirtiliyor. Zira, coğrafi konum veya hizmet kapasite avantajlarını kullanan küçük ülkeler dahi global ticaretten, lojistik üzerinden önemli bir pay alıyor. ÇEK ÖRNEĞİ Denize kıyısı olmayan Çek Cumhuriyeti de bu ülkelerden biri. Batı Avrupa ile Rusya arasında bulunmasının avantajını kullanan Çek Cumhuriyeti, lojistik konusunda rol sahibi oldu. Türkiye ise bu konuda çok daha büyük bir potansiyele sahip. Türkiye, karayolu taşımacılığı (TIR) tecrübesi, yeni liman ve havaalanı yatırımları, tarihi İpek Yolu’nu canlandıracak tren yolu projeleriyle lojistikte yeni yıldız olabilir. FRANKFURT-İSTANBUL Türk Hava Yolları’nın (THY) 2023 yılı beklentisi kargo anlamında 1.6 milyon ton. THY’nin kargo hedefinin arkasındaki en önemli sonuç, İstanbul’un bir ana liman (hub) olması. Bu şartlarda Avrupa’da bir hub sayılan İstanbul, dünya genelinde bir hub olarak değerlendirilmiyor. Havayolu taşımacılığında hedef, İstanbul’u Dubai’nin yerine geçirmek, özellikle havayolu taşımacılığı kapsamında Ortadoğu’ya hakim olmak. Frankfurt hub’ının İstanbul’a kaydırılmasıyla da bu hedefin Avrupa ayağının tamamlanacağı belirtiliyor. Öte yandan Yavuz Sultan Selim Köprüsü rayların döşenmesiyle bir kargo hattı olarak kullanılacak. Köprü, Kuzey Marmara otoyolu ve üçüncü havalimanı ile entegre olarak bu görevi yerine getirecek. YÜKÜN ÇOĞU DENİZDE Ülkemizde dış ticaret taşımalarının büyük bir kısmı deniz taşımacılığı odaklı. 2014’te ihraç edilen malların yüzde 54.8’i, ithal edilenlerin de yüzde 58.4’ü deniz yolu ile taşındı. Demiryolunun ithal taşımalardaki payı 2010 yılında yüzde 1.3 iken, 2014’te bu oran yüzde 0.5’e düştü. Diğer taraftan karayolunun ithalat taşımalarındaki payı yüzde 22.8’den yüzde 15.4’e indi. Aynı dönemde ihracat taşımalarında karayolunun payı yüzde 40.3’ten yüzde 35.1’e düştü. 1.7 MİLYON TIR SEFERİ Karayoluyla Türkiye’den üç kıtada 100’den fazla ülkeye, her yıl ortalama 1.5 milyon ihracat ve 500 bin ithalat seferi yapılıyor. İhraç taşımalarda Türk plakalı araçların payı yüzde 80, yabancı plakalı araçlarınsa 20. İthalat taşımalarında da yüzde 68 Türk aracı payına karşılık yüzde 32’lik yabancı araç payı mevcut. 2014 yılında Türk araçlarıyla toplam 1.25 milyon ihracat seferi ve 431 bin 263 ithalat seferi düzenlendi. Türkiye üzerinden 75 ülkeye transit taşıma yapılıyor. UND’nin 2014 verilerine göre transit amaçlı olarak Türkiye’den yılda ortalama 100 bin taşıma gerçekleştiriliyor. Bunun da yüzde 74’ü yabancı ülke araçlarıyla yapılıyor. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefinde, malların 150-200 milyar dolarlık bölümünün karayoluyla taşınacağı tahmin ediliyor. MARMARA KONSEPTİ Orta vadede İstanbul’un lojistik ihtiyacının merkezden değil de hemen yakınındaki Tekirdağ, İzmit, Derince, Köseköy gibi bölgelerden sağlanması planlanıyor. Marmara bölgesindeki limanlara demiryolu ile bağlantıların sağlanması, sınır yerlerinde serbest ticaret alanlarının oluşturulması ve demiryolu hattının çekilmesi de orta vadeli planlarda yer alıyor. Lojistik köylerle ilgili Avrupa yakasında TCDD tarafından Yeşilbayır belirlendi. Bu alan 1 milyon metrekare olacak. Anadolu tarafında ise Köseköy’de lojistik merkez kurulması planlanıyor. KITALARARASI YOLLAR Türkiye, bölgesel ve bölgeler arası karayolu bağlantısını sağlamaya yönelik birçok uluslararası karayolu ulaşımı koridorlarının geliştirilmesi projesinde de yer alıyor. Bu projeler AB, Birleşmiş Milletler (BM), Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve Avrupa Kafkasya Ulaşım Koridoru (TRACECA) çatısı altında yürütülüyor. Bu projeler dahilinde Türkiye sınırlarından geçen uluslararası karayolu koridorlarının toplam uzunluğu 10 bin kilometreyi buluyor. Türkiye’nin 2023 otoyol proje hedefleri de, Orta Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz ulaşım imkanı sağlayacak otoyol ağını oluşturma zorunluluğu dikkate alınarak hazırlandı. 5 YILLIK EYLEM PLANI 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ‘Türkiye’nin lojistikte bölgesel bir üs olması’ temel amaç olarak belirlendi. 2018’de hayata geçirilecek Lojistik Master Planı’ndaki hedefler şöyle: Kombine taşımacılık bağlantılarının yapılmasına özen gösterilecek. AB’nin ulaştırma ağlarına (TEN-T) bağlantı sağlayacak projelere ve tüm komşu ülkelerle yeni pazarlara erişimi kolaylaştıracak güzergahlar öncelikli olacak. Karadeniz’de limanlar ve deniz taşımacılığı geliştirilecek. Yeni geçitlerle karayollarında kuzey-güney koridoru da açılıyor. TCDD’nin serbestleşmesi sağlanacak. Özel sektör hat işletmeciliği yapabilecek. Yeni demiryolu hat ve bağlantı projeleri de Asya’dan gelen İpek Yolu’nun ve Avrupa ile kesintisiz bağlantının kurulmasını sağlayacak. 20 Aralık’ta açılacak Avrasya Tüneli, Asya ve Avrupa’yı denizin altından karayolu ile bağlayarak İpek Yolu’nu birleştirecek. TÜRKİYE KONUMUNU FIRSATA ÇEVİRİYOR TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye’nin lojistik performans endeksinde son beş senede beş basamak yükseldiğini söyledi. İpek Yolu’nun yeniden canlanmasının sektöre büyük bir potansiyel kazandıracağını belirten Mete, “Yılda yaklaşık 350 bin TIR taşıması ile TIR sisteminin son 9 yıldır dünyadaki bir numaralı kullanıcısı Türkiye’dir. Bu kullanımlardan doğan yıllık 35 milyar Euro kefalet riski birliğimiz tarafından üstleniliyor” dedi.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Sanayi üretimi ekimde arttı

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise ekimde eylüle göre yüzde 3,7 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, ekimde eylül ayına göre yüzde 3,7 artış gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2 arttı. Öte yandan, arındırılmamış sanayi üretim endeksinde, ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 artış kaydedildi.

08 Aralık 2016 Perşembe

Yenilenebilir enerjideki gelişme 2017’de de devam edecek

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Deloitte Türkiye'ye göre, gelecek yıl elektrik fiyatları bu yıla paralel seyredecek. Deloitte Türkiye'den yapılan açıklamada, Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Grubu Sorumlusu Elif Düşmez Tek'in hazırladığı "Enerji Sektörü 2016 Değerlendirmesi ve 2017 Beklentileri"nin ayrıntılarına yer verildi. Beklentiler çerçevesinde, Türkiye'de gelecek yıl mevcut gaz deposu ve LNG terminallerinin kapasitelerinde artış öngörüldüğü ve Tuz Gölü yer altı gaz deposunun da devreye alınabileceği öngörüldü. Enerjideki dışa bağımlılığın cari açık üzerindeki etkisini azaltmak hedefiyle hükümetin yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarına verdiği önemin vurgulandığı açıklamada, konuya ilişkin çalışmaların 2017'de tamamlanması ve arz güvenliği açısından teknik yetkinlikleriyle öne çıkan doğalgaz santrallerinin de bu mekanizma ile ek gelir elde etmesinin beklendiği bildirildi. Açıklamada, yenilenebilir enerji ile elektrik üretim kapasitesinin hızlı artışının yanı sıra, 2017'de ekipman üretiminin de yerlileştirileceğinin öngörüldüğü vurgulandı. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesinin ilkinin Konya-Karapınar’da bin megavatlık güneş yatırımı için yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, söz konusu ihalenin benzerlerinin diğer alanlarda da gerçekleşeceği kaydedildi. ELEKTRİK FİYATLARI 2017'DE PARALEL SEYREDECEK Açıklamada, bu yıl elektrik talebinde önemli bir artış gözlenmediği belirtilirken, talepteki durgunluğa rağmen yaşanan arz artışının doğalgazın elektrik üretiminde kullanımınını azalttığı ve bunun sonucunda elektrik fiyatlarında dikkat çekici miktarda düşüş yaşandığına işaret edildi. Kur değişimlerinin etkisiyle fiyatlardaki düşüşün etkisinin daha büyük olduğunun belirtildiği açıklamada, "2014 yılında ortalama bir megavat saat elektrik fiyatı 164 lirayken 2015 yılında 138 liraya düştü. 2016 yılının ilk 10 ayında ise bu fiyat 132 lira seviyesine geriledi. Bu düşüşün kısa vadede devam etmesi ve önemli bir talep artışının beklenmediği 2017 yılında elektrik fiyatlarının 2016 yılı ile benzer oluşması bekleniyor." değerlendirmesinde bulunuldu. Yerli kömür sahalarının değerlendirilmesi amacıyla linyit sahalarının özelleştirilmesinin önünü açan kanun değişikliğine de değinilen açıklamada, Çayırhan linyit sahası ile başlayacak özelleştirmelerin gelecek yıl süreceği beklentisi yer aldı.

08 Aralık 2016 Perşembe

Enerjiye 24 yılda 42 trilyon dolar

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2016 Dünya Enerji Görünümü Raporu’na göre dünyada önümüzdeki 24 yılda 42.2 trilyon doları aşan bir enerji yatırımı yapılacak. Bu rakam nüfus ve teknoloji kullanımı arttıkça dünyanın enerjiye duyduğu ihtiyacın artacağını da ortaya koyuyor. Bu ihtiyacı karşılamak için yatırımlar öneriliyor. 2040’a kadar geçecek 24 yıllık sürede yapılacak yatırımların önemli bir kısmı Türkiye ile ilgili. Çünkü Türkiye de son 10 yılda Çin ardından en fazla enerji ihtiyacı artan ülke konumunda. YARISI ELEKTİRİKTE Dünyada 2016-2040 yılları arasında elektrik sektörüne 19 trilyon 238 milyar dolar yatırım yapılacak. Yeni yapılacak elektrik üretim santrali projeleriyle birlikte, sisteme 7 bin 184 gigavatlık kapasite daha eklenecek. Böylece elektrikte toplam kurulu güç 11 bin 200 gigavata ulaşacak. YÜZDE 57’Sİ YENİLENEBELİR Kapasite artışının yüzde 57’sini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturacak. Bu dönemde yenilenebilir enerji kurulu gücüne 4 bin 112 gigavat eklenecek. Yenilenebilir enerjiyi yüzde 22 ile doğalgaz takip edecek. Doğalgaz santrallerinin kurulu gücü bin 572 gigavat artacak. Kapasite artışı içerisinde kömürün payı yüzde 14, nükleer yüzde 5 ve petrolün de yüzde 2 olacak. Söz konusu dönemde, kömürden elektrik üretim kapasitesine bin 22 gigavat eklenecek. Onu, 351 gigavatla nükleer ve 127 gigavatla petrol izleyecek. OECD DIŞI ÜLKELERE Kurulu güce yapılan eklemelerin büyük bölümü Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) dışındaki ülkelerde gerçekleşecek. Bu ülkelerde elektrik kurulu gücüne 4 bin 920 gigavat eklenirken, OECD üyesi ülkelerde ise bu rakam 2 bin 264 gigavat olacak. Dünyada 2040’a kadar elektrik talebi her yıl yüzde 2 büyüyerek, 34 milyon 250 bin gigavatsaata çıkacak. YENİ SANTRALLERE 11 TRİLYON DOLAR YATIRIM Elektrik sektörüne 2040’a kadar 19 trilyon 238 milyar dolar yatırım yapılacak. Yatırımın yüzde 58’i santral yapımında, geri kalan kısmı ise elektriğin iletim ve dağıtımında değerlendirilecek. Santral yapımına toplam 11 trilyon 179 milyar dolar yatırım yapılacak. Santral yapımında en büyük payı yenilenebilir enerji alacak. Yenilenebilir enerjiye 7 trilyon 78 milyar dolar kaynak aktarımı yapılacak. Aynı dönemde fosil yakıtlı santral yapımına 2 trilyon 684 milyar dolar, nükleer enerjiye 1 trilyon 417 milyar dolar harcanacak. İletim ve dağıtım sektöründe ise toplam 8 trilyon 59 milyar dolar yatırım gerçekleştirilecek. PETROL ARAMA, ÜRETİM İLETİM VE RAFİNERİ 24 yıllık dönemde petrol ve doğalgaz kaynaklarının arama, üretim, iletim ve rafineri aşamalarına toplam 22 trilyon 836 milyar dolar yatırım yapılması bekleniyor. Petrol ve doğalgaz sektöründe en çok kaynak aktarımı arama ve üretim sektöründe gerçekleşecek. Söz konusu dönemde arama ve üretime 17 trilyon 489 milyar dolar yatırım yapılacak. Petrol ve doğalgaz iletimi için de toplam 4 trilyon 64 milyar dolar yatırım yapılacak. İletim masrafları içerisinde doğalgaza 3 trilyon 19 milyar dolar, petrole ise 1 trilyon 45 milyar dolar harcanacak. KRİTİK TEKNOLOJİ PLANI GELİYOR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji sektöründe teknoloji alanında dışa bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalarına hız verdi. Bakanlık, gelecek yıl bu alanlardaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ilişkin yapılacak projelerin belirlenmesi için Kritik Teknoloji Planı oluşturacak. Söz konusu projeler, kamu kurumları, araştırma kuruluşları, üniversiteler, özel sektör temsilcileri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla yürütülecek ortak çalışmalar sonucunda belirlenecek. GÜNEŞE DAYALI ÜRETİM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, teknoloji planının yanı sıra enerji sektöründe üretim ve verimliliği artıracak projeleri de hayata geçirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, güneş enerjisine dayalı üretim miktarlarının denetimi amacıyla, Güneş Enerjisi İzleme ve Kontrol Sistemi’ni kurarak, bu alandaki verimliliği artırmayı hedefliyor. İHTİYACI EN ÇOK ARTAN İKİNCİ ÜLKE TÜRKİYE Türkiye de önemli enerji yatırımları planlıyor. Türkiye son 10 yılda Çin’in ardından enerji ihtiyacı en çok artan ikinci ülke konumunda. 2010-2015 yıllarında elektrik dağıtım bölgeleri için 8 milyar lira yatırım yapan Türkiye, elektrik dağıtım sektörü için 2016-2020 döneminde 18 milyar liralık yatırım daha yapacak. TEİAŞ’ın ana omurga sistemi için yapılacak 12 milyar liralık yatırımla beraber Türkiye’nin 5 yıl için öngördüğü yatırım toplamı 30 milyar lirayı bulacak. YATIRIM DEVAM EDECEK Dünyada petrol rafineri işlemleri için ise toplam 1 trilyon 283 milyar dolar harcanacak. OECD ülkeleri rafineri faaliyetlerine 369 milyar dolar kaynak ayırırken, OECD dışında ise bu miktar 914 milyar dolar olacak. Kömür kaynaklarına ise 1 trilyon 135 milyar dolar yatırım yapılacak. Kömürün iletimi için kullanılan liman ve demir yolu ulaşımına ise toplam 285 milyar dolar harcama yapılacak. Madencilik sektöründe yeni kapasite eklemeleri için 433 milyar dolar harcanırken, mevcut maden sahalarının bakımı için 417 milyar dolar kaynak ayrılacak. MADENCİLİKTE E-DEVLET DÖNEMİ Madenler başta olmak üzere tabii kaynakların etkin yönetimi ve ekonomiye katkısını artırmak amacıyla 2018 sonuna kadar tüm madencilik işlemleri e-devlet sistemi üzerinden yürütülecek. Enerji dışı doğal kaynaklar için kamu tarafından yapılan sondaj miktarı da 2019 sonuna kadar kademeli olarak artırılacak.

07 Aralık 2016 Çarşamba

Otomobilde 'ÖTV ve kur farkı bizden' yarışı

Sıfır faizli finansmandan, nakit alım indirimleri ve sabit kura kadar geniş bir yelpazede alternatif ödeme seçenekleri sunan yılın son kampanyalarında, "ÖTV ve kur farkı"nı karşılama gibi fırsatlar öne çıkıyor. Türk otomotiv pazarında faaliyet gösteren bazı yerli ve yabancı firmaların kampanyalarından alınan bilgilere göre, otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, ocak-kasım döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,69 büyüyerek 841 bin 808 olarak gerçekleşirken, yılın son ayı firmaların birbirinden cazip kampanyalarına sahne oluyor. Avantajlı ve alternatif ödeme seçenekleri sunan aralık kampanyalarında, "30 aya varan sıfır faiz", "4 bin liraya varan indirim", "4 yıla uzayan vade", "Yüzde 13'e varan indirim", "ÖTV ve kur farkının karşılanması" ve "sabit kur" gibi fırsatlar yer alıyor. CITROEN'DE 20 AYA VARAN SIFIR FAİZ Citroen C1, C4, C4 Cactus, C4 Picasso, yeni C4 Picasso, Grand C4 Picasso ve yeni Grand C4 Picasso modelleri 30 bin liraya 20 ay sıfır faiz, C-Elysee ise 20 bin liraya 20 ay sıfır faizle satışa sunuluyor. FİAT'TA YÜZDE 13'E VARAN İNDİRİM Fiat, öğretmenlere peşin alımlarda yüzde 13'e, kredili alımlarda ise yüzde 3'e varan indirim uyguluyor. Stoklarla sınırlı olan kampanya kapsamında, yüzde 13 indirim Fiorino Combi modellerinde peşin alımda uygulanıyor. FORD'DA PEŞİN ÖDEME ALTERNATİFİ Ford, binek araç satış kampanyası kapsamında tüketicilere kredili veya ÖTV farkı ödemeyecekleri peşin ödeme alternatifli özel fırsatlar sunuyor. Firma, tüm Ford otomobillerde 24 bin lira, 12 ay, sıfır faiz ya da "Her Şey Dahil Finans Paketi" kapsamında FKasko'yu da dahil ederek 28 bin lira, 12 ay ve sıfır faiz avantajı sağlıyor. PEUGEOT, 308'DE "SIFIR FAİZ" YA DA "ÖTV FARKI"NI KARŞILIYOR Peugeot 208'de, 20 bin lira ve 20 aya varan sıfır faizli kredi imkanı sunuluyor.308 modeline ise 30 bin lira ve 30 ay sıfır faizli kredi ya da ÖTV farkının yansıtılmadığı fiyat seçenekleriyle sahip olma imkanı tanıyan firma, Yeni SUV Peugeot 2008'de ise 20 bin liraya, 20 ay sıfır faizli kredi veriyor. RENAULT "TÜM BİNEK MODELLERDE KUR VE ÖTV FARKI"NI KARŞILIYOR Renault, 25 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren yeni ÖTV mevzuatından kaynaklı ÖTV fark bedelleri ve döviz kurlarının yükselmesinden kaynaklı maliyet artışlarını, binek otomobillerin tavsiye edilen kampanyalı anahtar teslim fiyatlarına yansıtmadı. TOYOTA, COROLLA DİZELDE "ÖTV VE KUR FARKI"NI ÖDÜYOR Toyota, "ÖTV ve kur farkı bizden, keyfini sürmek sizden" sloganıyla 2016 model Corolla Dizel 1.4D-4D Premium M/M versiyonu için 7 bin lira indirim uyguluyor. Firma, Yaris'i 45 bin 350, Auris'i 57 bin 950, Corolla'yı 57 bin 950, C-HR'yi 90 bin 100, Verso'yu 81 bin 600, Avensis'i 86 bin 955, RAV4'ü 148 bin 850, Hilux'u 77 bin 800 liradan başlayan fiyatlarla satıyor. VOLKSWAGEN'DE "SABİT KUR" AVANTAJI Volkswagen, 6 Aralık'tan itibaren 1 avroyu, 2016 model CC'de 2,95'e, Yeni Tiguan'da 3,01'e, Golf R, Yeni Beetle ve Scirocco'larda 3,05'e, Touareg'lerde ise 3,15'e sabitledi.

07 Aralık 2016 Çarşamba