Yazılım üretip ihraç etmeliyiz

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Bilişim teknolojileri (BT) sektörü temsilcileri, Türkiye’nin yazılım devi olması gerektiğini söylüyor. Bunun için öncelikle ekonominin daha fazla gelişmesi, toplumsal refahın sağlanması, işsizliğin azalması gerektiğini savunan sektör temsilcileri, ayrıca dijital uçurumdan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi için de Türkiye’nin daha fazla yazılım üreterek ihraç etmesi gerektiğinin altını çiziyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ebubekir Sıddık Koyuncu, makroekonomik zorlukların bilişim sektörünün cirolarını ciddi şekilde etkilediğini söyledi. HARCAMALAR ZORLAŞTI Koyuncu, kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, büyük projelerini askıya almak veya küçültmek durumunda kaldığını belirterek, “Ayrıca Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında değer kaybetmesi, ürünlerin sahip olma maliyetlerini yükseltti ve BT harcamalarını zorlaştırdı” dedi. AKILLI TELEFONLAR Koyuncu, bilişim sektörünün bayi kanalının hızlı bir erimeye maruz kaldığını kaydederek, şunları söyledi: “Pazar daralması, çeşitli kuruluşların ölçümlerine göre yüzde 30 oranında oldu. Tüm etkenlerin yanında akıllı telefon teknolojileri, bilişim endüstrisinin ürün çeşitliliğini ve ekonomik büyüklüğünü olumsuz etkiledi. 2016’nın da zorlu geçeceğini düşünerek toplam büyüme tahminlerimiz 2015’teki kadar sert olmasa bile maalesef aşağı yönde.” DONANIMLI PERSONEL Sektördeki donanımlı insan kaynağına dikkat çeken Koyuncu, “Kaynak kısıtlı olunca maliyetler yüksek ve katma değer imkanları da kısıtlı oluyor. Eğitim ve yönlendirme ile bilişim sektörüne insan kaynağı yetiştirilmeli” dedi. ÇÖZÜM, MESLEK LİSELERİ VE ÜNİVERSİTELERDE Bilişim sektöründe kalifiye eleman sorununun giderek arttığını belirten Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ergun Kont, çözüm olarak meslek liseleri ve üniversiteleri gösterdi. Kont, şunları dile getirdi: “Staj konusunun problem olmaktan çıkarılıp iş hayatına geçişte bir köprü olarak düzenlenmesi gerekiyor. İTO’nun başlattığı okul-sanayi işbirliği, tüm sektörlerde meslek liselerinin gelişiminde önemli rol oynayacak gibi görünüyor ama asıl olan milli eğitim tarafından yapılacak reformlar. Üniversitelerde bilişim eskisi kadar tercih edilmiyor. Üniversitelerde sektörümüzle ilgili klasik müfredat ile çok sönük bir eğitim veriliyor. Oysa daha renkli ve güncel olmalı. Nitelikli eleman ihtiyacının artarak büyüdüğü bilişim sektöründe, işletmelerin nitelikli elemanları uzun süre istihdam edebilmesi her geçen gün zorlaşıyor. Bu durum tabii ki verimliliğe ve firmalarımızın ürettiği ürün ve hizmetlerde istikrara olumsuz yansıyor. Her ne kadar bilişimin içerisinde iletişim olsa da maalesef sektör ciddi iletişim kopukluğu yaşıyor. Bu durum, sorunların hızlıca çözülmesinin önünde duran en büyük engel. Kamu-özel sektör ortak çalışmalarını artırmak ve daha etkin hale getirmek de öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bunu başarabilirsek başta nitelikli eleman olmak üzere tüm sorunlarımızın çözümü için en önemli adımı atmış oluruz.” ‘DÖNÜŞÜM’ ALGISI OLUŞTURMALIYIZ Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Taştan Ersoy, 2015’in sektör için zor bir yıl olarak geçtiğini belirterek, “İthalat yoğun bir sektör olduğumuz için kurdaki yüzde 25’lere varan artış, ürün maliyetini şişirdi ve talepte büyük daralmaya sebep oldu” dedi. Ersoy, şöyle konuştu: “Arz olarak incelediğimizde ülkeye giren toplam PC sayısı 2015’te 2.8 milyondan 1.8 milyona düştü. Bunun sonucu olarak alacak tahsilatı çözümü sunan sigorta şirketlerinin ve bankaların sektöre bakışı risk algılaması olarak değişti ve sektör ‘riskli’ sınıfına konuldu. Firma ayrımı yapılmadan kredilendirme notları düşürüldü. Bugün KOBİ’ler, ürün tedariki ve kredi bulma sorunu ile karşı karşıya kaldı. Dünyada bilişim gelirlerinin büyük kısmını hizmet ve yazılım satışları geliri oluştururken, donanım satışlarının payı düşük. Ülkemizde ise durum tam tersi. Bir türlü bu dönüşümü gerçekleştirecek algıyı oluşturamadık.” MARKA GELİŞTİRMELİYİZ Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Ayhan Alkan, Türkiye’nin yazılım devi haline gelmesi gerektiğine işaret ederek, bunun için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Öncelikle ekonominin daha fazla gelişmesi, toplumsal refahın sağlanması, işsizliğin azalması, güvenilir ve sürdürülebilir ekonomik dinamiklerin yakalanması gerekiyor. Ayrıca dijital uçurumdan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi için Türkiye daha fazla yazılım üretmeli, uluslararası düzeyde marka geliştirmeli ve ihraç etmeli.” Alkan, yazılım sektörünün kalkınmada hedef sektörler arasına alınması gerektiğini ifade ederek, “Dünyada yazılım trendi ‘hizmet olarak yazılım’ yapısına kayıyor. Diğer gelişen alanlar ise mobil yazılımlar ve uygulamalar ile bulut bilişim ve büyük data yazılımları. Bu doğrultuda yerli yazılım firmalarının bu alanlara odaklanmaları gerekiyor. Kamu, özel sektör ve akademik çevrelerce işbirliği yapılmalı ve ulusal stratejiler bu işbirliği çerçevesinde belirlenmeli. Yazılım sektörüne devlet tarafından teşvikler sağlanmalı. Ayrıca yazılım sektörünün gelişmesi için diğer sektörler de desteklenmeli. Buna, KOBİ’lerin yazılım satın almalarına ilişkin sağlanacak destekler örnek verilebilir. Bu tür destekleri İsrail, Hindistan, İrlanda, Çin, Malezya, Tayvan ve Brezilya veriyor. Ayrıca sektöre uygun yasal düzenleme getirilmeli ve normlar uluslararası standartlara taşınmalı” diye konuştu.

19 Nisan 2016 Salı

İmalatta 1 milyon 127 bin 217 istihdam

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, 2015 sonu itibarıyla İstanbul’da imalat sanayisinde toplam 47 bin 876 firma faaliyette bulunuyor. Bu firmaların 14 bin 762’si (yüzde 30.8) İstanbul Sanayi Odası (İSO) üyesi sanayi kuruluşu, 27 bin 135’i (yüzde 56.7) Organize Sanayi Bölgesi(OSB) sanayi kuruluşuve 5 bin 979’u (yüzde 12.5) ise Küçük Sanayi Sitesi (KSS) sanayi kuruluşu şeklinde faaliyet gösteriyor. İstanbul’daki sanayi kuruluşlarında 1 milyon 127 bin 217 kişi istihdam ediliyor. İstihdam sayısının sanayi kuruluşlarına göre dağılımına bakıldığında, İSO üyesi sanayi kuruluşlarında 826 bin 454 (yüzde 73.3) kişi, OSB’de 266 bin 426 (yüzde 23.6) kişi ve KSS’de 34 bin 334 (yüzde 3) kişi çalışıyor. OSB’ler, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla oluşturuluyor.İstanbul’da 8 adet OSB ve 9 adet KSSbulunuyor. KENTSEL DÖNÜŞÜM Valilik açıklamasında, İstanbul’da 6306 sayılı kanun kapsamında yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verildiği ancak çalışmaların hızlandırılması için ek önlemlere ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi’ne (İSMEP) sağlanacak kredilere KDV muafiyeti tanınması halinde daha fazla güçlendirme yapılabileceği değerlendirilen açıklamada, “Şehirdeki riskli sanayi gruplarının şehir dışına taşınması ile ilgili bir teşvik modeli üzerinde çalışılmalıdır. Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinin bu kapsamda ivedilikle yenilenmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi. İstanbul sınırları içerisinde 64 alanın riskli bölgeler ilan edildiği anımsatılan açıklamada riskli ilan edilen alanların toplamının bin 104 hektar olduğu bilgisine yer verildi. TAMAMLANAN KAMU PROJELERİ Açıklamada 2013 ve 2015 yılları arasında yapımı tamamlanan kamu projelerine ilişkin bilgi verildi. Bu projelerin başında Marmaray geliyor. Proje tutarı 10 milyar 371 milyon 495 bin olan ve 4 alt projeden oluşan Marmaray için 2014 yılı sonu itibarıyla toplam 7 milyar 64 milyon 453 bin TL harcama yapıldı. 5 istasyonlu Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete açıldı. Gebze-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkalı Banliyö hatlarının iyileştirilmesi, inşaat ve mekanik sistemlere ilişkin projeler ise devam ediyor. Diğer bazı projeler ise şöyle: “Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üsküdar Çevik Kuvvet Kompleksi, Sancaktepe Eyüp Sultan Kültür ve Spor Kompleksi, Tuzla Akfırat Afet Lojistik Merkezi, Çekmeköy Spor Kompleksi, Gaziosmanpaşa Devlet Hastanesi, Esenler Hükümet Konağı, Zeytinburnu Hükümet Konağı, Esenler Devlet Hastanesi, Kağıthane Yahya Kemal Spor Kompleksi, Sultangazi Hükümet Konağı, Elmalı Şehir Ormanı Göleti, Pendik Hükümet Konağı, Ümraniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ve Maltepe Hükümet Konağı.”

18 Nisan 2016 Pazartesi

422 milyon lira çöpten geri döndü

Türkiye’de geçen yıl 152 bin ton ambalaj atığıgeri dönüşüme kazandırılarak, ekonomiye 422 milyon liralık katkı sağlandı. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), 39 belediye ile işbirliği yaparak,yaklaşık 8 milyon kişiye ait, 152 bin ton ambalaj atığının geri dönüşümünün sağlandığını bildirdi. Söz konusu ambalaj atıklarının geri dönüşümüyle ekonomiye 422 milyon liralık katkı sağlandığı belirtildi. BİR YILDA YÜZDE 38 ARTTI Açıklamada, geri dönüşümü sağlanan ambalaj atıklarının miktarının 2015’te bir önceki yıla göre yüzde 38 arttığına işaret edildi. Bu geri dönüşüm sayesinde 973 yetişkin ağacın kesilmekten kurtarıldığına ve sadece geri dönüştürülen plastik atıklardan 180 ailenin bir yıllık elektriğinin karşılanabileceğine dikkat çekildi. 1.5 MİLYON METREKÜP SU TASARRUFU Atıkların içinde yer alan kağıt ve kompozitlerin geri dönüşümüyle de 10 kişilik bir ailenin yıllık tüketimine karşılık gelen 1.5 milyon metreküp su tasarrufu sağlandığı kaydedildi. Ambalaj atıklarının geri dönüşümde birinci sırayı kağıt ve karton aldı, ikinci sırada plastik ürünleri yer aldı. Diğer geri dönüşüm maddeleri isecam, metal, kompozit ve ahşaptan oluştu. Açıklamada, şirketin bu yıl 200 bin ton ambalaj atığını geri dönüşüme kazandırmayı hedeflediği belirtildi.

18 Nisan 2016 Pazartesi

821 bin yeni istihdam

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2016 yılının ocak ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, istihdam edilenlerin sayısı, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre 821 bin kişi artarak 26 milyon 275 bin kişi, istihdam oranı ise 0.7 puanlık artışla yüzde 45 oldu. YÜZDE 54.8’İ HİZMETLER SEKTÖRÜ Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 30 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 851 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 18.3’ü tarım, yüzde 20.2’si sanayi, yüzde 6.7’si inşaat, yüzde 54.8’i ise hizmetler sektöründe yer aldı. Ocakta geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1.5 puan artarken, tarım sektörünün payı 0.7 puan, sanayi sektörünün payı 0.8 puan azaldı, inşaat sektörünün payı ise değişim göstermedi. İŞGÜCÜNE KATILIM YÜKSELDİ İşgücü, ocakta 2015’in aynı dönemine göre 852 bin kişi artarak, 29 milyon 565 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.7 puan artarak yüzde 50.7 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre, erkeklerde işgücüne katılma oranı 0.3 puanlık artışla yüzde 70.8, kadınlarda ise 1.1 puanlık artışla yüzde 31 olarak gerçekleşti. Bu yıl ocakta herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0.6 puan azalarak yüzde 31.8 olarak gerçekleşti. MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 94 bin kişi artarak 27 milyon 75 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı 0.1 puanlık artışla yüzde 46.4 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 44 bin kişi azalarak 3 milyon 43 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0.2 puanlık azalışla yüzde 10.1 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre değişim göstermeyerek yüzde 51.6 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, hizmet sektöründe 95 bin, inşaat sektöründe 16 bin kişi artarken, sanayi sektöründe 11 bin kişi, tarım sektöründe ise 5 bin kişi azaldı.

18 Nisan 2016 Pazartesi

260 milyon lira kaynak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile birlikte; Sektörel İstihdamı Destekleme Eğitimi Programı (SİDEP), Turizme Yönelik Toplum Yararına Programlar, Turizmde Yabancı Çalışma İzinlerinde Kolaylık, Denkleştirme ve Nitelikli İşgücü Yetiştirme olmak üzere beş maddeden oluşan Turizm Sektörü İstihdam Destek Paketi’ni açıkladı. 3 AYLIK PRİMLER Pakete göre, Antalya ve Muğla’da konaklama faaliyeti yürüten işyerinde 2015’te 9 ay çalışan, 3 ay işi askıya alınan toplam 44 bin 753 kişinin 2016’da 9 ay çalışma şartıyla askıdaki 3 aylık sigorta primleri ve ücretleri İŞKUR tarafından karşılanacak. Destekleme süresi içerisinde işverenler tarafından çalışanlara yönelik mesleki eğitim veya yabancı dil eğitimi gibi kişisel gelişimlerini sağlayıcı eğitimlerle nitelikleri artırılacak. 31 bin 619’u Antalya’da, 13 bin 134’ü Muğla’da toplam 44 bin 753 kişiyi ilgilendiren program için 260 milyon lira kaynak ayrıldı.

18 Nisan 2016 Pazartesi