Sabah Gazetesi tarafından Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen "Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları" kapsamında "Turizm-Ulaştırma Paneli" gerçekleştirildi. Panelde konuşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu BaşkanıFiruz Bağlıkaya, Rus operatörler ile görüşmelerine ve yurt dışından Türkiye'ye yönelik bakışın nasıl olduğuna dair soru üzerine, muadil pazarlara ilişkin görüşmelerinin sürdüğünü söyledi. Bağlıkaya, "Hemen hemen tüm görüşmelerimizden çıkardığımız en önemli şey koridorun açık olması yani uçuşlarla ilgili sıkıntı olmaması. İkinci konu da geri dönüşte karantinaya tabi tutulmaması" diye konuştu. İngiliz turistlerin döndüklerinde karantinayatabi tutulacaklarının açıklanmasının İngiliz turist akışını durdurduğunu dile getiren Bağlıkaya, turizmde toparlanma için aşının çok önemli olduğunu anlattı. Bağlıkaya, aşılamanın15 Ocak gibi başlamasınınöngörüldüğünüancak Türkiye'nin turist aldığı çevresinde600milyondan fazla nüfusun bulunduğunu buna karşın aşının sınırlı olduğunu ve herkesinaşılanmasının zaman alacağını dile getirdi. Bununla birlikte aşılamada yüzde 60 oranına ulaşılması durumda bunun aşı sürecinin yavaş yavaş sona erdiğini göstereceğini belirten Bağlıkaya, "Yüzde 60'ın aşılanması gerekiyor. Ayrıca bu aşı prosedürünün turistlerin geldiği ülkede de Türkiye'de de devam etmesi gerekiyor ki bu akış sağlansın" ifadelerini kullandı. TÜNELİN SONUNDA IŞIK GÖRÜNDÜ TÜRSABYönetim Kurulu BaşkanıBağlıkaya, gelecek yıl turizmde neler beklediklerine ilişkin, şu açıklamalarda bulundu: "Beklemediğimiz, planlananın dışında bir şey olmazsayine iç turizmle başlayacağız. Yani olmazsa olmazımız, göz bebeğimiz, yangında ilk sarıldığımız iç turizmlebaşlayacağız büyük ihtimalle. Aşı sürecinin devamında mayıs-haziran aylarındanitibaren de Avrupa'daki ve ülkemizdeki aşılanma rakamları normal, kabul edilebilir seviyelere doğru ulaşacak. Dolayısıylabu koridorlaraçılacak ve bizim ülkemizden gelen yolculara karantina kalktığı anda hedeflenen bütün rakamları hatta daha fazlasını gerçekleştirmek mümkün." Bağlıkaya, 2021'devaka sayılarının düşmesi, aşı sayısının artması, test sayısının çok yüksek olması, hava yollarının açık kalmasıve hedefülkenin Türkiye'yekarantina uygulamamasıyla 2019'daki rakamların yarısının yakalanabileceğinisöyledi. Geçen yılın rakamlarına da 2022'deulaşabilmeyi düşündüklerini dile getiren Bağlıkaya, şu açıklamalarda bulundu: "(Turist alan ülkeler) Onların öngörüsü 2023 ve sonrası.Ancak bizde bu rakamın çok daha erken gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Çünkü biz krizlere alışığız.Mayısa kadar turizm hareketiçok az düzeyde olacak. 2021'in ikinci yarısından itibarenhızlanacağını düşünüyoruz. Çok ciddi sıkıntılı bir dönemden geçtik. Sektör hakikaten yaşamadığı sıkıntılı süreçleri yaşadı." Bağlıkaya, tünelin sonunda ışığıngöründüğünü kaydederek, "Bir ay önceumutsuzluk vardı. Şuanda en azından zamanlar, aşılamayla ilgili tarihler belli" diye konuştu.

18 Aralık 2020 Cuma

Merkezi İspanya'nın başkenti Madrid'de olan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (BMDTÖ) verilerinegöre, 2020'nin ilk 10 ayında uluslararası seyahat edenlerin sayısı geçen yılın aynı dönemineoranla yüzde 72 düştü. Kovid-19'dan dolayı uygulanan seyahat kısıtlamaları ve düşük tüketici güveninin etkisiyle bu yılın ocak-ekim döneminde uluslararası turist sayısının2019'un aynı dönemine oranla 900 milyon azaldığını belirten BMDTÖ, turizmdeki toplam gelir kaybının da 935 milyar dolar olduğunu duyurdu. Dünyada turizmin 1990yılıseviyesine geri döndüğüne işaret eden BM örgütü, turizmdeki kaybın2009 yılındaki küresel ekonomik krizin yarattığı etkiden10 kat fazlaolduğunu bildirildi. Turizmin en olumsuz etkilendiği bölgelerin başında yüzde 82'lik düşüşle Asya ve Pasifik'in geldiği, bu düşüşünOrta Doğu'da yüzde 73, Afrika'da yüzde 69, Avrupa ve Amerika'da ise yüzde 68 olarak tespit edildiği kaydedildi. BMDTÖ Genel Sekreteri Zurap Pololikashvili, verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Krizin başladığı andan itibaren BMDTÖ olarak, hükümetlere ve şirketlere Kovid-19'un küresel turizm üzerindeki benzeri görülmemiş sonuçlarını yansıtan güvenilir veriler sağladık. Aşı haberi turistlerin güvenini artırsa daiyileşme için hala uzun bir yol var" ifadelerini kullandı. Aşı ile birlikte başlayacak yeni dönemde, turizm işletmelerini desteklemenin yanı sıra sınırların güvenli bir şekilde açılmasına ilişkin çabaların iki katına çıkarılması gerektiğini vurgulayan Pololikashvili, "Turizmin bu benzeri görülmemiş krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olduğu her seferinde daha açık bir şekilde anlaşılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

18 Aralık 2020 Cuma

Türk savunma sanayisi şirketleri,Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda son dönemde elde ettikleri cirolarla rekorlar kırarken, ulaşılan ekonomik büyüklükler şirketleri uluslararası kıyaslamaların yapıldığı listelerde bu yıl üst sıralara taşıdı. Dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi olarak kabul edilen "Defense News Top 100"de yer alan Türk şirketi sayısı 7'ye yükseldi. ASELSAN, ilk 50'ye girme başarısı gösterdi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), ROKETSAN, STM ve BMC'ye bu yıl HAVELSAN ve FNSS eklendi. Savunma projeleri yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen alınan tedbirlerle kesintisiz sürdü. Savunma sanayisi şirketleri başta yerli solunum cihazı olmak üzere, sağlık sisteminin ihtiyaç duyduğu cihazların üretimine de destek verdi. 2020 yılında özellikle milli havacılık motorları konusunda stratejik gelişmeler yaşandı. İlk milli helikopter motoru TEI-TS1400 TUSAŞ'a teslim edildi. İnsansız hava araçlarında (İHA) görev yapacak Türkiye'nin yerli ve milli ilk turbodizel havacılık motoru TEI-PD170'in seri üretim ilk partisi de TUSAŞ’a sunuldu. MELTEM-3 Projesi'nde ilk P-72 Deniz Karakol Uçağı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Karakulak Yüksek Frekans Kestirme ve Dinleme Sistemi, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine ilk kez girdi. Türkiye'nin ilk milli silahlı drone sistemi Songar, güvenlik güçlerinin kullanımına sunuldu. T70 Genel Maksat Helikopteri için Alp Havacılık tarafından üretilen ilk dinamik komponetler ve iniş takımları TUSAŞ'a teslim edildi. Yeni nesil kriminal inceleme aracı Kıraç polisin kullanımına verildi. Taşınabilir mühimmat sistemleri DM-5 ve DM-7 güvenlik güçlerinin kullanımına sunuldu. 5,56 ve 7,62 milimetre makineli tüfekler için geliştirilen sistem, kesintisiz atış imkanı sağlıyor. Drone-mini/mikro İHA ve el yapımı patlayıcı gibi tehditleri etkisiz hale getirecek Kangal Karıştırma/Köreltme Sistemi ile Anka-S için geliştirilen uydu hava terminallerinin teslimatlarına başlandı. TESLİMATLAR HIZ KESMEDİ Bayraktar TB2 İHA, Atak helikopteri, Anka gibi hava platformlarının teslimatı yıl boyunca sürdü. Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki tekerlekli araçların kurtarılması faaliyetlerinde kullanılmak üzere yerli imkanlarla üretilen Mayına Karşı Kısmi Korumalı Kurtarıcı M4K'nın teslimatları tamamlandı. Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi'nde ilk araçların tesliminin ardından, seri üretim dönemindeki teslimatlar başladı. Envanterdeki zırhlı muharebe aracı Vuran 4x4 ve mayına karşı korumalı araç Kirpi-II'ye yenileri eklendi. Korkut Kundağı Motorlu Hava Savunma Top Sistemi, Serhat Seyyar Havan Tespit Radarı, ASELPOD Hedefleme Sistemi, REDET-II Radar Elektronik Destek Sistemi teslimatlarına devam edildi. Teber-82 güdüm kiti, AK40-GL bomba atar, özgün yerli tabanca, MPT-76 ve MPT-55 tüfekleri, Uzun Menzilli Tanksavar Füzesi UMTAS, İHASAVAR, Kamikaze Mini İHA Kargu, Pars 675 Tak-Sök Termal Silah Dürbünleri, yazılım tabanlı telsizler, Nüfuz Edici Bomba, Retinar FAR-AD Drone Tespit Radar sistemleri, Şahingözü-OD termal kameralar, yeni SAT botu, süratli devriye botu, acil müdahale ve dalış eğitim botları 2020 yılında güvenlik güçlerine sunulan ürünler arasında yer aldı. PROJELERDEKİ ÖNEMLİ GELİŞMELER ROKETSAN'ın geliştirdiği yerli sonda roketi, uzay sınırını geçen ilk Türk aracı oldu. Böylece Türkiye'nin "uzay sınırını aşması" ve "uzay ligine" girmesini sağlandı. F-16 uçaklarında dost-düşman sorgularını yapacak ASELSAN IFF Mod 5/S Cevaplayıcı cihazların seri üretimine geçildi. F-16 Yapısal İyileştirme Projesi kapsamında ilk F-16 Blok-30 uçağının yapısal iyileştirmesi tamamlanarak, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslimatı yapıldı. Yüksek yük taşıma kapasitesine sahip Akıncı ve Aksungur İHA'larının testleri başarıyla sürdürüldü. Aksungur, 49 saat havada kaldı. Amfibi deniz piyadesinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özel olarak geliştirilen Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA) için bir dizi test gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda başlatılan proje kapsamında FNSS tarafından geliştirilen Pars 6x6 Mayına Karşı Korumalı Aracın ilk montajı yapıldı. TRG-230 füze sistemine lazer arayıcı başlık entegre edildi. Envanterde bulunan M60T ve Leopard 2A4 tanklarının yetenekleri artırıldı. İlk yerli metre altı çözünürlükte görüntüleme uydusu İmece'nin son montaj işlemi gerçekleştirildi. Radar, elektro-optik ve diğer sensörlerle donatılacak istasyonlardan oluşacak Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi'nin ilk yazılım paketi Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edildi. Yavuz sınıfı fırkateynlere entegre edilen Milli Elektronik Harp Suiti sistemleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığının kullanımına verildi. Gemi Bilgi Dağıtım Sistemi'nin TCG Anadolu gemisine entegre edilmek üzere teslimatı yapıldı. Orta menzilli gemisavar füzelerde kullanılmak üzere geliştirilen turbojet motorun testi başarıyla gerçekleştirildi. 25 milimetre kara topu geliştirilmesi için sözleşme müzakereleri başladı. Hürjet Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı'nın test ve değerlendirme faaliyetlerinde kullanmak üzere mühendislik simülatörü Hürjet 270 geliştirildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacını karşılamak için başlatılan Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA) Modernizasyon Projesi kapsamında ilk prototip aracın modernizasyonu tamamlandı. HAVA SAVUNMAYA YERLİ ÇÖZÜMLER İlk milli ve yerli hava savunma füze sistemi Hisar-A+'nın envantere giriş öncesi son kabul testi yapıldı. Hava savunma ürün ailesinin yeni üyesi Sungur, başarılı atışlı testler sonrası envantere girmeye hazır hale getirildi. Milli gemilerin caydırıcılığını artıracak Atmaca seyir füzesi ile minyatür bomba projelerinde sona gelindi. MK-83 bombasını havadan karaya akıllı ve hassas vuruş kabiliyetine sahip mühimmata çevirmek için geliştirilen güdüm kiti HGK-83 ve ardışık delicili uçak bombası SARB-83 seri üretime hazır noktaya ulaştırıldı. Zırhlı muharebe aracı Tulpar, testleri tamamlanan bir başka savunma sanayisi ürünü oldu. YENİ PROJELER Bu yıl güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını karşılama ve var olan sistemlerin yeteneklerini geliştirmeye yönelik bir dizi proje hayata geçirildi. Bu kapsamda, ASELSAN tarafından Yeni Nesil Koral Elektronik Harp Sistemi Projesi başlatıldı. Dikey İniş Kalkışlı Kargo İHA Projesi için sözleşme imzalandı. Milli Muharip Uçak Projesi'nin yazılım çalışmalarına başlandı. Orta sınıf silahlı insansız kara aracı üretilmesine yönelik sözleşme yapıldı. Türkiye'nin ilk silahlı insansız deniz aracı ULAQ tanıtıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hafif sınıf torpido ihtiyacını karşılamak için 324 milimetre Torpido Geliştirilmesi Projesi (ORKA) başlatıldı.

29 Aralık 2020 Salı

Bağışıklık sistemini güçlendiren kış sebzeleri arasında yer alan karnabahar, rekolte ve fiyatıyla üreticinin yüzünü güldürüyor. Vitamin deposu karnabaharın Geyve ve Pamukova ilçelerinde hasadı devam ediyor. Tarladan toplandıktan sonra yaprakları temizlenerek traktörlere yüklenen karnabaharlar, daha sonra tırlara konularak birçok kente ulaştırılıyor. KİLOGRAM FİYATI 6-12 LİRA Pamukova Ziraat Odası Başkanı Yaşar Ulukaya, Pamukova ve Geyve'de yaklaşık 2 bin dekar alanda karnabahar ekimi yapıldığını söyledi. Kilogram fiyatının hava şartlarına bağlı olarak 6 ile 12 lira arasında değiştiğini belirten Ulukaya, "Karnabahar bu yıl fiyat olarak üreticinin yüzünü güldürdü. Havalar yağışlı olduğu zaman toplaması zor oluyor, haliyle fiyat biraz daha yükseliyor. Fiyatlar buna bağlı günlük değişebiliyor. Bir dekarda 1500 civarında karnabahar dikimi yapılabiliyor." dedi. Kış sebzesi olduğu için karnabahar üretiminin hayli zor olduğunu dile getiren Ulukaya, "Tek başına yapılacak bir şey değil. Zahmetli bir sebze. Sıra sıra, tek tek her ürüne bakmak kaydıyla 2-3 günde bir tarladan toplaması yapılır. Zamanını bir gün geçirseniz bile sararma yapar, ayrıca küçük de toplayamazsınız. Onun için her 2 günde bir, yağmurlu da güneşli de olsa tarlayı gezmek zorundasın." diye konuştu. FİYATLARDAN MEMNUNUZ Üretici Harun Öztürk de 12 dönümlük tarlasında karnabahar hasadını sürdürdüğünü söyledi. Dönüm başına 1200-1300 karnabahar topladığını dile getiren Öztürk, "Daha önce iki kesim yaptık. Şu an havalar güzel. Kış biraz geç gelecek gibi ama bu arada sulama, gübreleme devam ediyor. Bu da bizim için ayrı bir zahmet. Bu mevsimde havaların böyle olması, kuraklık nedeniyle de biraz üretim az, mal az çıkıyor ve yetişmiyor. O nedenle geçen yıllara bakarak bu yıl fiyatlar iyi. Şu an fiyatlardan memnunuz" ifadelerini kullandı. Öztürk, ilk hasatta karnabaharı kilogramı 5 liradan, ikinci kesiminde 7 liradan ve şu anda da 8-9 liradan sattıklarını belirtti. Karnabahar hasadının en az bir ay sürdüğünü, havalar biraz soğuduğunda üründe yumru oluşmadıysa hasadın bir ay daha uzayabildiğini anlatan Öztürk, "Çok zahmetli ekimi var. Bu zamana gelene kadar çapası, gübresi, ilacı, suyu var, yani kolay yetişmiyor. Her ne ekersen ek toprak, çocuk gibi bakarsak, uğraşırsak mal veriyor. Diğer işlere göre biraz zahmetli. Ağır kilolu olduğu için taşıması zor, yapraklarını kesiyoruz, taşıyoruz, kasalama yapıyoruz. Bunlar da ayrı işçilik, zahmetli, kolay değil" diye konuştu. Bölge genelinde karnabahar ekimi olduğunu belirten Öztürk, "Pandemi nedeniyle gıda sektörünün önemi arttı. Bu dönem çiftçinin kıymeti biraz daha anlaşılsa iyi olacak" dedi.

17 Aralık 2020 Perşembe

Türkiye, bu yıl elektrik talebinde gerçekleşmesi beklenen yüzde 0,3'lük düşüşle Avrupa'da bu anlamda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından en az etkilenen ülke olacak. Ekonomik büyümenin en önemli göstergelerinden olanelektrik talebinde, birçok ülkede salgını önlemek için uygulanan tedbirlere bağlı olarak büyük dalgalanma yaşandı. Bu kapsamda alınan tedbirlerin ekonomik aktiviteyi yavaşlatmasının etkisi, yıl sonu itibarıyla elektrik talebinde de görülecek. Uluslararası Enerji Ajansı Elektrik Piyasası Raporu'ndan derlenen bilgilere göre, salgına karşı alınan önlemler neticesinde küresel ekonominin bu yıl yüzde 4,4 daralması beklenirken, elektrik talebinde yüzde 2 azalışla son 50 yılın en büyük düşüşü görülecek. Bölgesel bazda en büyük düşüş ise yüzde 4 ile Avrupa'da gerçekleşecek. Avrupa'da bu yıl elektrik talebi geçen yıla kıyasla Finlandiya'da yüzde 6,9, İngiltere, Avusturya ve İtalya'da yüzde 6, İspanya ve Slovenya'da ise yüzde 5,7 gerileyecek. Yunanistan'ın elektrik talebinin söz konusu dönemde yüzde 5,4 azalacağı öngörülürken, Fransa'nın talebi yüzde 5,3 ve Almanya'nın elektrik talebi ise yüzde 4,8 düşecek. Türkiye ise bu yılAvrupa'da elektrik talebi salgından en az etkilenen ülke olacak. Türkiye'nin elektrik talebi bu yıl 2019'a göre yüzde 0,3 azalarak 271,2 teravatsaat seviyesinde gerçekleşecek. Dünyanın elektrik talebi, ekonomide beklenen yüzde 5,2'lik toparlanmanın etkisiyle 2021'de büyüme eğilimine girecek ve yüzde 3 artış gösterecek. Avrupa'nın elektrik talebi ise gelecek yıl ortalama yüzde 2,5 büyüyecek. Elektrik talebi, İspanya'da yüzde 2,8, Fransa'da yüzde 2,5, İngiltere ve İtalya'da yüzde 2,1, Almanya'da yüzde 1,7 artış gösterecek. Türkiye'nin elektrik talebi ise 2021'de 2020'ye kıyasla yüzde 2,4 artarak 277,7 teravatsaat olacak. ELEKTRİK ÜRETİMİNİN ŞAMPİYONU YENİLENEBİLİR ENERJİ Bu yıl Avrupa'nın elektrik tedarikinde en büyük payı yenilenebilir enerji kaynakları alacak. Söz konusu kaynaklar, yıl sonu itibarıyla Avrupa'daki elektrik üretiminin yüzde 42'sini karşılayacak. Bu oran geçen yıl yüzde 37 seviyesinde gerçekleşmişti. Kömürün Avrupa'nın elektrik üretimindeki payı tarihindeki en büyük düşüşle yüzde 15'e gerileyecek. Avrupa'da nükleerden elektrik üretimi ise yüzde 12 azalarak son 20 yılın en düşük seviyesini görecek.

17 Aralık 2020 Perşembe