LPG ithalatı eylülde yüzde 19,4 arttı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) eylül ayına ilişkin "Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Sektör Raporu"na göre, rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerince LPG ithalatı yapılan ülkeler ABD, Cezayir, Kazakistan, Nijerya, Yunanistan, Hırvatistan ve Rusya oldu. Bu dönemde, rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerince yapılan LPG ihracatı ise yüzde 303,2 artarak 19 bin 698 tona çıktı. İhracat, Lübnan, Bulgaristan, Romanya, İsviçre ve Türkiye Serbest Bölgelerine yapıldı. LPG üretimi de aynı dönemde yüzde 4,3 artarak 96 bin 746 ton oldu. Dağıtıcı lisansı sahiplerince eylülde 310 bin 520 ton otogaz, 65 bin 583 ton tüplü LPG ve 8 bin 205 ton dökme LPG satışı yapıldı. Böylece, eylülde toplam LPG satışı yaklaşık 384 bin 309 ton olarak gerçekleşti. Yıllık bazda dökme LPG satışı yüzde 13,5, otogaz satışı yüzde 7,9, tüplü LPG satışı ise yüzde 4,6 arttı. Böylece, iç piyasada toplam LPG satışı yaklaşık yüzde 7,5 artış gösterdi. Söz konusu ayda yüzde 80,8 pazar payıyla otogaz birinci sırada yer aldı. Bunu, yüzde 17,1 ile tüplü LPG ve yüzde 2,1 ile dökme LPG izledi.

26 Kasım 2021 Cuma

Eylülde en fazla üretim ve teslimat linyit kömüründe

Türkiye İstatistik Kurumu, eylül ayına ilişkin katı yakıt istatistiklerini açıkladı. Buna göre, eylülde katı yakıtların toplam satılabilir üretim miktarları, linyitte 6 milyon 516 bin 119 ton, taş kömürü kokunda 406 bin 543 ton ve taş kömüründe 122 bin 532 ton oldu. Linyitte satılabilir üretim eylülde bir önceki aya göre yüzde 6,2 azalırken, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 arttı. Teslimat miktarları ise linyitte 6 milyon 734 bin 501 ton, taş kömüründe 3 milyon 223 bin 164 ton ve taş kömürü kokunda 495 bin 583 ton olarak hesaplandı. Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde, eylülde taş kömürü teslimatının yüzde 47,7'si termik santrallere, yüzde 18,2'si kok tesislerine, yüzde 14,3'ü demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının yüzde 81'i termik santrallere ve yüzde 10,2'si demir-çelik haricindeki sanayiye gerçekleştirildi. Taş kömürü kokunda ise en fazla teslimat yüzde 95,4 ile demir-çelik sanayisine yapıldı. Üretilen katı yakıtların teslimatları karşılama oranı eylülde yüzde 96,8 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taş kömürü kokunda yüzde 82, taş kömüründe yüzde 3,8 olarak belirlendi.

26 Kasım 2021 Cuma

Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma sonrası ticaret hacmi yüzde 43 arttı

DEİK’ten yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan ve uluslararası hukuk kurallarına uygun düzenlenen Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası iki yaşını doldurdu. Aradan geçen sürede her iki ülkenin ve ülke halklarının çıkarına olduğu görülen anlaşma sayesinde, Türkiye ile Libya birbirine daha çok yakınlaştı, ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok konuda ilerleme kaydedildi. "ANLAŞMA 'MAVİ VATAN' KAVRAMININ DAHA İYİ ANLAŞILMASINI SAĞLADI" Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan deniz yetki alanları anlaşmasının imzalanmasının ardından iki yıl geçtiğini ve bu anlaşmanın BM tarafından tescil edildiğini dile getirdi. Karanfil, Türkiye'nin yıllardır haklı mücadelesinin uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde kağıda döküldüğü anlaşmanın sadece Türkiye’nin değil Libya'nın da hak ve çıkarlarını korumayı amaçladığını aktardı. Anlaşmanın iki tarafa da önemli kazanımlar sağladığını, sadece ülkelerin değil bölgenin de refahına olduğunu dile getiren Karanfil, "Anlaşma 'Mavi Vatan' kavramının daha iyi anlaşılmasını sağladı." dedi. Karanfil, Libya'nın istikrarsızlığının, Türkiye'yi jeopolitik ve jeostratejik açıdan doğrudan etkilediğini belirterek, "Türkiye'nin desteği, Libya’nın da bağımsızlığını ve iç barışını garanti altına alıyor. Akdeniz'deki haklarımızı korumanın jeopolitik ve jeostratejik sınırları Libya'dan başlıyor. Türkiye, Akdeniz, Ege ve Kıbrıs adasındaki hukukunu koruması için Libya’ya ile ilişkilere önem vermeli." ifadelerini kullandı. "ANLAŞMA, EKONOMİK AÇIDAN DA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIMDI" DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Karanfil, anlaşmanın milli güvenlik ve dış konjonktür açısından olduğu kadar ekonomik yönden de çok büyük önem arz ettiğini dile getirdi. Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı pazarı olan Libya'nın Türkiye ekonomisi için önemine değinen Karanfil, şu ifadeleri kullandı: "Libya, Türkiye'ye 3 günlük deniz mesafesinde yer alması ve oradan da 56 Afrika ülkesine kara yolu bağlantısının bulunması nedeniyle Türkiye için çok ama çok kritik bir ülke. Avrupa'ya da kısa deniz mesafesinde bulunması, yakıt, gayrimenkul, ulaşım ve kira maliyetlerinin düşüklüğü Libya'yı bizim için çok önemli kılıyor. Libya, 75 milyar dolarlık ihracat hedefimizin bulunduğu Afrika'nın kilidi konumda. Bu yüzden anlaşma, ekonomik açıdan da çok önemli bir adımdı." "LİBYA'YA İHRACAT 2 MİLYAR DOLARA DAYANDI" Murtaza Karanfil, anlaşma sayesinde Türkiye ile Libya arasındaki ticaret hacminde ivmelenme yaşandığını belirterek, "Eylül sonu itibarıyla, son 2 yılda, Türkiye ile Libya arasındaki dış ticaret hacmi yüzde 43 artarak 2,3 milyar dolara çıktı. Salgın yaşanmamış olsaydı bu artış çok daha yüksek olacaktı. Yıl sonunda ikili ticaret hacminin tarihte ilk kez 3 milyar doları aşacağını düşünüyoruz" açıklamasında bulundu. Ocak-ekim döneminde Libya'ya ihracatın 2 milyar dolara dayandığını dile getiren Karanfil, "Hem ihracatta hem dış ticarette artış sürecektir. Çünkü Libya'nın Türkiye'ye, Türk ürünlerine, Türk yatırımcılara ve müteahhitlere ihtiyacı var. Stratejik olarak da Libya bizim için çok önemli" değerlendirmesinde bulundu. "YENİ İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMALARINA İMZA ATMALIYIZ" Karanfil, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha hızlı ivmelenmesi gerektiğini belirterek, "Artık ticari diplomasiye daha fazla ağırlık vermeli, yeni iş birliği anlaşmalarına imza atmalıyız. Ticaret ve sanayi odalarımız ortak çalışmalar gerçekleştirmeli. Çünkü dediğim gibi Libya 7 milyon nüfusu var ancak 1,3 milyar dolarlık Afrika'nın kilidi konumunda." ifadelerini kullandı. Türk iş adamlarının özellikle Kuzey ve Orta Afrika'ya girişte Libya'yı merkez alabileceğini kaydeden Karanfil, hem kamu kuruluşlarından hem de özel sektörden iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerinin geliştirilmesi için daha aktif rol oynamaları çağrısında bulundu. Karanfil, iki yıl önce imzalanan anlaşmada emeği geçenlere teşekkürlerini ileterek, "Anlaşma sayesinde ilerleyen dostluğun gelişerek sürdürülmesini temenni ediyorum." ifadesini kullandı.​​​​​​​

26 Kasım 2021 Cuma

Gıda etiketlerinde yanıltıcı ifade, isim, görsel kullanılamayacak

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 3'üncü Tarım Orman Şurası'nda alınan "gıda okuryazarlığının artırılması ve tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi" kararları doğrultusunda çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda Bakanlığın hazırladığı Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinde değişiklik öngören taslak, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde görüşe açıldı. Yönetmelik değişikliği konusunda, ilgili bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, sektör ve tüketici temsilcileri gibi tüm paydaşlar görüşünü bir ay içinde bildirebilecek. Taslak, görüşlerin alınmasının ardından oluşturulan alt komisyonda değerlendirilecek ve daha sonra Ulusal Gıda Kodeks Komisyonunda ele alınacak. Komisyonda son şekli verilecek olan düzenleme, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. İÇİNDEKİLER BİLGİSİ 2,5 KAT DAHA BÜYÜK YAZILACAK Taslak düzenlemeye göre, gıda etiketlerinde yanıltıcı ifadeler, isimler, görseller kullanılamayacak. Gıdanın adı ve içindekiler bilgisi (bileşenler listesi) mevcut düzenlemeye göre ambalajın boyutuna bağlı olarak 2,5 kat daha büyük yazılacak. Bir ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan "temel görüş alanı" olarak belirlendi. Gıdanın adının temel görüş alanında da yazılması zorunlu olacak. Birbirine benzeyen ve tüketiciler tarafından benzer gıdalarla karıştırılabilecek gıdalarda yanıltıcı görsel, isim ve ifade kullanılmayacak. Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda gıdanın adı etiket üzerinde markanın geçtiği her yerde, gıdanın markasının hemen yanında veya altında gıdanın markası ile aynı punto büyüklüğünde yazılacak. TATLANDIRICI İÇEREN GIDALAR Üretiminde meyve veya sebze yerine sadece aroma verici kullanılan bir gıdanın etiketinde aroma verici ile ilgili görsel bulunamayacak. Gıdanın adında aromalı olduğu "… aromalı" ifadesi kullanılacak ve gıdanın adının geçtiği her yerde en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak. Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda, özelliklerini taşımadığı bir gıdanın adı kullanılarak, "… tadında", "… lezzeti", "… keyfi" gibi ifadeler kullanılamayacak. Bir gıda bileşeninin görselinin etikette veya ürün adında yer alması durumunda görselin olduğu her yerde veya ürün adının yanında veya altında o bileşenin miktarı en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak. Tatlandırıcı içeren gıdalarda "tatlandırıcı içerir" veya "tatlandırıcılı" ifadesi temel görüş alanında gıdanın adının yanında veya altında en az 3 milimetre olacak şekilde yazılacak.

26 Kasım 2021 Cuma

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Sektörlerinde İç Sistemlere Dair Yönetmelik yürürlüğe girdi

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (SEDDK) yapılan açıklamaya göre, yönetmelik ile sigortacılık ve özel emeklilik sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların kurumsal yapılarının güçlendirilmesi ve sektördeki uygulamaların uluslararası sisteme entegrasyonunun sağlanması amaçlanıyor. Sektörün yönetişim anlayışını güçlendirecek, kurumsal yetkinlikleri ve sigortalılara sunulan hizmetin kalitesini artıracak nitelikte düzenlemeler içeren yönetmelik, sektör uygulamalarını Temel Sigortacılık Prensipleri (ICP) ile uyumlu hale getirirken, Avrupa Birliği Solvency 2 standartlarının kurumsallık ve şeffaflıkla ilgili standartlarına da uyum sağlıyor. Sektörün sağlıklı işlemesi noktasında tüm paydaşların katkıları ve istişare ortamında hazırlanan yönetmelik, yalnızca sigorta şirketlerini değil özellikli kuruluşları, brokerleri ve belirli ölçülerde acenteleri de kapsıyor. Sektörde yer alan aktörlerin faaliyetlerinin sağlam ve basiretli şekilde yönetilmesine katkı sağlayacak yönetmeliğin tüm paydaşlar tarafından içselleştirilerek hayata geçirilmesi halinde sektörün işleyişinin ileriye taşınacağı düşünülüyor. YÖNETİM KURULUNA KURULUŞ İÇ SİSTEMLERİNDE AKTİF ROL VERİLDİ Yönetmelik ile yönetim kurulunun iç sistemler açısından etkinliği gerek doğrudan gerekse denetim komitesi yapısı aracılığıyla artırıldı. Ayrıca, kuruluşların faaliyetlerinin devamlı surette takip edilmesi ve uygulamaların istenen seviyede yürütülebilmesi için profesyonel üye niteliklerine sahip denetim komitesi yapısı oluşturularak iç sistemlerin işleyişinin üst yönetim tarafından gözetiminin yapılması sağlandı. Yönetmelikte uluslararası standartların fonksiyon odaklı yaklaşımları benimsenirken, iç kontrol, risk yönetimi, aktüerya ve iç denetim fonksiyonları ile bu fonksiyonları yürütmekle görevli birim ve personele ilişkin nitelikler detaylı bir şekilde tanımlandı. Yönetmelik kurgusu, bu fonksiyonların diğer şirket faaliyetlerinin etkisi altında kalmadan, faaliyetlerle birlikte ve bütünlük içinde gerçekleştirilmesini ve iç sistemlerden sorumlu personelin görevini menfaat çatışması olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacak şekilde oluşturuldu. Görevler ayrılığının ön planda olduğu bu yapı sayesinde, şirketlerin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının yanı sıra sigortalıların ve katılımcıların hak ve menfaatlerinin korunmasında da şirket iç dinamiklerinin rolü artırıldı. YÖNETİMDE AKTÜERYAL BAKIŞ AÇISI KUVVETLENDİRİLDİ Yönetmelik kapsamında, sigortalıların alacaklarına tekabül eden teknik karşılıkların hesaplanması ve yeterliliği konularında sorumlu kılınan, kuruluşun fiyatlama politikası ve reasürans anlaşmalarının yeterliliği başta olmak üzere mali durum hakkında teknik çalışmalar yapmakla görevlendirilen aktüerya birimi, ICP ve Solvency II direktifleriyle uyumlu şekilde, iç sistem fonksiyonları altında tanımlanarak ilk kez detaylı bir şekilde yerel mevzuatta yerini aldı. Gelecek dönemin en önemli gündemi olan siber risklerin yönetimi açısından önemli bir adım da atılırken, sigortacılığa özgü yapış şekillerine uygun olarak bilgi sistemlerinin gereklilikleri belirlendi. Bu kapsamda yönetmelik ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından yayımlanan Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberine veya belirlenecek COBIT standardına uyum zorunlu hale getirildi. Yeni yönetmelikte iş sürekliliği konusunda da sektörde ilk defa düzenleme yapıldı. Böylece, sigortalıların ve katılımcıların kesintisiz şekilde hizmet almaları amaçlandı. Öte yandan ilk defa birincil ve ikincil sistemler ile iç sistemler kapsamında dışarıdan hizmet alımı konuları sigortacılıkla ilgili bir mevzuatta detaylı şekilde düzenlendi. ŞEFFAF YÖNETİM ANLAYIŞI GÜÇLENDİRİLDİ Yönetmeliğin getirdiği raporlama gereksinimleri şeffaf yönetim anlayışının gelişmesi ve sektörün gözetimi ile denetiminde etkinliğin sağlanmasında önemli bir adım olarak görülürken, SEDDK da yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerde gözetim ve denetim fonksiyonu ile sektörün gelişimine katkı sundu. Bundan sonraki süreçte artırılan şeffaflık sayesinde şirketin iç sistemlerinin yanı sıra kamuoyu da kontrol edici olarak konumlandırıldı. Ayrıca kaynakların etkin kullanılabilmesi ve verimlilik artışı sağlanması için sigorta gruplarında ve finansal gruplarda toplam kalite yönetimi yaklaşımı çerçevesinde kaynakların ortak kullanımının önü açıldı. Bu durum, yönetmelik genelinde yer alan etkinlik ve verimliliğin artırılması yaklaşımının somut uygulamalarından biri oldu. Yönetmeliğin kuruluşlara getirdiği yükümlülüklerin ağırlığı göz önünde bulundurularak SEDDK tarafından yönetmeliğin hayata geçirilmesinde sektöre zaman tanındı. Bu süreçte, SEDDK tarafından alt düzenlemelerle sektöre rehberlik de yapılacak. Sigortacılık ve özel emeklilik sektöründe yer alan aktörlerin faaliyetlerinin sağlam ve basiretli şekilde yönetilmesine katkı sağlayacak yönetmeliğin tüm paydaşlar tarafından içselleştirilerek hayata geçirilmesi halinde sektörün işleyişinin ileriye taşınacağı düşünülüyor.

25 Kasım 2021 Perşembe