tatil-sepeti
Artık 'yeni normal'e bağışıklık kazanmalıyız

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, ABD Merkez Bankası Fed'in gösterge faiz oranını 0.25 puan artırmasıyla ilgili olarak, "Yıl boyunca süren faiz bilmecesinde bir sona gelmiş olduk. Belirsizliğin sona ermesini olumlu görüyoruz" dedi. Çağlar, "Bu artış uzun zamandır beklenen bir hadiseydi. Yıl boyunca Fed'in açıklamaları, özellikle bizim gibi yükselen piyasalarda döviz kuru seviyesini ve yabancı sermayenin yönünü belirgin şekilde etkiledi. Bu yüzden piyasaların bu süreci büyük ölçüde fiyatladıklarını biliyoruz. 2015'te yaşananlar 'yeni normal'e bağışıklık kazanabileceğimizi gösterdi. Bundan sonra verilecek tepkiler daha serinkanlı olacaktır" dedi. Yeni denge şartlarına hazırlıklı olmamız gerektiğini vurgulayan Çağlar, şunları söyledi: "Bu faiz artışı bir başlangıç. Fed kademeli olarak faizleri artırmaya devam edecek. Fed'in her faiz artışında dalgalanacak bir kur düzeyi, dünya genelinde artacak finansman maliyetleri ve komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2016 yılında temkinli olmakta fayda var. Yatırımlarda, ticari sözleşmelerimizde ve maliyet hesabımızda bir değil, üç kere düşünmek zorundayız. Bu riskleri elbette fırsata çevirme imkanımız da var. Çevre ülkelerdeki sorunlar bize yeni pazarlara açılmayı, artan finansman maliyetleri bize sıcak paradan ziyade doğrudan yatırım çekmeyi, dalgalı kur ise korunma enstrümanlarını daha çok kullanmayı öğretecek." 2016'nın Türkiye için reformlarla ve yeni pazar arayışlarıyla dolu bir yıl olacağı kanaatinde olduğunu belirten Çağlar, "Yakaladığımız siyasi istikrar ve iş dünyasının dinamizmi, bu konuda ihtiyaç duyduğumuz zemini bize sağlıyor" değerlendirmesini yaptı.

16 Aralık 2015 Çarşamba

Körfez gıdasına Türkiye damgası

Dünya gıda sektörünün uluslararası buluşma noktası SIAL Middle East (SIAL ME) 2015 Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dhabi’de gerçekleştirildi. 7-9 Aralık 2015 tarihlerinde düzenlenen fuar, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına ulaşmayı hedefleyen üretici ve sanayicileri bölgenin merkezinde biraraya getirdi. İlki 2010’da gerçekleştirilen ve çok yüksek uluslararası katılımcı ve profesyonel ziyaretçi sayısına ulaşan SIAL ME, bölgenin ve küresel gıda endüstrisinin en önemli gıda fuarı konumunda bulunuyor. 1000 FİRMA Bu yıl 20 bin metrekare alanda gerçekleştirilen fuara 50 ülkeden 1000 firma katıldı. 15 bin profesyonelin ziyaret ettiği fuarda bu yıl geçen seneye göre yüzde 10 oranında büyüme gözlendi. Fuarın açılışını ise BAE Başkan Yardımcısı, Başkanlık İşleri Bakanı, Abu Dhabi Food Control Başkanı Şeyh Mansour bin Zayed Al Nahyan yaptı. TÜRKİYE LİDER Fuarda en büyük uluslararası katılımı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) milli organizasyonunda 32 firma ile Türkiye gerçekleştirdi. Fas ikinci, İtalya ise üçüncü oldu. Birçok yeni ürünün ve teknolojinin görücüye çıktığı fuarda, Türk firmaları dünya çapında iş bağlantıları kurarken, gıda hazırlamada son teknolojileri takip etme fırsatı da buldu. Bununla birlikte yerli firmalarımız da kendi yenilikleri ile dikkatleri üzerlerine topladı. YOĞUN İLGİ İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar da bir heyetle fuara katıldı. Heyette İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Orduhan ve Ebubekir Sıddık Koyuncu ile İTO Meclis Üyeleri yer aldı. İstanbul Ticaret Odası’nın standı, fuar boyunca birçok önemli ziyaretin adresi oldu. Türkiye’nin Abu Dhabi Büyükelçisi Mustafa Levent Bilgen de İTO standında Başkan İbrahim Çağlar ve İstanbul’dan gelen Türk işadamlarıyla görüştü. Fuarda sergilenen ürün grupları Süt ve ürünleri, et ürünleri, şekerleme ve çikolata. Dondurulmuş hazır gıda, konserve, organik ürünler. Gıda katkıları ve yardımcı maddeleri. İçecekler, meyve suları. Çay ve kahve ürünleri, deniz ürünleri. Zeytin, zeytinyağı. Yaş meyve ve sebze. Bakliyat, unlu gıda, makarna. Kuruyemiş, baharat, yöresel ürünler. Paketlenmiş ve hazır gıdalar. Gıda üretim ekipmanı ve malzemeleri. İnovatif ürün Turkish Coffee Milkshake’e ödül SIAL Middle East Fuarı, gıda sektöründe inovasyonun öne çıktığı Yeni Ürünler Yarışması’nda değerli bir organizasyon haline geldi. BAE Başkan Yardımcısı, Abu Dhabi Food Control Başkanı Şeyh Mansour’un öncülük ettiği yarışmada büyük heyecan yaşandı. 50 ülkeden 240 yeni ürünün bir aylık sürede ‘SIAL Innovation’ jürisi tarafından değerlendirildiği yarışmada, Cevher Gıda A.Ş. 25 finalistten biri oldu. Firmanın ‘Turkish Coffee Milkshake’ adlı ürünü 237 ürünü geride bırakarak Bronz Ödül’e ulaştı. Yarışmaya başvurusu ve takibi İTO tarafından yapılan ürünün başarısı ülkemiz için ayrı bir gurur kaynağı oldu. SIAL Middle East 2015 Fuarı’nda İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye pavilyonunu ziyaret eden BAE Başkan Yardımcısı ve Abu Dhabi Food Control Başkanı Şeyh Mansour bin Zayed Al Nahyan’a hediye takdim etti.

14 Aralık 2015 Pazartesi

Enerji Hanım dünya gündeminde

Fransa’nın başkenti Paris’teki İklim Değişikliği Zirvesi COP21’de ‘Enerji Hanım’ Projesi büyük ilgi gördü. Zirvede, Kadınlar, Cinsiyet Eşitliği ve İklim Değişikliği oturumunda, Türkiye adına katılan Enerji Verimliliği Derneği, burada Enerji Hanım Projesi’ni tüm dünyaya model olarak tanıttı. Bilinçli enerji kullanarak kaynak israfını önlemek amacıyla yola çıkan Enerji Verimliliği Derneği, Enerji Hanım Projesi ile Türkiye’nin dört bir yanını gezdi. Enerji Hanım Projesi, yalnızca Türkiye’de enerji konusunda farkındalık yaratmakla kalmadı, uluslararası arenada da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Projeyi, COP21’e özel davetli olarak katılan Enerji Verimliliği Derneği Başkan Vekili Şafak Müderrisgil ve Enerji Verimliliği Derneği Genel Sekreteri Yeşim Beyla tanıttı. BİLİNÇ OLUŞUYOR ‘Kadınlar Evin Ekonomisti’ ve ‘Kadınlar, Cinsiyet Eşitliği ve İklim Değişikliği’ oturumunda Enerji Hanım Projesi’ni tanıtan Enerji Verimliliği Derneği Başkan Vekili Şafak Müderrisgil, sera etkisine neden olan gazların azaltılmasında enerji verimliliği konusunun da önemli alanlardan biri olduğunu belirtti. Müderrisgil, “Dernek olarak uyguladığımız projelerle 7’den 70’e her kesime sesleniyoruz. Bizler kadınlarımızı evin ekonomisti olarak değerlendiriyoruz. Kadınlarımız aracılığıyla toplumumuzun her katmanına ulaşarak enerji verimliliği konusunda bilinç oluşturma gayreti içindeyiz” dedi. HERKES TAKIMIN BİR PARÇASI Enerji Hanım Projesi’nin, Enerji Takımı’nın bir parçası olduğunu vurgulayan Müderrisgil, bu kapsamda evde, okulda, yolda, sanayide herkesin bu takımın bir parçası, aktif bir üyesi olmasını istediklerini dile getirerek, “Böylece, 2023’e kadar 150 milyar lira kaynak oluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu. EKONOMİYE 4 MİLYAR TL KAZANÇ SAĞLADI İstanbul Ticaret Odası ve Enerji Verimliliği Derneği Başkanı İbrahim Çağlar, tüm dünyanın dikkatle izlediği COP21’de, Enerji Verimliliği Derneği olarak Türkiye’nin temsil edilmesindenbüyük onur duyduğunu belirtti. Çağlar, “Enerji verimliliği önlemleri uzun vadede, emisyonların yanı sıra pahalı ve sınırlı bir kaynak olan benzin ve doğal gaz ithalatına bağımlılığın azaltılması için en etkin seçenek” dedi. Çağlar, Enerji Hanım Projesi’yle Türkiye’deki çalışmalarını da hatırlatarak, “Projede bugüne kadar 21 ilde 34 bin hanıma ulaştık. Enerji Hanımın anlattıklarını evlerinde uygulayan hanımların uygulama sonrasında aylık 20-30 TL arasında faturalarında düşüş olduğu bilgisi bizlerle paylaşıldı. Bu da yıllık olarak değerlendirildiğinde her ev için bir çeyrek altın, ülke ekonomisi için ise 4 milyar TL’lik bir kazanç” diye konuştu.

13 Aralık 2015 Pazar

Herkes mazeret değil iş üretmeli

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, aralık ayı Oda Meclis toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 2016 yılı Eylem Planı’nı değerlendirdi. Çağlar, “2016 Eylem Planı ve reform paketi göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir” dedi. Yeni kabinenin dinamizmini iş dünyası üzerinde de hissettiklerini ifade eden Çağlar, “Bugün de Başbakanımız seçim vaatlerine yönelik 2016 yılı Eylem Planını ve reform paketlerini açıkladı. Bu paketlerin insan haklarından teknolojiye, eğitimden ekonomik ve mali düzenlemelere kadar çok geniş kapsamlı eylemler içerdiğini memnuniyetle gördük” diye konuştu. İTO ÖNERİLERİ YER ALDI Eylem Planı’ndaki düzenlemeler arasında İTO’nun önerilerinin de yer aldığına dikkat çeken Çağlar, şöyle konuştu: “Asgari ücret konusunda işveren üzerindeki yükün minimize edilmesini ilk biz gündeme getirdik. Ticarette taşınırların teminat olarak kullanılabilmesini de ilk biz söyledik. Anahtar teslimi fabrika modeli. Bu da bizim projemiz. İş mahkemelerinin yapısının değişmesi, yargılama sürelerinin kısalması, burada devredeydik.” 1 YILDA HAYATA GEÇECEK Çağlar, açıklanan programın iş dünyasının kısır döngü olmuş birçok sorununa çözüm sunduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “En geç 1 yıl içinde de hepsinin hayata geçeceğinin sözünü Başbakanımız verdi. İş dünyası olarak motivasyonumuz arttı. Başbakanımızla, Bakanlarımızla çok başarılı bir dönem geçireceğimize inancımız tam. Bu reform paketi de göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir.” DİPLOMATİK YOL Rusya ile yaşanan gerginliğin masada, diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Çağlar, Rusya’nın ticari yaptırımlarla ‘kıssas politikası’ yolunu seçtiğini söyledi. Türkiye ve Rusya’nın birbirleri için iki önemli pazar, stratejik ortak olduğunu söyleyen Çağlar, şöyle devam etti: “Ülkelerimiz arasında 20 milyar doları aşan ve Rusya’nın lehine olan bir ticaret hacmi söz konusu. Düşen petrol fiyatları nedeniyle son yıllarda Rusya’nın yaşadığı ekonomik bir daralma vardı. Bunun sonucunda 2015’te 10 aylık dönemde ticaret hacmimizde zaten yüzde 22 azalma oldu. Gelen Rus turist sayısında yine yüzde 25 düşüş mevcut. İki ülkenin de iş adamları bu kayıpları telafi etme çabasındayken, bugün ticari yaptırımlarla karşı karşıyayız.” BARIŞ DİLİ Çağlar, barışın dilinin ticaret olduğunu ifade ederek, “Refahın da gücün de yolu ticaretten geçiyor. Bizler bu dili konuşmaya devam edeceğiz. Ancak Rusya’dan da bu noktada Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın kullandığı barışçı üsluba, sağduyulu yaklaşıma uygun tavırlar bekliyoruz. Bu konu masada, diplomatik yollarla çözülmeli” dedi. DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIDIK Geçen ay Antalya’da yapılan G20 Zirvesi’ne de değinen Çağlar, “Türkiye olarak, terör ve mülteciler meselesini tüm dünyanın gündemine taşıdık. Ekonomilerin çevre ülkelerdeki gelişmeleri dışlayarak, tek başına sağlayacakları bir refahın kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağının yani kapsayıcılık ilkesinin gerekliliğinin altını çizdik” dedi. Yıl boyunca G20 ajandasına KOBİ’lerin önemi, kadınların ekonomiye katılımı ve az gelişmiş ülkeler gibi birçok ilkin gündeme getirildiğini hatırlatan Çağlar, “Bu organizasyonuyla hem ilkesel olarak hem de teknik olarak tüm G20 ülkelerine unutulmaz bir dönem başkanlığı örneği gösterdiğimize inanıyorum” dedi. TÜRKİYE ETKİN MUHATAP Brüksel’de düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi’ne değinen Çağlar, şöyle konuştu: “Mülteci sorunuyla baş edemeyen, nüfusu yaşlanan ve ekonomik etkinliğini yavaş yavaş kaybetmekte olan AB, Türkiye ile yakın olmak zorunda. AB, Türkiye’yi edilgen değil, etkin bir muhatap olarak kabul etmesi gerektiğini anladı.” DURAĞAN ZEMİNDE BİLE YÜKSEK BÜYÜDÜK Üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına da değinen Başkan Çağlar, “Siyasi belirsizliğin arttığı, birçok komşumuzun ekonomik olarak küçüldüğü, Çin’in dahi yavaşladığı bir dönemde bile yüksek büyüme kapasitesine sahip bir ekonomiyiz. Bu rakamla, Çin ve Hindistan hariç diğer tüm gelişmekte olan ülkelerin iki katı hızda büyüdük. Dileğimiz 2016’da bu büyüme oranının üretim kalemleri lehine yükselmesidir. Hükümetin açıkladığı reform paketi ve önlemler listesi bu yönde umudumuzu artırıyor” dedi. ENDEKS SINIRI AŞTI Ekonomideki gidişatı, Ticari Faaliyet Endeksi’yle takip ettiklerini hatırlatan İbrahim Çağlar, yeni yılla beklentilerin ilk kez sınırı aştığına dikkat çekti. Çağlar, Reel Kesim Güven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi ve Sanayi Üretim Endeksi’nde görülen artışın Ticari Faaliyet Endeksi’ne de yansıdığını söyleyerek şöyle devam etti: “Üretim alanında aralıkta yüzde 50.4 olan endeks, şubatta yüzde 57.5 olarak gerçekleşti. Ticaret alanında ise aralıkta yüzde 48.6, şubatta yüzde 51.8 oldu. Hizmet alanındaysa aralıkta yüzde 52, şubatta yüzde 56.5 olarak gerçekleşti. Genel Ticari Faaliyet Endeksi aralıkta yüzde 49.7, şubatta yüzde 54.8 oldu. Biliyorsunuz bizim iyimserlik sınırımız 50. Yeni yılla birlikte beklentiler son 1.5 yıldır ilk kez bu sınırın üstüne çıkıyor.” KUZEY IRAK’I BAĞLAMIYOR Bağdat yönetiminin, Musul’daki Türk askerleri nedeniyle Türk mallarına boykot kararını değerlendiren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karar bizim asıl ticari ilişkilerimizin olduğu Kuzey Irak’ı bağlamıyor. Bununla birlikte bölgedeki ilişkilerin Türkiye lehine sonuçlanması için üst düzeyde görüşmeler sürüyor ve önemli bir olumsuz durum beklenmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza tüm bu meselelerdeki barışçıl yaklaşımları ve ticari ilişkilere gösterdikleri hassasiyet nedeniyle çok teşekkür ediyorum.” FED VE DÖVİZ KURLARI Bu ay Fed toplantısında faiz artırımı beklendiğini söyleyen Çağlar, İTO üyelerini dövizde yaşanacak dalgalanmalara karşı uyardı. Çağlar, özellikle Hindistan tarafından gelişmekte olan ülkelere yönelik küresel bir korunma ağı kurulsun fikrinin gündeme taşındığını vurgulayarak, “Bu dalgalanmalar da devreye girecek bir destek mekanizması. Bu fikrin önümüzdeki süreçte de daha fazla dile geleceğine inanıyorum. Diğer taraftan 16 Aralık’ta bir faiz artırımı ihtimali yüksek. Yani aralık ortasında dövizde yaşanacak dalgalanmaya hazırlıklı olalım” diye konuştu. TÜRKİYE SAĞLAM BİR İKTİDARA KAVUŞTU İTO’nun aralık ayı Meclis toplantısının açılışını yapan İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin yeniden sağlam ve tek başına bir iktidara kavuştuğunu söyledi. Yeni hükümetin Türkiye’yi daha yüksek ideallerle buluşturacağına inandıklarını belirten Avdagiç, “Kabinede yer alan tüm bakanlarımıza da başarı dileklerimi sunuyorum” dedi. Ülke sınırlarının, siyasi haritalara çizilmiş basit çizgilerden ibaret olmadığını vurgulayan Avdagiç, Rusya ile yaşanan gerginliği şöyle değerlendirdi: “Sınır namustur! Sınır bir milletin onurudur. İşte bu namusa halel getirecek hiçbir davranışı Türkiye Cumhuriyeti olarak mazur görmemiz beklenemez, beklenmemelidir. Zira hiçbir ülke, kendi sınırını korudu diye de suçlu olmaz, olamaz.” İTO’DAN İSTANBUL’A DEV PROJE İstanbul Ticaret Odası, TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi ile Tarihi Yarımada’nın çehresini değiştirecek bir ilke daha imza atıyor. Proje için sözleşme imzalama aşamasına gelindi. Oda’nın aralık ayı Meclisi’nde TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi için Gül İnşaat A.Ş. ile sözleşme imzalanmasıyla ilgili önergekabul edildi. Projeyle Eminönü’nde Oda’ya ait Liman Han, TOBB’a ait Güneş Han ve yüzde 50’si TOBB’a, yüzde 50’si İTO’ya ait otopark alanına, kongre merkezi, ticaret alanları, konaklama tesisi, seyir terası ve otopark içeren bir tesis yapılması planlanıyor. KALICI BİR ESER İTO Başkanı İbrahim Çağlar, oylama öncesinde proje hakkında şu bilgileri verdi:“Bu projeyle İTO’nun İstanbul’a kalıcı ve aynı zamanda gurur duyulacak bir eser bırakmasını arzu ettik. 8 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip Tarihi Yarımada’nın metruk halinden kurtarılarak ve özellikle tarihi dokusu korunarak yeniden cazip hale getirilmesinin gereğine inandık. İstanbul Ticaret Odası’nın kendisine ait hak ve mülklerini koruyarak kazançlı çıkmasını amaçladık.” TÜM BÖLGEYİ ETKİLEYECEK Projenin sadece bir inşaat projesi olmasının çok ötesinde tüm bölgenin çehresini değiştirecek, İstanbul’a değer katacak bir eser olacağını ifade eden Çağlar, “İhaleye beş firma iştirak etti. İhalemizde en iyi teklifi 3.5 yıl proje ve inşaat süresi, 11.5 yıl işletme süresi olmak üzere yıllık net 11.8 milyon Türk Lirası bedeliyle Gül İnşaat verdi. Bu teklif katılımcı diğer firmalara tek tek soruldu, 11.8 milyon liranın üzerinde bir teklif alınamadı” dedi.

13 Aralık 2015 Pazar

Geleceğimiz akıllı şehirde

HABER: ADEM ORHUN Hızla kentleşen ülkelerde gelecek nesillerin hayat alanı akıllı şehirlerde şekillenecek. Dünya Sağlık Örgütü’nden, Uluslararası Standartlar Organizasyonu’na kadar birçok kuruluş geleceğimizi akıllı şehirlerde planlıyor. Çünkü iklim koşullarının değişmesi, doğal kaynakların azalması ulaşımdan atık yönetimine, elektrikten sağlığa kadar bütün hizmetlerin bütüncül olarak planlanıp bir merkezden yönetilmesini zorunlu kılıyor. Bu sistem aynı zamanda para ve zaman tasarrufu sağlıyor. İstanbul da bu süreci yaşamaya başladı. Akıllı kent uygulamalarını İSBAK, Türk Telekom ve kimi tesislerde görmek mümkün. Antalya ve Karaman’da da bu yönde çalışmalar dikkat çekiyor. Bu sistemi gerektiren sebep ise nüfus artışı. 1960’ta nüfusu 1.5 milyon olan İstanbul, 90’da 6.7 milyonu gördü. Bugün ise gayri resmi tahminlere göre 17 milyonun üzerinde. ISO’DAN STANDART International Organization for Standardization (ISO) bu konuda da başlıkları ve kalite şartlarını belirledi. Bu şartlar içinde eğitimden ulaşıma, atıksudan sosyal alanlara kadar başlıklar mevcut. ISO 37120-2014 koduyla standartları ortaya konulan akıllı şehirler kavramı, daha güvenli ve konforlu bir şehir hayatı için ‘birlikte’ yapılması gereken işlere dikkati çekiyor.ISO’nun akıllı şehirler standardı, yerel ve merkezi yönetimler için daha şeffaf şehir planlama, daha net mali öncelikler, büyük verinin daha verimli kullanılması, şehrin bütçesinin ve halkın zamanının en az fire ile harcanması demek. AKILLI ULAŞIM Akıllı şehirler kavramı dahilinde İstanbul’da ulaşım otomasyonunun sağlanması için ciddi çalışmalar yapıldığını söylemek mümkün. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSBAK’ın akıllı ulaşım, aydınlatma ve tünel kontrol sistemleri akıllı çözümler sunuyor. KİLİT FİBER ALTYAPI Öte yandan Türk Telekom Grubu, Türkiye’nin ilk entegre akıllı şehir projesini geçtiğimiz aylarda Karaman’da hayata geçirdi. İkinci şehir ise G20 Zirvesi sebebiyle Antalya oldu. Karaman’da ulaşımdan sağlığa, çevreden enerji tasarrufuna kadar birçok ihtiyaç tek merkezden yönetiliyor. Sistemin sınır hatlarını ise fiber altyapı oluşturuyor. AYDINLATMADA VE ÖLÇMEDE TASARRUF Akıllı aydınlatma ile Türkiye’de her yıl 650 milyon TL tasarruf potansiyeli var. Akıllı ölçüm ile Türkiye genelinde yılda 2.75 milyar TL’lik elektrik tasarrufu sağlamak mümkün. 83 GÖLE BEDEL Türkiye’de her yıl sulama için yaklaşık 32 milyar metreküp su kullanılıyor. Akıllı sulamanın tüm Türkiye’ye yaygınlaşmasıyla yaklaşık 9 milyar metreküp su tasarrufu elde edilebiliyor. Bu, Ömerli Baraj Gölü’nü 83 kez doldurmaya yetecek kadar su tasarrufu anlamına geliyor. NE KAZANDIRIYOR Karaman ve Antalya’daki akıllı şehir çözümleri sayesinde su tasarrufu yüzde 29’a ulaştı. TT Grubu yetkilileri akıllı uygulamalarla elde edilebilecek tasarruf oranlarını şöyle sıralıyor: Sokak aydınlatma giderleri yüzde 35 Trafikte bekleme süresi yüzde 25 Karbondioksit salımı yüzde 40 Kaza sayısı yüzde 60 Suç oranı yüzde 25 Sağlık ve eğitim giderleri yüzde 15 AKILLI ŞEHİRSTANDARTLARI Ekonomi Eğitim Enerji Çevre Mali durum (Finans) Yangın müdahale Yönetişim Sağlık Sosyal alanlar Güvenlik Korunma Katı atıklar İletişim ve yenileşim Ulaşım Şehir planlama Atıksu Su ve kanalizasyon

06 Aralık 2015 Pazar