tatil-sepeti
Cezayirliler, İTO’nun Roadshow’una koştu

HABER:SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO), hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren üyelerine Cezayir’de yeni fırsatların kapısını araladı. Cezayir’in başkenti Cezayir şehrinde 4-5 Haziran 2016 tarihlerinde düzenlenen Cezayir Türk Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow programı, katılımcılara sadece Cezayir’de değil, Batı Afrika pazarında da yeni iş fırsatlarının kapısını araladı. Akdeniz’den hem Avrupa hem de Afrika ülkelerine giriş kapısı olan Cezayir, Türk hazır giyim sektörü için çok yönlü bir potansiyele sahip. İTO, 1–4 Şubat 2015’te Tahran’da düzenlediği Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı’nın başarısından sonra üyelerinin talebi üzerine Cezayir’e Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow’u düzenleme kararı almıştı. CEZAYİRLİ 250 FİRMA CEZAYİR’İN PRESTİJLİ OTELİ El-Aurassi’nin 3 bin 500 metrekarelik balo salonunda düzenlenen Cezayir Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow programına 52 Türk firmasından 84 temsilci katıldı. Firmalar 210 Cezayirli firmadan 450 hazır giyim tedarikçi ve üreticisine ürünlerini tanıttı. 1000’i aşkın da görüşme gerçekleştirildi. Konstantin Ticaret ve Sanayi Odası ile Oran Ticaret Odası da programa iştirak etti. Ekonomi Bakanlığı, İTO organizasyonunda hedef pazarlardaki fuarlara katılan firmalara sağladığı yüzde 70’lik desteği Cezayir Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow’u için de verdi. Bakanlık yetkilileri, program süresince El Aurassi Otel’de bulundu. Cezayir Türk Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow programında İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama, Meclis Üyeleri Rasim Mazlum,Gıyasettin Eyyüpkoca, Şenol Aras ve Osman Alyüz de katılımcı firma olarak yer aldı. CEZAYİR GENELİNDE BÜYÜK TANITIM İTO, LASİAD ve TİKSAD heyetleri program öncesi Cezayir’de geniş kapsamlı tanıtımlar ve birebir görüşmeler yaptı. Ülkenin en büyük kentleri Konstantin, Temcem ve Oran ticaret odalarında üst düzey temaslar gerçekleştirildi. Asima, Blida, Tipaza, Steff, Betna, Urlma bölgelerindeki iş dünyası temsilcileri ziyaret edildi. Uluslararası Cezayir fuarının her bölümünü ziyaret eden heyet, fuara katılan her katılımcı firmaya program hakkındabilgi verdi. CAZİP YATIRIM İMKANLARI VAR Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Mehmet Poroy, programa katılan firmaların yöneticileri ile görüşmeler yaptı. Poroy, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Cezayir Türk Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow programının yapılmasından ve Cezayirli firmaların gösterdiği ilgiden büyük bir memnuniyet duydum. Türkiye ve Cezayir ilişkilerinde çok verimli bir dönem yaşanıyor. Cezayir Türk Hazır Giyim ve İç Giyim Sektörü Roadshow programı da yeni işbirliklerinin kapısını araladı. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması olmamasına rağmen ticari ilişkilerimiz hızla ivme kazanıyor, 2015’te Cezayir’de en çok yatırım yapan ülke Türkiye oldu.” ROADSHOW NEDİR? Roadshow; pazarlamanın en etkili yollarından biri olarak kabul ediliyor. Hedef kitleyle yüz yüze görüşmelerin yapıldığı, yeni iş modellerinin oluşturulduğu, yeni trendlerin takip edildiği Roadshow’lar, önceden belirlenmiş noktalara gidilerek hedef kitleye doğrudan ulaşma, ürün ya da hizmetlerinizi yüz yüze tanıtma, yaşatma imkânı sağlıyor.

14 Haziran 2016 Salı

Yıllık 3 milyarlık zararı 3. köprü önleyecek

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bağlantı yollarında çalışmalar hız kazandı. Köprünün, bağlantı yollarıyla 26 Ağustos’ta açılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bittiğinde dünyanın en geniş köprüsü unvanını alacak Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul’a inşa edilen 3. Boğaz Köprüsü, 2’si demiryolu olmak üzere toplamda 10 şeritli olacak. GENİŞLİĞİ 59 METRE Trafiği rahatlatacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü sayesinde akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zarar ortadan kalkacak. Yatırım maliyeti 3 milyar dolar olan 120 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerindeki köprü, raylı geçiş sisteminin aynı tabliyede olması açısından da bir ilki barındıracak. Genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre olan köprü, bu konuda da bir rekor kırarken, açıklığı bin 408 metre olmak üzere toplam boyu 2 bin 164 metre ve bu özelliğiyle de ‘üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü’ unvanını kazanacak. ASFALT DÖKÜMÜ BİTTİ Üst yapı işlemlerinde de son aşamaya gelinen köprüde asfalt dökümü tamamlandı. Ana açıklık ve arka açıklıkta toplamda 11 bin 500 ton asfalt serildi. Asfalt çalışmaları gece ve gündüz vardiyalarıyla yaklaşık 150 kişilik bir ekiple sürdürüldü. İzolasyon ve asfalt çalışmaları, 2 aydan daha kısa bir sürede tamamlandı.

14 Haziran 2016 Salı

Çılgın Türkler

HABER: CEYHUN KUBURLU Son yıllarda yapılan tesisleşme yatırımları ve sponsorların desteği Türkiye’yi sporda üst sıralara taşımaya başladı. Spor takımları ve sporcular 2016’da elde ettikleri başarılarla öne çıktı. Basketboldan futbola kadar birçok farklı alanda elde edilen başarılar gelecek nesillere de örnek oluyor. Yılın ilk 6 ayında bir Avrupa kupası ve altın madalya Türkiye’ye geldi. Şimdi gözler Avrupa futbolunun şampiyonunu belirleyecek turnuvada… Türk Milli Futbol Takımı bu alanda finale kalırsa tarihe geçecek. Kupayı aldığı takdirde ise futbolda elde edilmiş en büyük başarı olacak. İşte 2016’da Türk spor tarihine geçen uluslararası başarılar… 89. DAKİKADA GELEN MUCİZE A Milli Futbol Takımı, 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde A Grubu’ndaki 10. ve son maçında Selçuk İnan’ın 89. dakikada attığı golle sahasında İzlanda’yı 1-0 yendi. Bu sonuçla puanını 18’e yükselten ve Kazakistan’ın da deplasmanda Letonya’yı 1-0 yenmesiyle ‘en iyi 3.’ olan milli takım, Fransa’daki finallere direkt katılma hakkını kazandı. Son dakika golüyle turnuvaya gitme hakkı elde eden Türk Milli Takım’ı böylece 2008’den sonra ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası’na katıldı. EUROCUP’I KAZANAN İLK TÜRK TAKIMI Galatasaray Basketbol Takımı da 2016’da tarihi zafer kazandı. ULEB Avrupa Kupası final rövanşında Fransız ekibi Strasbourg’u 78-67 mağlup eden Galatasaray Odeabank, ULEB Eurocup’ta şampiyon oldu. Galatasaray, Eurocup Erkekler’de kazanan ilk Türk Takımı oldu. Temsilcimiz, final turu rövanşında Fransız ekibi Strasbourg’u, Abdi İpekçi’deki 15 bin taraftarının müthiş desteğiyle 11 sayı farkla devirmeyi başardı. Ergin Ataman’ın aslanları, ULEB Eurocup’ı müzesine götürdü. TEKVANDONUN ALTIN ÇOCUĞU İsviçre’nin Montrö kentinde düzenlenen 22. Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda erkekler 68 kiloda tatamiye çıkan milli tekvandocu Servet Tazegül, ilk turu bay geçtikten sonra ikinci turda Andorra’dan Boriz Ruiz’i 3-2, üçüncü turda İngiltere’den Ben Haines’i 6-2 ve çeyrek finalde Rusya’dan Viacheslav Minin’i 9-7 mağlup etti. Yarı finalde bir önceki turda yendiği Rus sporcunun ikiz kardeşi Konstantin Minin ile karşı karşıya gelen milli sporcu, rakibini 15-5 ile geçti. Finalde Irak doğumlu Türkmen asıllı Alman sporcu Hamza Adnan-Karim ile karşılaşan Servet Tazegül, rakibini son 10 saniyede aldığı 3 puanla 6-5 mağlup ederek altın madalyaya ulaştı. ÇAĞLA TARİHE GEÇTİ Milli tenisçi Çağla Büyükakçay, sezonun ikinci grand slam tenis turnuvası Fransa Açık’ta (Roland Garros) ana tablo maçlarının ilk turunda galip gelerek Türk tenis tarihine geçti. Dünyanın 85 numarası Çağla, ilk turda, dünya 98’incisi Belaruslu Aliaksandra Sasnovich’le karşılaştı. İlk seti 7-5 kaybeden Çağla, ikinci seti 7-6, son seti ise 6-2 kazandı. Çağla Büyükakçay, bu sonuçla bir grand slam’da ana tablo maçlarının ilk turunda galip gelen ilk kadın Türk tenisçi olarak, Türk tenis tarihine geçti. EUROLİG FİNALİNDE İLK TÜRK TAKIMI Fenerbahçe, Avrupa basketbolunun en önemli organizasyonu olan Turkish Airlines Euroleague’de finale çıkan ilk Türk takımı oldu. Sarı lacivetliler, Berlin’de Laboral Kutxa’yı uzatmada 88-77 yenerek finale çıktı. Mercedes Benz Arena’da binlerce Türk seyircinin desteğini arkasına alan Fenerbahçe, 13-0 öne geçti. İlk periyodu 23-15 önde geçen Fenerbahçe ikinci periyotta zorlandı. Uzatmada üstün oynayan Fenerbahçe, maçı aldı. SPOR İÇİN 5 YILDA 138 MİLYON DOLARLIK İTHALAT YAPTIK Türkiye, spor kıyafetleri ve ayakkabıları ithalatı için son 5 yılda yaklaşık 138 milyon dolar ödedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre kültür fizik, cimnastik, atletizm ve diğer sporlar için kullanılan malzeme ithalatı 2011-2015 döneminde yüzde 16.4 artarak 15.3 milyon dolara yükseldi. En fazla ithalat 21.5 milyon dolar ile 2013’te yapılırken, geçen yıl itibarıyla en çok ithalat yapılan ülke yaklaşık 9 milyon dolar ile Çin oldu. Son 5 yılda yapılan toplam ithalat da 82.8 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Geride kalan 5 yılda ithalatı artan bir diğer ürün grubu ise ayakkabılar oldu. Buna göre, söz konusu dönemde Türkiye’nin genel amaçlı sporun dışında tenis, basketbol, cimnastik ve antrenman için kullanılan spor ayakkabı ithalatı yüzde 15 artarak, 19.8 milyon dolara yükseldi. İthalat 2012 ve 2013 yıllarında 4 milyon dolar seviyelerine kadar gerilemesine karşın, son bir yılda iki katlık artış yaşandı. Artışta Vietnam’dan 5.2 milyon dolarlık alımın ikiye katlanması etkili oldu. Bu ülke geçen yıl en çok ithalat yapılan ülkeydi. Ayakkabı ithalatı geçen yıl, son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İthalata 5 yılda 55.1 milyon dolar ödendi. Böylece spor kıyafeti ve ayakkabısında 5 yılda ithalat 138 milyon dolar oldu.

13 Haziran 2016 Pazartesi

Yeni bir başarı hikayesi yazmalıyız

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin yeni birbaşarı hikayesi yazması gerektiğini söyledi. Çağlar, haziran ayı Oda Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Yeni bir başarı hikayesi daha yazmamız gerekiyor. Biz, önümüze kurulan setleri ekonomideki başarı rakamlarıyla aşacağız. Ticaretin barış dili olduğunu bir kez daha hatırlatmak zorundayız” dedi. Çağlar konuşmasına, terör eylemleri ile sözde Ermeni soykırımı iddialarını tanıma kararının aynı tarihe denk gelmesinin rastlantı olmadığını söyleyerek başladı. BATI’NIN TUTUMU Vezneciler’deki terör saldırısında şehit düşenlere rahmet dileyen Çağlar, şöyle devam etti: “Batı, dün de çıkarlarını insanlıktan önde tutuyordu, bugün de. Biz, insanlıktan yanayız. Dünya birlik olup karşımıza geçse, yine insanlıktan, barıştan yana olacağız. İçeride teröristler bombalar patlatırken, dışarıda sözde Ermeni soykırımını tanıma kararları alınması bir rastlantı değil.” ALMANYA’YA KINAMA Almanya Federal Meclisi’nin, Ermeni iddialarına ilişkin kararını da eleştiren Çağlar, Almanya’nın tarihi gerçekleri, kendi çıkarlarına göre değiştirmek derdine düştüğünü dile getirdi. Çağlar, “Alman Parlamentosu’na şunu söylüyoruz: Kendi kirli çamaşırlarınızı bizim tarihimiz üzerinden yıkamaya kalkmayın. Hakikatlere ters, hukuka aykırı bu haksız kararı İTO olarak kınıyoruz” dedi. EKONOMİYLE AŞARIZ Türkiye’ye karşı kurulan oyunların, Türkiye’nin siyaset ve ekonomide başarı hikayesi yazmasıyla ilgili olduğunu belirten Çağlar, şöyle devam etti: “Yanlış siyasi mülahazalara, kültürel önyargılara, dünya genelindeki yoksulluğa verilecek en iyi cevap, sağlam ve güçlü ekonomidir. Biliyoruz ki, bu salondaki iş yapma iradesi ne kadar güçlüyse Türkiye de o kadar güçlüdür. Ülke ekonomimiz 2015’teki küresel kriz, Fed faizi tartışmaları, Çin’deki yavaşlama ortamında dahi özel sektörün yatırım ve iş yapma azmiyle yüzde 4 büyüdü. Şimdiyse önümüzde yeni bir dönemin kapıları açılıyor. Ekonomide yeni yöntemler uygulama, yeni yaklaşımlar kurgulama zamanıdır. Yeni bir başarı hikayesi daha yazmamız gerekiyor. Önümüze kurulan setleri ekonomideki başarı rakamlarıyla aşacağız. Ticaretin barış dili olduğunu bir kez daha hatırlatmak zorundayız.” ORTALAMA FAİZ Türkiye’nin katma değeri yüksek ürün üretiminde 13 yılda büyük mesafe kat edildiğini vurgulayan Çağlar, “Şu anda yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ihracatındaki payı yüzde 3.2. Orta yüksek ürünlerdeyse bu oran yüzde 32.7. Yenilik yapmak zor zanaat. Teşvik, destek ve ilgi ister. Gerektiğinde risk sermayesi mantığıyla bu işin üzerine gideceksiniz. Yenilikçiliğin ve girişimciliğin geliştirilmesi için biz de Bilgiyi Ticarileştirme ve Araştırma Vakfı’mızda bunu yapacağız” dedi. Finansmana erişim konusuna da değinen Çağlar, Merkez Bankası’nın bu ayki toplantısında ortalama faizin düşürülmesini ve hükümetten de yapısal reformların bir an önce çıkarılmasını beklediklerini söyledi. ENDEKS BEKLENTİLERİ İTO Başkanı Çağlar, Ticari Faaliyet Endeksi sonuçları doğrultusunda ekonomik beklentilerini ise şöyle özetledi: “Mayısta endeks, üretimde 42.6 olarak gerçekleşirken, temmuzdaki beklenti 50.5’e yükseliyor. Aynı ay, ticarette endeksimiz, 37.7’ye kadar düşmüştü, temmuzdaki beklenti ise 46.8’e yükseliyor. Hizmet alanında da mayısta 43.4 olan endeksin, temmuzda 60.9’a kadar çıkma beklentisi var. Genel Ticari Faaliyet Endeksimiz ise mayısta 38.5 düzeyindeyken temmuzdaki beklenti 49.4’e yükseliyor.” BİNBAŞI NECMETTİN TETİK’İN İNSANLIK DERSİ İbrahim Çağlar, Türk milletinin dünyadaki olaylar karşısında hem muhafazakar hem devrimci bir anlayış ile hareket ettiğini söyledi. Bu anlayışın temelinde insanlığın ihtiyacına, maneviyatın gereğine göre pozisyon alma düşüncesinin olduğunu vurgulayan Çağlar, şunları kaydetti: “Binbaşımız Necmettin Tetik, terörün hain karanlığında, insan olmanın aydınlığını bir çocuğun elini ısıtarak gösteriyor. İşte o Necmettin Binbaşımız, sol gözünden yaralandı ve şimdi GATA’da tedavi altında. Allah (c.c.) şifa versin. Kapılarımızı açtığımız milyonlarca mülteci şahittir ki, bugün de öyleyiz, yarın da öyle olacağız.” BEŞ EŞİK AŞILMALI Başkan Çağlar, yeni bir başarı hikayesi yazması gereken Türkiye’nin aşması gereken beş temel eşiği şöyle sıraladı: Katma değeri yüksek ürün Dış pazarlarda çeşitlenme Tasarrufların artırılması Finansman kaynaklarına erişimin kolaylaşması Yapısal reform ve mevzuatın yenilenmesi TEHDİTLERE PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ Oda Meclisi’nin açılışında Vezneciler’de ve Midyat’ta yapılan menfur saldırılara değinen İTO Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, hayatını kaybedenleri ve şahadet mertebesine ulaşanları rahmetle andığını söyledi. Bu saldırıların, terörün hiçbir insani ve vicdani değeri olmadığını gösterdiğini belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Bu noktada hakikaten milletçe sabrımızı zorlayan günlerden geçiyoruz. Ama herkes şunu bilmelidir ki, biz bu tür tehditlere daha önce pabuç bırakmadığımız gibi bundan sonra da bırakmayacağız. Kendimize, güvenlik güçlerimize, devletimize güveniyoruz. Sabrımız ve metanetimiz bundandır.”Avdagiç, Oda Meclisi olarak terörü, teröristleri ve onların ipini elinde tutan şer odaklarını kınadıklarını söyledi. MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE AVM’lere ödül vereceğizNecmettin Öztürk / Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi (İşletmelerde İbadethane Açılması Konusunda Meclis Komisyonu Başkanı): Komisyonda bir yıl önce göreve başladım. Anayasamızda ve insan haklarımızda güvence altına alınmış olan dini hak ve özgürlüklerin sağlanması için kurum ve kuruluşlara büyük görev düşüyor. Bugüne kadar 14 toplantı yaptık. Temel dayanağımız Anayasa’nın 24’üncü maddesi. Kamuoyunun hassasiyetini dikkate alarak hareket ediyoruz. Amacımız, ibadet hak ve özgürlüğünü her alanda sağlamak. Çalışanlara ibadet için gerekli sürenin sağlanması konusunda yapılan Meclis düzenlemesinin örnek teşkil etmesini amaçlıyoruz. Kamudan destek almalıyız. Bu bağlamda özendirici olması için İstanbul’daki AVM’lerin bazılarında seçim yapıp, ödül verelim dedik. Bir AVM’ye mescit konusunda teşekkür plaketi sunulacak. Şu anda ne yazık ki İstanbul’da ibadethaneler en ücra köşelerde yer alıyor. Uluslararası Adalet Divanı’na başvuralımMustafa Balkuv / Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi (Sözde Ermeni Soykırımı Meclis Komisyonu Başkanı): Şehitlerimize rahmet diliyorum. Duyarlı olmak açısından ‘Meclisi İstiklal Marşıyla açabilir miyiz?’ diye düşünüyorum. Üç ay önceki meclisimizde, Almanya’da Sözde Ermeni Soykırımı’nın kabul edileceğini söylemiştim. Kamuoyu olarak bundan ders almadık. 1915 olayları, sebebi unutulan ve sonuçları üzerinden değerlendirilen bir mesele. Biz 2008’den bu yana konuyu tarihçilere bırakmaya niyetlendik. Mehmet Perinçek’in kitabında Ermenistan’ın ilk başbakanının 1923’teki kongrede Türklere karşı ayaklandıklarını ve şu cümleyi söylediği yazıyor: “Felaketimizin sebebini kendidışımızda aramak tarihi bir hatadır.” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 1915 olaylarına soykırım denilmesi kararını kaldırdı. Uluslararası camianın mahkeme kararlarına uyması gerekir. Ticaretimize zarar verecek yaklaşım da felaket olur. Bir numaralı pazarımız Almanya, dikkat etmemiz gerekiyor. Haklılığımızı ortaya koymak için Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na müracaat edelim.Çünkü haklıyız. Milletimiz tunç gibidirHava Demir / Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi (Sözde Ermeni Soykırımı Meclis Komisyonu Üyesi): Almanya, Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’nı kabul etti. Bu siyasi bir şov. Dünya tarihinde yaptıklarını soykırım olarak kabul etmek zorunda kalan Almanya, soykırım konusunda kendine bir ortak arayarak yükünü hafifletmeye çalışıyor. Bunlar tarihi gerçekleri değiştirmeyecek. Biz haklı bir mücadelenin içindeydik. Alman Meclisi’nde yer alan 11 Türk milletvekilinin evet oyu vermesi de acı verici. Geçmişi bugüne taşımak Ermenilere de fayda vermeyecek. Klişe sözleri bırakıp bilimsel tabanlı bir propaganda oluşturmalıyız. Biz hiçbir millete zulüm yapmadık. Yıllarca milletimiz için bir mozaik benzetmesi yapıldı. Milletimiz, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak ve gayrimüslimlerle bir tunçtur. Tunç parçalanmaz; çünkü vatan sevgimiz birdir, mozaik gibi düştüğünde kırılmaz. Çevre vergisi emlak vergisine eklenmeliMehmet Güney / Teknik Hırdavat Meslek Komitesi: Çevre ve Temizlik Vergisi, konutlarda kaldırıldı ve emlak vergisi ile birlikte alınmaya başladı. Bu uygulama işyerleri için de yapılmadığından problemler devam ediyor. Çevre Vergisi’nde mükellef mal sahibi değil, kiracı. İşyerleri için de Çevre ve Temizlik Vergisi, Emlak Vergisi’ne eklenmeli. Çevre Vergisi’ne eklenen farklıkalemler olacaksa bu vergiler kafa karıştırılmadan eklenmeli. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İstanbul bina hurdası olduEmrullah Tellioğlu / Konut İnşaatı Meslek Komitesi: Kentsel dönüşümde değişen bir şey yok. Çok güzel bir kavram ama ortada dönüşen bir kent yok, yenilenen binalar yok. Kârlılığı yüksek olan binalar yenileniyor. Olmayan binalar dönüştürülmüyor. Daha çürük olan bu binalarda yaşayanların deprem riski ne oldu? Bunları hiç düşünmüyoruz. Kentsel dönüşüm mahalle mahalle, pafta pafta olmalı. Ben müteahhit olarak ne kadar büyük bina yapabilirim bunu düşünürüm. Ama devlet bana izin vermeyecek. Fikirtepe projesi olmadı. Orası zaten dolu. Kentsel dönüşüme bir düzenleme şart. Zararın neresinden dönülürse kâr. İstanbul bina hurdası haline geldi. Sonra bunları kime satacağız diye düşünüyoruz. Bugün para kazanıyoruz ama geleceğimizi yiyoruz. Yabancılara satışa da karşıyım. Üretmek zorundayızEnder Yazıcıoğlu / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Meslek Komitesi: Terör sivrisinek gibi, tek tek avlanmaz. Terör yuvaları temizlenmeli. İnşallah Allah bize bir daha böyle acılar yaşatmaz. Biz Mevlana kültürünün çocuklarıyız. Biz, bize haksız yere saldıranlara cevap verdik. Zamanında haksızlığa uğrayan ülkelere yardım etmiş bir milletiz. Ekonomide makro önlemlere ihtiyacımız var. Türkiye üretimden çıkmış durumda; üretimden düşmeye devam ediyoruz. Üreten Türkiye modelini ortaya koymak, bunun çözümünü bulmak zorundayız. Devlet kamu borçlarını yüzde 30’lara indirdi. Özel sektörün daha fazla borçlanacak gücü yok. Türk toplumunun tasarruf edecek gücü yok. Bunu yapacak insanlar da müthiş bir tüketim içinde; tasarrufa dönme şansları yok. Yeni bulacağımız kaynağı üretime yönlendirmeliyiz. Trafikte 1.8 milyar dolar kaybediyoruzMustafa Yıldırım / Yolcu Taşımacılığı ve Seyahat Acenteleri Meslek Komitesi: Kıdem tazminatında Avusturya modelini incelemeliyiz. İşçi-işverenin ileride dağıtılmayan paralarla yüz yüze kalmaması, sorun çıkmaması için karar verici organlara bunu taşımalıyız. İstanbul’da otellerin doluluk oranları yüzde 41’lerde. Doğruları söylemek zorundayız. Evleri daha seyrek, şehirleri, caddeleri ve sokakları daha güzel yapalım. Meydansız şehirler, insan yetiştiremez. Türkiye kendi coğrafyasında savaşa değil, barışa adım atacak doğru kararlar vermek zorunda. Bir karar verilirken bu karar, şehre hizmet etmeli. Ulaşım yatırımı bir kere yapılır, bir daha değişmez. İstanbul’da her yıl trafik nedeniyle 1.8 milyar dolar tutarında akaryakıt kaybediyoruz. Avrupa Bölgeler Karate Şampiyonası’nda üçüncü olan İTO Spor Kulübü Karate takımı, İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ı makamında ziyaret etti. Sporcular, kupaları ile birlikte Başkan Çağlar’la fotoğraf çektirdi. Takımı tebrik eden Çağlar, vefat eden boksör Muhammed Ali’ye de rahmet diledi.

13 Haziran 2016 Pazartesi

Kimyanın ‘zahit’ bilim adamı

HABER:SÜMEYRA YARIŞ TOPAL “Hâkim ol kimyaya, hâkim ol dünyaya” diyecek kadar ilmine güvenen büyük İslam âlimi Cabir bin Hayyan, 9. yüzyılın ikinci yarısında yaşamıştı. Altıncı İmam Cafer es-Sadık’ın talebesi olan Cabir bin Hayyan, attar bir babanın oğluydu. Sade yaşantısıyla dikkat çeken büyük âlim merakıyla kimya biliminde önemli buluşlara da imza atmıştı. MADDE VE ENERJİ Batıda Geber olarak bilinen ünlü İslam âlimini unutulmaz kılan düşüncelerinden biri de atomun parçalanabileceği fikriydi. Kimyada çığır açan ünlü âlim bu düşüncelerini Albert Einstein, John Dalton gibi Batılı meslektaşlarından bin yıl önce su sözlerle dile getirmişti: “Madde yoğun enerjidir. Bu yüzden Yunan fizikçilerinin maddenin bölüne bölüne parçalanamaz en küçük bir parçayla son bulduğuna ve maddenin bu sayısız parçalanamayan kısımlardan meydana geldiğine dair iddiaları yanlıştır. Onların parçalanamaz en küçük parça, yani atom olarak tabir ettikleri bu nesne parçalanabilir ve bu parçalanma neticesi büyük bir enerji hâsıl olur. Bu öyle bir enerjidir ki, bir habbeciğin bir şekilde parçalanması, Allah saklasın, Bağdat gibi büyük bir şehri yok edebilir.” Büyük alimin en dikkat çeken özelliklerinden biri, deneyci yaklaşıma verdiği önemdi. Ünlü Fransız bilim tarihçisi M. Berthelot’in, “Aristo’nun mantık ilmindeki yeri neyse, Câbir bin Hayyân’ın kimya ilmindeki yeri de odur” dediği büyük alim eserlerinde daima deneysel metodun önemini anlatıyordu. Büyük alim bu düşüncesini kimya tarihinde önemli bir yeri olan “Muhtaru Resaili Cabir b. Hayyan” isimli kitapta, “Bu kitapta duyduklarımızı, bize söylenenleri, yahut okudukları-mızı değil ancak tecrübe ettikten sonra gözlediğimiz şeylerin özelliklerini zikrettik” şeklinde anlatıyordu. Hayyan bu özelliğiyle de asrının bilginleri tarafından üstat olarak anılıyordu. Hatta Ortaçağ felsefesinin önemli bilim adamlarından Roger Bacon onu “üstatların üstadı” olarak tanımlamıştı. KLONLAMA Felsefi alanda da önemli çalışmaları olan Cabir bin Hayyan, tabiattaki her şeyin hatta insanın bile bir kopyasının yapılabileceğini savunuyordu. Tabiatı iyileştirmenin ve tabiatta olmayan canlılar bile türetmenin mümkün olduğunu düşünen büyük alim bu düşüncesini şu sözlerle açıklıyordu: “Allah bize fizikî kanunlar vermiştir. Bunlarla bitki, hayvan hattâ insanın benzerini yapabiliriz. Allah beşere öyle kabiliyetler bahşetmiştir ki, beşer, kâinattaki bütün sır perdelerini bununla çözmeye muktedirdir.” Bu düşüncesiyle genetik biliminin de öncüsü sayılan ünlü alime göre yaratılan her şeyde matematiğe dayalı bir düzen vardı. Ona göre bütün tabii olaylar nicelik ve sayı kanunlarıyla icra edilebilirdi. Eşyanın özellikleri de ölçümlemeye elverişliydi vebu özellikler sayısal nispetlere dayandırılabilirdi. İLK KİMYA LABORATUVARI Saf element elde etme adına önemli çalışmaları bulunan Hayyan, bunun için büyük bir kimya laboratuvarı kurmuştu. Dünyada bilinen ilk kimya laboratuvarı sayılan bu merkezde büyük âlim kimya ilmi açısından çok önemli olan bazı yöntemler geliştirmişti. Bunlar arasında en dikkat çekeni damıtmayı kolaylaştıran, daha verimli ve güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayan imbikisimli aletti. MÜKEMMEL SAYILAR Sayılarla arası çok iyi olan Cabir bin Hayyan madde ve kainatın teşekkülünde 17 sayısının anahtar rolü olduğunu savunuyordu. Ayrıca her elementte var olan 7 güç ve 4 yoğunluk sayısının çarpımından elde edilen 28 sayısını da “mükemmel” olarak tanımlamıştı. PASLANMAYI ÖNLEDİ Uygulamalı fizik-kimya, teorik fizik-kimya, madenler fizik-kimyası, matematik, astronomi, felsefe ve dinler tarihi gibi çok değişik alanlarda sayıları yüzlerle ifade edilen eser kaleme alan büyük alimin en önemli buluşlarından biri, o yıllarda kral suyu olarak tabir edilen kimyevi çözücüydü. Nitrik asitle hidrolik asidi birleştirerek yeşilimsi bir bileşen elde eden Hayyan’ın bu buluşu o yıllarda altın ve platini çözen tek madde konumundaydı. Hayyan’ın buluşları sadece bunlarla sınırlı değildi. Büyük alim paslanmayı önleyen bir madde geliştirmiş ve arsenik tozunu da elde etmişti.

10 Haziran 2016 Cuma