tatil-sepeti
Maç biletiniz artık cepte

Passolig Mobil Uygulaması’nın, 2016-2017 dönemine yetişmesi için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İşlemlerde büyük bir hız ve kolaylık sağlaması beklenen uygulama ile bilet işlemleri cepten çok kolay ve hızlı yapılabilecek. TARAFTAR SAYISI ARTACAK Passolig Genel Müdürü Ceyhun Kazancı, 2016-2017 sezonunda hem seyircihem de Passolig Kart sahibi taraftar sayısında bir artış beklediklerini ifade etti. Kazancı, “İsmini ‘Passo App’ olarak belirlediğimiz Passolig Mobil Uygulama, işlemlerde büyük bir hız ve kolaylık sağlayacak. Mobil uygulamayı yeni sezonun başında tüm futbolseverlerle buluşturacağız.Uygulamayla bilet işlemleri cepten çok kolay ve hızlı yapılabilecek”diye konuştu. KULÜPLERE EK GELİR Kazancı,spor kulüplerine, federasyonlara ve markalara, spor pazarlama ileiletişimi konusunda danışmanlık hizmeti vermeye devam edeceklerini vurgulayarak,“Bu çalışmalar kapsamında kulüplere ek gelir kazanım alanları yaratırken, markaların da spor odaklı iletişim alanında başarılı çalışmalar yapmasına olanak sağlamaya devam edeceğiz. Yaptığımız bu model, futbol dışında diğer spor dallarının ve federasyonların da ilgisini çekiyor” ifadelerini kullandı. HEDEF 3 MİLYON PASSOLİG Spor Toto Süper Lig ve PTT 1. Lig'de bir önceki sezona göre seyirci sayısının yüzde 35 arttığını aktaran Kazancı, şöyle devam etti: "Passolig Kart sayısı 2,1 milyona ulaştı. 2016-2017 sezonunun sonuna kadar 3 milyona ulaşmayı hedefliyoruz. Spor Toto Süper Lig'de 2014-2015 sezonunda 1 milyon 904 bin seyirci tribünleri doldururken; 2015-2016 sezonunda seyirci sayısı 2 milyon 568 bine çıktı. PTT 1. Lig'de ise seyirci sayısı 498 binden 661 bine yükseldi. Ziraat Türkiye Kupası maçlarını 2014-2015 sezonunda 302 bin seyirci izlerken, bu sayı geçen sezon 364 bine yükseldi. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçlarında 2014-2015 sezonunda 336 bin olan seyirci sayısı, 2015-2016 sezonunda 477 bin oldu. 2014-2015 sezonunda toplam seyirci sayısı 3 milyon 42 bin iken, 2015-2016 sezonunda 4 milyon 41 bin futbolsever stadyumları doldurdu."

01 Temmuz 2016 Cuma

Çamoluk: Kelkit huzur vadisinin parlayan yıldızı

HÜSEYİN AKARÇEŞME /İTO Meclis Üyesi Giresun vilayetinin 16 ilçesinden biri… Alucra’ya bağlı bir nahiye iken 1990’lı yıllarda ilçe ve il sayısının bolca arttığı dönemde ilçe statüsü kazanan bir yerleşim birimi Çamoluk. Eski adı Mindeval. İlçe merkezinin kurulu olduğu yerin eski adı Teştik. İlçe, 27 köy ve 8 mahalleyi barındırıyor bünyesinde. Toplam 35 muhtarlığı var. Ortasından nehir geçen yegane yerlerden biri. Nehirler, vadisine hayat verir denir ya, işte öyle. Şimdilerde Kelkit Nehri burayı adeta uçuruyor. Hayat veriyor. Bu nehir burayı marka şehir yapıyor. Son iki sene içinde yapılan yatırımlar ve nehir çevresindeki estetik düzenlemeler burayı kartpostallık konuma getirmiş. Kelkit Vadisi olarak adlandırılan coğrafi bölgemizin parlayan yıldızı olma yolunda hızla ve emin adımlarla ilerliyor. Kelkit Irmağı sakin ve sessiz akarken şimdilerde Çamoluk’un gür sesi oluyor. Daha da önemlisi rafting ve kano için adeta biçilmiş kaftan olduğu keşfediliyor. Türkiye şampiyonaları ve bölgesel şampiyonalar gerçekleştiriliyor. Hatta dünya şampiyonası organize etme planları yapılıyor artık. Rafting sporuna ilaveten kano ile de tanıştı Çamoluk. Türkiye kano şampiyonasına ev sahipliği yaptı. Yarışları da eksiksiz biçimde organize etti. Bu da ilçenin ilklerinden biri olarak tarihe geçti. Ayrıca sportif anlamda bir de Çamoluk Belediyesporu var. Giresun 2. amatör kümede lider durumda. Çamoluk Belediyesporu’nun hedefi büyük. İlçenin stadı da mükemmel olmuş. TERSİNE GÖÇ BEKLENİYOR Çamoluk, şimdiye kadar sürekli göç veren bir ilçe. Nüfus sorunu var. Ancak bu gidişe bakılırsa ileriye dönük tersine bir göç olacağını şimdiden net şekilde görebiliyoruz. Geçmişte adını sadece bal ve bal festivali ile duyurmuş ilçe idi burası. Çamoluk balının yanı sıra Çamoluk kuru fasulyesi de marka ürün olma yolunda. Cevizde de iddialı. Meşhur Şebinkarahisar cevizi (Şebin cevizi) olarak bilinen ürünün büyük bölümü Çamoluk’tan temin ediliyor. Turizm adına da çok kapsamlı çalışmalar yapılıyor. Bu ilçe Giresun’a bağlı. Ancak Erzincan’ın Refahiye, Sivas’ın Gölova ve Gümüşhane’nin Şiran ilçesi ile sınırı var. Bu üçgende yer alıyor. Ne hazindir ki, güzelim OR-Gİ havaalanı uzaklıktan ve yolun bozuk olmasından dolayı kullanılamıyor. Erzincan havaalanı kullanılıyor. Hayatı boyunca Giresun’u görmeyen insanlar var. Ayrıca il merkezine ayak basmadan bu dünyadan göç edenler de az değil. Uzaklık dolayısıyla bazı hizmetler komşu illerden alınıyor doğal olarak. Aynı gün içinde il merkezi Giresun’a gidip işini halledip geri dönebilmek mümkün değil hâlâ. MESLEK YÜKSEKOKULU GÜN SAYIYOR İstanbul Ticaret Odası’nın eğitime katkı amacıyla yapmaya devam ettiği okullardan biri de Çamoluk Meslek Yüksekokulu. İlçemizin Kelkit Irmağı’nın kuzey cephesinde yer alıyor. 63 bin metrekarelik arazi içinde 32 derslikli bir okul binası yapıldı. 10 dairelik de lojmanı inşa ediliyor. Ayrıca; arazinin peyzaj ve çevre düzenlenmesi de yapılacak. Yakın zamanda açılışı yapılacak inşallah. İstanbul Ticaret Odası’nın yaptırdığı son okul Çamoluk Meslek Yüksekokulu. Ayrıca bunca yaptırılan okulun içinde bir tane MYO var. O da Çamoluk’ta yaptırılan MYO olarak İTO ile tarihe geçecek.) Giresun gabuğunu gırarken, Çamoluk da yenilikçi düşünce ve yatırımlarla makus talihini yeniyor artık.

30 Haziran 2016 Perşembe

50 milyar lirayı kartla ödedik

BankalararasıKart Merkezi (BKM) mayıs ayı verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de 58.8 milyon kredi kartı, 114.4 milyon da banka kartı bulunuyor. Geçen yılın mayıs ayı ile kıyaslandığında kredi kartı sayısı yüzde 2, banka kartı sayısı yüzde 4 arttı. EN YÜKSEK AYLIK TUTAR Banka kartları ve kredi kartları ile mayıs ayında toplam 50.9 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu ödeme, bugüne kadar görülen en yüksek aylık tutar oldu. Bu tutarın 46.6 milyar TL’sinde kredi kartları, 4.3 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı banka kartı ile ödemelerde yüzde 32, kredi kartı ile ödemelerde yüzde 11 seviyesinde gerçekleşti.

30 Haziran 2016 Perşembe

Mayıs ihracatı 12 milyar dolar

Türkiye’nin ihracatı, mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artarak 12 milyar 140 milyon dolar, ithalat ise yüzde 3,8 azalarak 17 milyar 194 milyon dolar olara gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan mayıs ayına ilişkin geçici dış ticaret istatistikleri açıklandı. Buna göre, ihracat, mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.6 artarak 12 milyar 140 milyon dolar, ithalat yüzde 3.8 azalarak 17 milyar 194 milyon dolar olarak hesaplandı. Bu dönemde dış ticaret açığı ise yüzde 25.5 azalışla 5 milyar 54milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın mayıs ayında yüzde 62 iken, bu yılın aynı ayında yüzde 70.6’ya yükseldi. Yılın 5 aylık döneminde Türkiye’nin ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.4azalarak 58 milyar 789 milyon dolara düştü. İthalat da geçen yılın ocak-mayıs dönemine göre yüzde 9.5 gerileyerek 80 milyar 174 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde dış ticaret açığı ise yüzde 21 azalarak 21 milyar 385milyon dolar olarak gerçekleşti.

30 Haziran 2016 Perşembe

Altı sanat birden Hünkar Kasrı’nda

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL “Burada neleri başarabileceğimi gördüm. Farklı fikirlere burada kapı açtım.” Bu cümleler Yeni Camii Hünkâr Kasrı’nda sanatlarıyla gönülleri şenlendiren sanatçılardan birine ait. Tarihi Kasır’ın altında yer alan dükkânlar, şu günlerde İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından hayata geçirilen bir sosyal sorumluluk projesiyle canlanıyor. Altı farklı sanat dalında faaliyet gösteren sanatçılar hem tarihi hem turistik yönüyle göz önünde olan Hünkâr Kasrı’nın altında yer alan dükkânlarda el emeği göz nuru eserlerini alıcılarla buluşturuyor. Üstelik elektrik kira dâhil hiçbir ücret ödemeden. YILDA İKİ KERE İstanbul Ticaret Odası tarafından restore edilerek adeta hayata döndürülen Yeni Camii Hünkâr Kasrı 15 günde bir yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyordu. Ancak tarihi Kasır’ın altında yer alan dükkânlar bazı etkinlikler haricinde boş duruyordu. İTO Yönetim Kurulu’nun aldığı bir kararla artık dükkânlar da işlevselliğe kavuştu. Buna göre dükkânlar seçilen 6 sanatçının hizmetine sunulacak. Dükkânlarda yılda iki farklı grup sanatçıya yer sağlanacak. FARKLI KAPILAR AÇTI Tarihi dükkânlar şu sıralar ilk konuklarını ağırlıyor. Konuklar arasında tezhip, minyatür, ebru, çini, sulu boya, seramik yapan ustalar bulunuyor. Burada kimisi ilk girişimcilik deneyimini yaşarken kimisi de çevresini genişletme imkânı bulmuş. Eminönü’nün tarihi dokusu da onlar için büyük bir artı olmuş. Zira yapılan ürünler özellikle turistlerin de ilgisi çekecek cinsten. Bölgeden geçen insanların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını söyleyen sanatçılar, ziyaretçilerin dükkânlara işlevsellik kazandırılmasından duyduğu memnuniyeti de ifade ediyor. ‘Girişimcilik yönümü keşfettim’ Oya Metalar, Hünkâr Kasrı dükkânları sanatçılarından biri. Resim Atölyesi’nde buluşuyor ziyaretçilerle. Atölyede 7-8 arkadaşıyla birlikte ürünlerini alıcılara sunuyor. Bilimsel Ressam Hülya Korkmaz ve öğrencilerinin eserlerinin sergilendiği ve satışa sunulduğu atölyede nöbetleşe duruyor öğrenciler. Özellikle fen ve biyoloji kitaplarında resimlenen bitki resimlerini bilimsel bitki ressamlarının çizdiğini söyleyen Metalar, “Bizim sanatımızda hiçbir ayrıntı gözden kaçmıyor. Bitkinin kökünden, damarına kadar her türlü inceliği yansıtıyoruz. Bu da fotoğrafla mümkün olmuyor” diyor. Hünkâr Kasrı’nın kendisi ve arkadaşları için büyük bir fırsat sunduğunu da dile getiren Metalar; “Burası çok farklı bir bakış açısı kazandırdı bana. Kendi atölyemi açabileceğimi düşünüyorum. İnsan tanıdım” diye konuşuyor. ‘Burada olmak güzel’ Tenzile Özgün Çini Atölyesi’nde bir yandan üretiyor bir yandan satıyor. Mesleğe 2003 yılında İSMEK kurslarıyla başlayan sonra kendisi de öğreticilik vasfını kazanan Özgün, burada olmaktan mutlu olduğunu dile getiriyor. “Normalde kendi atölyem de var Sultan Ahmet’te. Ancak burası da farklı bir bölge. Kitlesi farklı. Biz sanatçılar için güzel bir fırsat sunuyor” diyor. ‘Kendi atölyem olabilir’ Nihal Türe, Ebru Atölyesi’nde ürünlerini sevenleriyle buluşturan sanatçılardan biri. Alpaslan Babaoğlu’nun öğrencilerinin eserlerinin alıcılarla buluştuğu dükkânda nöbetleşe duran sanatçılardan biri olan Türe, 2008 yılından bu yana ebru ile ilgilendiğini söylüyor. Normalde çalışmalarını evde sürdürdüğünü ifade eden Türe, “İsteyen olursa yapıp satıyordum. Ancak burada gördüm ki ilerde kendi atölyemi açıp, ürünlerimi satışa sunabilirim” diyor. 'Farklı fikirlere kapı açtı’ Banu Yanık da Tezhip Atölyesi’nde ürünlerini sergiliyor. Anaokulu öğretmenliğinden geçtiği tezhip sanatında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirip yüksek lisans yapacak dereceye yükselen Yanık, Hünkâr Kasrı dükkânlarının kendisine çok farklı kapılar açtığını söylüyor. “Kendime ve sanatıma biraz mütevazi yaklaşıyordum. Burada olmak kendi sınırlarımı biraz daha keşfetmemi sağladı. Çok farklı işler yapabileceğimi düşünüyorum” diyor. ‘Çevre oluşturuyor’ Serkan Alakuş, minyatür sanatçısı Taner Alakuş’un öğrencilerinin yaptığı minyatür eserlerini alıcılarla buluşturmak üzere bulunuyor Minyatür Atölyesi’nde. O da ilgiden memnun. Burada bulunmanın her şeyden önce çevre edinmek için çok önemli olduğuna değinen Serkan Alakuş “Çok ürün sattığımız da oluyor. Hiç satamadığımız da. Ancak burada uzun vadeli bağlantılar yapmak, kendini tanıtmak, bunlar bulunmaz fırsatlar. Bu bölgenin kombinasyonu da çok güzel, hem tarihi hem turistik yapısı, yaptığımız işin önünü açacak bir fırsat” diye konuşuyor. ‘İnsanların farkındalığı artıyor’ Murat Uludağ seramik sanatçısı Elif Acar’ın ürettiği birbirinden farklı seramik ürünlerini meraklılarla buluşturmak üzere Seramik Atölyesi’nde bulunuyor. Özellikle kuş evleriyle dikkatleri çeken Elif Acar’ın da haftada bir gün tarihi dükkâna geldiğini ifade eden Uludağ, “Burada bulunmanın insanların seramik sanatına olan farkındalığını artırdığını düşünüyorum. Ziyaretçiler genellikle kuş evlerine yoğun ilgi gösteriyor. Ürünler çok satılmasa da burada insan tanımak bile başlı başına bir kâr” diye konuşuyor.

30 Haziran 2016 Perşembe