tatil-sepeti
Gurbetçilere de konut satışında KDV istisnası

Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da yabancılar gibi, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için KDV ödemeyecek. TBMM Genel Kurulunda görüşülen Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 7. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve milletvekili arkadaşlarının önergesi kabul edildi. Önergeyle, yabancılara, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için tanınan KDV istisnası, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına da tanındı. KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya iş yeri satın alanlara, bu gayrimenkullerini bir yıl satmama şartı getirildi. Bu konut ve iş yerlerinin bir yıl içerisinde satılması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek. Önergeyle değiştirilen maddeye göre, Türkiye'ye yerleşmeyen yabancı uyruklu kişiler ile iş merkezi Türkiye'de olmayan iş yeri ya da Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlar, satış bedelini yurt dışından getirilecek dövizle ödemeleri şartıyla, ilk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek. Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye'den konut ya da işyeri almaları durumunda KDV ödemeyecek. Ancak, resmi daire ve müesseseler ile merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup; bu daire müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk vatandaşları bu haktan yararlanamayacak. Düzenlemede yer alan şartları taşımadığı halde, yaptıkları satışlarda istisna uygulayanlar ile istisna hükmünden yararlananlar, zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacak. KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya işyeri satın alanlar bu gayrimenkullerini bir yıl satamayacak; bu konut ve işyerlerini bir yıl içerisinde satması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.

23 Şubat 2017 Perşembe

Pazara giriş ve tedarik zincirine özel destek

Ekonomi Bakanlığı’nın, 2016’nın kasım ayında yeniden düzenlediği Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesi’ne ilişkin karar; Türkiye’de sınai veya ticari faaliyette bulunan şirketlerin yurtdışı pazara giriş belgesi alımları ile küresel tedarik zincirine katılımını sağlamaya yönelik destekleri kapsıyor. YILLIK 250 BİN DOLAR Karar kapsamında şirketlerin pazara giriş belgelerine ilişkin giderlerinin yüzde 50’si destekleniyor. Bu kapsamda şirket başına yıllık en fazla 250 bin dolara kadar destek veriliyor. Bu destek, bir takvim yılı içinde yapılan başvurular esas alınarak hesaplanıyor. TOPLAM 1 MİLYON DOLAR Küresel tedarik zinciri yetkinlik projesi kapsamında da şirketlerin giderleri, iki yıl boyunca yüzde 50 oranında ve toplam 1 milyon dolara kadar destekleniyor. Bu kapsamda bir şirketin azami bir projesi destekleniyor. Destek için başvuru ise adına pazara giriş belgesi düzenlenen ya da küresel tedarik zinciri yetkinlik projesi Bakanlık tarafından kabul edilen şirket tarafından yapılıyor. BAKANLIK İNCELİYOR Bakanlık, küresel tedarik zinciri yetkinlik projesi başvurularını ihracat stratejisi ve politikaları ile şirketin yer aldığı sektördeki küresel tedarik zincirine katılım ve sürdürülebilirlik potansiyeli çerçevesinde içerik, amaca uygunluk, bütçe ve proje yönetim kapasitesi açısından değerlendirerek sonuçlandırıyor. ALTI AY İÇİNDE İBRAZ EDİLMELİ Şirket belgelerini, ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Bakanlığa ya da üyesi olduğu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne (İBGS) ibraz etmeli. Altı aylık sürenin hesaplanmasında evrak giriş tarihi esas alınıyor. EKSİK EVRAK İÇİN ÜÇ AY SÜRE Desteklerdenyararlanmak için başvuran şirketin eksik bilgi ve belgesini, bildirim tarihinden itibaren en geç üç ay içinde tamamlaması gerekiyor. Üç ayda tamamlanmaması halinde destek başvurusu, süresi içinde yapılmamış kabul ediliyor. PAZARA GİRİŞ BELGELERİ DESTEĞİ KALEMLERİ * Müracaat ve doküman inceleme giderleri * Belgelendirme tetkik giderleri * İlk yıla ait belge kullanım ücretleri * Test/analiz raporu giderleri * Zorunlu kayıt ücretleri * Tarım ürünleri analizine ilişkin sağlık ve güvenlik sertifikası ücreti * Tarım ürünleri analizine ilişkin akreditasyon ücreti PAZARA GİRİŞ BELGELERİ DESTEĞİ BUNLARI DESTEKLEMİYOR * Eğitim ve danışmanlık hizmetleri * Yol masrafları * Gözetim bedeli * Tarım ürünlerine ilişkin muayene ücretleri KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRİ YETKİNLİK PROJESİ DESTEK KONULARI * Makine, ekipman, donanım alımı * Yurtdışı ofis-depo harcamaları * Yazılım alımı * Eğitim, danışmanlık ve müşteri ziyaretleri * Sertifikasyon, test/analiz, ürün doğrulama harcamaları AYNI NİTELİKTEKİ BAŞKA DESTEK YOK KüreselTedarik Zinciri Yetkinlik Projesi kapsamına alınan tedarikçi, proje süresi boyunca Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği aynı mahiyetteki desteklerden yararlanamıyor.

22 Şubat 2017 Çarşamba

200 milyon Euro’luk final

HABER: CEYHUN KUBURLU Kış sporlarında dünyanın en çok izlenen organizasyonlarından biri olan Snowboard Dünya Kupası’nın final etabı bu yıl 4 Mart’ta Erciyes’te düzenlenecek. Uluslararası Kayak Federasyonu (FIS) ve Türkiye Kayak Federasyonu tarafından düzenlenecek organizasyon, Türkiye’nin bu alanda ne kadar iddialı olduğunu da kanıtlayacak. Organizasyonda, Erciyes’te yapılan 200 milyon Euro’luk tesisler ve projeler de görücüye çıkmış olacak. Finalin 100’e yakın ülkede canlı yayınlanması bekleniyor. Erciyes Develi Kapı’da düzenlenecek finalde dünyanın en iyi 120 snowboard sporcusu buluşacak. Yarış aynı zamanda Kristal Küre Ödülü’nü kazanacak sporcuyu da belirleyen etap olacak. HEDEF OLİMPİYATLAR Final etabının 2017’de Erciyes’te gerçekleşecek olmasının Türk turizmi açısından da önem taşıdığını söyleyen yetkililer, şunları anlattı: “Ülkemizin sahip olduğu kış sporları potansiyelinin büyüklüğünü göstermesi açısından da ayrı önem taşıyor. 4 Mart’ta gerçekleştireceğimiz yarışın dışında 17-21 Aralık 2017 tarihlerinde Uluslararası FIS Alp Disiplini Anatolian Cup’a da ev sahipliği yapacağız. Erzurum Palandöken’de düzenlenecek bu yarışta da 10 ülkeden 60 sporcu yer alacak. Bu sporcular 2018 Kış Olimpiyatları’na katılabilmek için mücadele edecek. Bütün bu başarılı organizasyonlarla beraber hedefimizi daha da büyütüp 2026 Kış Olimpiyatları’nı Türkiye’de gerçekleştirmek istiyoruz.” 1 MİLYAR İZLEYİCİ Yetkililer bu tür organizasyonların Türkiye’nin tanıtımı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: “2005’te başlayan Erciyes Master Planı çerçevesinde Alpler standardında bir kayak ve turizm merkezi oluşturmak için yaklaşık 200 milyon Euro yatırım yaptık. Artık bunun hem şehrimiz hem de ülkemiz açısından meyvelerini topluyoruz. Geçen sene gerçekleştirdiğimiz organizasyonda dünyanın en iyi 85 sporcusunun çetin mücadelesine ev sahipliği yaptık. Dünyanın gözü Erciyes’e çevrildi. Ülkemizden, yarışlarını takip etmek için geniş bir katılım söz konusu oldu. Ulusal ve uluslararası kanalların naklen yayınlarıyla yarış, dünyada 1 milyardan fazla kişiye ulaştı. Erciyes ile beraber ülkemizin de global çapta bir tanıtımını yapmış olduk böylelikle. Tekrar gerçekleştireceğimiz yarışın da hakkını vermek için çalışmalarımıza son hızla devam ediyoruz. Güzel bir final etabından tekrar başarıyla çıkacağımızı düşünüyoruz.” 50 BİN İSVİÇRE FRANKI Sporcular, Erciyes’te Dünya Kupası’nı kazanmak için ihtiyaç duydukları puanların yanında, rekor seviyedeki ödül için de yarışacak. 50 bin İsviçre Frankı (yaklaşık 165 bin TL) tutarındaki toplam ödül, dereceye girecek sporcular arasında bölüştürülecek. 102 KİLOMETRELİK PİST Kayseri’nin artık bir turizm kenti olarak anıldığını söyleyen yetkililer, 4 Mart’ta yapılacak yarış için gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde alt yapının, FIS’in teknik heyeti tarafından onaylandığını hatırlattı. Yetkililer, “Yarış günü misafirlerimize unutulmaz bir hafta sonu yaşatacağız. Yarışların yanında, sevilen sanatçıların konserleri, izleyici aktiviteleri ve seyirci yarışları da gerçekleştireceğiz. Dünyanın en başarılı sporcularının kaydığı ve uzunluğu 102 kilometreye ulaşan muhteşem bir piste sahibiz. Bu dünya çapındaki pisti görmek için binlerce turist geliyor” diye konuştu.

22 Şubat 2017 Çarşamba

Hem enerji verimli hem sıradışı ofisler

HABER: CANAN BİLGİN Bir dönem sıkıcı, çok bloklu yapılar olarak değerlendirilen ofis binaları, bugün hem mimari hem de teknoloji konusunda birbirleriyle yarışıyor. Akıllı sistemlerle donatılan, çevreye duyarlı ve enerji dostu binalar, işlevselliğinin yanısıra şehrin mimarisine de değer katıyor. ÇÖL İKLİMİNDE PERDELER NEFES ALDIRIYOR Hindistan’ın Pembe Şehir olarak da bilinen Caypur kentin-deki 72 Screens, dış cephesindeki delikli perdelerle dikkat çekiyor. Ofis binasının bir diğer özelliği ise ortalama sıcaklığın 30 °C ila 50 °C arasında değiştiği çöl ikliminde ısı sorunu yaşamaması. LİMAN PERSONELİ İÇİN ÇALIŞMA ALANI Bir zamanlar Hollanda’da terkedilmiş bir itfaiye istasyonu olan bina, yenilenerek ofise dönüştürüldü. Hem elmasa hem de gemiye benzetilen bina, limanın 500 personeline ev sahipliği yapıyor. 2 binden fazla cam panel kullanılarak oluşturulan ofis alanı, beton direkler ve 900 ton çelik ile destekleniyor. ÇİÇEKLER MEVSİME GÖRE RENK DEĞİŞTİRİYOR Tokyo’da inşa edilen 6 katlı Dear Ginza, cazibe merkezi olarak nitelendiriliyor. Binada, kesme alüminyum formunu oluşturmak için bilgisayar kullanıldı ve bu görünümü daha estetik hale getirmek üzere dış cepheye çiçek desenleri eklendi. Metal panellerin arkasına yerleştirilen aydınlatma sistemleri de mevsime göre kırmızı, mavi ve yeşil tonlarında renk değiştirmeye programlandı. YAĞMUR SUYUNU TOPLAYIP YENİDEN KULLANIYOR Capital Building’in göbeğinde, Mumbai’nin muhteşem manzarasına sahip büyük bir çelik çerçeve yer alıyor. Enerji verimliliği açısından da öne çıkan binanın bu bölgesinde toplanan yağmur suyu, yeniden kullanılıyor. Dünyanın en büyük otomasyonlu otopark sistemine sahip bina, Gold Leed sertikifalı yeşil bina özelliğini taşıyor. TERSANEYDİ, TEKNOLOJİ MERKEZİ OLACAK Milenyum dostu yaratıcı endüstri ofis alanlarının en mükemmellerinden biri de Brooklyn’deki New Lab. Marvel Architects mimarları, eski bir bahriye tersanesini, girişimciler ve start-up’lar tarafından ortak kullanılmak üzere bir ofis alanına dönüştürdü. Teknoloji odaklı girişimcilere ev sahipliği yapacak ofisi, laboratuvarı ve endüstriyel tesisleri, 50 şirket ve 350 çalışan paylaşacak. Teknoloji girişimcileri New Lab’da atölyeler, elektronik ve 3D baskı laboratuvarları ile CNC tezgahları bulabilir. SİMİTTE ŞEFFAF YAYIN Simit şeklinde 55 metre yükseklikteki bu bina, Pekin’de Phoenix Television’ın merkezi. Mimarlık stüdyosu BIAD tarafından tasarlanan bina, perdeli cam ve çelikle sarılmış böbrek şeklindeki kat planları ile iki balon kuleden oluşuyor. Bina ile hem dışardan hem de içeriden şeffaf bir ofis oluşturulması hedeflendi. Dış yüzeyinde çelik ağ ile farklı boyutta 3 bin 800 cam panelin kullanıldığı Phoenix Media Center, estetik açıdan bölgedeki binalardan ayrılıyor. CAMLAR GÜNEŞLE AÇILIP KAPANIYOR Abu Dhabi için bir dönüm noktası haline gelen Al Bahar Towers’ın en önemli özelliği, güneş ışığına bağlı olarak açıp kapanan 200 cam öğesi. Bu camlar, güneş ışığının neden olduğu ısının yüzde 50 oranında azaltılmasına yardımcı oluyor. Al Bahar Towers, Körfez’in Leed sertifikalı ilk binalarından biri. Yüksekliği 145 metre olan kuleler yalnızca mimari açıdan değil, teknolojik olarak da dikkat çekiyor.

22 Şubat 2017 Çarşamba

Günde 2.5 milyon kişiyi ağırlıyor

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Sultanhamam’ın ticaretin en büyük üniversitelerinden biri olduğunu belirten sektörün duayenleri, “10 üniversite bitireceğine 10 sene Sultanhamam’da çalış” diyor. Bugün tekstil 25 milyar dolarlık ihracat yapıyor, markalarıyla dünyanın dört bir yanına ulaşıyorsa bunda Sultanhamam’ın rolü tartışılmaz. Sultanhamam bugün günde 2.5 milyon kişiyi çekiyor ve hâlâ iki bini aşkın işletme burada faaliyet gösteriyor. BİZANS’TAN BERİ Sururi, Mercan, Taya Hatun ve Hobyar mahallelerini kapsayan bölgeye adını veren Sultanhamam geçmişte de ticaretin kalbiydi. Bizans döneminde, devrin ünlü tüccarlarının bu bölgede konakları bulunurdu. Venedik, Ceneviz, İspanyol, Rus tüccarlar burada ticaret yaparlardı. Yalnız o günlerde Sultanhamam’da fırıncı, değirmenci, kasap ve hububatçılar ağırlıklı olarak faaliyetteydi. ADINI VERDİ İstanbul’un fethi ile birlikte bölgeyi canlandırmak için kolları sıvayan Fatih Sultan Mehmet, yeni dükkanların açılmasına ön ayak oldu. Ardından Kanuni Sultan Süleyman zamanında Hürrem Sultan tarafından bölgeye yaptırılan hamamla bölgenin asırlık ismi de verilmiş oldu: Sultanhamam. MATBAA VE TEKSTİL Sultanhamam’a 17. yüzyılda Mısır, Suriye, Halep, Venedik, Fransa’dan ipek, kadife gibi çeşitli kumaşlar getirilir, burada satılırdı. Bölgede farklı esnaf grupları da vardı. Bunların arasında matbaa ilk sıradaydı. Bölgenin esas canlılığını ise hanlar sağlıyordu. TEKSTİL MERKEZİ Bölgenin tekstil üniversitesi olarak anılması ise 1950’li yıllarda başlar. O yıllarda Bursa’dan alınan kumaşlar, Sultanhamam’da alıcısıyla buluşturulur. Bugün Türkiye’nin en büyük tekstil markalarının sahipleri Sultanhamam’da yetişti. Onlara göre Sultanhamam her gün yeniden açılan bir ticaret üniversitesi konumunda. HER USTA, BAŞKA USTALAR YETİŞTİRDİ Sultanhamam’ın en önemli özelliklerinden biri, usta-çırak ilişkisiydi. Ustaya büyük saygının duyulduğu Sultanhamam’da çıraklar ustalarının yanında kahve dahi içmezlerdi. Ustalar kendilerine rakip olacağını bildiği halde çıraklarını yeni birer usta olarak yetiştirmekten geri durmaz, yeterliliğe ulaşan çıraklarını yeni dükkân açmaları için teşvik ederdi. YAZILI OLMAYAN KURALLAR ‘Tekstil üniversitesi’ olarak anılan Sultanhamam’ın kendine ait yazılı olmayan kuralları da vardı. Bunlar şu şekilde anılıyor: Dürüst olacaksın. Sözün senetten, çekten değerli olacak. Müşterilerini iyi tanıyacaksın, sağlam müşteri bulmalısın. Yaptığın işi bileceksin. Çok çalışacaksın. Fiyatın makul olacak. Anlaşmazlıklar burada çözümlenir. Özel yaşamında aşırıya kaçmayacaksın. Yardımsever olacaksın.

22 Şubat 2017 Çarşamba