KOBİ’leri dünyaya taşıdı bayrağı teslim etti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye G20’nin iş dünyası kolunu temsil eden B20 dönem başkanlık bayrağını Çin’e devretti. 2015’te başkanlık görevini Avustralya’dan devralan Türkiye’de, başkanlık görevi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından icra edilmişti. Bu yıl G20 dönem başkanlığını da gerçekleştirecek olan Çin’in, G20’nin odak noktası olarak belirlediği inovasyon ve girişimcilik konularında B20’de de çalışmalar yapması bekleniyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkan Yardımcıları İbrahim Çağlar ve Ender Yorgancılar ile birlikte, devir teslim nedeniyle Çin’de bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. İLK DEFA GÜNDEMDE İlk olarak Haziran 2010’da Kanada’nın G20 dönem başkanlığı sırasında bir iş zirvesi olarak toplanan B20’de, geçtiğimiz yıl ilk defa Türkiye’nin dönem başkanlığı sırasında KOBİ’ler odak noktası oldu. B20’de Türkiye, devamlılık, bağlantılılık ve kapsayıcılık esası ile çalışmalarını icra etti. Türkiye’nin B20 dönem başkanlığında KOBİ’lerin odak noktası olarak ele alınması, dönem başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından “Türkiye’nin B20’ye en önemli katkısı ise KOBİ’ler ve girişimcilik alanında yeni bir görev gücü kurulması olacak. B20’yi sadece büyük ve çok uluslu şirketlerin tekelinden çıkaracağız” diye anlatılmıştı. Türkiye bu kapsamda KOBİ’ler ve Girişimcilik Görev Gücü’nü kurarak dünya iş âleminin gözlerini KOBİ’lerin üzerine çevirmeyi başardı. DÜNYA İŞADAMLARI TÜRKİYE’DEYDİ B20 Yürütme Kurulu Başkanlığı döneminde dünya gündemine ‘Türkiye’ imzasını atan Türkiye’de bir yıl boyunca pek çok etkinlik gerçekleşti. Uluslararası ticaret, altyapı ve yatırımlar, finansman, istihdam ve yolsuzlukla mücadele alanında çalışmalar düzenlendi. Dünya işadamları yılın farklı zamanlarında yapılan konferanslarla Türkiye’de biraraya gelerek, çözüm önerilerini paylaştı. MİSYON DEVAM EDECEK 2016 yılı için Yürütme Kurulu Başkanlık görevini Çin’e devreden Türkiye’nin KOBİ’ler için üstlendiği misyon devam edecek. Bu kapsamda KOBİ’ler için gerçekleştirdiği çalışmalarla B20’de kalıcı izler bırakan Türkiye’nin KOBİ’ler ve Görev Gücü çalışması, Dünya KOBİ Forumu (WSF) tarafından uluslararası partner olarak belirlendi. DENEYİMLER ÇİN’E AKTARILDI Geçen dönem B20 Türkiye’nin Başkanlığını yürüten Rifat Hisarcıklıoğlu, Çin temsilcileriyle tecrübelerini paylaştı. Çin’in dönem başkanlığı ve ev sahipliğinde düzenlenen B20 açılış toplantılarına katılan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin ağır problemlerle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, “Bütün bu sorunları tek başımıza çözemeyiz, işbirliği içerisinde olmalıyız” dedi. Hisarcıklıoğlu, Çin temasları sırasında yaptığı açıklamada, “İşsizlik gibi çok zor problemlerle savaşıyoruz. Göçmenlik konuları, büyüme oranlarının düşüklüğü ve gelişen ekonomilerin gelişimlerinin yavaşlaması ile yüz yüzeyiz. Bu nedenler, iş dünyasının yatırım yapmadan önce ‘bekle ve gör’ yaklaşımı sergilemesine sebep oluyor. Bu da ticarette dalgalanmalar yaşanmasına yol açıyor” diye konuştu.

09 Şubat 2016 Salı

Savunma sanayisine 70 milyon lira kaynak

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) Güçlendirme Vakfı, geçen yıl savunma sanayisine yaklaşık 70 milyon liralık kaynak aktardı. Vakıftan yapılan açıklamaya göre, 1987’den itibaren ulusal savunma sanayisinin gelişimine yönelik katkılar geçen yıl da sürdü. Ulusal savunma endüstrisinin bel kemiğini oluşturan ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, İŞBİR ve ASPİLSAN’ı bünyesinde barındıran TSK Güçlendirme Vakfı, gelirlerini yine savunma sanayisinin gelişimi için harcadı. Vakıf, 2015’te kendisine bağlı şirketlerden gelen kâr paylarından 32.8 milyon lirayı Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na aktardı. Fon, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilen MİLGEM, Göktürk Uydusu, ANKA, ALTAY Tankı gibi pek çok projelerin ana destekçisi konumunda bulunuyor. TSK Güçlendirme Vakfı, ayrıca Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’ne de 36.5 milyon lira kaynak aktardı. Savunma şirketlerinin en önemli sıkıntılarından biri olan atış testlerinin sağlıklı bir ortamda yapılması için kurulan merkez, Konya’nın Karapınar ilçesinde geçen yıl faaliyete geçmişti.

09 Şubat 2016 Salı

Az kazanıp çok tasarruf ediyorlar

Gelişen ve gelişmekte olan ülkeler arasında yüksek tasarruf oranları açısından ilk sıralarda petrol ve doğalgaz zengini ülkeler yer alırken, küresel piyasalarda dalgalanmalara neden olan Çin de listede bulunuyor. Kazançlarının yarısını tasarrufa ayıran Çinliler, daha az kazanmalarına rağmen Türkiye’deki tasarruf oranının 3 katını aşan performanslarıyla dikkat çekiyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tasarruf oranlarına ilişkin verilerinden derlenen bilgilere göre, söz konusu ülkelerde ortalama tasarruf oranı 2014 yılında yüzde 32.62 olarak gerçekleşti. EN ÇOK KÖRFEZ ÜLKELERİ Körfez ülkelerinden doğalgaz zengini Katar, yüzde 56 ile en fazla tasarruf oranına sahip ülke olurken, Katar’ı yüzde 54.76 ile petrol ihracatçısı Kuveyt izledi. Dünyanın en büyük doğalgaz üreticileri arasında yer alan Cezayir’de bu oran yüzde 53.23 seviyesinde gerçekleşti. Büyüme hızına ilişkin endişeler dolayısıyla küresel piyasalarda son dönemde kaygıyla takip edilen, kişi başına milli gelirin 7 bin 400 dolar olduğu Çin, yüzde 50’yi bulan tasarruf oranıyla petrol ve doğalgaz zenginlerinden sonra listede dikkat çeken ülke oldu. Çin’i yüzde 47 tasarruf oranıyla İran izledi. Petrol gelirlerinden elde ettiği fonu kullanmaya başlayan Suudi Arabistan’da tasarruf oranı yaklaşık yüzde 46 oldu. Tasarruf oranı, Güney Kore’de yüzde 35, Hindistan’dayüzde 31, Endonezya’da yüzde 31 olarak gerçekleşti. AVRUPA SON SIRALARDA Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya’da bu oran yüzde 27’de kaldı. Tasarruf oranı, Rusya’da yüzde 23, ABD’de yüzde 18 olurken, İngiltere yüzde 12’lik tasarruf oranıyla G20 ülkeleri içinde sonuncu oldu. Söz konusu verilere göre, Türkiye ise 2014 yılında milli gelirinin yaklaşık yüzde 14’ü kadar (114 milyar dolar) tasarruf yapabildi. YENİ DESTEKLER GELİYOR Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye’de hanehalkı tasarruf oranının, benzer durumda olan ülkelere göre düşük olduğunu belirterek, “Bunu yukarılara, yüzde 25-30’lara çekmemiz lazım. Hükümet olarak bu konuda hem vatandaşımızı teşvik edecek hem de destekleyecek birtakım araçlar getiriyoruz” değerlendirmesinde bulunmuştu. Uzmanlar, Türkiye’nin düşük olan tasarruf oranlarını artırmak için Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) devlet katkısı uygulamasının önemli olduğunu vurguluyor. KAYDI OLMAYAN MISIR’A İHRACAT YAPAMAYACAK Mısır Arap Cumhuriyeti’ne ihracat yapan firmalara, Mısır İhracat ve İthalat Kontrol İdaresi bünyesinde oluşturulan İhracatçı Kayıt Sistemi’ne kaydolma zorunluluğu getirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) yapılan açıklamada, söz konusu yeni uygulamanın Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından duyurulduğu belirtildi. Uygulama, 1 Mart tarihi itibariyle yürürlüğe girecek. Ayrıntılı bilgi için

09 Şubat 2016 Salı

Sosyal harcamalar 22 kat arttı

Siirt’te bir grup üniversite öğrencisinin, terör mağduru aileler ile Suriyeli sığınmacılar için sosyal medya aracılığıyla yürüttükleri yardım kampanyasına ülkenin dört bir yanından hayırseverler katkı sağlıyor. Sosyal harcamalar, 2002’den bu yana 22 kat arttı. 2002’de 1 milyar 376 milyon lira olan sosyal harcama kalemi, 2015’te 28.5 milyar liraya ulaştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, Bakanlığın 2016 bütçesinin yaklaşık yüzde 86’sına denk gelen 21 milyar 447 milyon 704 bin lira, sosyal yardım harcamalarına tahsis edildi. Ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan 5.7 milyar liranın yine sosyal yardım harcamalarında kullanılması planlanıyor. Sosyal harcamalarda kullanılan kaynak, 2002’den 2015’e kadar 22 kat arttı. Sosyal harcamalar 2002’de 1 milyar 376 milyon lirayken, bu miktar 2015 yılında 28.5 milyar liraya ulaştı. Sosyal harcamaların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı 2002’de yüzde 0.5 iken bu oran 2015’te yüzde 1.46’ya yükseldi. KONUT YARDIMI Yaklaşık 2 milyon hanenin yararlandığı ‘Şartlı Eğitim Yardımı’ ile çocukların okula devamsızlık oranının yüzde 50 azaldığı, kız çocuklarında erkeklere göre devamsızlığın iki kat daha fazla azaldığı, liseye devam oranının yüzde 80 seviyesine çıktığı tespit edildi. 2015’te 3.1 milyon çocuk şartlı eğitim ve sağlık yardımlarından yararlandı. ‘Eşi Vefat Eden Kadınlara Düzenli Nakdi Yardım Programı’ndan ise geçen yıl 295 bin kadın aylık 250 lira nakdi yardım aldı. 2015’te başlatılan ‘Öksüz ve Yetim Yardımı Programı’ ile 18 yaşından küçük öksüz ve yetim 35 bin 401 çocuğa 22 milyon 837 bin 100 lira yardımda bulunuldu. GÜNDEMDEKİ PROJELER Öte yandan ‘Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi’ projesiyle sosyal yardım sürecindeki tüm adımların elektronik ortam üzerinden yapılması, vatandaşların sosyal yardım başvuru sonuçlarını e-devlet üzerinden görüntüleyebilmesi hedefleniyor. Projeyle sosyal yardımlar alanında ortak veri tabanı (yoksulluk envanteri) oluşturulması amaçlanıyor. Projeyle vatandaşların yardıma ulaşma süreci kısaltıldı. Hane bazlı gelir, varlık ve sosyal verilerin takibiyle ulaşılamayan yoksul kesimlere ulaşıldı. Sosyal yardımlardan mükerrer yararlanmaların önüne geçildi. Sistemin devamını sağlamak için 2016 yılı bütçesine 2 milyon lira ödenek konuldu. VAKA YÖNETİMİ Hanelerin yoksulluk durumlarının iyileştirilmesinin yanı sıra sosyal risklerinin tespit edilerek ilgili kurumlarca müdahale edilebilmesine ve sonuçlarının takip edilebilmesine yönelik ‘Vaka Yönetim Sistemi’ projesi de hayata geçirildi. 2016’da tespit edilen vakalar için ilgili kurumların hanelere yönlendirilmesi ve sonuçların takip edilmesi planlanıyor. SOSYAL YARDIM KARTI DAĞITILDI Sosyal yardım ödemelerini almaya gidemeyecek durumdaki hak sahipleri için PTT ile sağlanan işbirliğiyle konutta ödeme uygulaması yürütülüyor. Bu kapsamda 2.1 milyon vatandaşa sosyal yardım kartı dağıtıldı. Vatandaşların cep telefonlarına başvuru süreçlerinde bilgilendirme amaçlı mesaj atılmasını içeren ‘Sosyal Yardım Mesaj Servisi’ projesiyle de ödeme kuyrukları azaltıldı. Uygulamadan 700 bin vatandaş faydalanıyor.

09 Şubat 2016 Salı

Zengin raketler

HABER: CEYHUN KUBURLU Tenis sezonunun en önemli dört turnuvasından biri olan Avustralya Açık, bu yıl 18-31 Ocak tarihlerinde 104’üncü kez düzenlendi. Avustralya Açık Tek Erkekler finalinde Novak Djokovic, Avustralya Açık’ta, tek kadınlar finalinde 7 numaralı seri başı Angelique Kerber, Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Bu yıl düzenlenen turnuva oluşturduğu ekonomi ve dağıttığı ödüllerle de öne çıktı. Avustralya Açık, yayın ve sponsor geliri, bilet hasılatı ve ülkeye yaptığı tanıtım ile yaklaşık 300 milyon dolarlık ekonomi meydana getirdi. 1 NUMARAYI YENDİ Sezonun ilk Grand Slam tenis turnuvası Avustralya Açık’ta, tek kadınlar finalinde 7 numaralı seri başı Angelique Kerber, dünya 1 numarası Serena Williams’ı 2-1 yenerek kariyerindeki ilk Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı. Avustralya Açık Erkekler Tek Finali’nde Sırp Novak Djokovic 6-1, 7-5 ve 7-6’lık setlerle İngiliz Andy Murray’i 3-0 mağlup etti ve 6’ncı zaferini kazanmış oldu. Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nın en önemli gelir kaynağı TV gelirleri. Bu gelir kalemi turnuvanın toplam kazancının neredeyse yarısını oluşturuyor. Turnuva boyunca elde edilen TV gelirinin bu yıl 100 milyon doları aştığı belirtiliyor. Turnuva için sponsorluk gelirleri de çok önemli bir paya sahip. Toplam 4 ana sponsoru bulunan turnuvada gelirler bu yıl yüzde 15 artış gösterdi. KIA, ANZ, Jacob’s Creek ve IBM’in sponsorluğunda yapılan turnuvaya spor markaları da damga vurdu. Gelirlerin arttığı turnuvada 32 milyon dolara yakın ödül dağıtıldı. Avustralya’ya yaptığı tanıtımın da etkisiyle bu yıl 300 milyon dolarlık bir ekonomi yaratıldığı belirtiliyor. TÜRKİYE’DEN DE GİTTİLER Turnuva öncesi tur şirketlerinin organizasyonlarıyla Türkiye’den de birçok tenis tutkunu turnuvayı yerinde izleme imkanı buldu. Bu yıl Avustralya Açık için yapılan başvuruların geçtiğimiz yıllara göre artış gösterdiğini anlatan yetkililer, “Spor turizmi her geçen yıl büyüyor. Burada da Türklerin payı artıyor. Futbol hâlâ en çok izleyici çeken spor dalı olsa da tenis ve basketbol gibi dallara da ilgi var” dedi. TURNUVANIN TARİHÇESİ Turnuva, Avustralya Lawn Tenis Birliği (LTAA) tarafından ilk defa 1905’te Melbourne’de bulunan Warehouseman’s Kriket Sahası’ndaki çim kortlarda Avustralya Şampiyonası adıyla düzenlendi. Yalnızca erkek tenisçilerin katılabildiği ilk şampiyonayı, Avustralyalı Rodney Heath kazandı. Tek erkekler şampiyonuna verilen şampiyonluk kupasına 1934’ten bu yana ismini veren, ayrıca Wimbledon’ı Büyük Britanya dışından kazanan ilk tenisçi unvanının da sahibi Norman Brookes, turnuvadaki tek zaferine 1911’de ulaştı. 1922’den itibaren kadın tenisçilerin de yarışabildiği turnuvanın adı, 1927’de Avustralya Şampiyonası, 1969’da ise bugünkü ismi olan Avustralya Açık olarak değişti. Avustralyalı Margaret Molesworth, ilk kadın şampiyon olarak turnuvanın tarihine geçti.

08 Şubat 2016 Pazartesi