İTO Başkanı Oran: - "18 Mart 1915’te yedi düvele karşı destan yazan ecdadın torunları 103 yıl sonra bugün aynı güven ve kararlılıkla yeni bir zafere yürüyeceğini, sınırlarını koruyacağını teyit etmiştir." - "Bu başarı Mehmet Akif'in "Tarih"i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" dizelerini hatırlattı. Türkiye'nin gücünü sınayanlar, ders çıkarmayanlar daha çok hüsran yaşayacaklar." İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Öztürk Oran, Zeytin Dalı Harekatı'nın 58. gününde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ÖSO ile Afrin ilçe merkezine girmesi için, "18 Mart 1915’te yedi düvele karşı destan yazan ecdadın torunları 103 yıl sonra bugün aynı güven ve kararlılıkla yeni bir zafere yürüyeceğini, sınırlarını koruyacağını teyit etmiştir. Çanakkale şehitlerimiz torunlarıyla gurur duyuyor" dedi. Oran, şunları söyledi: "Bu başarı Mehmet Akif'in "Tarih"i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" dizelerini hatırlattı. Türkiye'nin gücünü sınayanlar, ders çıkarmayanlar daha çok hüsran yaşayacaklar. Dünyanın en güçlu ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin fedakar mensuplarına şükran borçluyuz. İş dünyası olarak ordumuzun daima arkasında durduk, sonuna kadar da durmaya devam edeceğiz. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Afrin'de destan yazan kahramanlarımızı saygıyla anıyorum."

18 Mart 2018 Pazar

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası (İTO), dünyanın en büyük TV ve dijital içerik market etkinliği olan MIPTV 2018’e 29 Türk firmasının katılımını sağlayacak. TV sektörüne yönelik uluslararası yapımcı firmaları, dağıtımcıları ve program alıcılarını buluşturan MIPTV 2018’de yine Türkiye rüzgarı esecek. Fuar bu yıl da dünyanın dört bir yanından başarılı dizilerle oyuncuları ve yapımcıları bir araya getirecek. MIPTV 2018 TV ve Dijital İçerik Fuarı, 9-12 Nisan 2018 tarihleri arasında Fransa’nın Cannes kentinde yapılacak. Dünyanın en büyük televizyon ve dijital marketi MIPTV, aynı zamanda ön yapım ve dağıtım anlaşmaları, içerik alımları ve program satışlarının da en önemli adreslerinden biri. Fransa’nın Cannes kentinde 1965’ten bu yana düzenlenen fuar, 11 binden fazla katılımcısıyla dünyanın en önemli dizi, film, içerik, TV ve yapım fuarı olarak kabul ediliyor. MIPTV’ye Türk firmaları, yüzde 70 devlet desteği ile katılım sağlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği fuara bu yıl bireysel olarak da 11 Türk firması katılacak. Fuarda her yıl olduğu gibi bu yıl da televizyon, film, dijital içerik ve eğlence sektörünün temsilcileri işbirliği yapacak ve dağıtım anlaşmaları imzalanacak. İTO, fuara götürdüğü firmalar için yabancı meslektaşları ile bir araya geldikleri ikili görüşmeler düzenleyecek. Bu yıl da Türkiye milli standında Türk firmaları yabancı meslektaşları ile ikili iş görüşmeleri yapacak. 10 FİRMA TEMSİL EDECEK İstanbul Ticaret Odası (İTO), MIPTV 2018’de Türkiye için ilk kez animasyon standı oluşturacak. Türk animasyon sektörünün son yıllarda elde ettiği başarı ve özgün içerikler sektörün öncü temsilcisi 10 firma tarafından temsil edilecek.

16 Mart 2018 Cuma

HABER: CEYHUN KUBURLU Futbol endüstrisi sadece Avrupa’da 20 milyar Euro büyüklüğünü aştı. Bu rakamın dünyada ise 30 milyar Euro’yu bulduğu tahmin ediliyor. Sponsorlar, stadyumlar, turizm, lisanslı ürünler, taraftarlar ve futbolcular... Liste uzayıp gidiyor. Futbol artık sadece futbol değil. Durum böyle olunca da teknoloji her geçen gün futbola dahil oluyor. Antrenman teknikleri değişiyor. Koşu mesafeleri artıyor. 30’UNDA JUBİLE Eskiden 30’una gelmiş bir futbolcu kariyerini sonlandırmak için jubile yapardı. Ancak artık 30’una gelmiş bir oyuncu rekor rakamlara transfer olabiliyor. Futbolculara adeta saha yetmiyor. Çoğu ligde 7 günde iki maç oynanıyor. Kupa, lig ve Avrupa maçları derken, futbol hayatımıza neredeyse her gün giriyor. MİLYONLARCA VERİ Günümüz futbolu, rakamlarla oynanan bir oyun haline geldi. Futbol maçlarında gol çizgisi teknolojisi kullanıp kullanmama tartışıladursun teknoloji, savaşı çoktan kazanmış görünüyor. Eskiden devre aralarında birer dilim portakal yemekle yetinilirdi. Şimdi ilk yarının saha içi verileri analiz edilip ikinci yarıya bu veriler ışığında hazırlanılıyor. Top hakimiyeti, alan kullanımı, yerini bulan pas sayısı... Liste uzayıp gidiyor. AVANTAJ SAĞLIYOR Bu tür verilerin değerlendirmesi takımlara gerek maçlar gerekse idmanda büyük avantaj sağlıyor. Örneğin, kullanılan penaltının hangi köşeye gideceği artık bir kaleci için içgüdü meselesi değil, hesap-kitap meselesi. Takımlar artık milyonlarca veriyi analiz ederek sahaya çıkıyor. ŞUT HESABI BİLE VAR Spor veri şirketi analistleri, “Önde gelen birkaç ligde son 5 senede çekilen her şutun kaydına sahibiz. Kim, hangi koşullarda, nereden şut çekiyor, biliyoruz” diyor. Peki, bu veriler ne işe yarıyor? Analistler, “Bu veriler, farklı şekillerde analiz edilebilir. Örneğin, bir takım kornerlere veya serbest vuruşlara karşı nasıl davranıyor? Kontra ataklara karşı zaafları var mı?” diyor. Ancak futbolda veri kullanımının da bir sınırı var. Analistler, “Veri analiziyle oyunun tümünü öngörmemiz mümkün değil” diyor. YENİ KURALLAR GELİYOR ‘Veri devriminden’ bahsedenler, futbolda kayıt tutmanın çok eskiye gittiğini görmezden geliyor. İşte tüm bunlar UEFA ve FIFA’nın da çalışmaları arasında. Futbol otoriteleri tüm bunları göz önüne alarak futbolda yeni kurallar belirlemeye çalışıyor. Oyuncu sayıları, değişiklikler, kırmızı kartlar... UEFA ve FIFA bu alanda önemli değişiklikler yapma peşinde. Ve tüm bu değişiklikleri de yine veriler üzerinden kayda geçirecekler. İLK KARAR 4 OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ UEFA’nın geçtiğimiz günlerde Slovakya’da yapılan kongresinde adeta devrim niteliğinde kararlar açıklandı. En önemli karar ise ‘oyuncu değişikliği’ kuralı için belirtildi. Mevcut 3 oyuncu değişikliğinin 4’e çıkacağı kaydedildi. Bu kararın altında yatan sebep olarak, futbolcuların sağlığının koruma altına alınması ve takımlara daha rahat bir kadro kurma, kullanma şansı verilmesi gösterildi. Bu karar alınırken de futbolculara yapılan bazı testlerin etkili olduğu söylendi.

15 Mart 2018 Perşembe

HABER: SOYHAN ALPASLAN Evrenin sırlarını inceleyen ve parçacık fiziği araştırmalarıyla dünya gündemindeki yerini koruyan Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), 13 Türk firması ile iş yapıyor. Bu firmalardan 7’si ise İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) üyesi. 2015’in mayıs ayında Türkiye’nin Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’ne (CERN) ortak üyeliğinin başlaması ile Türkiye’de üretim yapan firmalar, CERN’de yapılan alım ve ihalelere katılma hakkı elde etti. BAŞVURULARINIZI ARTIRIN Türkiye’den mal ve hizmet ithalatına başlayan ve bu işbirliğinden çok memnun kalan örgüt, açtığı ihalelere daha çok Türk firmasının katılmasını istiyor. CERN İsviçre Teknoloji Bölümü Yöneticisi Jerome Pierlot, “2018’de daha çok Türk firmasının CERN ihalelerine başvurmasını istiyoruz. Türkiye ile 2017’de mükemmel ilişkilerimiz oldu. 2018’de verebileceğiniz kadar çok teklif verin” dedi. Pierlot, İTO Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) ve TOBB–CERN İrtibat Ofisi işbirliği ile İTO’da düzenlenen ‘CERN Satın Alma Grubu ve Malzeme Ofisi Bilgilendirme Semineri’ne katıldı. İsviçre’den gelen CERN ihale ve alımlardan sorumlu yetkililer, İTO TYSB üyelerine sunum yaptı. 13 FİRMA CERN’E SATTI İTO TYSB bünyesinde faaliyet gösteren İTO CERN İrtibat Ofisi Yetkilisi Mert Özcömert ise borsanın ve irtibat ofisinin faaliyetleri ile ilgili sunum yaptı. Özcömert, 200 bin İsviçre Frangı altındaki ihaleler için TYSB üzerinden ihalelere katılmanın avantajları hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin CERN’e üye olmasının hemen ardından açılan TOBB-CERN Sanayi İrtibat Ofisi’nin yetkilisi Hakan Kızıltoprak da şimdiye kadar 13 Türk firmasının örgüte ihracat yaptığını söyledi. REFERANSIN DEĞERİ BÜYÜK Kızıltoprak, CERN referansının firmalara çok şey kattığını dile getirerek, şunları söyledi: “CERN’e üretim yapan firmaların katma değeri çok artıyor. İhracat pazarları genişliyor. Kurumun 200 bin İsviçre Frangı üzerindeki tüm alımları web sitesinde de açıklanıyor. Türkiye olarak hedefimiz, bu değer üzerindeki yaklaşık 10 alım ihalesine firmalarımızın ciddi teklifler vermesi.” CERN’de ihtiyaç duyulan başlıca malzeme grupları kapsamında açıklamalar yapan CERN İsviçre Ürün Müdürü Stefano Genisio ile Teknoloji Bölümü Yöneticisi Jerome Pierlot, TYSB üyelerinin sorularını da cevapladı. İŞTE O 13 FİRMA Albaksan Asaş Alüminyum Dora Makine EAE Makine Tufan Demir-Çelik Gözüküçük Makine Mapsis Havacılık Doğacan Basınçlı Kaplar Figa Bara MFK Makine Mistel Kablo Nev Vakumlu Hassas Döküm Sönmez Transformatör (İlk 7 firma İTO TYSB üyesi) CERN NE YAPIYOR? CERN, evrenin sırlarını inceliyor ve parçacık fiziği araştırmaları yapıyor. Tıp, telekomünikasyon, ulaşım, enerji, savunma, biyoteknoloji, nanoteknoloji, uzay dahil pek çok sahada uygulama alanı bulunan keşif ve yeniliklerin de kaynağı CERN olarak gösteriliyor. ÇOK ESNEK FİRMALAR ÇALIŞIYOR CERN İsviçre Teknoloji Bölümü Yöneticisi Jerome Pierlot, “CERN ile çalışmanın ilk şartı, veri tabanına kayıtlı olmak. Çok güçlü olmak zorunda değilsiniz. Çok işçiniz olması da gerekmiyor. Tüm firmalar bizimle çalışabilir. Genelde küçük ve orta boyutlu ama çok esnek firmalar bizimle çalışıyor” dedi. CERN’E ÜRETEN DÜNYA MARKASI OLUYOR CERN’e üretim yapmak firmaların bilinirliğini artırıyor. Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’ne (CERN) ürün ve hizmet satan firmalar, tanınan bir dünya markası olma fırsatını yakalıyor. CERN’de şimdiye kadar 138 yeni ürün geliştirildiğini kaydeden Jerome Pierlot, “CERN’e üretim yapan firmaların bilinirliği yüzde 42 arttı. Yüzde 64’ü yeni pazarlar edindi. Bizimle iş yapan firmalar, logoyu kullanabiliyor” dedi. İTO’DAKİ CERN İRTİBAT OFİSİ İstanbullu firmalar için CERN ile irtibat kurmanın en kolay yolu, İTO Türk Yan Sanayi Borsası’na (TYSB) üye olmaktan geçiyor. İTO TYSB bünyesinde faaliyet gösteren CERN İrtibat Ofisi, firmalara CERN’deki iş fırsatları ve ihaleleri hakkında bilgilendirme yapıyor.

15 Mart 2018 Perşembe

Vakıfbank, ipotek teminatlı menkul kıymet (İTMK-covered bond) programı kapsamında 1 milyar liralık yeni ihraç gerçekleştirdi. VakıfBank’ın açıklamasına göre,son 5 aydaki üçüncü ipotek teminatlı menkul kıymet ihracını gerçekleştiren VakıfBank, 5 yıl vadeli 1 milyar liralık yeni işlemiyle covered bond programını en aktif kullanan banka oldu ve bu alanda sektördeki öncü rolünü de devam ettirdi. Bankanın covered bond programı kapsamında gerçekleştirdiği bu üçüncü tahvil ihracı, Türkiye’nin ve VakıfBank’ın uluslararası piyasalardaki kredibilitesinin yüksekliğini bir kez daha kanıtlamış oldu. KREDİDE TL TERCİHİ VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, bankacılık sektöründe kredi büyümesinde TL kredilerin ağırlıklı olmasının da etkisiyle sektörde TL kredilerinin, TL mevduata oranının yüzde 150’ye yaklaştığını söyledi. “TL kaynakların, vadesini mevduat dışı ürünlerle uzatarak, TL mevduat ve krediler üzerindeki faiz baskısını azaltmaya çalışıyoruz” diyen Özcan, şöyle devam etti: “İTMK-covered bond programını en aktif kullanan banka olarak 5 yıl vadeli, 1 milyar lira tutarında yeni bir ihraç gerçekleştirdik. Söz konusu tahvil ihracı, son 5 ayda covered bond programı kapsamında gerçekleştirdiğimiz üçüncü işlem olurken, bu dönemde bu kanaldan yurtdışına gerçekleştirdiğimiz tahvil ihraçlarının büyüklüğü 3.7 milyar liraya ulaştı.”

15 Mart 2018 Perşembe