HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) iş birliğinde ‘6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na Uyumluluk Süreci Semineri’ düzenlendi. Seminerin açılış konuşmalarını İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir gerçekleştirdi. Bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmelerin özel kuruluşların yanı sıra kamu kurumlarına da elektronik ortamda hizmet verme imkanı sağladığını belirten Avdagiç, “e-Devlet’in yaygınlaştığı bir dönemde her gün binlerce kişiye ilişkin çeşitli bilgiler dolaşıma giriyor. Bu bilgilerin arasında ‘mahrem’ diye nitelendirebileceğimiz, kişisel ve özel bilgilerimiz de bulunuyor. Bunların sanal ortamda korunması, kopyalanmasının önlenmesi devletin görevidir” dedi. MAHREMİYETİN KORUNMASI Kişisel verilerin korunmasını talep etmenin en önemli anayasal haklar arasında olduğunu vurgulayan İTO Başkanı Avdagiç, “Türkiye bankacılıkta, sağlıkta, eğitimde, belediyecilikte, tüm bakanlıklarda kapsamlı bir e-dönüşüm içinde. Böylesi bir ortamda mahremiyetin korunması, kişisel verilere sahip çıkılması çok önemli. Kurumların bunu sağlayacak altyapıları ve anlayışları geliştirmesi, hatta bu konuda titiz olmaları şart” diye konuştu. BİLİNÇLENME RÜZGARI İTO üyeleri arasında kişisel verileri işleyen, buna göre çalışan şirketler bulunduğunu hatırlatan Avdagiç, 6698 Sayılı Kanun’un içerdiği hükümlerin İTO’yu yakından ilgilendirdiğini söyledi. İTO’nun ilgili üyelerinin müşterileri, ziyaretçi ve çalışanlarıyla ilgili veri işleme sürecinde bu kanuna tabi olduklarını belirten Avdagiç, “Üyelerimiz, sorumluluklarını öğrensinler. Kişisel Verilerin Korunması Kurumu ise bu konuda bilinçlenme rüzgarı estirsin. Şirketlere, kurumlara yol göstersin. Bu iki unsuru verimli bir şekilde uygularsak, inanıyorum ki uyum sürecini başarıyla geride bırakırız. Uyum süreci, parlak bir başarı dönemine dönüşebilir” dedi. VERİDEN DEĞER ÜRETME KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir ise 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun iyi anlatılması gerektiğini belirtti. Bilir, “Uyum sürecinin beraber yürütülmesi gerekiyor. Yol göstericilik faaliyetleri, kurumumuz tarafından gerçekleştiriliyor, bundan sonrada da gerçekleştirilecek” dedi. Bilir, KVKK’ya şu ana kadar şirketlerden ve kamu kurumlarından 188 görüş talebi geldiğini de kaydetti. Kanunun veri işlemeyi yasaklayan bir kanun değil standarda bağlayan, disiplin altına alan bir kanun olduğunun altını çizen Bilir, “Dünya veri temelli ekonomiye gidiyor. Veriden bir değer üreterek, veri temelli ekonominin temellerini de atabiliriz” dedi. Toplantıya, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri İbrahim Doğan Salman ve Bahadır Yaşık da katıldı. VERİ İŞLEMEDE BEŞ İLKE KVKK Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, kanunun ‘veri sorumlusu’ ve ‘veri işleyen’ gibi yeni kavramları güncel hayata soktuğunu belirterek, veri işleme süreciyle ilgili olarak beş temel ilkeyi şöyle sıraladı: Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma. Doğru ve gerektiğinde güncel olma. Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme. İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma. İlgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme. ZENGİN SUNUMLAR Seminerin moderatörlüğünü RSK Veri Güvenliği ve Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Av. Rıza Saka yürüttü. KVKK Veri Yönetimi Dairesi Başkanı Mustafa Erbilli, Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mesut Serdar Çekin, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Direktörü İlhan Semerci, İbn Haldun Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yeliz Bozkurt Gümrükçüoğlu, Anka Bilişim ve Danışmanlık Hizmetleri Bilişim Uzmanı Ruşen Özkan sunum yaptı. UYUM İÇİN SEKİZ GÖREV 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na, özel kuruluşların ve kamu kurumlarının uyum için şunları yapması gerekiyor: Kişisel veri koruma konusunda görevlendirme. Veri analizi. Kişisel veri işleme envanteri. Kişisel veri aklama ve imha politikası hazırlama. Çalışanlara eğitim ve farkındalık oluşturma. Gizlilik sözleşmeleri. Aydınlatma metinleri hazırlama. Periyodik imha süresi belirme.

08 Nisan 2019 Pazartesi

Yurtdışına iş ziyareti yapmak isteyen, ancak yeterli ödeneğe sahip olmayan KOBİ’lerin yüzü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından açıklanan destek paketiyle gülecek. TOBB, KOBİ’lerin yurtdışına açılım sağlayarak ihracatlarını artırmalarına vesile olacak yurtdışı iş gezileri için ‘KOSGEB İşletme Geliştirme Destek Programı Yurt Dışı İş Gezisi Destekleri’ paketini açıkladı. Buna göre KOBİ’ler, bağlı bulundukları Oda kanalı ile en az 10 KOBİ’nin katılımı ile ve iş gezisinin sektörel olması kaydıyla bu destekten faydalanabilecek. ÜST LİMİT 20 BİN TL Programdan yararlanmak isteyen işletmelerin KOSGEB veri tabanında kayıtlı bir işletme olması da aranan şartlar arasında. Kuzey ve Güney Amerika, Avusturalya kıtası ile Asya Pasifik ülkeleri için her bir işletme başına üst destek limiti 5 bin TL, Çin de dahil diğer ülkeler için üst destek limiti ülke başına 3 bin TL olacak. Destek oranı yüzde 60 olarak uygulanacak ve desteğin üst limiti program boyunca 20 bin TL olacak.

05 Nisan 2019 Cuma

Etkinlik sonrasında Doç. Dr. Murat Yalçıntaş’a, İTO Yönetim Kurulu tarafından İTO logolu tasarım tablosu takdim edildi. HABER: İLKER BAŞÖZ İstanbul Ticaret Odası bursiyerleri, düzenlenen bir etkinlikte bir araya geldi. Etkinliğe İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcıları Dursun Topçu ve İsrafil Kuralay, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Adil Coşkun, İbrahim Doğan Salman, Servet Samsama, Yakup Köç ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş katıldı. SOSYAL SORUMLULUĞUMUZ Açılış konuşmasında öğrencilere destek vermenin ve katkı sağlamanın İTO’nun en önemli sosyal sorumlulukları arasında olduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, “Bizim yarınımız sizlersiniz. Yarınımızda bu ülkeyi yönetecek, ticaret ve üretim yapacak olanlar sizlersiniz” dedi. Etkinlikte İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş da öğrencilere kariyerlerine değer katacak tavsiyelerde bulundu ve tecrübelerini aktardı.

04 Nisan 2019 Perşembe

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Turizm sektörünün önemli bir paydası olan kongre turizmi, nitelikli turizmde önemli bir yer teşkil ediyor. Kongre turizmi için gelen turist, normal turistten 4 kat fazla harcıyor. Geçtiğimiz yılı yüzde 12 büyüme ile kapatan turizm sektörünün 2019 beklentisi 39 milyar dolarlık bir kazanç elde etmek. Kongre turizmi de Türkiye ve İstanbul’un büyüme hedefi içinde yer alıyor. Hem Avrupa hem de Asya kıtası için çok önemli bir lokasyonda bulunan İstanbul, kongre sayısı bakımından dünya kongre turizminde 2010’dan 2015’e kadar ilk 10’da yer aldı. Ancak geçtiğimiz 4 yılda çeşitli nedenlerle sıralamada aynı başarı yakalanamadı. İstanbul’un harika bir lokasyonu olduğunu söyleyen, Güney Amerika CVB’lerinin (kongre ve ziyaretçi büroları) kurucu ortağı Vaniza Schuler, İstanbul’un yeniden kongre turizminde bir sıçrama yapacağına inandığını söyledi. Schuler, İstanbul Ticaret Gazetesi’nin sorularını yanıtladı. HEM MODERN HEM GELENEKSEL İstanbul kongre turizmi hakkındaki izlenimleriniz nelerdir? İstanbul’u bu bağlamda nasıl konumlandırıyorsunuz? İstanbul bir kongre şehri için mükemmel konumda. Otelleriyle, vakit geçirilecek özel mekânlarıyla, restoranlarıyla harika bir altyapıya sahip. Bununla birlikte stratejik bir konuma sahip. Hem modern hem de egzotik tarzda bir kentsel yapıya sahip. Bu da İstanbul’u bu alanda vazgeçilmez kılıyor. Ayrıca İstanbul’un dost canlısı insanları da İstanbul’un bu konudaki değerini artırıyor. ICVB (İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Büroları) ile bir iş birliği planınız var mı? Geçtiğimiz günlerde kongre turizmi konusunda ortak ne yapabileceğimizi konuşmak üzere İstanbul’a geldim. Bu konuda ICVB ile neler yapabiliriz? Nasıl ortak fikirler üretebiliriz? Bu konularda bir yol haritası belirlemeye çalışıyoruz. Öncelikle zorlukları tespit ediyor ve sonuçları iyileştirmek adına nasıl bir etkileşim sağlayabiliriz diye düşünüyoruz. HEM ASYA HEM AVRUPA Güney Amerika ve Türkiye arasındaki turizmin gelişmesi için ortak fırsatlar neler? Bu konuda turizmcilere neler önerirsiniz? Güney Amerika ile Türkiye arasındaki kültür, insan davranışı, yaşam tarzlarındaki benzerlik, bu kıtadan gelen insanların kendilerini Türkiye’de mutlu hissetmelerini sağlıyor. Aynı zamanda Türkiye ağırladığı turistlere, birbirinden ilginç imkânlar sunuyor. Buna çok değişik tatları barındıran Türk mutfağı da dâhil. Bana göre Türkiye’nin hem Avrupa hem de Asya kıtasına yayılmış bir ülke olması onun için önemli bir marka ve bu markanın turizm tanıtımı konusunda daha çok parlatılması gerektiğini düşünüyorum. DİZİLERİN ETKİSİ Dizilerin katkıları olduğunu düşünüyor musunuz? Elbette. Çünkü birkaç yıl önce yayınlanan Türk dizilerinin etkisi Brezilya’da hâlâ sürüyor ve daima olumlu bir şekilde anılıyor. Buna benzer yeni operasyonlar yapılabilir. Brezilya’nın büyük kanallarının birinde İstanbul veya Kapadokya gibi turistik bölgelerin görüntülerinin yer alması, Güney Amerika turistinin ilgisini buraya çekeceğine inanıyorum. TÜRK HAVA YOLLARI BÜYÜK ŞANS MICE (Meeting, Incentive, Congress, Events-Kongre, Toplantı, Seminer, Organizasyon) turizminde Türkiye’nin stratejik konumu, üstün otel ve kongre olanakları büyük şirketler için önemli fırsatlar barındırıyor. Ayrıca Türk Hava Yolları’nın İş ve Etkinlik tanıtımı için ayrı bir bölümümün olması çok nadir görülen bir strateji. Bu stratejinin kesinlikle olumlu bir tanıtımı hak ettiğine inanıyorum.

04 Nisan 2019 Perşembe

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç ve Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından ağırlanan Prof. Erbaş, şehirdeki dini ve ilmi faaliyetler ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) faaliyetleri hakkında bilgi paylaştı. Heyette İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ve TDV Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı İlyas Serenli de yer aldı. Toplantıda, Diyanet’in İstanbul’da, toplumun her kesimi ve her yaş grubu için gerçekleştirdiği geniş kapsamlı kültürel çalışmaların tanıtımı da yapıldı.

04 Nisan 2019 Perşembe