tatil-sepeti
Sırbistan’dan ‘kolay ticaret’ teminatı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 100’ü aşkın bir işadamı grubuyla Sırbistan’ı ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Belgrad’a gitti. Başbakan Davutoğlu, Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç ile her iki ülke iş adamlarının katıldığı ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İstanbul Ticaret Odası’nın yönetimini ve meclisini temsil eden bir heyet de katıldı. Heyete İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu Başkanlık etti. İTO Yönetim Kurulu’nu Sayman Üye Hasan Erkesim, üyeler Adil Coşkun, Ebubekir Koyuncu ve Hakan Orduhan temsil etti. 100’ü aşkın iş adamının 40’ı İTO Meclis üyelerinden oluştu. Başbakan Davutoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada “Balkanlar’da bütün ikili ilişkiler önemlidir ancak Türkiye ile Sırbistan ilişkilerinin iyi olması Balkanlar’da istikrar için hayati derecede elzemdir” dedi. 100 TÜRK İŞADAMI BELGRAD’DA Davutoğlu, Belgrad’a 100’ü aşkın işadamıyla birlikte geldiğine işaret ederek iki ülke arasındaki dostluğun artmasının iki ülke ekonomilerine de büyük katkı yapacağına, bölgeye ve özellikle Balkanlara dostluk ve istikrarın yayılmasına da katkı sağlayacağına dikkat çekerek, “Ulaştırma ve enerji gibi birçok projeleri konuştuk. Sırbistan ile bütün bunlarda birlikte çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. TÜRKİYE’YE UYGUN KOŞUL Türk iş adamlarının Sırbistan’da her zaman memnuniyetle karşılanacağını ifade eden Sırbistan Başbakanı Vuçiç, “Sırbistan’da yeterince işsiz ve yeterince kalifiye iş gücü var. Biz hepinizin Sırbistan’a gelmesini istiyoruz. Çevrenizdeki her kimse size ne teklif ederse Sırbistan size1 dolar altını, yüzde 1 altını teklif edecek. Bunu garanti ediyorum. Her zaman ve her koşulda rekabete, yarışmaya ve bu yarışı kazanmaya hazırız. Bizim için kazanmak, daha çok Türk yatırımcıyı ülkemize çekmek, daha çok istihdam sağlamaktır” şeklinde konuştu. Vuçiç, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin son derece iyi olduğunu ancak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini düşündüklerini belirterek, “Daha çok Türk yatırımcıyı ülkemize çekmekistiyoruz” dedi. YÜKSEK DÜZEYLİ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ Başbakan Davutoğlu, Türkiye ile Sırbistan arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi kurulmasına karar verdiliğini açıkladı. Daha önce Yunanistan ve Bulgaristan ile başlayan bu Konsey mekanizmasını Sırbistan ile gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyacaklarını belirtenBaşbakan Davutoğlu, “Ulaştırmadan enerjiye, ekonomiden sağlığa, çok değişik alanlarda ortak hükümet toplantısı şeklinde, iki başbakan eş başkanlığında toplantılar gerçekleştireceğiz” dedi. VUÇİÇ: SORUNU OLAN OFİSİME GELSİN Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, Belgrad’da düzenlenen Türkiye-Sırbistan İş Forumu’nun kapanış yemeğinde konuştu. Davutoğlu konuşmasında, “Her sene mutlaka ya Ankara’da ya Belgrad’da ya da başka iki şehirde ama her sene iki hükümetin en önemli bakanları bir araya gelip iki başbakanın eş başkanlığında toplanacak” mesajını verdi. Sırbistan Başbakanı ise Türk yatırımcılarına özel bir önem vereceklerini belirterek, “Buradaki Türk yatırımcılar bunu iyi biliyor. Sorunu olan herkes, doğrudan ofisime gelebilir. Sorununa çözüm bulabiliriz. Buradaki iş adamlarının yatırımlarıyla ilgili sorun yaşamasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

05 Ocak 2016 Salı

Küresel sıcaklık artışı 2 dereceyi geçmeyecek

HABER: FEDAİ YILDIRIM Fransa’nın başkenti Paris’te organize edilen 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP21), Paris Anlaşması metni, konferansa katılan ülkelerin delegeleri tarafından onaylandı. Konferans başkanlığını yürüten Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, düzenlenen oylamanın ardından Paris Anlaşması’nın 195 ülkenin delegesinin desteği ile oy birliği ile kabul edildiğini bildirdi. HUKUKEN BAĞLAYICI Oylamaya sunulan metne itiraz eden olmadığı için anlaşma delegeler tarafından oy birliği ile kabul edilmiş sayıldı. Hukuken bağlayıcı olacak anlaşma metninde, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin 1.5 ila 2 derece arasında sınırlandırılması konusunda anlaşma sağlandı. İMZA YENİ YILDA Metin, sera gazları emisyonunun düşürülmesi ile ilgili olarak ulusal düzeydeki planların beş yılda bir gözden geçirilmesini öngörürken, gelişmekte olan ülkelerin bu alandaki mücadele için yılda en az 100 milyar dolar destek aktarmasını hedefliyor. Metnin son hali üzerinde varılan anlaşma sonrasında imza töreninin 2016 yılı başında BM Genel Sekreterliği’nde yapılması bekleniyor. ENERJİNİN GELECEĞİNDE İNOVASYON KAÇINILMAZ Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei,iklimdeğişikliği hakkındaki Paris Anlaşması’nınmemnuniyet verici bir gelişme olduğunu belirterek, “Anlaşma, toplumları her alanda önemli boyutta etkileyecek” dedi. Frei, anlaşmadan sonraki en önemli görevin, sözlü kararları hem ulusal hem de yerel seviyelerde ölçülebilen eylem adımlarına dönüştürmek olduğunu belirtti. HERKESİ ETKİLEYECEK Frei,“Anlaşma toplumlarıher alanda önemliboyutta etkileyecek.Enerji sektöründe ise dönüşüme yoğunlaşılmasıve uzun zamandır güdülen amaçların gerçekleşmesi için istikrarlı politikaların ve belirgin karbon fiyatlandırmalarının çok hızlı bir şekilde yerine getirilmesi gerekiyor. Sürdürebilir enerjinin geleceği için inovasyon kaçınılmaz” şeklinde konuştu. DÖNÜM NOKTASI ABD Başkanı Barack Obama, Paris Anlaşması’nın iklim değişikliğiyle mücadelede bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Obama, “Anlaşma, iklim krizinin çözümü için dünyanın ihtiyacı olan sürdürülebilir çerçeveyi oluşturdu” dedi. İNSANLIK İÇİN BÜYÜK ŞANS Almanya Başbakanı Angela Merkel, anlaşmanın, milyarlarca insanın, gelecekleri hakkında kaygı duymamaları için bir şans oluşturacağını kaydetti. Merkel, “Anlaşma, dünyanın enerji kullanımının önceden belirlenmesi ve iklim değişikliği çerçevesinde akılcı hareket edilmesi anlamına geliyor” dedi. İLK EVRENSEL ANLAŞMA Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, anlaşmanın, tarihte ısınma ile ilgili ilk evrensel anlaşma olacağını söyledi. Hollande, “İnsanlık adına çok önemli bir gün. Herkes kendi çıkarını düşünse, bu anlaşma mükemmel olamaz ancak hepimizi bir araya getiren gezegen için bu büyük bir başarı. İnsanlık için önemli bir yaşam mesajı” diye konuştu.

23 Aralık 2015 Çarşamba

Fed’in faiz rüzgârı taşları oynatacak

HABER: ADEM ORHUN ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararını açıklamasıyla, uluslararası piyasalarda belirsizliğin bir bölümü sona erdi. Fed Başkanı Janet Yellen’in faizi 0.25-0.50’ye yükselttiklerine dair açıklamasının ardından, özellikle para piyasalarında hafif bir dalgalanma olsa da ertesi gün stabilite sağlandı. 2008’den bu yana 0.25’te olan faiz artık adım adım yükselecek. Bütün dünyanın nefeslerini tuttuğu 16 Aralık’ta faiz artırımı kararını açıklayan Yellen olağanüstü bir dönemin sona erdiğine dikkat çekti. Yellen’in, önümüzdeki dönemde ılımlı faiz artırımlarının uygun olacağı yönündeki ifadesi de bu politikanın geleceğine de ışık tutuyor. Uzmanlar 2016 sonunda faizin ortalama 1.4 civarında olacağını öngörüyor. Bu koşullarda dünya piyasalarının öngörüleri şu noktalarda ağırlık kazanıyor: AVRUPA’DA DEFLASYON RİSKİ Amerikan ekonomisi gibi Avrupa, Asya ve genç sanayi ülkelerinin ekonomileri de faiz kararından etkilenecek. Bununla birlikte Avrupa Merkez Bankası (AMB) daha uzun süre ‘neredeyse sıfır faiz’ politikasına bağlı kalacak. Bunun sebebi, Avrupa’da deflasyona sürüklenme endişesi. Diğer sebep ise Euro Bölgesi’ndeki canlanmanın, faiz zammıyla tehlikeye atılamayacak kadar cılız kalması. EURO UCUZLARSA Yeni dönemde Euro’nun değer kaybetmesini değerlendiren uzmanlar, ürünlerinin dolar karşılığı düşeceğinden, dolar bölgesine ihracat yapan Avrupa şirketlerinin işine geleceğini savunuyor. Bu görüşe göre Asya ülkeleri arasındaki ticaret de Dolarla yapıldığı için Avrupalı şirketler bu kıtada da fiyat avantajı yakalayacak. HAMMADDE İHRACATÇILARI Alman ekonomik analizlerine göre fiyatların düşmesi yüzünden resesyona sürüklenen Brezilya ve Rusya gibi hammadde ihracatçısı ülkeler ABD’deki faiz artışından iki türlü olumsuz etkilenecek. Artan dolar bu para birimi üzerinden işlem gören hammaddeyi ABD dışındaki yatırımcı için kârlı olmaktan çıkaracak. Bu durumda fiyat daha da düşecek ve ihracatçı ülkenin, acilen ihtiyaç duyduğu döviz girdisi azalacak. SERMAYE GÖÇLERİ Öte yandan sanayileşmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı da büyük önem taşıyor. Tahminlere göre son geçen iki yıl içinde ‘yükselen piyasalardan’ 15-20 milyar dolar çekildi. Fed’in faizleri artırması bazı ülkeler için olumsuz gidişatı hızlandıracak. Böyle bir durum ise sermayede sıkılık ve ticari himayeciliğin yaşandığı Asya krizini hatırlatıyor. Euro Bölgesi’nin şimdiye kadar doların değerlenmesinden karlı çıktığını belirten uzmanlar, sanayileşmekte olan ülkelerdeki türbülansın Avrupa’yı etkileyeceğine dikkati çekiyor. TÜRKİYE’DE DÖVİZ POZİSYONU ÖNEMLİ Dünya piyasalarının yanı sıra Türkiye’de bu gelişmelerden en çok etkilenecek yükselen pazarlar arasında gösteriliyor. Türkiye’deki analistler bu çerçevede küresel piyasalarda genellikle bir rahatlamanın hakim olduğunu belirtirken, bilançoda küçülmenin başlaması durumunda doların eve dönüş sürecinin özellikle gelişen ülke piyasalarını etkileyeceğini vurguluyor. Para politikaları açısından ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) normalizasyon hamlesi olabileceği belirtiliyor. Kısa vadede TL’de değerlenme öngörülürken, orta vadeli dolar pozisyonlarının korunması tavsiye ediliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Fed’in kararının beklenen bir gelişme olduğunu vurguladı. Davutoğlu “Piyasaların da genel olarak normal karşıladığı bir tablo ortaya çıktı. Bizim piyasalarımızı olumsuz etkileyen bir tepki de söz konusu değil. Merkez Bankamızın daha önce açıkladığı eylem planı, yol haritası çerçevesinde de çalışmalar sürecek. Bu anlamda piyasalarımızın ve halkımızın ekonomimiz bağlamında tedirgin olmasını gerektiren herhangi bir durum da söz konusu değil” dedi. REFORMLAR ÖNEMLİ Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan da para politikaları ve sermaye hareketleri açısından yeni dönemde reformların önemine dikkati çekti. Reformların hayata geçirilmesi adına bütün bakanlıkların yoğun bir şekilde çalıştığının altını çizen Elvan, eylem planının hayata geçirilmesi yönünde bürokrasinin de kararlı olduğunu söyledi. Elvan, reformların hayata geçmesiyle Türkiye’nin büyüme potansiyelinin daha da yukarı çekileceğini dile getirerek, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin de kendileri açısından önemli olduğunu kaydetti. Bu noktada planların oluşturulmasında İTO katkıları da dikkati çekiyor. ‘FIRSAT VE İHTİYAT DÖNEMİ’ Dünyada, ekonomisi ilerleyen, iyi durumdaki tek ülkenin ABD olduğunu söyleyen Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim de sermaye göçüne dikkati çekiyor. Fed’in faiz oranlarındaki artışla bağlantılı olarak liderlerin ekonomi ve bütçe planları hakkında çok dikkatli olması gerektiğini belirten Başkan Kim’e göre yapılması gerekenler şunlar: Gelişmekte olan ülkeler artık çok net sinyaller göndermek zorunda. Bu ülkelerde çıkan siyasi belirsizlik borçlanma maliyetlerine etkiler. Ülke içine veya dışına akan para hareketlerine etkisi olacağından politik hedefler üzerinde net olunmalı. İhtiyaç duyulan yapısal reformlar taahhüt altına alınmalı, mali bütçe açıkları kapanmalı. Uzun zamandır bir çok ülkeden, iş ortamının iyileştirilmesi, eğitime yatırım gibi yapısal reformlar istediklerini belirten Kim’in uyarıları Türkiye’deki reformların da önemini ortaya koyuyor. Başbakan Davutoğlu’nun önceki hafta açıkladığı eylem adımları hem politik taahhütlerin şeffaflığı, hem de atılacak adımların planlı olması, Dünya Bankası Başkanı’nın vurguladığı konularla uyum gösteriyor.

20 Aralık 2015 Pazar

Katar ile gaz ve vize anlaşması

Türkiye Katar’la uzun vadeli ve düzenli LNG ithalatı yapmasını sağlayacak ön mutabakat zaptı imzaladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyareti sırasında imzalanan mutabakat zaptı, daha önce dönemlik anlaşmalarla bu ülkeden yapılan LNG ithalatına uzun vadeli bir perspektif kazandıracak. Taraflar bu çerçevede asıl anlaşmanın altyapısını oluşturmak için hazırlığa başladı. Katar’dan LNG ithalatının miktar ve vadesinin de yer alacağı asıl anlaşmanın en kısa sürede imzalanacağı belirtildi. VİZELER DE KALKTI Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ve Türkiye arasında vizelerin kaldırıldığını bildirerek, “Rahatlıkla Türk vatandaşları, Katar vatandaşları ülkelerimiz arasında gidip gelebilecekler. Bu adeta son saniye adımı diyebiliriz. Bundan dolayı değerli kardeşim Şeyh Tamim’e çok çok teşekkür ediyorum” dedi. Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Sani ile “Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Kurulmasına İlişkin Ortak Mutabakat” çerçevesinde oluşturulan Yüksek Stratejik Komitesi’nin birinci toplantısına başkanlık ettiklerini ve 15 anlaşmaya imza attıklarını söyledi. Dünyanın en büyük LNG ihracatı yapan ülkesi olan Katar, geçen yıl dünyadaki toplam LNG arzının yaklaşık üçte birini tek başına karşıladı. Uluslararası Gaz Birliği’nin (IGU) eylül ayı verilerine göre, 2014’te Katar,76.8 milyon ton LNG ihracı ile 9 yıl üst üste en fazla LNG ihracatı yapan ülke oldu. Geçen yıl küresel LNG arzı yaklaşık 241 milyon ton olmuştu. DIŞ TİCARETTE AÇIK DARALDI Kasım ayında dış ticaret hacmi yüzde 18.63 azalarak 27 milyar 904 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı yüzde 52 azalarak 4 milyar 41 milyon dolar olarak gerçekleşti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, kasım ayında dış ticaret açığı 4 milyar 41 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam yüzde 52 düşüşü işaret ediyor. Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 7.77 azalarak 11 milyar 932 milyon dolar, ithalat da yüzde 25.21 azalarak 15 milyar 973 milyon dolar oldu. Bu veriler ışığında dış ticaret hacmi de yüzde 18.63 azalarak 27 milyar 904 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 yılı kasım ayında yüzde 60.6 iken, 2015 yılı kasım ayında yüzde 74.7 olarak gerçekleşti. İhracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.42 oranında azalış ile 145 milyar 707 milyon dolar olurken, ithalat yüzde 13.35 oranındaki azalış ile 210 milyar 992 milyon dolar oldu. Bir önceki yılın aynı döneminde ise dış ticaret hacmi yüzde 11.02 oranında azalarak 356 milyar 698 milyon dolar, dış ticaret açığı ise yüzde 24.19 oranında azalarak 65 milyar 285 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 69.1 oldu. ŞİMŞEK’TEN STOPAJ AÇIKLAMASI Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, piyasaların merakla beklediği stopaj uygulamasında sürenin uzatılıp uzatılmayacağına yönelik bir açıklama yaptı. Şimşek, Gelir Vergisi Kanunu’nun menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesine ilişkin esasları düzenleyen geçici 67’nci maddesinin süresinin, aynı maddenin 19’uncu fıkrası uyarınca 31 Aralık 2015’te sona ereceğini hatırlattı. Söz konusu maddede yer verilen istisna hükümlerinin, sermaye piyasalarının gelişimine önemli katkılarının bulunduğu hususu göz önünde bulundurularak, hükümet tarafından anılan istisnaların 31 Aralık 2015 tarihini izleyen dönemlerde de devam ettirilmesinin uygun olacağının değerlendirildiğini vurgulayan Şimşek, “Bu çerçevede, gerekli yasal değişikliklerin yapılması için gerekli hazırlıklar yapılmakta olup, yatırımcılarımızın endişe etmesine gerek bulunmuyor” dedi.

06 Aralık 2015 Pazar

İran özel sektöründen Türkiye atağı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Kurumsal yatırımcıların girmediği son büyük pazar konumunda olan İran özel sektörü, ilk yurt dışı gezisini Türkiye’ye gerçekleştirdi. İran Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası (ICCIMA) başkanlığında 30 Oda başkanıyla Türkiye’ye gelen İran özel sektör temsilcileri, Türkiye’yi mercek altına aldı. İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen “Türkiye-İran İşbirliği Fırsatları Brifingi” vesilesiyle Türk özel sektörüne seslenen ICCIMA Başkanı Mohsen Jalalpour, devlet odaklı ekonomiden vazgeçtiklerini belirterek, “Türkiye’yi özel sektör konusunda çok başarılı buluyoruz ve Türkiye ile bu konuda çalışmaktan çok büyük memnuniyet duyacağız” dedi. İLK GEZİ TÜRKİYE’YE Geçtiğimiz günlerde BM’nin beş daimi üyesi ve Almanya’yla imzaladığı anlaşma ile ambargoların kaldırılması yönünde büyük bir adım atan İran, 80 milyonluk dev pazarını dünyaya açmaya hazırlanıyor. Özel sektöre ağırlık vererek 250 milyar TL’lik dış ticaret hacmine ulaşması beklenen İran ekonomisinin en büyük aktörleri ilk yurt dışı gezilerini bilgilendirme toplantısı vesilesiyle Türkiye’ye düzenledi. Bilgilendirme toplantısında konuşan Jalalpour, özel sektör konusunda katetmeleri gereken çok büyük yolları olduğunu ifade ederek, “Türkiye ile olan ticaretimiz ambargo döneminde dahi 20 milyar doları buldu. Yeni dönemde ise 30 milyar doları kendimize hedef olarak koyduk” dedi. “İran ekonomisinde büyük yatırım fırsatları var” diyen Jalalpour, ortak markalar ve ortak pazarlar oluşturulabileceğinin işaretini verdi. TURİZMCİLERE ÇAĞRI Toplantıda konuşan İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu Mohsen Mortezaeifar ise Türk tüccarlarına ülkelerinde yatırım çağrısında bulundu. İran özel sektörünün Türkiye’ye çok önem verdiğine değinen Mortezaeifar, “Ortak paydalarımız çok fazla. İki ülke arasında vize yok. Bunlar iki ülkenin tüccarlarına çok pozitif noktalar sağlıyor” diye konuştu. İstanbul’a İran’dan haftada 120 uçuş olduğunu da belirten Mortezaeifar, “Geçen yıl İran’dan Türkiye’ye 2 milyon turist geldi. Ama Türkiye’den gelen turist sayısı sadece 130 binde kaldı. Bu konuda belki bizim de alt yapı eksikliğimiz var. Türk iş adamları gelip bize bu konuda yardımcı olabilir” dedi. Karşılıklı fuarlar düzenlemenin de iki ülkenin ticaretine olumlu katkı sağlayacağına işaret eden Mortezaeifar, şunları söyledi: “Beraber geldiğimiz 30 kişilik bu heyet bizim özel sektörümüzün omurgasını oluşturuyor. Yatırım için ortak alanlar belirlemeliyiz. İran ve Türkiye ortak olarak üçüncü ülkelere yatırım yapabilir. Ayrıca İran’ın mühendislik alanında da önemli yatırımlara ihtiyacı var. Bu konuda da ortaklıklar kurulabilir.” AFGANİSTAN’A AÇILAN KAPIYIZ Mohsen Ehtesham / Erak Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası Başkanı: Eyaletimiz zengin maden yataklarına ev sahipliği yapıyor ve inşaat malzemelerinin yapı taşlarını üretiyoruz. Safran üretimi konusunda önemli potansiyelimiz var. Bitkisel ürünler konusunda da ortak projeler gerçekleştirebiliriz. Afganistan’a ve Orta Asya’ya açılmak isteyen firmalarla ortaklık yapmaya hazırız. İRAN’A YÖNELİK YAPTIRIMLARA DEVAM İran’ın nükleer programını kısıtlaması karşılığında bu ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılması Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından doğrulandığında uygulamaya konacak. Buna göre İran’a yönelik yaptırımlar Uygulama Günü olan 2015 Aralık sonu veya 2016 Ocak başına kadar devam edecek. Ayrıntılı bilgi için: TİTANYUMA YATIRIM YAPILABİLİR Hassan Entezar / Urumiye Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası Başkanı: Bizim eyaletimizde bir milyon 300 bin ton üzüm ve elma var. Kırmızı üzümde bu kadar büyük bir kapasiteye sahip olan tek ülkeyiz. Titanyum madeni de bizim eyaletimizde ve bu madenin sınırı Türkiye’ye 15 kilometre. Bütün çalışma alanımız hazır ve bu konuda beraber çalışmaya açığız. Mermer ve granit konusunda da işbirlikleri yapabiliriz. TÜRKİYE İLE İRAN İKİ STRATEJİK ORTAK İTO Başkanı İbrahim Çağlar, ICCIMA Başkanı Mohsen Jalalpour ve İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu Mohsen Mortezaeifar ile. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, “İran ile Türkiye arasında 2001 yılındaki 1.2 milyar dolarlık ticaret hacmi 2014’te 13.7 milyar dolara ulaştı. 30 milyar dolarlık hedefe yaklaşmaya çalışıyoruz” dedi. “Türkiye ve İran birbiri için son derece stratejik partner” diyen Çağlar, şunları kaydetti: “Bu hem ticari hem siyasi hem de sosyal ilişkiler için geçerli. Özellikle son 2 yılda İran’la ilişkilerimiz İTO olarak çok daha ileriye gitti, çok daha farklılaştı. Tahran, Ghazuin ve İsfahan Ticaret Odaları ile ikili işbirliği sözleşmeleri imzaladık. 10’a yakın İranlı iş adamı heyetini ağırladık. İsfahan’da Yan Sanayi Borsası kurulması çalışmalarına Oda olarak destek verdik. İran’da Türk-İran Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı’nı düzenledik. 64 firmamız İran iş dünyasının fırsatlarıyla buluştu.” 13.7 MİLYAR DOLAR Çağlar, her iki ülkenin iş adamlarının katılımıyla ticari bilgilendirme seminerleri gerçekleştirdiklerini, bu zaman diliminde Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilerin de büyük ivme kazandığını belirterek, 2001 yılındaki 1.2 milyar dolarlık ticaret hacminin 2014 yılında 13.7 milyar dolara ulaştığını aktardı. TİCARETİ CANLI TUTTUK Şimdi ise 2014 yılında her iki ülke Cumhurbaşkanlarının karşılıklı ziyaretleri esnasında konulan 30 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine yaklaşmaya çalışıldığına işaret eden Çağlar, şunları söyledi: “Bu yılın başında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması, Türkiye ile İran arasında yakın zamanda ortak bir sanayi bölgesi kurulması projesi ve tabii ki İran’a yönelik ambargonun kaldırılması görüşmeleriyle, İran’ın dış dünyaya yeniden entegrasyonu bu anlamda çok önemli. İran’a ambargo uygulandığında biz Tercihli Ticaret Anlaşması ile ticaretimizi canlı tuttuk. O dönemde dahi İran’la ticaretimizi geliştirdik.” TARIM VE TURİZMDE İŞBİRLİĞİ Jabbar Keyanipour / Yasuc Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası Başkanı: İran’ın kalbinde olan bir eyaletten geliyorum. Eyaletimiz yatırıma çok uygun. Petrol, gaz, sanayi konularında önemli yatırımlarımız var. Su kaynağının yüzde 10’u bizim eyaletimizden çıkıyor. Özellikle tarım ve turizm alanında çok ciddi bir potansiyel barındırıyoruz. MADEN VE BALIKÇILIK Abdolhakim Rigi Mirjaveh / Zahedan Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası Başkanı: Yatırım için çok bakir alanlarımız var. Maden yataklarımız çok zengin. Balıkçılık alanında da önemli potansiyele sahibiz. Yıllık 100 bin ton balık üretim kapasitemiz var. İstanbul-İran treni eyaletimizden geçiyor. Bunun önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Biz iki pazar arasında yer alıyoruz. Hindistan, Pakistan, Çin, Türkmenistan ve Azerbaycan’a köprü konumundayız. ELEKTRİK SANAYİSİNE YATIRIM Fereidoun Forghani / Şiraz Ticaret, Sanayiciler, Madenler ve Tarım Odası Başkanı:Doğalgaz ve tarım konusunda işbirliğine hazırız. Özellikle elektrik enerjisi alanında çalışmalarımız var ve yatırımcıları bekliyoruz. Fars Körfezi’nden gelen suyun arıtılması projemiz var ve bu konuda da müzakerelere açığız. 5 milyonluk bir nüfus küçük bir İran demektir. İstanbul Şiraz arasında direkt uçuş olması da önemli bir avantajdır.

06 Aralık 2015 Pazar