Türkiye ile ticaret hacmini geliştirmek isteyen Libya ve Endonezya’dan iş dünyasına yatırım daveti geldi. Libya Misurata Ticaret Odası Başkanı Abubekir Abdülbari Şanep ve Endonezya Büyükelçisi Masrifah Wardana, İstanbul Ticaret Odası’na gerçekleştirdiği ziyaret esnasında Türk iş adamlarını ülkelerinde görmek istediklerini söylediler. ENERJİ -SAVUNMA Endonezya Büyükelçisi Masrifah Wardana, Türk iş adamlarını özellikle enerji, bilgi teknolojileri, savunma ve gemi yapım endüstrisinde yatırım yapmaları için beklediklerini dile getirdi. Wardana, “Bölgemiz 17 bin adacıktan oluşuyor. Adacıkların arasında ulaşım gemiyle sağlanıyor. Onun için gemi yapımına ihtiyacımız var” diye konuştu. FUAR İSTEĞİ Libya Misurata Ticaret Odası Başkanı Abubekir Abdülbari Şanep de iki ülkenin ticaret hacmini artırmak istediklerini ifade etti. Şanep, “Burada uygun bir kentte fuar düzenlemek istiyoruz. Sizleri de ülkemize bekliyoruz. Çünkü Libya Afrika’ya açılan kapı konumunda. Yeni bir serbest ticaret bölgesi açılacak. Limanımız da var” dedi. İKİLİ GÖRÜŞMELER Konuk heyetleri İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar karşıladı. İki heyetin de gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Çağlar, her iki ülkeyle de ikili iş görüşmeleri yapılmasının ticaret alt yapısını geliştireceğini belirtti.

29 Mart 2016 Salı

Türkiye ile Pakistan arasında, Serbest Ticaret Anlaşması (STA) kapsamında Çerçeve Anlaşması İslamabad’da imzalandı. Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ile Pakistan Ticaret Bakanı Dastgir Khurramkhan tarafından imzalanan STA kapsamında “Çerçeve Anlaşması” imza töreninde iki ülke yetkilileri de hazır bulundu. RÜZGARA İHTİYAÇ YOK Elitaş, burada yaptığı konuşmada, “Pakistan ile Türkiye arasında yol alan dış ticaret gemisine hız kazandırmak için küresel ekonominin olumlu rüzgârlarının yelkenlerimizi doldurmasına ihtiyacımız yok” dedi. Elitaş, şunları kaydetti: “Yapmamız gereken, hep birlikte bütün gücümüzle küreklere sarılmak. Hem hükümetler hem de özel sektör olarak hep birlikte daha hızlı kürek çekmeliyiz. Ancak bu şekilde ikili ticaret hacmimizi 600 milyon dolardan 2 milyar dolara çok hızlı şekilde çıkarabiliriz.” BÜYÜK POTANSİYEL Türkiye’nin hedefinin, 2016 yılında mal ve hizmet ticareti anlaşmalarına yönelik müzakereleri tamamlayarak Serbest Ticaret Anlaşması’nı imzalamak olduğunu anlatan Elitaş, Serbest Ticaret Anlaşması ile birlikte iki ülke arasında hayata geçirilmeyi bekleyen büyük potansiyeli en iyi şekilde değerlendirme imkânının bulunacağını kaydetti. 2.9 MİLYARLIK PROJE HACMİ Bakan Elitaş, Türk müteahhitlerin Pakistan’da bugüne kadarki proje hacminin 2.9 milyar doları aştığına dikkati çekti. Elitaş, “Ağırlıklı olarak enerji ve altyapı alanında 45’in üzerinde projemiz var. Amacımız, siyasi düzeyde mükemmel olan ilişkilerimizi, ekonomik mecralarda da geliştirmek, ilerletmektir. Bunun için ilhamımızı tarihten alıyoruz” diye konuştu.

29 Mart 2016 Salı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Yunanistan’ın yoksulluk ve sosyal adaletsizlikle mücadelesini güçlendirmesini istedi. Örgütten yapılan açıklamada, mali ve ekonomik krizin sosyal sonuçlarına karşı uyarıda bulunularak, “Ekonomik durgunluk, çok sayıda kişiyi yoksulluğa sürükledi ve gelir adaletsizliğini artırdı” denildi. OECD, aynı zamanda Yunanistan’ın vergi kaçakçılığı ile mücadelesini sertleştirmesi ve vergi reformlarını hayata geçirmesi çağrısında bulundu. ÇOCUKLAR ZORDA OECD uzmanları, Yunanistan ekonomisinin 2017 yılında yüzde 2 dolayında büyüme kaydedeceği beklentisi içinde. OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, “Reformlar meyvelerini vermeye başladı. Şimdi önemli olan reformların daha iyi duruma getirilmesidir” diye konuştu. Gurria, hem sosyal refahın sağlanması hem de rekabet gücünün artırılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti. OECD Genel Sekreteri, “Artışa geçen çocuk yoksulluğuna karşı daha fazla şey yapılmalı” dedi. Öte yandan ülkenin, sığınmacı krizi ile mücadelede desteğe ihtiyacı olduğuna dikkat çekildi. Yunanistan’da bu yıl Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 0.1 azalması bekleniyor. OECD, sığınmacı krizinin yanı sıra kredi daralması ve küresel talepteki sarsıntıların Yunan ekonomisi için risk faktörü oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekti.

28 Mart 2016 Pazartesi

İngiltere’de bankacıların çoğunluğu ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasının (Brexit) ekonomi üzerinde negatif etki oluşturacağına inanıyor. İngiliz Bankacılar Birliği’nin (BBA) yaptığı anketin sonuçlarına göre, İngiltere’de bankacıların yaklaşık yüzde 60’ı, ülkenin AB’den çıkmasının ekonomi üzerinde negatif etkileri olabileceğini belirtti. İngiltere’nin Brexit’ten negatif etkileneceğini düşünenlerin yüzde 25.7’si ise bu etkinin “dikkate değer seviyede” olacağını vurguladı. Bankacıların yüzde 55’i, birlik içerisinde kalmasının İngiltere’nin ekonomik çıkarlarına uygun olduğunu ifade ederken, ankete katılanların sadece yüzde 1’i, birlikten ayrılmanın şirketlerinin faaliyetlerini pozitif etkileyebileceğini dile getirdi. İSTİHDAM İÇİN ÖNEMLİ BBA Üst Yöneticisi (CEO) Anthony Browne, konuya ilişkin açıklamasında, “Anketimiz bankacıların, İngiltere’nin AB’den çıkması konusunda isteksiz olduğunu gösteriyor. Ortak pazar, İngiltere’de yaklaşık 500 binin üzerinde istihdam sağlayan bankacılık endüstrisi için son derece önemli. Bankacılık sektörü yılda yaklaşık 31 milyar sterlin vergi geliri oluşturuyor ve ülkenin en büyük ihracat endüstrisi konumunda” dedi. REFERANDUM HEYECANI Başbakan David Cameron’ın, İngiltere’nin 1973 yılından beri sürdürdüğü AB üyeliğini referanduma götüreceğini ve ülkesinin AB’de kalmasından yana kampanya yürüteceğini açıklamasından sonra İngiliz siyasetinde hareketli günler yaşanıyor. İktidardaki Muhafazakar Parti, “Başbakanın yanında duranlar” ve “karşı çıkanlar” olarak ikiye ayrıldı. Birleşik Krallık’ta AB referandumu 23 Haziran’da yapılacak ve halka “Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB’den ayrılmalı mı?” sorusu yöneltilecek.

28 Mart 2016 Pazartesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Brüksel’de Türkiye-AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde açıklanan kararları değerlendirdi. Suriye’de iç savaşın başladığı günden itibaren kapılarını ilk açan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Çağlar, “Türkiye’ye hiç kimse ‘göçmen konusu üzerinden pazarlık yapıyor’ diyemez.2.7 milyon Suriyeli göçmeni sorunsuz bir şekilde ağırlayan ülke Türkiye’dir” diye konuştu. KARARLI DURUŞ Çağlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte AB ile ilişkilerde çok büyük çaba sarfettiğini ve müzakere sürecinde kararlı ve saygın bir duruş sergilediğini ifade etti. Çağlar, “Bundan sonraki süreçte Türkiye AB arasındaki karşılıklı kazanımların artarak devam edeceğine inanıyorum” dedi. ŞARTLAR ADİL DEĞİL Başkan Çağlar, kararların Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi ile Geri Kabul Anlaşması’nın bir sonucu olarak vize serbestisini de kapsadığını hatırlattı. “Gümrük Birliği’nin güncellenmesiyle birlikte adil olmayan bazı şartların değişmesini bekliyoruz” diyen İbrahim Çağlar, vize serbestisi süreciyle ilgili olarak AB’ye, “Ey Avrupa, vize serbestisi Türkiye için ulufe değil, bir anlaşmanın doğal sonucudur. Süreç tamamlanıp vizeler kaldırılınca, zaten hakkımız olan bir şeyi almış olacağız” diye seslendi. 20 YILDIR KOTA YOK, VİZE VAR Gümrük Birliği anlaşmasının bugün aksayan yönleriyle birlikte Türkiye’de sanayinin rekabetçi olabilmesini, üretim kalitemizin artırılmasını ve 150 milyar dolara kadar çıkan ihracatımızın 60-65 milyar dolarının AB pazarına girebilmesini sağladığını hatırlatan İbrahim Çağlar, “20 yıldır AB ile aramızda mal dolaşımında kota yok ama vize var! Vizesiz ticaretle Türk girişimcisi daha rekabetçi olacak. Türkiye’de ürettiği malı AB’ye yollayan iş dünyası AB’ye gidip serbestçe kontrol ve pazarlamasını yapabilecek” dedi. ANLAŞMADA NELER VAR Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini canlandırma ve sığınmacı krizinde işbirliğini güçlendirme konularının ele alındığı Brüksel’de AB Zirvesi’nde şu hususlarda uzlaşma sağlandı: 20 Mart 2016 tarihinden başlayarak, Türkiye’den Yunanistan’a geçen tüm yeni düzensiz göçmenler Türkiye’ye iade edilecek. Türkiye’ye Yunan adalarından iade edilen her Suriyeli için, Türkiye’den bir Suriyeli AB’de yerleştirilecek. Türkiye, AB’ye düzensiz göç için oluşabilecek yeni kara ve deniz güzergahlarını engellemek üzere gerekli önlemleri alacak ve bunun için komşu ülkelerle işbirliği yapacak. Türkiye ve AB arasındaki düzensiz geçişler önemli ölçüde azaldığı zaman, Gönüllü İnsani Kabul Programı aktive edilecek ve AB Üye Devletleri gönüllü olarak bu programa katkıda bulunacak. Vize serbestliği yol haritası, Türk vatandaşları için vize zorunluluğunun en geç Haziran 2016 sonuna kadar kaldırılması hedefine yönelik olarak hızlandırılacak. Türkiye’nin bugüne kadar yol haritasında bulunan 72 kriterden 35’ini yerine getirdiği ifade ediliyor. AB, Türkiye ile işbirliği içinde, mülteciler için ayrılan 3 milyar Euro’nun kullandırılmasını hızlandıracak ve 2018 sonuna kadar 3 milyar Euro ek fon sağlayacak. AB ve Türkiye Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik devam eden çalışmaları memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler. AB’ye katılım sürecinin yeniden canlandırılması için Hollanda dönem başkanlığı sırasında 33. Fasıl açılacak. AB ve üye devletler, Suriye’deki insani koşulların geliştirilmesi için Türkiye ile birlikte çalışacak.

28 Mart 2016 Pazartesi