HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Dünya kargo taşımacılığında ilk sıralarda yer alan Türk kargo sektörünü AB standartlarına taşımak amacıyla düzenlenen Hava Kargo ve Posta Güvenliği Talimatı (SHT-17.6), 10 ay önce yürürlüğe girdi. Konunun tarafları, yeni talimatın uygulamasıyla ilgili ayrıntılı bilgileri paylaşmak için İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi. “Kargo Güvenliği Çalıştayı” açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Turgut Erkeskin, lojistiğin hızla büyümeye başladığını söyledi. 11 Eylül saldırıları sonrasında lojistik süreçlerinin güvenlik perspektifiyle incelendiğini belirten Erkeskin, “Bundan önceki ‘talimat’ ile biz işimizi nasıl yapacağımıza dair bilgilere ulaşıyorduk. Ancak yeni talimatın yalnızca güvenliğe odaklandığını görüyoruz” diye konuştu.

Toplantıda konuşan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) Güvenlik Denetim ve Sertifikasyon Koordinatörü Ramazan Dursun da yeni standardın AB’ye uyum için şart olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyanın önde gelen kargo taşımacılarından biri olduğunu da ifade eden Dursun, “Bugün Atatürk Havalimanı dünya kargo taşımacılığı sektöründe ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü havalimanı ile kargo taşımacılığından daha fazla pay alacağız” diye konuştu. Toplantıda SHGM yetkilileri yeni talimatla ilgili bilgileri hava kargo taşımacılarına aktardı.

2015’TE 905 BİN TONA ULAŞILDI

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, Türkiye’nin kargo trafiğinin günden güne arttığını belirtti. Erkesim, “Türkiye genelinde 2015 yılı sonunda bir önceki yıla göre yüzde 7.4 artışla yaklaşık 905 bin tona ulaşıldığı görülüyor. Taşımacılık işi bir zincirin halkaları gibi birbirine kenetlenmiş süreçlerden oluşur. Kullanıcı odaklı bir yapıya sahip ve sektörün tüm paydaşlarının elini taşın altına koyduğu bir taşımacılık ve lojistik sektörü, ülkemizin geleceğe dair hedeflerinin yakalanmasında önemli unsurlardan biridir” diye konuştu.

YENİ TALİMATTA NELER VAR

SHT-17.6, havayolu ile kargo ve posta taşımacılığının ICAO, ECAC ve IATA tarafından belirlenen uluslararası standartlarda yapılmasını ve güvenliğini sağlamak üzere 4 Eylül 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Hava Kargo ve Posta Güvenliği Talimatı sektördeki paydaşların görev, yetki ve sorumlulukları ile güvenli tedarik zincirinde yer alan personelin işe alımı, nitelikleri ve eğitimleri hakkında uygulanacak usul ve esasları düzenliyor.

12 Temmuz 2016 Salı

Etiketler : Sektörel

Rize'den yılın ocak-nisan döneminde yapılan çay ihracatı yüzde 13 artarak 5 milyon 894 bin 237 dolara ulaştı.


 

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Türkiye'nin 4 aylık çay ihracatının yüzde 56'sının Rize'den gerçekleştirildiğini söyledi.

 

Kentten ocak-nisan döneminde 1549 ton çay ihraç edildiğini belirten Kalyoncu, bu ihracattan 5 milyon 894 bin 237 dolar kazanç sağlandığını aktardı.

 

Kalyoncu, Rize'den geçen yılın aynı döneminde 5 milyon 193 bin 669 dolarlık dış satım yapıldığına dikkati çekerek, bu kapsamda bu dönem yapılan çay ihracatının geçen yıla göre değerde yüzde 13 arttığını kaydetti.

 

Kentten 18 ülkeye çay ihraç edildiğini vurgulayan Kalyoncu, şöyle devam etti: "Belçika, ABD ve KKTC en fazla çay dış satımı yapılan 3 ülke oldu. Belçika'ya bu dönem 4 milyon 553 bin 929 dolarlık, ABD'ye 484 bin 179 dolarlık ve KKTC'ye de 209 bin 830 dolarlık çay satıldı. ABD ile KKTC'ye geçen yılın aynı döneminden farklı bu dönem çay ihraç edildi. Kentten ayrıca Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Hırvatistan ve Malta'ya da bu dönem çay dış satımı yapıldı."

 

Kalyoncu, çay ihracatının yıla güzel başladığını, ilerleyen günlerde katlanarak artacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Yerli ata tohumlarını yıllar sonra toprakla buluşturan Ayaşlı kadın girişimcilerin yetişen domatesleri, Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunulacak.


Domatesiyle ünlü Ayaş'ta, kendi tarlalarının mahsulüyle yaptıkları salça ve püreleri, Almanya ve Hollanda, Rusya, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan, İngiltere'nin yanı sıra bazı Afrika ülkelerine ithal eden kadın girişimciler, bir ilke daha imza atarak atalardan yadigar domates tohumlarını tarlalara ekmeye başladı.

 

100 yıllık tohumları yıllar sonra toprak anayla buluşturan kadın girişimcilerin toplanacak mahsulleri ve hazırlayacakları domates suları, Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunulacak.

 

"ATA TOHUMU AYAŞ DOMATESLERİMİZ ARTIK RAFLARDA YERİNİ ALACAK"

 

Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Zehra Varol, 11 kadın çiftçi ile yola çıktıklarını ve bugün 30'un üzerinde ortakla çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

 

Tüm ortakların köydeki kadın çiftçilerden oluştuğunu ifade eden Varol, kooperatifin 2007'de kurulduğunu ve 2015'ten bu yana da organik domateslerden salça ve menemen gibi ürünler hazırladıklarını anlattı.

 

Varol, şimdi de bir ilke imza atarak, daha önce sadece kendi ihtiyaçları kadar ekip büyüttükleri ata domates tohumlarını tarlalara ekmeye başladıklarını aktardı.

 

Ata tohumlarını taze tutabilmek için yıllardır kendi bahçelerinde az miktarda ekim yaparak, tohumları güncellediklerini anlatan Varol, bu şekilde kendilerine emanet edilen mirasa sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi.

 

Bu tohumlardan üretilen Ayaş domateslerinin yüzde 80'inin su olduğundan salça yapımına uygun olmadığını ancak tamamen doğal olduğu için çok lezzetli olduğunu vurgulayan Varol, sözlerine şöyle devam etti: "Şimdi, büyük zincir marketlerle sözleşme yaptık. Ata tohumu olan Ayaş domateslerimiz artık raflarda yerini alacak. Bu yıl için Ankara'da ve İstanbul'da satışa sunulacak. Daha sonraki yıllarda yurt geneline satış mümkün olabilecek. Taze, sulu, lezzetli Ayaş domatesleri, vatandaşlarımızın sofralarına girecek ve yemeklere lezzet katacak. Artık ata tohumundan domatesin tadını bilmeyen çocuklarımız kalmayacak. Biz de çocukluğumuzda babaannelerimizin yetiştirdiği gerçek Ayaş domateslerini yetiştirmeye başladığımız için mutluyuz. Bu domatesleri, ortasından yardığınızda kırağı vurmuş gibi beyazdır, aroması, kokusu, lezzeti başka hiçbir domateste yoktur."

 

Varol, tohumları önce seralarda fide haline getirdiklerini, mayıs ayı itibarıyla da tarlalara ekmeye başladıklarını belirterek, mahsulün Ağustos'un 15'i gibi toplanarak satışa sunulacağını söyledi.

 

Ata tohumundan domateslerin bir başka özelliğinin daha olduğunun altını çizen Varol, "Ata tohumumuz, aynı zamanda coğrafi işaret de alarak, tescillendi. Bu da bizim için ayrıca bir gurur." dedi.

 

"BU FİDELERE YAVRULARIMIZ GİBİ BAKIYORUZ"

Kooperatif Başkan Yardımcısı 68 yaşındaki Fatma Uyar da 12 yaşından bu yana çiftçilik yaptığını belirterek, "Çocukluğumdan bu yana domates ekeriz, çapalarız, bunlara gözümüz gibi bakarız. Çocuklarımız gibidir, büyütürüz fideleri. Onlar da bize domates verir." diye konuştu.

 

Ata tohumlarının mirasçısı olduklarını vurgulayan Uyar, fide haline getirdikleri domates fidelerini toprağa ektiklerini ve yeniden çocukluklarındaki sulu ve tamamen yerli ürünleri yetiştirmenin mutluluğunu duyduklarını söyledi.

 

Uyar, "Bu fidelere yavrularımız gibi bakıyoruz. Onlar bizim gözümüzün içi." diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi