tatil-sepeti

Kapalıçarşı’daki hanlar arasında en muntazam plana ve çarşı dokusu içinde özel bir yere sahip olan Cebeci Han hakkında bildiklerimiz sınırlı. Aslında tartışmalı demek belki daha doğru olacak. Cebeci Han’ın bir kitâbesi olmadığından kesin inşa tarihini bilmiyoruz. Kimi kaynaklar bu durumdan yola çıkarak yapıyı bir bilinmezler bütünü olarak tanıtıp, mimarı, yapılış tarihi ve bânisi bilinmeyen bir han olarak betimlerken, pek çok kaynakta yapının bir Mimar Sinan eseri olarak kabul edildiğini görüyoruz.

MİMAR SİNAN ESERİ

İstanbul Köşe Bucak’ın bu haftaki konuğu olan Cebeci Han’ın aslında Mimarı Sinan eseri olduğuna dair kanıtlar kâfi miktarda. Farklı kaynaklardan yola çıkarak Cebeci Han’ın bânisinin Sultan Süleyman’ın damadı ve sadrazamı Rüstem Paşa olduğunu söylemek mümkün. Evet, kitâbesi olmayan yapının kesin inşa tarihini bilmek mümkün değil ama yapıdan Mimar Sinan’ın eserlerinin sıralandığı binalar kitabı Tezkiretü’l-Ebniye’de “Bet (Bat-Bit) Pazarı’nda Rüstem Paşa’nın Kebeciler Kervansarayı” şeklinde söz edildiğini görüyoruz. Bu da yapıyı 16. yüzyıla tarihleme imkânı veriyor. Rüstem Paşa’nın vakfiyesinde kervansarayın “Kehle Pazarı, Bat Pazarı”nda yer aldığına dair üç yerde adı geçiyor.

NEDEN KİTABESİ YOK

Kervansarayın yanı başında günümüze ulaşmayan bir mescid olduğu da kaynaklarda geçiyor. Söz konusu mescidin Ayvansarayi Hüseyin Efendi’nin Hadîkatü’l- Cevâmi’sinde adı geçen ama bugün ayakta olmayan Çaşnigir Mescidi olduğu yapıya dair verilen ayrıntılı bilgilerden anlaşılıyor. Hatta Hadîkatü’l-Cevâmi’ye bakılırsa Çaşnigir Mescidi de, yanında olduğu anlatılan odalar gibi Rüstem Paşa Vakfı’na dahilmiş.

Peki, hanın neden bir kitâbesi yok? Aslında Rüstem Paşa’nın Tahtakale’deki camisinde ve Şehzade Camii’ndeki türbesinde de bir kitâbe olmadığı düşünüldüğünde handaki durum anlaşılır hale geliyor. Bu durumu Rüstem Paşa’nın şairlerle arasının açık olmasına bağlayan tarihçiler çıkıyor. Oysa bâninin ölümü sonrası inşa edilen ya da tamamlanan yapılarda inşaat kitâbesi olmamasına rastlanan bir durum.

KUL CİNSİNDEN HIRVAT ASILLI VE ARİSTO AKILLI

Cebeci Han’ın bânisi Rüstem Paşa, Osmanlı tarihinin ilgi çekici karakterlerinden ve en zengin devlet adamlarından biri. Rüstem Paşa hatırı sayılır serveti sayesinde imparatorluk coğrafyasının dört köşesinde çok sayıda eser bırakmış. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Rüstem Paşa’dan “Kul cinsinden Hırvat asıllı ve Aristo akıllı idi” diyerek bahsediyor. Rüstem Paşa’nın yaptırdığı Kebeci (Cebeci) Han’ın 100 ocak olduğunu söyleyen Çelebi, “Bosna ve Belgrad’ın zengin tüccarları buradadır” diyerek kervansaraydaki ticari hareketliliği de kendi üslûbunca tarif ediyor. Kervansaray, onu yaptıran Rüstem Paşa’nın adıyla değil “Kebeci” ve sonra aldığı şekliyle “Cebeci Hanı” olarak anılıyor. Cebe, savaşlarda darbelerden korunmak için giyilen örme çelik zırha verilen ad. Hanın üretim yapılan bölümlerinde bir zamanlar cebe yapıldığı, bu işyerlerinin özgün olarak bir ocak ve bacayla inşa edildiği biliniyor.

CEBECİ HAN’IN DÜNÜ BUGÜNÜ

Bir zamanlar tüccarların konakladığı, uzun yollardan gelenlerin ağırlandığı Cebeci Han’ın odaları bugün birer ticarethane. Dükkanlar, atölyeler, hediyelik eşya satıcıları, bakırcılar, kumaşçılar ve daha niceleri handa faaliyet gösteriyor. Çeşit çeşit, renk renk ürünlerin satıldığı han, dükkân sahiplerinin ya da kiracıların bireysel çabalarıyla ayakta duruyor. Cebeci Han, yüzyıllar içinde özgün bütünlüğünü yitirirken yaşayan bir mekân olması sayesinde yıkılıp yok olmaktan da kurtulmuş. Günümüzde hana çirkin bir keşmekeş hâkim. Cebeci Han’da ilk büyük tahribat 1701 yangınında yaşanmış. Zamanın şairi bu felaketi;

“Kebeciler Hanı dirsen bir metin binâ iken
Yandı kibrit taşı gibi içi taşı döküldü”

dizeleriyle anlatmış. Bu afetin ardından yapının büyük ölçüde yıkıldığı 1894 depremi gelmiş. Bu ve benzeri tahribatların ardından defalarca onarıldığı bilinen yapı 1970’lere gelindiğinde oldukça kötü durumdaymış. Bakımsızlıktan ve kötü kullanımdan dolayı viraneye dönüşen han, esnafın çabasıyla 1981 yılından itibaren toparlanmaya başlamış. Düzenlenip, temizlenen han dükkânlara dönüştürülmüş ve zamanla müşterilerin uğrak yeri olmaya başlamış.

Cebeci Han’ın günümüze özgün olarak ulaşan son parçaları da zorlukla ayakta duruyor. Ana cephenin tuğla-derz dokusu yer yer görülüyor. Yapının bütünüyle ayakta kalan tek özgün kemeri ise kaderine terk edilmiş durumda. Dükkan sahipleri açıkta duran bu kemerin her kuvvetli rüzgârda zarar gördüğünü ve parça parça döküldüğünü söylüyor. Can-lı, nefes alan bir müze olan Cebeci Han, kapsamlı bir restorasyonu hak ediyor.

09 Ekim 2018 Salı

Etiketler : Gündem

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,22, dolar/TL yüzde 0,56, avro/TL yüzde 1,17 ve altının gram fiyatı yüzde 1,92 artış kaydetti.


 

BIST 100 endeksi, en düşük 9.567,10 ve en yüksek 10.008,72 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,92 artışla 2 bin 866 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,33 yükselişle 19 bin 124 liraya çıktı.

 

Geçen hafta sonu 4 bin 650 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3,23 artarak 4 bin 800 liraya yükseldi.

 

Bu hafta ABD doları yüzde 0,56 değer kazanarak 34,1150 liraya, avro da yüzde 1,17 artışla 38,0680 liraya çıktı.

 

Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,89 ve emeklilik fonları yüzde 2,36 değer kazandı.

 

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,40 ile "hisse senedi" fonları oldu.

20 Eylül 2024 Cuma