tatil-sepeti

HABER: CANAN BİLGİN

Ağustos başında üç kamu bankasının kredi faiz oranlarında indirim yapması, piyasaları hareketlendirdi. Başta inşaat olmak üzere birçok sektöre nefes aldıran faiz hamlesinde, gözler şimdi özel bankalara çevrildi. İş dünyası, çarkların dönmesi ve büyümenin sürdürülmesi için şimdi özel bankalardan benzer indirimi bekliyor. Özel bankalar ise indirim için sinyal vermeye başladı. Ekonomideki dengelenme süreciyle birlikte Merkez Bankası’nın politika faizinde 425 baz puanlık indiriminin ardından kamu bankaları ağustos başından itibaren mevduat ve kredi faiz oranlarını düşürmeye başladı. Faiz hamlesinde ilk adımı Ziraat Bankası ve Vakıfbank attı. İki bankayı kısa süre sonra Halkbank takip etti. Üç kamu bankası, konut kredi faizlerini yüzde 0.99’a düşürdü ve vadeyi de ilk defa 120 aydan 180 aya çıkardı.

35 BİN BAŞVURU

Konut kredi faiz oranlarının önemli eşik değer olan yüzde 1’in altına çekilmesinin ardından 35 bin kişi konut kredisi için bankalara koştu. İlk hafta 14 bin ev satılırken, rekor seviyedeki konut kredisi başvurularının toplam tutarı da 5.9 milyar liraya ulaştı. Kamu bankalarının öncülük ettiği faiz indirimi, ilk etapta inşaat sektörüne adeta can suyu oldu. Tüketiciler mevduat faizinde duran parayı konuta çevirmeye başladı. İlk haftada bankalara ulaşan talebin yüzde 40’ı markalı konutlara geldi.

500 BİN STOK

Gayrimenkul sektörü temsilcileri, faiz indiriminin inşaat sektörüne nefes aldırıp iç piyasayı canlandıracağı ve Türkiye ekonomisini hareketlendireceği konusunda hem­fikir. Sektör temsilcilerine göre, 1.5 yıldır satılmayı bekleyen 500 bin konut bulunuyor. Konut talebinde en büyük faktör kredi faizleri. İndirimlerin yapıldığı ilk hafta bankalara 35 bin kredi başvurusu geldi. Bu sayının bir ayda 100 bini aşması bekleniyor. Düşük faizler birinci el konut satışları üzerinde daha etkili olacak ve talebi hızlandıracak. Faiz oranlarının yıl sonuna kadar bu seviyede seyretmesi durumunda500 bin konut stoğunun yüzde 20’si satılabilir. Kredi vadelerinin ilk kez 15 yıla çıkarılması da peşinat sıkıntısı çeken ve konut talebini erteleyen tüketiciler için büyük avantaj.

İNDİRİM SİNYALİ

Sektör temsilcileri, gayrimenkul ve inşaat alanında durgunluğa karşı panzehir etkisi oluşturacak faiz indiriminin, aynı zamanda inşaatla ilgili yaklaşık 250 alt sektöre umut verdiğini belirtiyor. Satışlardaki yukarı yönlü hareket, yeni projeler için de motivasyon olacak.

Faiz indirimlerinin sadece inşaata değil, zincirleme bir şekilde diğer sektörlere ve dolayısıyla ekonomiye ivme kazandıracağını savunan iş dünyası, aynı hamleyi özel bankalardan da bekliyor. İş dünyası, düşük faiz sürecine özel bankaların da destek sağlamasını isteyerek, “Özel bankaların da borçlanma maliyetindeki düşüşü müşterilerine yansıtarak kredi faizlerini düşürmelerini ve piyasaları rahatlatmalarını bekliyoruz” mesajını verdi. Özel bankalar da indirim sinyali vermeye başladı.

OTOMOTİVİN İŞTAHI ARTACAK

Faizlerin düşürülmesi otomotiv piyasasına da moral verdi. Tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyen önemli dinamiklerden birinin faiz oranları olduğunu belirten otomotiv sektörü mensupları, ihtiyaç ve taşıt kredi faizlerindeki düşüşün satın alma iştahını artıracağını dile getirdi. Sektör mensupları, sıfır araç satışlarında yaşanan daralmaya karşın 2. el pazarının canlılığını koruduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Türkiye’de 2. el araç pazarında yıllık yaklaşık 6.5 milyonluk satış gerçekleşiyor. 2. el araçlar, tüketici için daha tercih edilebilir olmaya devam edecek. 2018 yılında sıfır araç pazarı yüzde 35 daralma gösterdi. Buna karşılık 2. el pazarı büyümesini sürdürdü. Faizlerdeki olası düşüşün pazarı olumlu etkileyeceğini, bu trendin önümüzdeki dönemde de süreceğini düşünüyoruz.”

YATIRIM FIRSATINI KAÇIRMAYALIM

Reel sektör temsilcileri, gerek faizlerin indirilmesi gerekse döviz kurunun düşük ve stabil seyriyle birlikte oluşan yatırım iklimi fırsatının kaçırılmaması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Düşük faiz imkanı ile kredi kullanmak, yatırım odaklı adımların atılmasını teşvik ediyor, yatırımcının elini daha da güçlendiriyor. Üretim için yatırım planlarını donduran veya yatırım planı olup da adım atmaktan çekinen tüm yatırımcılar bu fırsatı değerlendirmeli. Bu süreçte yapılan yatırımlar, piyasa hareketlendiğinde rakiplerden bir adım öne geçilmesini sağlar.”

YÜKSEK FAİZ, YATIRIM POTANSİYELİMİZDEN ÇALIYOR

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Oda Meclisi’nin ağustos ayı toplantısında, üç kamu bankasıyla başlayan faiz indirim sürecinin özel bankalarla sürmesi gerektiğine işaret etmişti. Avdagiç, şunları söylemişti: “Merkez Bankası, 425 baz puanlık faiz indirimiyle hem yatırım maliyetlerini geriye çekti hem de mevduat faizini girişimciye rakip olmaktan bir ölçüde uzaklaştırdı. Faizde indirim umut verici, ancak altını çiziyorum tek seferle kalmamalı. Bir trendin başlangıcı olmalı. Faizin yüksek kaldığı her gün Türkiye’nin yatırım potansiyelinden çalınmaktadır. Biz, üç kamu bankasıyla başlayan indirim sürecinin diğer özel bankalarımızla sürmesini diliyoruz.”

TÜRK EXİMBANK FAİZİ 6 PUAN İNDİRDİ

Türk Eximbank da TL kredi faizini yüzde 11.84’e indirdiğini duyurdu. Türk Eximbank, KOBİ’lere ve yüksek teknolojili ürün üreten ihracatçılara kullandırdığı TL kredilerindeki faiz oranını yüzde 15.19’dan yüzde 11.84’e indirdi. Bu değişiklik oransal olarak yüzde 22’lik bir indirim demek. Bankadan yapılan açıklamada son iki ayda TL kredilerinde yaklaşık 6 puanlık indirim yapıldığı hatırlatılarak, “Aşağı yönlü trende paralel olarak faiz indirimlerine devam edilecek” denildi.

27 Ağustos 2019 Salı

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi