Salı, 29 Ekim, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Gelişme sürecindeki ülkelerde faaliyet gösteren kalkınma bankaları ile gelişmiş Batı ülkelerinde sermaye piyasası işlemlerinde aktif olan yatırım bankaları, ülkelerin finansal istikrarı ve ekonomisi için büyük öneme sahip.
Kalkınma ve yatırım bankacılığı her ne kadar farklı amaç ve işlevlerde olsalar da birbirlerini tamamlayan iki farklı bankacılık türü. Her iki tip bankacılık, ülkelerin sanayileşmesinde önemli ağırlığı bulunan mali aracı kurumlar olma işlevine sahip. Gerek yatırım bankaları, gerekse kalkınma bankaları ağırlıklı olarak sanayinin finansmanına hizmet için faaliyet gösteriyor.
YENİ ANLAYIŞ GEREK
Fakat Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, bir nevi ‘şirket emlakçılığı’ veya sermaye hareketlerinden para kazanma sistemi yerine, projeleri ve yatırımları finanse ederek, artacak yatırım ve üretimden kazanmak daha elzem bir hale gelmiş durumda. Bu elzem durum ilk kez İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar tarafından, ‘Yeni nesil bankacılık anlayışı gerek’ sözleriyle gündeme getirilmişti. Öte yandan uzmanlar, finans kurumlarının asıl işinin yasalar çerçevesinde sermayeden sermaye üretmek olduğunu belirterek, “Tabii ki hem bankaların asıl işlerini yapmaları hem de firmaların yatırım ve kalkınma amacıyla desteklenmesi için Melek Yatırım Bankacılığı” geliştirebilir diyor.
DÜNYANIN DERDİ FİNANSMAN
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen İstanbul Finans Zirvesi, ‘Düşük Büyüme ve Düşük Faiz Ortamında Yol Almak’ ana temasıyla gerçekleştirildi. Geçen yıl ‘Yenilikçi Finans’ ana temasıyla toplanan zirveyi takip eden haftalarda G20’de dönem başkanlığını devralan Türkiye, bu süreç boyunca global ekonomide büyüme için yatırıma ve finansmana dikkat çekti.
G20’de Türkiye’nin duyurduğu öncelikler içinde, geleneksel olmayan yeni finansman kaynaklarına büyük önem verildiği vurgulandı. Bunlar arasında, alt yapı yatırımları için önemli bir kaynak olan ve risklerin dağıtılmasında iyi bir yöntem teşkil eden, öz kaynağa dayalı finansmana, özellikle de varlığa dayalı yeni finansman yöntemlerine işaret edildi.
Ancak üretimin, girişimciliğin ve yenilikçiliğin geliştirilmesi için kamu ve özel sektör finansman çözümlerinin de gelişmesi gerekiyor. Bu noktada gözler bankacılık sistemine çevriliyor.
DIŞ BORÇ YÜKÜ
Özellikle sanayi kesiminin dış borç yükü bilançolarında önemli bir bölümü oluşturuyor. Yerli kaynaklardan TL bazlı uzun vadeli krediyi uygun şartlarda bulamayan sanayici, döviz bazlı olarak yurt dışından borçlanıyor. Kurdaki dalgalanmayla birlikte hem firmalar hem de ülke ekonomisi daha da zorlanıyor.
YATIRIMLAR ERTELENMESİN
Birçok kârlı sanayi yatırımının uzun vadeli fon bulunamaması sebebiyle ertelendiğini belirten İTO Başkanı Çağlar, eylül ayı Meclis toplantısında şu önerilerde bulundu: “Düşük maliyetli fon için sermaye piyasalarına ilişkin düzenlemeler basitleştirilmeli. Toplumda tasarruf bilinci oluşturulmalı. Devlet, yeni model yatırım ve kalkınma bankası kurulmasına öncülük etmeli.” Bu konuda taleplerini rapor halinde ilgililere ilettiklerini belirten Çağlar, “Proje finansmanına yoğunlaşmış yeni nesil bir kalkınma ve yatırım bankası kurulmasını arzu ediyoruz” dedi.
SANAYİDE KALKINMA
Öte yandan, sanayide kalkınmanın finansmanı için devlet gücünün şart olduğunu ifade eden İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da başka bir platformda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Mevcut kalkınma bankalarını mı modifiye ederiz, yeni bir banka mı kurarız bilmiyorum ama sanayiye destek olacak bir yapıyı mutlaka hayata geçirmeliyiz. Önce kalkınma bankacılığı vizyonu oluşturulmalı. Siyasi irade bu yönde çalışmalı.”
BİREYSEL KATILIM SERMAYESİ
Hazine Müsteşarlığı Mali Sektörle İlişkiler ve Kambiyo Genel Müdürü Ali Arslan ise geçen yıl İstanbul Finans Zirvesi’nde küçük işletmelerin ve başlangıç aşamasındakilerin finansmanına dikkat çekmişti. Türkiye’de ve dünyada yeni bir şeyler yapmaya, yeni teknolojiler geliştirmeye çalışanların hep aynı problemi yaşadığını belirten Arslan, şunları söyledi: “Geleneksel finansman sisteminde teminat gösterilmesi gerekiyor. Fakat yeni kurulan işletmelerin, gençlerin veya girişimcilerin bunu karşılaması mümkün olmuyor. Hazine Müsteşarlığı bu çerçevede iki önemli düzenleme yaptı. İlki ‘melek yatırımcılar’ konusunda Bireysel Katılım Sermayesi Kanunu çıkarıldı ve başlangıç aşamasında işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırmak için lisanslama modeli geliştirildi. İkincisi ise kurumsal manada girişim sermayesi fonlarının desteklenmesi anlamında Hazine Müsteşarlığı’na 500 milyon TL’ye kadar üst fonlara kaynak aktarma imkanı sağlayan kanun çıkarıldı.”
YENİ MODEL ARAYIŞI
Öte yandan, mevduat toplama yetkileri olmadığı için hacimleri de kısıtlı olan klasik yatırım bankaları için 2008-2009 krizinden bu yana ‘dönemleri kapandı’ yorumları yapılıyor. Bu noktada kalkınma, yatırım ve finansman konulu her toplantı ve zirvede gündeme gelen ‘yenilikçi finans’ başlığı büyüme ve kalkınma için yeni destek modelleri arayışını açıkça ortaya koyuyor.
HAZİNE DESTEKLEMELİ
Geleneksel sisteme getirilen diğer bir eleştiri de kalkınma ve yatırım bankalarının kullandırdığı kredilerin çok düşük seviyede olması. Zira, neredeyse bütün sistem ticari krediler üzerinden yürüyor. Geçtiğimiz yıl kalkınma ve yatırım bankalarının kullandırdığı kredi yüzde 5 seviyesindeydi. Kredi hacmi on yılda yüzde 32 artarken, kalkınma ve yatırım bankalarının yıllık kredi artışı yüzde 4’ün altında kaldı.
Geçtiğimiz şubat ayında TBMM Kit Komisyonu Başkanlığını yürüten Hasan Fehmi Kinay da bu konuya dikkat çekmişti. Kalkınma ve yatırım bankalarının kaynak ihtiyacını Hazine’nin araya girerek çözmesi gerektiğini savunan Kinay, “Bunlara biz kaynak aktarmalıyız. Yatırım kredisine erişebilme imkanını artırmalıyız. Yabancı olsun yerli olsun kaynak ihtiyacı var. Bunun kalkınma ve yatırım bankalarınca düşük faiz ve uzun vadeli krediyle karşılanması gerek” dedi.
TEMİNATSIZ DESTEK
Çok sayıda sanayici ve bürokrat, klasik bankacılık sistemindeki teminat karşılığı krediler yerine, değerlendirmesi iyi yapılmış projelere ‘melek yatırımcı’ gibi yaklaşabilecek, devlet destekli yatırım bankacılığı modeline işaret ediyor.
NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Yatırım bankası: Devletin ve özel sektörün menkul kıymet ihracını başlatan, bunlara garanti veren ve tedavülünü sağlayan aracılık türü. Servet transferi, menkul değerlerin halka arzı ve yönetimi gibi sermaye piyasası işlemlerinde faaliyet gösteren ihtisas bankası.
Kalkınma ve yatırım bankası: Yatırım imkanlarının araştırılması, projelendirilmesi, yatırımcılara teknik ve mali desteğin sağlanması ve menkul kıymet borsalarının gelişimini sağlamak için kurulan finansal aracılar.
Kalkınma bankası: Gelişmekte olan ülkelerdeki yatırım sermayesi açığını giderip, teknik yardımlar yapıp, girişimcilerin sanayi üretimine yönelmesini destekleyen, sanayileşmeyi ve ekonomik kalkınma sürecini hızlandırmayı amaç edinen finansal aracı.
18 Eylül 2015 Cuma
Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nun Ekim 2024 sayısını yayımladı. Buna göre küresel emtia fiyatlarının petrol bolluğu nedeniyle 2025'te son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceği tahmin edildi.
Dünya Bankası emtia fiyatlarının 2025'te son 5 yılın en düşük seviyesine çekilebileceğini ancak fiyatların salgın döneminden önceki seviyeden yüze 30 daha yüksek kalacağı öngörüsünde bulundu.
5 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEYEBİLİR
Dünya Bankası, küresel emtia fiyatlarının petrol bolluğu nedeniyle 2025'te son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceğini bildirdi. Raporda, küresel emtia fiyatlarının 2026 yılına kadar düşmesinin beklendiği aktarıldı.
Küresel emtia fiyatlarının Orta Doğu'daki daha geniş çaplı bir çatışmanın bile fiyat etkilerini sınırlayabilecek kadar büyük bir petrol bolluğu nedeniyle 2025 yılında son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceği belirtilen raporda, buna rağmen genel emtia fiyatlarının Kovid-19 salgınından önceki beş yıla kıyasla yüzde 30 daha yüksek kalmaya devam edeceği kaydedildi. Raporda, emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 3,4 gerilemesinin ardından 2025'te yüzde 5,1 ve 2026'da yüzde 1,7 düşmesinin beklendiği, bunun da fiyatların 2020'den bu yana en düşük seviyelerine gerilemesine yol açacağı bildirildi.
"EMTİA FİYATLARINDA YÖN AŞAĞI DÖNECEK"
Bankanın raporunda, küresel emtia fiyatlarının 2024'ten 2026'ya kadar yaklaşık yüzde 10 düşeceğinin tahmin edildiği dile getirildi. Öngörülen düşüşlere petrol fiyatlarının öncülük ettiği vurgulanan raporda, doğal gaz fiyatlarındaki artışlar ile metaller ve tarımsal ham maddelerdeki istikrarlı görünümün bu düşüşleri sınırlandırdığı ifade edildi. Raporda, gelecek yıl küresel petrol arzının, talebi günde ortalama 1,2 milyon varil aşmasının beklendiği belirtilerek, bunun daha önce 2020'deki salgın döneminde ve 1998'deki petrol fiyatlarındaki çöküş sırasında olmak üzere sadece iki kez yaşanan bir bolluk olduğu anımsatıldı.
Dünya Bankasının raporunda, Brent tipi ham petrolün fiyatının 2024'te ortalama varil başına 80 dolar olacağı, 2025'te 73 dolara ve 2026'da 72 dolar seviyelerine gerileyeceğinin öngörüldüğü kaydedildi.
KÜRESEL ENERJİ VE GIDA FİYATLARI DA DÜŞECEK
Küresel gıda fiyatlarının bu yıl yüzde 8,5 ve 2025'te yüzde 4 düşmesinin ardından dengelenmesinin beklendiği ifade edilen raporda, gıda fiyatlarının 2015-2019 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık yüzde 25 üzerinde kalacağı aktarıldı.
Raporda, enerji fiyatlarının da bu yıl yüzde 5,8, gelecek yıl yüzde 6,2 ve 2026'da yüzde 2,1 düşmesinin beklendiğine işaret edilerek, gıda ve enerji fiyatlarındaki düşüşün merkez bankalarının enflasyonu kontrol etmesini kolaylaştıracağı dile getirildi. Bankanın raporunda, silahlı çatışmaların tırmanmasının enerji arzını sekteye uğratarak ve gıda ile enerji fiyatlarını artırarak bu çabayı zorlaştırabileceği vurgulandı.
Orta Doğu'daki çatışmaların tırmanma olasılığının enerji fiyatları için yakın vadede önemli bir yukarı yönlü risk oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, bunun diğer emtialar için de potansiyel zincirleme sonuçlar doğurabileceği belirtildi.
29 Ekim 2024 Salı
Son dakika haberi: Dünya Bankası'ndan dikkat çeken altın fiyatları tahmini geldi. Banka, altın fiyatı için 'Bu yıl rekor kırabilir ve 2023 ortalamasının yüzde 21 üzerine çıkabilir' tahmininde bulundu.
Son dakika haberleri: Dünya Bankası'nın altın fiyatları tahmininde yer aldığı Emtia Piyasaları Görünüm Raporu yayımlandı. Buna göre 'Altın fiyatları yeni rekorunu kırabilir' tahmini dikkat çekti.
DÜNYA BANKASI'NDAN ALTIN TAHMİNİ: REKOR KIRABİLİR
Dünya Bankası'nın yayımladığı raporda küresel emtia fiyatlarının 2026 yılına kadar düşmesinin beklendiği öne sürülürken, "güvenli liman" arayan yatırımcılar için popüler bir tercih olan altının ortalama fiyatının bu yıl rekor kırmasının ve 2023'teki ortalamasının yüzde 21 üzerine çıkmasının beklendiği bildirildi.
"ÇATIŞMALAR VE JEOPOLİTİK RİSKLER 'ALTIN'A YARIYOR
Varlıklar arasında özel bir konuma sahip olan altın fiyatı için çatışmalar da dahil olmak üzere jeopolitik ve politik belirsizlik dönemlerinde sıklıkla yükseldiği belirtilen raporda, gelecek iki yılda altın fiyatlarının Covid-19 salgınından önceki beş yılın ortalamasının yüzde 80 daha yüksek kalmasının ve sadece hafif bir düşüş göstermesinin beklendiği aktarıldı.
Raporda, Çin'in emlak sektöründeki zayıflığın sıkı arz koşulları ve enerji dönüşümünden kaynaklanan bazı metallere yönelik artan taleple dengelenmesi nedeniyle endüstriyel metal fiyatlarının 2025-2026 yıllarında istikrarlı bir seyir izlemesinin beklendiği ancak Çin'deki beklenmedik büyüme sonuçlarının metal piyasalarında dalgalanmaya yol açabileceği kaydedildi.
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı