tatil-sepeti

Projenin ilk adımı olarak Rusya, Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Polonya’dan 500’e yakın ithalatçı firma, kumaş ve tekstil aksesuarları üreticisi 86 Türk firması ile satın alım masasına oturdu.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç:

- “Gate of Business ile güçlü ve öncü olduğumuz sektörlerle birlikte dünyada Türk rüzgarı estireceğiz”

- “Organizasyonu etkili bir fuar ve yanında B2B'lerle büyütmek istiyoruz.Tekstil, hazır giyim ve buna bağlı sektörlerde fuar denilince nasıl Paris'teki, Milano'daki fuarlar öne çıkıyorsa, İstanbul da öyle akla gelmeli”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tüm sektörlerde yabancı ülkelerdeki büyük ithalatçı firmaların yetkililerini İstanbul’da, Türk alıcı firmalarla buluşturmak amacıyla “Gate of Business (İş Kapısı)” temasıyla bir çalışma başlattı.

İTO, yeni konseptin ilk etkinliğini Türk ihracatının en güçlü ve öncü sektörlerinden kumaş ve tekstil aksesuarları sektörü için gerçekleştirdi. Bu kapsamda kumaş ve tekstil aksesuarları sektöründeki üyeleri için 8 ülkeden yaklaşık 500 alıcı firma İstanbul’a geldi.

18-19 Kasım’da düzenlenen ve “Textile B2B Istanbul” adı verilen iki günlük organizasyona Rusya Federasyonu, Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Polonya’dan ithalatçı-alıcı firmalar katılıyor.

500’e yakın firmanın temsilcileri, İTO üyesi 86 firmanın temsilcileri ile Güneşli Wyndham Grand Istanbul Europe Otel’de satın alım masasına oturdu. Türk firmaları, ithalatçı firmalarla birebir iş görüşme yaparak birçok anlaşmaya imza attı.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, firmaların stantlarını dolaşarak ihracatçı firmaları tebrik ettikten sonra yaptığı açıklamada, “Tüm sektörlerimiz için ihracatın kapısını, İstanbul’dan dünyaya açıyoruz” dedi.

2019’u ‘Ekonomimize Global Nefes: İhracat Yılı’ ilan ettiklerini hatırlatan Avdagiç, bu planın en önemli ayağının ihracata dönük somut işbirlikleri oluşturmak olduğunu belirtti.

Şekib Avdagiç, “2023 yılında Türkiye'nin yıllık ihracatını 226.6 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen ‘İhracat Ana Planı’na en yüksek katkısı sağlamak için geniş bir yelpazede çalışıyoruz. Bu faaliyetlerimize kumaş ve tekstil aksesuarları sektörlerine yönelik uluslararası B2B etkinliğiyle yeni bir tuğla daha ekledik. Uluslararası alıcı firmalarla üretici firmalarımızı bir araya getirmek ve onlara birebir iş görüşmeleri gerçekleştirmeleri için uygun bir platform sağlamayı hedefliyoruz. İnanıyorum ki, bu proje sektörümüze ve ülkemize ciddi bir katkı sağlayacaktır” dedi.

Avdagiç, İTO olarak birebir uluslararası iş buluşmalarını bundan sonra ‘Gate of Business’’ teması ile yapacaklarını kaydetti. Avdagiç, Textile B2B Istanbul etkinliğinin de bu konsept altındaki ilk organizasyon olduğunu, diğer sektörle devam edeceklerini ifade etti.

İTO’nun her yıl 40’ın üzerinde uluslararası fuarın milli katılımını organize ettiğini belirten Avdagiç, “Tekstil ve buna bağlı endüstriler, Türkiye’nin en önemli ihracat alanlarından biri. Burada kapsayıcı bir tanıtım organizasyonu yapmamız gerekiyor. Bu ihtiyacı karşılamak üzere bu B2B etkinliğini organize ettik. Çünkü İstanbul uluslararası arenada tekstil ve kumaş sektöründe de bir merkez olmayı hak ediyor. Tekstil, hazır giyim ve buna bağlı sektörlerde fuar denilince nasıl Paris'teki, Milano'daki fuarlar öne çıkıyorsa, İstanbul da öyle akla gelmeli” diye konuştu.
Tekstilin Türk ihracatının 200 yıllık en güçlü ve öncü sektörlerinden biri olduğunu belirten Şekib Avdagiç, “Nasıl 1867 Paris Dünya Fuarı sebebiyle Şanzelize Caddesi’ndeki tüm mağazalarda Türk kumaşı ve tekstili arz-ı endam edip Türk rüzgarı estirdiysek, bugün de bunu tekrarlamamız için hiçbir neden yok. İTO olarak biz Gate of Business etkinlikleriyle güçlü ve öncü olduğumuz sektörlerle birlikte dünyada Türk rüzgarı estireceğiz” dedi.

İTO Başkanı Avdagiç, organizasyonu etkili bir fuar ve yanında B2B'lerle büyütmek istediklerini kaydetti. Şekib Avdagiç, “Hedefimiz, üç yıl içinde İstanbul'daki 100 bin metrekarelik fuar hollerinin tamamını bu sektörleri doldurabileceğimiz bir noktaya gelebilmek. Bu çok iddialı bir hedef. Ancak sektörün gücü, üretim, ihracat yurtdışı pazarlama kabiliyeti ile kesinlikle bunu başarabileceği kanaatindeyiz” dedi.

* * *

Rakamlar…

  • Türkiye’nin toplam tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatı, yüzde 5.5 azalışla 2019 yılı Ocak-Ekim döneminde 8.3 milyar dolar oldu.
  • AB ülkeleri ihracatta ilk sırayı aldı. Yılın ilk 10 ayında ihracatımızın 4.1 milyar doları AB ülkelerine yapıldı.
  • Rusya, Ukrayna, Sırbistan, Belarus gibi eski Doğu Bloku ülkelerine ihracatımız artış trendi içinde.
  • Tekstil ve hammaddeleri ihracatımızın yüzde 23.5’ini dokuma kumaş ihracatı oluşturdu. Kumaş'ı, iplik ve ev tekstili ürün grupları izledi.
  • Dokuma kumaş ihracatımız 2019 yılı Ocak-Ekim döneminde 1.95 milyar dolar oldu. Aynı dönemde örme kumaş ihracatımız da 2.3 milyar dolar oldu.

20 Kasım 2019 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi