İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomik programın başarısı ve kalıcı tek haneli düşük enflasyon için yapısal reformların yakında gerçekleştirileceğine inandığını söyledi.


 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO'nun nisan ayı meclis toplantısındaki konuşmasında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası gerek ekonomi yönetiminin gerekse de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamaları önemli bulduklarını ifade etti.

 

Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgusunun hem iç hem de dış piyasalar açısından hedefli mesajlar olduğunu kaydeden Avdagiç, "Bu mesajlar amacına ulaştı. Orta Vadeli Program'ın hedeflerine bağlılık ve yapısal reformlara vurgu da piyasaların güvenini pekiştirmesi açısından önemli bir işlev gördü." değerlendirmesinde bulundu.

 

Avdagiç, 31 Mart seçimlerinin ardından siyasetin önünü gördüğüne dikkati çekerek, "Özel sektör de bundan sonraki dönem için en az siyaset kadar önünü görmek istiyor. Çünkü önünü göremeyen adımını atamaz. Aynı şekilde pusulası olmayan da açık denize yelken açamaz." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye ekonomisinde özel sektör için de yeni bir süreç başladığını anlatan Avdagiç, "Belediye seçimlerini geride bıraktık ve seçim sonrası, dış dünyada yakından takip ettiğimiz gelişmeler dışında, tüm eforumuzu ve dikkatimizi ekonomiye vermiş durumdayız. En azından biz iş dünyası olarak bunu arzuluyoruz. Üçüncü çeyrekle birlikte enflasyondaki yavaşlamanın belirginleşmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Dış ticaret açığındaki daralma mart ayında da devam etti." diye konuştu.

 

Osmanlı dönemi devlet adamı ve tarihçi Ahmet Cevdet Paşa'nın bir sözüne atıfta bulunan Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun sanayileşmede niçin başarılı olamadığını analiz ederken der ki 'Bir ıslahat düşüncesinin, bir sanayileşme hamlesinin başarılı olabilmesi için üç unsur gereklidir; ilim, irade ve kudret. Yani ne yapılacağını bilmek, onu yapma kararlılığını göstermek ve onu yapabilme gücüne sahip olmak. Bu üç unsur bir iktidarda ya da bir yöneticide toplandığında, o kişi ıslahatı başarıyla yapar, eğer biri eksik kalırsa o iş aksar' diyor. Türkiye o devirden bu devire, bu üç unsuru bir araya getirmekte hep güçlük çekti. Şimdi bu üç unsura sahibiz, o yüzden Türkiye ekonomisi için güzel bir başlangıç daha olacağına inanıyoruz. Çünkü gerek kamu, gerek özel sektör ve gerekse millet olarak ne yapacağımızı biliyoruz. Bunu yapmayı istiyoruz ve bunu yapacak güce sahibiz. Ekonomik programı bu bilinç ve kararlılıkla hükümetin uygulamasını istiyoruz."

 

"TÜM TOPLUMDAN FEDAKARLIK İSTERKEN, KAMU BİRİMLERİNİN BUNUN DIŞINDA KALMASI DÜŞÜNÜLEMEZ"

 

İTO Başkanı Avdagiç, kamunun harcama tasarrufuna dikkati çekerek, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bütçe disiplininden taviz verilmeyeceği, kamunun tasarruf yapacağı ve ek bütçe kullandırılmayacağı açıklamasını önemsediklerini dile getirdi.


Tüm toplumdan fedakarlık isterken, kamu birimlerinin bunun dışında kalmasının düşünülemeyeceğini vurgulayan Avdagiç, "Eminim ki kısa zaman içinde Türkiye, bu fedakarlıklarının karşılığını alacak, refahı tüm ülkeye yayacaktır." ifadesini kullandı.

Avdagiç, konuşmasında İsrail'in Gazze katliamıyla başlattığı sorunun giderek büyüdüğünü belirterek, "Maalesef ki İsrail'in vahşeti, insanlığın vicdanını artık kanatmıyor, deyim yerindeyse yok ediyor." şeklinde konuştu.

 

Türkiye'nin bu aşamada çok ciddi bir karar alarak bazı malların İsrail'e satışına kısıtlama getirdiğini hatırlatan Avdagiç, şu değerlendirmelerini paylaştı: "İTO olarak, 6 aydır İsrail'in Gazze'deki insanlık dışı katliamını ve Filistinli masum insanlar ile çocukları açlığa mahkum etmesini sonlandırma çabalarının karşılıksız kalması üzerine Türkiye'nin İsrail'e karşı yürürlüğe koyduğu ihracat kısıtlamasını önemli bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz. Biz insanlığın öldüğü yerde ticaretin yaşamasının mümkün olamayacağına inanıyoruz. Türkiye'nin bu tavrının kalıcı ateşkes ve kesintisiz insani yardım için tüm ülkelerin ortak hareketine vesile olmasını diliyoruz."

19 Nisan 2024 Cuma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor." dedi.


Bakan Bayraktar ile beraberindekiler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programı kapsamında Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'ndeki işçileri ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı.

 

Tesis gezisinin ardından Bayraktar, gazetecilere, doğal gaz merkezi veya ticaret merkezi olmanın en önemli şartlardan birinin güçlü bir altyapı olduğunu söyledi.

 


Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz piyasasına sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

 

"Yani kendi iç pazarınızın çok kuvvetli olması lazım. Bizim doğal gaz tüketimimiz 860 yerleşim yerinde, 200'ün üzerinde organize sanayi bölgesinde var. Dolayısıyla sizin güçlü bir talep ve tüketim tarafınızın olması lazım. Dolayısıyla bütün bu altyapıyı kurguladığınız zaman ve tabii ki bir de civar ülkelerle bölgede bağlantılarınızın olması lazım. Bizim hem Bulgaristan hem de Yunanistan üzerinden Avrupa tüketim noktasına erişimimiz söz konusu. Biz bu anlamda bu çalışmaları yürütüyoruz. Yani kendi gazımızı artık üretiyoruz ve bunu daha da artıracağız. Bütün bu artan gaz kaynaklarıyla tedarik noktalarıyla biz artık Avrupa'nın da bir gaz sağlayıcısı ülkesi durumuna gelmiş durumdayız. Romanya'yla, Macaristan'la, Bulgaristan'la çok yakın bir zamanda Sırbistan'la da yani kendimizi artık komşu sınırdaş olmadığımız ülkelerle de doğal gaz ticaret anlaşmalarını yapıyoruz, hayata geçiriyoruz."

 

Bayraktar, Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'nin 1,2 milyar metreküplük mevcut kapasitesi olduğunu hatırlattı.

 

Bu kapasiteyi ilk etapta 3,5 milyar metreküpe çıkartacaklarını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

 

"Hemen akabinde de 1,9 milyar metreküplük ilaveyle 5,4 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz, önümüzdeki 4 yılda yapacağımız yatırımlarla. Silivri'yi de 6 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla onu da ilave ettiğimizde Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor. Buradaki deponun sadece mevcut kapasitesi değil, günlük gaz besleme kapasitesi de önemli Tuz Gölü, şu anda 40 milyon metreküp. Kapasite artırımıyla birlikte 80 milyon metreküpe ulaşacak. Silivri'de de 80'leri bulacağız yani 160 milyon metreküp günlük kapasiteden bahsediyorum. Buna Karadeniz gazının ilk etapta 10 milyon metreküpünü de ilave ettiğinizde 170 milyon metreküpü bulursunuz. En soğuk kış gününde bizim evlerde kullandığımız gazı sadece depolarımızdan ve kendi ürettiğimiz Karadeniz'deki gazdan sağlayabilecek altyapıya Türkiye sahip olacak."

 

TÜRKİYE'Yİ BİR DOĞAL GAZ MERKEZİ HALİNE GETİRECEĞİZ

 

Bayraktar, Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliği için Tuz Gölü'ndeki bu tesisin çok önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin artan üretimi, ihracatı ve büyüyen ekonomisi kapsamında doğal gaz talebinin artmaya devam ettiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Türkiye yaklaşık 51 milyar metreküplük yıllık tüketimiyle Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz ülkesi. Doğal gaz tedariki noktasında Türkiye çok uzun yıllar neredeyse kullandığı doğal gazın tamamını ithalat yoluyla karşılıyordu. Hem boru hatları hem sıvı enerjiyi alabilecek altyapı yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Bunun ötesinde depolama yatırımları yaptık. İşte en önemli projelerimizden bir tanesi şu anda içinde olduğumuz yer altı doğal gaz depolama projesi. Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, ve üçüncü faz projeleri var. Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Bir de şimdi kendi doğal gazımızı üretir hale geldik. Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 metreküpü buldu, 1,8 milyon hanenin doğal gazını biz kendimiz karşılar hale geldik. Bunu da inşallah artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta 2025 yılının ilk çeyreğinde inşallah 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız."

 

Bayraktar, bugün itibarıyla Türkiye'nin yaklaşık 5,8 milyar metreküp gazını depoladığını, 2028'e geldiğinde kullandığı doğal gazın yüzde 20'sini depolar hale geleceğini kaydetti.

 

Tuz Gölü'nde, çok büyük bir depolama potansiyelinin olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 50'sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları yapmayı da hedefliyoruz. Bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye'yi bir doğal gaz merkezi haline getireceğiz." diye konuştu.

 

01 Mayıs 2024 Çarşamba

İstanbul'da nisanda önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 4.89, toptan fiyatlar yüzde 4.87 artış gösterdi.


 

İstanbul Ticaret Odasının (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, İstanbul'da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi nisanda yüzde 4,89, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 4,87 arttı.

 

Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde artış oranının perakendede yüzde 78,81, toptan fiyatlarda yüzde 65,94 olduğu görüldü.

 

SEKTÖREL BAZDA DEĞİŞİM ORANLARI

 

Nisanda perakende fiyatlarda önceki aya göre, giyim harcamaları grubunda yüzde 23,85, ev eşyası harcamalarında yüzde 5,30, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,88, gıda harcamalarında yüzde 4,84, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 2,22, konut harcamalarında yüzde 1,45, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,88 ve diğer harcamalarda yüzde 0,03 artış izlendi.

 

Toptan fiyatlarda ise mensucat grubunda yüzde 17,93, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 13,36, madenler grubunda yüzde 7,27, kimyevi maddeler grubunda yüzde 5,40, gıda maddeleri grubunda yüzde 3,03, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,73, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 0,27 artış görüldü.

01 Mayıs 2024 Çarşamba