İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Bozulan fiyatlama davranışlarının ortadan kaldırılması hayati önem taşıyor. Bilhassa halkın enflasyon beklentisinin aşağıya çekilmesinde bu çok önemli. Dolayısıyla ekonomi yönetimine, Merkez Bankası’na enflasyonla mücadelenin yanı sıra enflasyon beklentilerinin kırılması konusunda da önemli iş düşüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, eylül ayında tüketici fiyatları (TÜFE) aylık yüzde 2,97 artarken, yıllık enflasyonun 14 ayın ardından yüzde 50 bandının altına indiğini hatırlattı.
Enflasyonun yıl sonunda OVP’de güncellenen hedef seviyesinde olması için kalan üç ayın toplamında 4,16 puan seviyesinde gerçekleşmesi gerektiğine işaret eden Avdagiç, tahminlerin yıl sonu enflasyonunun yüzde 42-43 seviyesinde gerçekleşebileceği yönünde olduğunu kaydetti.
“EKONOMİ YÖNETİMİNİN MÜCADELESİNDEKİ KARARLILIĞI DEĞERLİ BULUYORUZ”
Avdagiç, Enflasyondaki düşüş eğilimini son derece önemli ve değerli buluyoruz. Ancak asıl kararlılık gerektiren mücadelemiz, bundan sonraki süreçte olacak. Bu süreçte bozulan fiyatlama davranışlarının ortadan kaldırılması hayati önem taşıyor. Bilhassa halkın enflasyon beklentisinin aşağıya çekilmesinde bu çok önemli. Dolayısıyla ekonomi yönetimine ve Merkez Bankası’na, enflasyonla mücadelenin yanı sıra enflasyon beklentilerinin kırılması konusunda da önemli iş düşüyor” ifadelerini kullandı.
Avdagiç, asıl zor olanın enflasyonu tek haneye indirmek ve kalıcı olarak bu seviyede tutabilmek olduğunu kaydetti. Avdagiç, şöyle devam etti: "Bu da kararlı mücadele ile birlikte güven ve istikrarla sağlanabilir. Bunun için ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası’nın ortaya koyduğu mücadele kararlılığını son derecede değerli buluyoruz. Bu çabaların ve sıkı para politikası duruşunun en az bu ölçekte etkili ve uyumlu bir maliye politikasıyla desteklenmesinin zorunlu olduğunu da her fırsatta vurgulama gereği duyuyoruz."
Yıllık tüketici enflasyonunun Eylül ayında yüzde 49,38’e gerilemesiyle, yüzde 50 seviyesindeki politika faizinin beklenen enflasyonun yanı sıra, geçmiş dönem enflasyonunun da üzerinde kaldığını hatırlattı.
Avdagiç, şöyle devam etti:
“Böylece enflasyon-faiz ilişkisinde yeni bir döneme girildi. Dolayısıyla şimdi hem enflasyon hem de faiz şapkasını önümüze koyarak dengeleri hassas bir teraziyle tartmanın zamanı geldi. Enflasyonun ne kadarının gerçekten maliyet kaynaklı ne kadarının da gerçekten talep kaynaklı olduğunu bilmek ve hem kullanacağımız araçları hem de bu araçların işlevini buna göre belirlemek zorundayız. Kabul ediyoruz ki, erken bir faiz indirimi tüm toplum kesimlerinin enflasyonla mücadele için katlandığı fedakârlıkların heba olması riskini taşıyor. Ama enflasyon ağırlıkla talep kaynaklı değilse ya da bununla birlikte bozulan fiyatlama davranışlarının önemli bir payı var ise, bu durumda faiz silahından çok daha anlamlı, etkili ve maliyeti daha düşük araçları kullanmak ve politikaları uygulamak zorundayız.”
Avdagiç, geçtiğimiz hafta İTO olarak kamuoyuna sanal kumarın tehlikesine ilişkin açıklama yaptıklarını hatırlatarak, bu konudaki görüşlerini ve önerilerini Oda Meclisi’nde de ifade etti.
Büyük bir tehlikenin tüm hızıyla yaklaştığını kaydeden Avdagiç, “Her şeyden önce gençliğimiz sanal ortamda sanal kumarın pençesine düşüyor. Yuvalar yıkılıyor, aileler parçalanıyor. Bu yönüyle sosyal bir yaramız kanadıkça kanıyor. İnsan gücümüz yitiyor, yeteneklerimiz heba oluyor. Üretim için harcanacak zihin ve beden emekleri, kısa yoldan zengin olma hevesiyle çarçur ediliyor” dedi.