İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, uluslararası arenada karmaşık bir dönemden geçildiği böyle bir zamanda, AB'nin kıtada güvenliği sağlamak, ekonomiyi korumak ve küresel dengelerdeki değişikliklere hazır olmak gibi zor görevleri olduğunu söyledi.


Brüksel'de 23-24 Mart'taki AB Liderler Zirvesi öncesinde Meloni, parlamentonun üst kanadı Senatoya zirve gündemindeki konuları ve İtalyan hükümetinin bu konulara yaklaşımına dair bir konuşma yaptı.

Meloni, İtalya'nın elinde Avrupa'da başrol oynamak üzere pek çok kartı olduğunu ifade ederek, "Gelecek konseyin gündeminde, Ukrayna, göç ve enerji konuları var ki bunlar AB'nin öncelikleri arasında yer alıyor. Uluslararası sistemin içinde bulunduğu bu karmaşık dönemde AB, muhtemelen son yılların en zor görevlerine çağırılıyor. Bunlar; Ukrayna'da Rus saldırganlığıyla ortaya çıkan tehdit karşısında kıtanın güvenliğini garanti etmek, ekonomik dokuyu korumak ve küresel dengelerde ortaya çıkabilecek radikal değişikliklere hazır olmak. AB, bunlara zamanında etkili ve stratejik yanıtlar vermeye çağrılıyor." diye konuştu.

Akdeniz'de daha fazla masum insanın ardından göz yaşı dökmek istemediklerini dile getiren Meloni, düzensiz göçmen akınında yoğunluğun artmasının uluslararası koruma hakkına sahip olanları ya da kotalarla gelenlere de zarar verdiğini söyledi.

Meloni, ülkenin güneyindeki Cutro'da 26 Şubat'ta yaşanan ve en az 88 kişinin öldüğü göçmen teknesi faciasını hatırlatarak, "Avrupa Komisyonu Başkanı’na, AB Konseyi Başkanı’na bu konuda daha fazla bekleyemeyeceğimizi yazdım. Vicdansız insan tacirlerinin düzenlediği bu seyahatlerde bir sonraki kazayı çaresizce bekleyemeyiz. İtalya'nın deniz sınırları, AB'nin de dış sınırlarıdır. Bütün kıtanın güvenliğini ilgilendirir." ifadelerini kullandı.

Meloni, "Varsayımsal olarak herhangi bir göç hakkından önce, hiçbir insan daha iyi hayat vaadiyle göç etmeye zorlanmamalıdır. Avrupa ve Batı'nın son yıllarda kusurlu biçimde ihmal ettiği husus tam olarak budur." dedi.

Düzensiz göçle mücadele kapsamında AB'nin 2016'da Türkiye ile göç anlaşması yaptığını hatırlatan Meloni, "İnsan kaçakçılığıyla güçlü bir şekilde mücadele etmek istiyoruz. Bunlar; göçmen botlarının hareket etmesini durdurmak, menşe ülkelerle işbirliği, geri dönüşleri artırmak, bu amaçlar için uygun kaynakları ayırmak olabilir. Bu hususlar, AB liderlerinin önüne koyacağımız önceliklerimiz. Menşe ve transit ülkelerle işbirliğini uygun kaynaklarla güçlendirmek gerekiyor. Artık Akdeniz'den gelen akınlara da eşit şekilde önem verilmesi gerektiğine inanıyorum." yorumunu yaptı.

UKRAYNA'NIN YENİDEN YAPILANMASINA İLİŞKİN ROMA'DA KONFERANS

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda, Ukrayna'ya desteklerini yineleyen Meloni, uluslararası hukuka saygıyı sağlamak için Moskova üzerindeki baskıyı sürdürmenin esas olduğunu kaydetti.

Meloni, İtalya'nın Ukrayna'nın yeniden inşasına katkıda bulunmaya hazır olduğunu belirterek, "26 Nisan'da Roma’da düzenleyeceğimiz imar konferansı üzerinde çalışıyoruz." dedi.

Başbakan Meloni, adil barışa yönelik müzakere yolunun henüz olgunlaşmadığını ama inatla takip ettiklerini kaydetti.

Konuşmasında Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasının uzatılmasına da değinen Meloni, "Bunu destekliyoruz çünkü Rus saldırganlığının gıda güvenliğine de yansımaları oldu." dedi.

"KEMER SIKMA DÖNEMİ SONA ERDİ"

Meloni, AB’de uygulanan ekonomi politikalarıyla ilgili olarak, "2023 içinde bütçeyle alakalı yeni hedeflerimiz olmalı. İstikrar ve büyüme arasında daha fazla dengeye ihtiyacımız var. Geçmişte istikrara çok fazla dikkat gösterildi, şimdi artık büyümeye daha fazla dikkat vermemiz gerekiyor. Kemer sıkma dönemi sona erdi." diye konuştu.

Enerji güvenliği konusunun da AB Liderler Zirvesi’nin önemli bir konusu olduğunu dile getiren Meloni, "Otomobillerin karbon emisyonlarına yönelik düzenlemelere ve binaları daha verimli hale getirme gibi önerilere karşıyız. Bizi yeni stratejik bağımlılıklara maruz bırakma riski taşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Meloni, hükümet olarak ulusal çıkarlarını savunmaları için askeri harcamalara yönelik ödenekleri artırma sorumluluğunu da üstlendiklerini dile getirdi.

21 Mart 2023 Salı

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma