İsveç Dışişleri Bakanı Billström, ülkesinin 2010'dan bu yana terör tehdidi altında olduğunu belirterek, "İsveç'in yeni yasal düzenlemesi, Türkiye'nin yanı sıra diğer NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle işbirliğimizi kolaylaştıracaktır" dedi.


İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, ülkesinin 2010'dan bu yana yüksek terör tehdidi altında olduğunu belirterek, "Bu tehdidi bertaraf etmek yoğun, ulusal ve uluslararası çabaları gerektirmektedir. İsveç'in yeni yasal düzenlemesi, Türkiye'nin yanı sıra diğer NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle işbirliğimizi kolaylaştıracaktır." dedi.

 

Billström ve Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau, Varşova'da görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

 

Polonya'ya İsveç'in NATO üyeliğini desteklediği için teşekkür eden Billström, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Avrupa'nın güvenliğinin son derece önem arz ettiğini söyledi.

 

Billström, Avrupa ve ülkelerinin güvenliği için Finlandiya ile NATO üyeliğine başvurduklarını anımsatarak, geçen yıl 5 Temmuz'da iki ülkenin NATO'ya dahil olmasına ilişkin katılım protokollerinin tüm NATO ülkelerince imzalandığını dile getirdi.

 

İsveç'in NATO'ya katılması için 31 üyenin tamamının onay vermesi gerektiğine dikkati çeken Billström, sadece Türkiye ve Macaristan'ın onay vermediğini kaydetti.

 

Billström, "22 Mart'ta NATO tasarısı, İsveç Parlamentosunca kabul edildi. Böylece bizim tarafımızda gerekli tüm hazırlıklar tamamlanmış oldu. İsveç, ilk günden itibaren aktif ve sadık bir müttefik olmaya ve tüm müttefiklerinin güvenliğine katkıda bulunmaya hazırdır." diye konuştu.

 

İsveç'in güçlü savunmaya sahip olduğunun altını çizen Billström, şöyle devam etti:

 

"NATO'nun Baltık Denizi bölgesinde güçlendirilmiş mevcudiyetine, hava devriyelerine ve ulusal güvenliğe yönelik diğer işbirliklerine katkıda bulunmaya hazırız ve saldırılar gerçekleştiren PKK dahil tüm terör örgütlerini kınıyoruz. Giderek daha tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz, devlet aktörlerinin yanı sıra teröristler ve şiddet yanlısı aşırılık yanlıları da ciddi bir tehdit oluşturuyor. İsveç, 2010'dan bu yana yüksek terör tehdidi altındadır. Bu tehdidi bertaraf etmek yoğun, ulusal ve uluslararası çabaları gerektirmektedir. İsveç'in yeni yasal düzenlemesi, Türkiye'nin yanı sıra diğer NATO ve AB ülkeleriyle işbirliğimizi kolaylaştıracaktır."

 

POLONYA-BELARUS SINIRINDAN ÇOK SAYIDA MÜLTECİ BEKLİYORUZ

 

Polonya Dışişleri Bakanı Rau da İsveç’in, NATO’ya katılmak için tarihi bir karar aldığını ve Polonya’nın bu üyeliği destekleyen ilk ülkelerden olduğunu söyledi.

 

İsveç’in NATO üyeliğinin yeni bir güvenlik çerçevesi yaratacağını vurgulayan Rau, Baltık bölgesinin de güvenliğinin artacağını kaydetti.

 

Rau, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Kiev yönetiminin aldığı kararlara saygı duyarak desteğe devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Ukrayna, Gürcistan ve Moldova gibi ülkelerin AB’ye üyeliği Birliğe güç katar.” Dedi.

 

Ukrayna’nın yeniden inşası için desteğe ihtiyacı olduğuna işaret eden Rau, “Ukrayna’ya desteği için İsveç’e teşekkür ederim ancak tüm bunlara rağmen diyaloğumuzun sürmesini gerektiren işler var. AB, ortak göç ve iltica kuralları üzerinde anlaşmaya vardı ancak ben bunun uygun olmadığını düşünüyorum.” Diye konuştu.

 

Rau, Belarus’la ilgili de Billström ile konuştuklarını aktararak, Polonya-Belarus sınırından çok sayıda mülteci beklediklerini anlattı.

 

İSVEÇ’TEKİ YASA 1 HAZİRAN’DA YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

 

İsveç Parlamentosunda 3 Mayıs'ta onaylanan anayasa değişikliği kapsamında terörle mücadeleye ilişkin yeni ceza yasası, 1 Haziran’da yürürlüğe girdi. Yasa, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylamak için başlıca taleplerinden biriydi.

 

Ülkede terör örgütlerine üyeliğin suç kapsamına alınması hedeflenen yasada terör faaliyetlerine katılan ve terör örgütleriyle işbirliği yapan kişilere 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

 

Yasaya göre, terör örgütünü destekleme, güçlendirme veya teşvik etme kastı taşıyan faaliyetlere katılan kişiler, en fazla 4 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek. Ağırlaştırıcı nedenler varsa bu suçların cezası en az 2, en fazla 8 yıl hapis olacak.

 

Terör örgütü için silah, cephanelik, yanıcı ve patlayıcı madde, ulaşım desteği, örgüte arazi ve mülk kiralama gibi suçlara karışanlara 4 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Bu suçlarda ağırlaştırıcı nedenler varsa 1,5 ila 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

 

Yasa, yetkililere terör örgütlerini finanse eden ya da başka yollarla destekleyen kişileri gözaltına alma ve yargılama konusunda çok daha geniş yetkiler de veriyor.

12 Haziran 2023 Pazartesi

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma