Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'u ulaştırma alanındaki adımlarla "yatırımlar şehri" haline getirdiklerini belirterek, "İstanbul'u, yapılan köprü ve tünellerle adeta çağ atlatarak, yeniden inşa ettik" dedi.


 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yazılı açıklamasında, ulaştırma yatırımlarının halkın yaşam konforunu yükselttiğini vurguladı.

 

İstanbul'a özel önem verdiklerine işaret eden Uraloğlu, 2003'te kentte 68 köprü bulunduğunu ve bunların toplam uzunluğunun sadece 3 bin 410 metre olduğunu aktardı.

 

Uraloğlu, köprü sayısını 947'ye, toplam köprü uzunluğunu da 114 bin 419 metreye çıkardıkları bilgisini vererek, bu köprüler arasında Türk mimar ve mühendislerin imzası olan Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprüleri gibi şaheserlerin de olduğunu kaydetti.

 

İstanbul'da 2003'te sadece 3 tünelin bulunduğunu ve toplam uzunluğunun 932 metre olduğunu bildiren Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu: "İstanbul'u, yapılan köprü ve tünellerle adeta çağ atlatarak, yeniden inşa ettik. Biz İstanbul'un tıkanan trafik kanallarını açmak için 12 adet daha tünel yaptık. Bunların arasında Avrasya Tüneli ile Asya ve Avrupa kıtalarını denizin altından demir yoluyla birbirine bağlayan asrın projesi Marmaray da var. Şu an İstanbul'daki tünellerin toplam uzunluğu 22 bin metreyi aştı."

 

Söz konusu yatırımların bir yandan vatandaşların hayatını kolaylaştırırken diğer yandan ülkeye önemli katma değer sağladığını belirten Uraloğlu, yapılan devasa yatırımların dünyada gıptayla izlendiğini ifade etti. Bakan Uraloğlu, ulaştırma alanındaki projelerle İstanbul'u yatırımlar şehri haline getirdiklerini belirtti.

 

"AVRASYA TÜNELİ, DÜNYADA MAVİ NOKTA AĞI SERTİFİKASI ALAN İLK PROJE"

 

Avrasya Tüneli'nin dünya çapında çok önemli bir sertifikaya sahip olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, "Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından teknik çerçevesi oluşturularak açık ve kapsayıcı, şeffaf, Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerini destekleyen finansal, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir altyapı yatırımlarına verilen 'Mavi Nokta Ağı Sertifikası' (Blue Dot Network- BDN) kapsamında Avrasya Tüneli pilot uygulama sürecini başarıyla tamamlayan dünyada ulaştırma alanındaki ilk proje olmuştur." bilgisini verdi.

 

Uraloğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, dünya mühendislik tarihi açısından kilometre taşı sayılabilecek birçok ilke sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapımına 2013'te başlandı ve 3 yıl gibi kısa sürede tamamlanarak 26 Ağustos 2016'da hizmete açıldı. 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Köprünün, gidiş ve geliş istikametlerinde 4'er kara yolu şeridi ile ortada 2 demir yolu şeridi olmak üzere toplam 10 ulaşım şeridi bulunuyor. 59 metre ile dünyanın en geniş köprüleri arasında yer alan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün kule yüksekliği 322 metreyi aşarken 1408 metrelik ana açıklığıyla üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun asma köprüsü konumunda bulunuyor."

 

"MARMARAY İSTANBUL TRAFİĞİNİ RAHATLATAN PROJELERİN BAŞINDA GELİYOR"

 

Marmaray'ın Türkiye'nin en prestijli projelerinden biri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, "Marmaray Projesi ile Halkalı ve Gebze arasında 76 kilometrelik bir demir yolu güzergahı İstanbul Boğazı'nda ulaşımın rahatlatılması amacıyla inşa edildi. Marmaray Projesi 1,4 kilometre uzunluğunda batırma tüp tünel, 9,4 kilometre uzunluğunda delme tüneller, 2,4 kilometre uzunluğundaki aç kapa tünelleriyle İstanbul trafiğini rahatlatan projelerin başında geliyor. Burası, 3 adet yeni inşa edilmiş yer altı istasyonu, 37 adet yer üstü istasyonu, işletim kontrol merkezleri, sahalar, atölyeler, bakım tesisleri, yer üstüne inşa edilen 3 kata sahiptir. 440 vagondan oluşan modern demir yolu araçlarından meydana gelmektedir." ifadelerini kullandı.

 

Bakan Uraloğlu, Osmangazi Köprüsü'nün Körfez geçişini 6 dakikaya indirdiğini hatırlatarak, şunları aktardı: "İstanbul-İzmir Otoyolu ile iki şehir arasındaki ulaşım süresi 9 saatten 3,5 saate düştü. Osmangazi ya da diğer adıyla Körfez Köprüsü sahip olduğu mühendislik özelliğiyle dünyanın ender köprülerinden birisi olmayı şimdiden başardı. Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüleri arasında 7. sırada bulunuyor. Kuş türlerinin yaşadığı Hersek Lagünü için kavis verilen Osmangazi Köprüsü, bu özelliğiyle de tabiata ve biyolojik çeşitliliğe verilen önemi gösteren önemli yapılar arasında yer aldı. İzmit Körfezi'nin gerdanlığı olarak nitelendiriliyor. Osmangazi Köprüsü'nün açılmasıyla Kocaeli'nin Gebze ve Diloavası ilçelerindeki sanayi yükü azaltılıyor."

19 Kasım 2023 Pazar

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar