tatil-sepeti

Türkiye'nin inşaat malzemesi sanayi üretimi bu yılın mayıs ayında geçen yılın mayıs ayına oranla yüzde 2.5 büyüme kaydetti.


Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay hazırlanan Aylık Sektör Raporu'nun temmuz sonuçları açıklandı.

 

Türkiye’nin inşaat malzemesi ihracatında çok sayıda pazarın yer aldığı belirtilen rapora göre, Avrupa ülkelerinin en önemli pazarlar içinde olduğu ifade edildi.

 

Raporda, Avrupa pazarındaki inşaat sektörü gelişmelerinin, Türkiye’nin inşaat malzemesi ihracatında belirleyici olacağının altı çizilirken, Avrupa’da inşaat sektörünün 2023 yılında yavaşlamaya başladığına, 2024 yılında ise daralma sürecine girdiğine vurgu yapıldı.

 

Uygulanan sıkı para politikası ile Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yarattığı baskılar inşaat sektöründe daralmaya neden oldu. AB’nin 2022 başından itibaren yeşil dönüşüm için ülkelere aktardığı kaynaklar, inşaat sektörlerinde destekleyici bir unsur olarak öne çıktı. Ancak özellikle 2024 yılında konut ve konut dışı bina inşaatı sayılarındaki daralmanın inşaat harcamalarının azalmasına neden olduğunun da altı çizildi.

 

Avrupa’nın en büyük inşaat pazarı olan ve genel ekonomide de bir küçülme yaşayan Almanya’da, inşaat harcamaları 2023 yılından sonra, 2024 yılında da daralmaya devam etti.

 

İspanya ve İtalya’nın inşaat harcamaları, 2023 yılını büyüme ile kapatırken her iki ülkede de inşaat harcamaları 2024 yılında küçülme gösterdi. Bu ülkelerin yanı sıra Fransa inşaat sektörü de 2024 yılında daralmaya başlarken, Hollanda inşaat harcamaları da 2023 yılı son çeyreğinden itibaren daralma yaşadı.

 

Polonya inşaat harcamaları, 2023 yılında önemli bir büyüme gösterirken 2024 yılında sert bir daralma yaşandı. Çek Cumhuriyeti’nde inşaat harcamaları son bir yıldır azalırken, Danimarka’da ise yavaşladı.

 

İsveç ve Finlandiya’da inşaat harcamaları azalırken, Belçika ve Romanya’da ise dalgalanma gösterdi. Ayrıca raporda, Avrupa’da inşaat harcamalarının zayıf kalmaya devam edeceği belirtildi.

 

2024 YILINDA YURT DIŞINDA 82 PROJE ALINDI

 

Rapora göre, 2020 yılından itibaren yurt dışı müteahhitlik işlerinde dalgalanmalar yaşandı.

 

2020 yılında salgın nedeniyle işlerde önemli bir gerileme olurken, 2021 yılında toparlanma yaşandı.

 

2022 yılı başında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkileri ile işler yeniden yavaşlama gösterdi.

2023 yılı ilk yarısında jeopolitik gerginliklere rağmen 8,12 milyar dolar tutarında 112 proje üstlenildi. 2024 yılının ilk yarısında ise yurt dışında 7,57 milyar dolar tutarında 82 proje alındı.

 

Yerel seçimler sonrası nisan-haziran döneminde 9,5 puan ile önemli bir artış gösteren mevcut inşaat işleri seviyesi temmuz ayında 2,1 puan azaldı. Mevcut işler seviyesinde bundan sonraki gelişmeleri, mevsimselliğin yanı sıra ekonomi politikası uygulamaları ile deprem bölgesi ve kentsel dönüşüm faaliyetleri belirleyecek.

 

Nisan ve mayıs aylarında çok sınırlı artış gösteren yeni inşaat siparişleri endeksi, haziran ayından sonra temmuz ayında da 0,8 puan geriledi. Böylece, üçüncü çeyreğin başında yeni alınan siparişler durağan seyretti.

 

Yerel seçimler sonrası, yeni inşaat siparişleri için öncelikle ekonomi politikası uygulamaları ile etkilerinin belirleyici olacağı belirtilirken mevsimsellik ile inşaat sektöründe yüksek sezona girilmiş olmakla birlikte, yeni alınan iş siparişleri beklentilerin altında kaldı. Yeni siparişlerde toparlanmanın zaman alacağı belirtildi.

 

TÜRKİYE’NİN YILLIK 750 BİN ADET YENİ KONUTA İHTİYACI VAR 

 

Raporda, inşaat sektörü ve inşaat malzemesi sanayi için konut piyasasındaki en önemli göstergenin yeni konut satışları olduğuna vurgu yapıldı.

 

Türkiye’nin kentsel dönüşüm dahil yıllık 750 bin adet yeni konuta ihtiyaç duyduğu belirtilen raporda, yeni konut satışlarının salgın yaşanan 2020 yılından sonra azaldığı ve son iki yılda da durağanlaştığı aktarıldı.

 

2020 yılının ilk yarısında salgın döneminde verilen kredi destekleri ile yeni konut satışları sıçrama gösterirken, 2021 yılında yeni konut satışlarında normalleşme yaşandı.

 

2022 yılında faizlerdeki düşüşler ile yeni konut satışları yeniden hareketlenirken, 2023 ve 2024 yıllarının ilk yarısında ise yeni konut satışları zayıfladı ve durağanlaştı. 2024 yılı ilk yarısında, sıkı para politikası ve yüksek faizler satışlarda sınırlayıcı etki gösterdi.

 

ÜRETİM 13 ALT SEKTÖRDE ARTARKEN, 9 ALT SEKTÖRDE AZALDI

 

İnşaat malzemesi sanayi üretimi bu yılın mayıs ayında, 2023 yılı mayıs ayına göre yüzde 2,5 artış kaydetti. Nisan ayında üretim yüzde 0,4 azalma gösterdi ve çalışma gün sayısının normale dönmesiyle yeniden yükseliş görüldü.

 

2024 yılının mayıs ayında da alt sektörler itibariyle farklı üretim gelişmeleri yaşanmaya devam etti. Bu yılın ocak-mayıs döneminde 13 alt sektörde üretim geçen yılın aynı dönemine göre artarken, 9 alt sektörde ise azaldı.

 

İlk beş ayda hazır beton üretimi yüzde 22,0 ve inşaat camları üretimi yüzde 20,5 arttı.

 

Çimento üretimi yüzde 18,3 ve demir çelik çubuk ve profil üretimi de yüzde 16,2 büyüme gösterdi. Demir çelikten inşaat ürünleri üretiminde de yüzde 17,7 artış yaşandı.

 

Öte yandan seramik ürünleri, 2024 yılındaki üretim düşüşünü sürdürdü. İlk beş ayda seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 20,1 ve seramik sağlık gereçleri üretimi yüzde 22,8 azaldı.

 

Metal yapı ve yapı parçaları üretimi yüzde 23,7, demir çelik radyatör üretimi yüzde 13,4 ve birleştirilmiş parke ve yer döşemeleri üretimi de yüzde 16,7 düşüş kaydetti.

06 Ağustos 2024 Salı

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı