Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası(TBCCI),İngiltere Tüm Partiler Parlamento Grubu Türkiye Eş Başkanı Lord Mark McInnes​​​​​​​,Türkiye'nin Londra BüyükelçisiÜmitYalçın ve İngiltere’nin Türkiye BüyükelçisiSirDominicChilcott’un katılımıylaTürkiye ile Birleşik Krallık arasındaimzalananSerbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) sunabileceği yeni fırsatlara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantının açılışında konuşan Lord Mark McInnes, STA ile ilgili önemli olan şeyin süreklilik olduğunuve Türkiye'nin AB ile 1995 yılından bu yana yaptığı mevcut anlaşmanın devamı niteliğini taşıdığınıdile getirdi.

McInnes, sürekliliğin, ticaretin olduğu gibi devam edebilmesi için önemli olduğunu belirterek, “Önümüzdeki iki yıl içinde, İngiltere ile Türkiye arasında daha da derin ticaret ilişkilerine yönelik çok daha kapsamlı bir ticaret anlaşması için çalışma fırsatı olacak. Çok daha kapsamlı bir anlaşmadan tam olarak yararlanabilmemizi sağlamak için önümüzdeki iki yıl içinde çok fazla çalışma yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, önümüzdeki beş yıl içinde 87 milyonluk bir ülke olacağına işaret eden McInnes, bunun İngiltere için çok büyük bir pazar anlamına geldiğini ve Türkiye ile yapabileceklerikadar çok iş yapabilmek istediklerini söyledi.

McInnes, “Önümüzdeki birkaç yıl içinde ülkemizin ilişkilerini iyileştirmek ve daha kapsamlı bir ticaret anlaşması için hepimizin üzerinde çalışabileceğimiz şeyler var.” şeklinde konuştu.

İngiltere’nin AB ticaret blokuna gömülü iken, Türkiye’nin dünya çapında yeni pazarlar bulmakta olduğunu ve dünya ticaretine Türk yaklaşımını getirdiğini kaydeden McInnes, “Bence bu, İngiltere için bir şeyler öğrenip düşünmesi için çok iyi bir örnek.” dedi.

McInnes, Orta Doğu'daki yeni pazarlara bakıldığındaTürkiye ile bir ilişkinin çok önemli olacağını belirterek, "Türkiye ile sürecin başlarında süper bir STA yapabilmiş olmamız, Türkiye-İngiltere ilişkilerinin taşıdığı önemi göstermektedir.” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE'NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALARI ULUSLARARASI TOPLUM TARAFINDAN DAHA GÖRÜNÜR HALE GELMELİ

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi DominickChilcott ise İngiltere’nin, kasım ayında 26. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na Glasgow'da ev sahipliği yapacağını belirterek, insanların uluslararası koordinasyon, iş birliği, farkındalık, iklim değişikliği risklerine duyarlılık konusunda farkındalığının artacağını ifade etti.

Chilcott, Türkiye'de hükümetin, iklim değişikliği konusunda uygulayacağı bir dizi yeni önlemleri ortaya koyduğuna işaret ederek, “Bu çok cesaret verici. Amerika Birleşik Devletleri'nde, kendisini Paris Anlaşması'na yeniden katılmaya adamış yeni bir yönetim var. Kendisi için net sıfır emisyon hedefi koyan Çin var, muhtemelen Hindistan da aynı şeyi yapacak. Şimdi işler değişiyor Avrupa Birliği'nin AB Yeşil Anlaşması kapsamında çok iddialı planları var.” açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin kapısında, pek çok yeni şeye ihtiyaç duyacak muazzam ekonomik dönüşümün olduğuna dikkati çeken Chilcott, “İngiltere için olduğu kadar Avrupa Birliği için de avantajlı bir durum oluşturuyor. Bence bu fırsat. Son birkaç yıldır Çin'de üretime çok bağımlı hale geldiğimizi fark ettik. Tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bu da bize Çin'den çok daha yakın olan Türkiye gibi ülkelerin bu stratejik değişimden yararlanma fırsatı olduğu anlamına geliyor.” diye konuştu.

Chilcott, Türkiye'nin iklim değişikliği konusundaki çalışmalarının uluslararası toplum tarafından daha görünür hale gelmesi gerektiğini belirterek, "Böylece, şirketler Türkiye'de yeşil teknolojiye ve yeşil endüstriye yatırım yapmak için daha cesaretli olacaklardır.” ifadelerini kullandı.

İngiltere’nin Türkiye'ye yatırım yapma konusunda çok iyi bir geçmişe sahip olduğunu aktaran Chilcott, "Birçok yıl İngiltere, yurt dışından Türkiye'ye yatırım yapan ilk üç veya dört ülke arasında oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Chilcott, İngiliz şirketlerin Türkiye'ye gelmeyi sevdiğini belirterek,"Türkiye'de sahip olduğumuz şirketlerin çoğu uzun zamandır burada ve Türkiye'deki operasyonlarında çok kârlılar.Uzun vadeli yatırım deneyimine sahipler ve başarılı oluyorlar.” diye konuştu.

STA,SÜREKLİLİĞİ SAĞLAYACAKTIR

Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ümit YalçındaTürkiye ve İngiltere’deki bakanlıklar ve tüm müzakere kahramanlarının iki ülke arasında imzalanan STA nedeniyle tebrikleri hak ettiklerini söyledi.

Yalçın, “Bu anlaşma, Türkiye için Gümrük Birliği'nden sonra ikinci en tarihi önemi olan ekonomik ve ticari anlaşma olduğu için çok önemli. Anlaşma, Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomi ve ticari ilişkiler açısından önemli.” dedi.

STA’nın sürekliliği sağlayacağını kaydeden Yalçın, “Her şeyden önce anlaşmanın birinci önemi, ikili ticaret, iş ve yatırımımızın sürekliliğini sağlamaktır. Çünkü Türk-İngiltere ilişkileri için itici güçler ekonomi,ticaret, iş turizmi, savunma sanayi ve güvenlik alanlarındaki iş birlikleridir. Stratejik nedenler ve tarihi nedenlerden dolayı, güvenlik ve savunma sanayiindeki iş birliğimiz çok kritiktir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI)Yönetim Kurulu Başkanı AldermanEmmaEdhem de İngiltere'nin AB'den çıkar çıkmaz STA imzaladığı ilk ülkenin Türkiye olduğunu anımsatarak, STA’nın iki ülkearasındaki ikili ekonomik ilişkiler için yeni bir tanımlayıcı olduğunu ifade etti.

19 Şubat 2021 Cuma

Etiketler : Gündem

GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, "Kanun değişikliği ile Türkiye’nin ithal ettiği doğal gazı veya keşifler sonucu üretilen yerli gazı sıvılaştırarak ülkelere ihraç etmesi hedefleniyor." dedi.


Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, Türkiye'nin doğal gazda arz-talep köprüsünün tam merkezinde yer aldığını belirterek, "Kanun değişikliği ile Türkiye'nin ithal ettiği doğal gazı veya keşifler sonucu üretilen yerli gazı sıvılaştırarak ülkelere ihraç etmesi hedefleniyor." dedi.

 

Arslan, TBMM Genel Kurulunda 2 Mayıs'ta kabul edilen ve enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Rusya-Ukrayna krizinin başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere küresel piyasalarda boru gazının yanı sıra sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ticaretinin önemini günden güne artırdığına dikkati çeken Arslan, Avrupa ülkelerinde yıllık 450 milyar metreküp düzeyindeki doğal gaz ihtiyacının yüzde 40'ının LNG olarak karşılandığını kaydetti.

 

Arslan, LNG'nin payının 2-3 yıl önce yaklaşık yüzde 30-35 seviyesinde olduğunu vurgulayarak, "Özellikle, Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın en büyük doğal gaz tüketicileri arasında yer alan Birleşik Krallık, İtalya gibi ülkeler doğal gaz altyapı yatırım planlamalarında LNG tesislerine önem veriyor. Bunun yanı sıra Avrupa ülkelerine hem boru gazı hem de LNG ile doğal gaz ulaştırmayı planlayan Yunanistan’ın yatırımları dikkat çekici. Önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın LNG ithalat kapasitesini 250 milyar metreküp, boru gazı ithalat kapasitesini ise 50 milyar metreküp artırması hedefleniyor. Toplam 300 milyar metreküp civarında yeni kapasite Avrupa ülkelerinin yıllık ortalama talebinin yarısından fazlasına karşılık geliyor." diye konuştu.

 

Avrupa'da Rus gazına bağımlılığın azaltılması hedeflenirken ABD LNG'sinin toplam ithalattaki payının arttığına işaret eden Arslan, AB ülkelerinin son 2 yılda LNG ithalatına 175 milyar avro ödediğini, bunun 75 milyar avrosunun ABD, 25 milyar avrosunun ise Rusya'ya ödendiğini anlattı.

 

TÜRKİYE’NİN DOĞAL GAZ İTHALATININ YÜZDE 30’U LNG İLE KARŞILANIYOR

 

Arslan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) raporlarına göre, Türkiye'nin geçen yıl 50,5 milyar metreküp doğal gaz ithal ettiğini belirterek, bunun yaklaşık yüzde 30'unun LNG formatında olduğuna dikkati çekti.

 

Son on yıllık dönemde Türkiye'nin ithal ettiği doğal gazda LNG'nin payının yüzde 15'ten yüzde 30'a yükseldiğini kaydeden Arslan, şöyle devam etti:

 

"Önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki LNG yatırımları ile ortaya çıkması olası LNG fırsatları ile bu oranın yüzde 40’a kadar çıkacağını tahmin ediyoruz. 2025-2027 arasında Türkiye’nin yıllık 36,15 milyar metreküplük boru gazı kontratı sona erecek. Doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması amacıyla mevcut boru gazı anlaşmalarının yenilenmesi için uygun bir zemin oluşacağını düşünüyorum. Buna ek olarak, yeni LNG kontratları ve özellikle artan spot LNG altyapı kapasitesi ile anlık, ucuz LNG kaynakları Türkiye tarafından tedarik edilecektir."

 

Arslan, enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Genel Kurulunda 2 Mayıs'ta kabul edildiğini anımsatarak, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'na "sıvılaştırma" tanımı eklendiğinin altını çizdi.

 

Söz konusu tanımın eklenmesiyle Türkiye'nin başta komşu ülkelerle olmak üzere Avrupa ülkelerine LNG ticaretinin önünün açıldığını vurgulayan Arslan, "Kanun değişikliği ile Türkiye’nin ithal ettiği doğal gazı veya keşifler sonucu üretilen yerli gazı sıvılaştırarak ülkelere ihraç etmesi hedefleniyor." dedi.

 

Arslan, Sakarya Doğal Gaz Sahası'nın üretime geçmesiyle Türkiye'nin 350-400 milyon metreküp seviyesinde olan doğal gaz üretim kapasitesini 800-850 milyon metreküpe çıkardığını ifade etti.

 

Türkiye'nin geçen yıl 900 milyon metreküp doğal gaz ihraç ettiğini belirten Arslan, Bulgaristan'ın 370 milyon metreküple en fazla doğal gaz ihraç edilen ülke olduğunu kaydetti.

 

Arslan, Türkiye'nin konum itibarıyla doğal gazda arz-talep köprüsünün tam merkezinde yer aldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Özellikle Rusya ve Azerbaycan'da ortaya çıkabilecek üretim fazlası doğal gazı ithal edecek ülkelere en hızlı ulaştıracak konumdayız. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin mevcut ithalat kontratları ve buna ek olarak doğal gaz keşif sahalarındaki üretim kapasitesinin artması ve Akdeniz ile Karadeniz'de olası yeni keşiflerden gelecek doğal gazı sıvılaştırması ile başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere komşuları ile ticaret imkanının geliştirilebileceğini düşünüyorum."

04 Mayıs 2024 Cumartesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Özellikle yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin de başlamasıyla hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomiye olan güven daha da artacak, dış sermaye akışı hızlanacaktır." ifadesini kullandı.


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P) Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesine ilişkin "Özellikle yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin de başlamasıyla hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomiye olan güven daha da artacak, dış sermaye akışı hızlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Avdagiç, S&P'nin, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korumasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

Fitch'in ardından S&P Global'in de Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükselttiğine ve kredi notu görünümünü "pozitif" olarak koruduğuna dikkati çeken Avdagiç, şunları kaydetti:

 

"Özellikle yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin de başlamasıyla hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomiye olan güven daha da artacak, dış sermaye akışı hızlanacaktır. Enflasyonla mücadelemiz eşgüdümle ve kararlılıkla sürdükçe kazanan Türkiye ekonomisi olacak. Gelen ve ufuktaki artışlar piyasa motivasyonuna ve Türkiye'ye bakış açısına büyük katkı verecek. Not artışlarında ihtiyacımız olan yeni mesafeleri almak için uyguladığımız ekonomi programını istikrarla sürdürmemiz çok önemli."

04 Mayıs 2024 Cumartesi