Uluslararası Para Fonu Sözcüsü Julie Kozack, ABD'de "hükümetin kapanmasının" ülke ekonomisi için "önlenebilir bir risk" olduğunu belirterek, tarafları federal hükümete sağlanan finansmanın sürdürülmesi konusunda fikir birliğine varmaya çağırdı.


Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

ABD'de 1 Ekim'de başlayacak yeni mali yıla çok az zaman kalmasına rağmen federal hükümete finansman sağlayacak yeni bütçe üzerinde henüz anlaşma sağlanamamasının yol açtığı "hükümetin kapanması" riskine değinen Kozack, taraflara, hükümetin finansmanı konusunda ileriye dönük bir yol bulmak üzere bir araya gelerek fikir birliğine varma çağrısında bulundu.

 

Kozack, "Kapanmayı ABD ekonomisi için önlenebilir bir risk olarak görüyoruz." dedi.

 

Çin ekonomisi reformlarla dengelenme fırsatı yakalarsa orta vadede daha yüksek büyüme elde edebilir

Julie Kozack, Çin ekonomisinin görünümüne ilişkin soruları yanıtlarken de ülke ekonomisinde ilk çeyrekten bu yana yavaşlama gördüklerini belirtti.

 

Bu yavaşlamaya rağmen son verilerin biraz daha karışık geldiğini söyleyen Kozack, verilerin bazı istikrar işaretleri verdiğini ifade etti.

 

Kozack, Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 5 büyümesini beklemeye devam ettiklerini, orta vadede ise demografik olumsuzluklar ve verimlilik artışının yavaşlaması nedeniyle büyümenin yüzde 3,5'e gerileyeceğini öngördüklerini dile getirdi.

 

Kozack, Çin ekonomisinin reformlar aracılığıyla yeniden dengelenme fırsatı yakalaması halinde ise orta vadede daha yüksek bir büyüme elde edebileceğini düşündüklerini kaydetti.

 

"FEDERAL HÜKÜMETİN KAPANMASI" NE DEMEK?

 

Amerikan kanunlarına göre Kongre her yıl 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren mali yılın tümüne ilişkin bütçeyi zamanında onaylayamazsa, bu gerçekleşene kadar geçen sürenin geçici bütçelerle kapatılması gerekiyor.

 

Geçici bir bütçenin de onaylanamadığı dönemlerde harcama yetkisini kaybeden federal hükümet, hayati hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerine ara vermek zorunda kalıyor.

 

Bu süreçte, hayati olmayan hizmetlerde görevli kamu çalışanları zorunlu izne çıkarılırken, ABD ordusu, istihbarat kurumları, kamu hastanelerinde çalışan doktor ve hemşireler, havaalanları ve hapishanelerdeki güvenlik görevlileri gibi kamu çalışanları görevlerine devam ediyor. "Hayati personel" kategorisinde yer alan bu çalışanlar, kapanma dönemlerindeki maaşlarını genellikle Kongre yeni bir bütçe geçirene kadar alamıyor.

28 Eylül 2023 Perşembe

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma